Kılıçdaroğlu Resmen Aday

Son güncelleme: 18.05.2010 23:12
  • Kılıçdaroğlu Resmen Aday - Kılıçdaroğlu Chp Resmen Aday - Kemal Kılıçdaroğlu CHP Adaylık


    Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal'ın istifasıyla boşalan genel başkanlık için 22-23 Mayıs'ta yapılacak olağan kurultayda aday olacağını açıkladı. Cuma günü Baykal, evinde yaptığı görüşmede Kılıçdaroğlu'na tüm il başkanlarının da desteğini alması gerektiğini, tüm partinin ismi üzerinde uzlaşmaya varması halinde destek vereceğini belirtmişti. Görüşme sonrası Kılıçdaroğlu, 'aday olmayacağını' söylemişti. Aradan bir kaç gün geçti, 'aday ol' önerilerini dikkate alan Kılıçdaroğlu, Baykal'a rağmen adaylığını açıkladı.
    Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinden düzenlediği basın toplantısında adaylık kararını şu sözlerle anlattı:
    Deniz Baykal'ın 10 Mayıs 2010'da istifa etmesinden bu yana genel başkanlık boş.Ülke gündemi yoğun. 90 yıllık köklü bir geçmişi olan partimizin adaysız olması düşünülemez.Tüm CHP'lilerin böyle bir dönemde büyük bir sorumluluk içinde davranmaları zorunluluktur.Partimize yönelik komploları yıkmalıyız

    GENEL BAŞKANLIĞA ADAYIM
    Seçmeni ve örgütüyle partimizin gösterdiği büyük destekten güç alarak 22-23 Mayıs'taki kurultayda CHP genel başkanlığına aday olacağımı kamuoyuna duyurmayı önemli bir görev sayıyorum. Milletvekili arkadaşlarımın bu kararımı parti bilinci içinde değerlendireceğini düşünüyorum.

    GRUP BAŞKANVEKİLLİĞİNDEN İSTİFA EDİYORUM
    Bütün bu gelişmeler sürecinde CHP Grup Başkanvekilliği görevimden de istifa ediyorum.

    BAYKAL'LA KÜSKÜNLÜK YOK
    Sayın Baykal'la her zaman görüşürüz. Partimizin önemli bir lideridir. Kırgınlık ya da küskünlük yok. Kendisinin birikiminden her zaman yararlanacağız

    'UMUTLUYUM'
    Kılıçdaroğlu, daha sonra CHP Genel Başkan Vekili Cevdet Selvi'yi ziyaret etti.
    Selvi'nin genel merkezdeki odasına gelen Kılıçdaroğlu, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Selvi'yi ziyaret ederek düşüncelerini aktaracağını ve destek isteyeceğini söyledi.
    Kılıçdaroğlu, Genel Sekreter Önder Sav'ı ve CHP'nin Grup Başkanvekillerini de ziyaret edeceğini aktardı.
    Kemal Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin "Umutlu musunuz" sorusuna, "Elbette umutluyum, umut güzel bir şeydir" yanıtını verdi.
    Kılıçdaroğlu, kendisinin bir lider olarak eski başbakanlardan Bülent Ecevit'e benzetildiğinin ifade edilmesi üzerine, "Ecevit'e benzetilmenin güzel bir şey olduğunu" söyledi.

#17.05.2010 19:12 0 0 0
  • CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu 17 Aralık 1948'de Tunceli'nin Nazimiye İlçesi'nde doğdu.

    Öğrenim yaşamı



    Kılıçdaroğlu, ilk ve orta öğrenimini Anadolu'nun çeşitli yerlerinde yaptı. Yüksek öğrenimini yapmak için girdiği Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi (şimdiki adıyla Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi) İktisat/Maliye bölümünden 1971'de mezun oldu.



    İş yaşamı



    Lisans öğrenimini tamamladığı 1971 yılında girdiği hesap uzman yardımcılığı sınavının ardından Maliye Bakanlığı'nda göreve başladı. Daha sonra hesap uzmanı olan Kılıçdaroğlu, bir yıl Fransa'da kaldı. Hesap uzmanlığını 1983'e kadar sürdürdü ve aynı yıl Gelirler Genel Müdürlüğü'ne atandı. Burada önce daire başkanı olarak görev aldı; daha sonra aynı kurumun genel müdür yardımcılığını yaptı.



    Kemal Kılıçdaroğlu 1991 yılında Bağ-Kur'a atandı. Burada genel müdürlük yapan Kılıçdaroğlu, 1992 yılında da Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü'ne geçti. Daha sonra kısa bir süre Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda müsteşar yardımcısı olarak görev yaptı. 1994 yılında Ekonomik Trend dergisi tarafından "Yılın Bürokratı" seçildi. Kemal Kılıçdaroğlu, 1999'un Ocak ayında kendi isteğiyle Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü'nden emekli oldu.



    Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı çalışmalarında Kayıtdışı Ekonomi Özel İhtisas Komisyonu'na başkanlık eden Kılıçdaroğlu, Hacettepe Üniversitesi'nde de bir süre ders verdi. Daha sonra Türkiye İş Bankası'nda yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı.



    Siyaset yaşamı



    Türkiye Büyük Millet Meclisi 22. dönem için yapılan 3 Kasım 2002 Milletvekili Genel Seçimleri'yle Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul milletvekili olarak Meclis'e girdi.

    22 Temmuz 2007 Milletvekili Genel Seçimleri'nde de İstanbul'dan 23. dönem milletvekili seçilen Kemal Kılıçdaroğlu, hâlen bu göreviyle birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilliği'ni sürdürmektedir.



    Özel yaşamı



    Evli olan Kılıçdaroğlu, üç çocuk babasıdır.



    NOT : KEMAL KILIÇDAROĞLU kENDİ ADINA OLAN İNTERNET SİTESİNDE..2YILDA BİR MAL BEYANNDA BULUNMAKTADIR ..!



    bu benim Dünden beri Aldığım En Güzel Haber (:
#17.05.2010 19:12 0 0 0
  • paylaşımın için teşekkürler
    ama bunları anlamakta baya bir zorlanıyorum dün bir gazeteye açıklama yapıyor aday değilim baykal geri gelecek diye ama ertesi gün basın toplantısı düzenleyip adayım diyor
    bana sanki bu işte önder sav 'ın parmağı var gibi geliyor ...ama önder sav o partiden gitmediği sürece de hiç bir yere varamaz gibime geliyor
#17.05.2010 19:29 0 0 0
  • Aday değilim diye acıklama yapmıstır ..evet Ve Sayın deniz Baykala birebir Geri dönmesi İçin Çağrıda Bulunmustur..Ama Deniz Baykal Geri dönmeyeceğini ,Ve Bi aday cıkarılması halinde desteklerini sunacağını söylemiştir...

    Ki Halk Oylamaları Ve Tabanın Desteği Ortada..Şu Süreçte Yapılabilicek En Doğru Hareket Yapılmıstır..Çünkü Baykal Devam Ederse Sürekli Bunu Kullanmam Diyen ..Ayıp Dien Günah Diyen Mahrem Diyen Basta RTE..Olmak üzere Tüm mualifler kullanıcaktı..Şimdi Değişim zamanı Ve Bu Komployu ortaya atanlara sorgu zamanı..Ki Komplo Olduğuna dahada inanasım geliyo RTE bunu nasılda Kullanmaya Basladı (:


    Zaten Kılıçdaroğlunun Acıklaması Herşeyi Yansıtıyo ;

    """Ülke gündemimizin olağanüstü yoğun olduğu bilginizdedir. Yaşanan sıkıntıların yurttaşlarımızı böylesine bunalttığı bir dönemde doksan yıllık köklü bir geçmişi olan partimizin adaysız, eli kolu bağlı olması düşünülemez. Bu dönemde partideki yeri ve konumu ne olursa olsun, tüm CHP'lilerin büyük bir sorumluluk duygusu içinde davranmaları, gereğin de ötesinde artık bir zorunluluktur. Partimize yönelik komploları bozmalıyız, kuşatmaları yarmalıyız""
#17.05.2010 19:54 0 0 0
  • Hayır komplo olduğuna inanmıyorum ama,bu olayın basına yansıyış şeklinide kabul edemiyorum.Kılıçtaroğlu veya bir başkası ,hangisi aday olursa olsun artık gün ışıdı başlar meydana çıktı,dün Atatürkçü geçinenler ellerinde düşman bayrakları ile yakalandılar.Şu anda yapılan ÇHP nin madur rolü oynamasıdır.ABD/AB Türkiyedeki tek engelin Anayasa mahkemesi olduğu gerçeğinden yola çıkarak bu gün yaşanan senaryoyu hazırlamışlardır.Anayasa mahkemesinin işlevliğini ortadan kaldırmak için ÇHP ninde desteğine ihtiyaçları vardır.Bu nedenle CHP 'yi iktidar yapmak için ABD/AB düğmeye bastı.Bu gün hangi TV kanalını açarsanız açın konu CHP dir buda gündemde tutma oyunudur.Söylemedi demeyin.Yarınla CHP iktidarına gebe
#17.05.2010 20:44 0 0 0
  • Hayır Bende Buna İnanmıyorum 50 Yıldır Tek Bir Leke Yolsuzluk Hile ..Çocukların İsmi Bile duyulmamıs Bi Parti Liderini Karalama Operasyonudur..Kimse Aksini İdda Etmesin Son zamanlar AKPde Bi Düşüş başlamıstır yani insanların gözü açıklmaya baslamıstı ve CHPnın oylarında bariz Artıslar gözlenmeye Baslanmıstı ki..Tamda bu sırada böle bişiy ortaya cıkmıstır.ki..AKPlilerin Demeçleri Ortada Bu nu konusmayız ..s,yayeset malzamezi Yapmayız Diyen RTE VE aKPLİLERİN DEMEÇLERİNİ GRDÜK BELDEN ASAĞI SİYASET...

    Hadi Diyelim Doğru..Banane Deniz baykalın yatağından Evet, adam karısını aldatmış.Bu kadar basit.
    Milyonlarca erkeğin yaptığı gibi. Yapamayanların da yapmak istediği gibi.Evet, kötü bir şey, rezil bir şey, felaket bir şey.Ama ahlaksız bir yöntemle, bir başka bir Olayın ortaya çıkarılması bütün ülkeyi bağlıyor!
    Başbakan'ın bu lafları da, insanların özeline girmeyi, dikizlemeyi, montajlamayı, dinlemeyi, kaydetmeyi ve aldatmanın kasetini yapıp internete vermeyi meşru kılıyor.

    gemicikmi aldı tüğü bitmemiş yetimin hakkınımı yedi Ülkemimi Sattı ? Deniz Baykal Acıklamasındada Söledi Kimseye konusturmıcam bu konuda dedi ve acıklama yapmadı en doğruda buydu..Şimdi Değişim Zamanı Dedik En Doğrusda Buydu..


    ""Ayşe Arman Güzel Bi Yazı Yazmıs :: Benim şahsi fikrim erkek, erkektir, kadın da kadın. Evet konumların önemi var ama esas olarak bizler duygularımızla hareket ediyoruz. Zaaflarımız var. Siyasetçi olmak, erkek ya da kadın olmaya engel değil ki Kennedy, Clinton, Berlusconi... Daha bir sürü örnek sayılabilir. Bunların hepsi rezil adamlar mıydı? Karısını aldatıyor diye işini kötü mü yapıyorlardı? Geçiniz bunları, geçiniz. Erdoğan da aldatmıyor, çok mu iyi Başbakan yani?"""

    Mesela Söle Bi Soru da Sorabiliriz:"Karısını aldatan mağdur olamaz" diyen RTE'nin grubunda kaç çok eşli milletvekili var, bu da ilginç bir konu olabilir.İmam Nikahlı ?Ozaman Bu Aldatma Olmuyomu..Yada


    Ahmet Hakanın Yazdığı Gibi ;
    Türkiye gibi farklı yaşam tarzlarının var olduğu, en temel ahlaki konularda bile anlaşma noktalarının bulunmadığı bir ülkede "aldatma" üzerine racon kesmek, acayip tehlikeli bir iştir.

    Neden mi? Anlatayım:

    * * *

    Diyelim ki laik kesimden biri, İslami kesimi "İmam nikâhıyla ikinci, üçüncü eşle evleniyorlar ve bu yolla eşlerini aldatıyorlar" diye suçladı.

    Ne denilecek?

    "Ama o aldatma sayılmaz... O meşru nikâhtır" mı denecek?

    O zaman laik kesim, "Biz eşimizi aldattığımızda skandal oluyor, siz eşinizi aldattığınızda meşru oluyor. Biz eşimizi aldattığımızda kınanıyoruz, siz eşinizi aldattığınızda cemaatinizden, hocanızdan, tabanınızdan icazet alıyorsunuz" derse...

    Ne karşılık verilecek?

    * * *

    Hem bugün "imam nikâhıyla ikinci ya da üçüncü eşle evlenenler", şer'i kurallara bile uygun davranmıyorlar. Mesela nikâhın duyurulması kuralına falan uymuyorlar. Gizlice, sessiz sedasız bir imam nikâhıyla işi bitiriyorlar.

    Sonra?

    Gözyaşları içinde birinci eş, Emine Hanım'ın kapısını çalıyor...

    Biraz dram, biraz teselli...

    Ve sonunda üstü kapalı bir onay... Hoşlanılmasa da, tasvip edilmese de en sonunda "Şeriatın kestiği parmak acımaz" noktasına varılıyor.

    * * *

    Ülkenin Başbakanı, "toplumun ahlak kuralları"ndan yola çıkarak "aldatma" konusunda racon keserse...

    Sorarlar kendisine:

    "Toplumun hangi kuralından yola çıkıyorsun?" diye...

    Yine sorarlar:

    "İmam nikâhıyla ikinci eşle evlenme de aldatma sayılır mı?" diye...""

    "
#17.05.2010 21:29 0 0 0
  • 1. Deniz Baykal bugüne kadar iktidara gelemediği için adının yolsuzluklara karışması zaten mümkün değildir..
    2. Kadın programlarından esinlenerek yapılan yorumları okuyorsunuz ve ona göre yorum yapmışsınız.. İsviçre'den alınan Medeni Hukukumuz'u incelediğiniz gibi; İslam Hukuku'nu da inceleyin.. Ona göre yorum yapın.. Hangi siyasi lider imam nikahıyla evlenip eşini aldatmış.. Ayrıca bahsettiğiniz imam nikahıyla evlenip eşini aldatan kişilerin AKP li olduklarını söylüyorsanız Clinton'a da müslüman diyin o zaman..

    Kılıçdaroğlu'na hayırlı uğurlu olsun diyelim..
#17.05.2010 22:06 0 0 0
  • Anayasa mahkemesinin yapısının değişmesi için Deniz BAYKAL'sız daha ılımlı bir genel başkan ile birlikte CHP'yi iktişdar yapmak isteyen belli mercilerin oyunu olduğuna inanıyorum.Yine iddia ediyorum,Fikirleri refize edilmiş,idealleri sökülüp alınmış içi boş bir CHP'yi iktidar yapma projesi sahneye kondu uygun adım devam ediyor.İLBEYİ ŞAMAN dediydi dersiniz.


    Clementine
    1. Deniz Baykal bugüne kadar iktidara gelemediği için adının yolsuzluklara karışması zaten mümkün değildir..
    2. Kadın programlarından esinlenerek yapılan yorumları okuyorsunuz ve ona göre yorum yapmışsınız.. İsviçre'den alınan Medeni Hukukumuz'u incelediğiniz gibi; İslam Hukuku'nu da inceleyin.. Ona göre yorum yapın.. Hangi siyasi lider imam nikahıyla evlenip eşini aldatmış.. Ayrıca bahsettiğiniz imam nikahıyla evlenip eşini aldatan kişilerin AKP li olduklarını söylüyorsanız Clinton'a da müslüman diyin o zaman..
    Mesela hangi yorumları kadın proğramlarında esinlenerek yazmışız güzel kardeşim.İslam hukukunda iftiranın kıybetin karşılığı kardeş eti yemek gibidir der Resulullah.
#17.05.2010 22:10 0 0 0
  • AyDinimi ve gerekliliklerini sizden öğrenecek deilim..!


    1.Kadın Programlarımı Komiksiniz..Hiç İzlemedim Ayrıca..İşim dolayısıyla fırsatımda yok ama siz baya tekip ediyosunuz sanırım ((: Ben düşüncelerimi yazdım..Özgür bi ülkede yaşadığımıza göre isteyen istediği gibi değerlendirr sanırım

    2 Sadece iktidarda olanların adımı yolsuzluğa karışıyo ilginç bi tespit o zaman Şimdi akpye aferimmi dioruz (:


    Haberleri Htrlayalım
    "İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü, "Barbie Operasyonu'nu 3 Nisan'da başlattı. Aralarında şarkıcı Fulden Uras, BBG yarışmasından Hülya Yamanoğlu, VJ Özlem Ertem, Gelinim Olur musun? yarışmasından Sinem Umaç, manken Pelin Giyim'in de aralarında bulunduğu 23 kadın ve onları fuhuşa teşvik etmekle suçlanan 4 kişi gözaltına alındı.

    Tutanaklara göre; AKP Bingöl Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Feyzi Berdibek de," fuhuş pazarlığı"nda telefon takibine takıldı. Berdibek, 5 Ekim 2005 gecesi, "fuhuşa teşvik" suçundan bir süre tutuklu yargılanan ve son celsede tahliye edilen Dinçer Dinçsoy'la tam 7 kez görüşmüş.

    Cumhuriyet 21.09.2006
    Milletvekilleriyle sınırlı değil

    AKP'deki aşk skandalları sadece parlamentodaki temsilcileri ile sınırlı kalmıyor. Nisan ayında Afyonkarahisar Çay ilçesinin AKP'li Belediye Başkanı Ali Yakut 'un sekreteri ile aşk yaşadığı ortaya çıktı. Kendisi gibi evli olan sekreterinin eşi Ümmet K . kendisini aldatmakla suçladığı eşi ve belediye başkanı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Konu gazetelerde yer alınca Belediye Başkanı ilçedeki bütün gazeteleri toplattı.

    Mersin'in Erdemli ilçesinin evli ve iki çocuklu AKP'li Başkanı Feridun Özkan , birkaç ay önce kendisinden 18 yaş küçük Ayşe Ay 'ı kaçırıp imam nikâhı kıydı.

    kulislerde

    Hükümete yakın iki yazar Ahmet Hakan ile Fatih Altaylı'nın köşelerinde iki evli bakanın yaşadığı aşklarına yer verildi. Bakanlardan birinin tarifinden Kürşad Tüzmen olduğu anlaşılıyor. Özel kaleminde çalışan biriyle aşk yaptığı söylenen diğer bakan hakkında ayrıntı verilmedi. Ancak Ankara'da hemen herkesin bildiği bu bakan Doğu Anadolu'nun sınır kentlerinden birinden milletvekili seçildi. Tarikatçılığı ile de gündeme gelen bu bakanın, yaşadığı aşk nedeniyle eşinin bir süre evi terk ederek memleketine gittiği, ancak durumda bir değişiklik olmayınca evine döndüğü konuşuluyor.

    Cumhuriyet 21.09.2006

    BÜLENT ARINÇ:
    Arkadaşlar kadın-kız meselesinde tecrübesiz

    AKP grubunda sık sık ''çok eşli'' milletvekillerinin durumu tartışılıyor. Partinin kadın milletvekilleri, erkek arkadaşlarının bu durumuna eleştirel bakış açısıyla yaklaşırken TBMM Başkanı Bülent Arınç , bir gazetede kendisine bu konuda yöneltilen soruya ''Bizim arkadaşlar kadın-kız meselesinde tecrübesiz oldukları için hemen kapılabilirler...'' şeklinde yanıt vermişti.

    Ancak aynı Bülent Arınç, TBMM'de Parlamento Hizmetleri Müdürlüğü'nde görev yapan G.İ. adındaki bayan memuru evli bir erkekle imam nikâhı kıyarak birlikte yaşadığı için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na sürdü. Sürgüne gönderilen memurun dava açması nedeniyle TBMM Başkanlığı mahkemeye gönderdiği savunmada şu ifedeler yar aldı:

    ''TBMM gibi önemi haiz bir kurumda görev yapan personelin, hizmetin gerektirdiği niteliklere sahip olmasının yanında, TBMM'nin saygınlığını zedeleyecek davranışlardan da uzak durması gerekmektedir. Bu tarz davranışların sadece kamu görevlisinin değil, kurumumuzun da saygınlığını olumsuz yönde etkileyeceği aşikârdır. Davacının yaşadığı bu birliktelik, TBMM gibi bir kurumda kesinlikle olağan karşılanmadığı gibi ayıp olarak nitelendirilmektedir.''

    TBMM Başkanı Bülent Arınç, imam nikâhlı milletvekilleri ile bu milletvekilleri ile aşk yaşayan sekreter ve danışmanlarına göz yumarken Meclis dışından biriyle imam nikâhı kıyan başka bir memuru cezalandırması, ''TBMM çatısı altında çalışanların ancak imam nikâhı kıyabileceği'' ni gösteriyor.

    * İkinci olay ise Trabzon Milletvekili Prof. Dr. Ali Aydın Dumanoğlu 'yla ilgiliydi. Dumanoğlu'nun eşi Sevil Dumanoğlu eşinin başka bir kadınla yaşadığını öne sürerek Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Milletvekili Dumanoğlu ve birlikte yaşadığı Aynur Bektaş , 4 bin YTL tazminat ödemeye mahkûm edildi.

    Devam Edelimmi Örneklere (:
#17.05.2010 22:32 0 0 0
  • onur öymenin Dersimde anaları aglattıgında.. kılıçdaroglunun tutumunuda gorduk... ve unutmadık... gandhi kemal ayaklarını geçsin.. tırsmadan korkmadan.. chp nin diger denız baykalları karşısında duracakmı ? hiç sanmıyorum... hayırlı olsun..
#17.05.2010 23:38 0 0 0
  • Size ders falan verdiğim yok bende fikirlerimi yazdım burda.. Kendiniz araştırır öğrenirsiniz istiyorsanız.. Şunu söyleyebilirim ki İslam hukukunu öğrendiğinizde bu yorumlardan farklı şeyler düşünüyor olacaksınız..

    1. Kadın programlarını bırakın ben televizyon izlemem.. Haftamın 3 gününü labratuvarda geçiririm.. %60 ı bir kişiye ait olan yanlı ve yanlış bir medyanın canı cehenneme..

    2. Baykal, Antalya'da değerli bir tarlayı satın almış, daha sonra imar planı değişikliği yaptırarak arsanın değerini arttırmıştır. İmar planı değişikliğini yapan Muratpaşa Belediye Başkanı'nı teşkilatı karşı çıkmasına rağmen partisine almıştır. Angora evlerinde kaçak yapı yaptı mı? İş Bankası'ndaki CHP'li bir yönetim kurulu üyesi kanalıyla Baykal'ın borsadan hisse aldığı ididaları gündeme geldi? CHP eski Genel Saymanı Mahmut Yıldız'la ilgili yolsuzluk iddialarında gereken yapılmadı.

    Anayasa Mahkemesi'nin tespit ettiği belgesiz harcamalar ne oldu? Tuncay Özkan'a 3.5 milyon dolara belgesel yaptırıldı. CHP Kocaeli eski Milletvekili İzzet Çetin'bazı illerde milletvekili sıraları para karşılığı satılıyor' dedi . Gereği yapılmadı. Acaba CHP yöneticileri milletvekili sıralarını parayla mı satıyor?'

    Son iddaa, video kayıtlarıyla da ilgilidir.. Bu yolsuzluk parayla maddeyle ifade edilemez.. Yapılan bu yolsuzluk vücut karşılığında iş yapmaktan başka bişey değildir.. Parası olmayan ne yapıcak..

    İktidara gelmedi yolsuzluk yapamadı demiştim.. Bunları yapabilmiş.. Helal olsun kendisini tebrik ediyorum.. Ülkenin başına geçse kimbilir neler yapardı..
#17.05.2010 23:40 0 0 0
  • Arkadaşlar bizler burada fikirlerimizi ortaya koyuyoruz bu şekildede fikir harmanlaması nedeni ilede eksiklerimizi tamamlıyoruz,yanlışlarımızı düzeltiyoruz,bir birimizle fikirlerimiz ayrı olsada barışık yaşamayı öğreniyoruyz.Benim doğrum daha doğru senin doğrun daha az doğru gibi sidik yarışı yaparak hiç bir yere varamayız ,ve birbirimizin kalbini kırmış oluruz.Kalp kırmak Allah nezdindede kul nezdindede iyi karşılanmaz.Fikirlerimiz düşüncelerimiz yorumlarımız bir birimize ters gelebilir,olsun herşeyden birtane olsaydı siyahla beyaz zenginle fakir,namuslu ile namussuz,kanlı ile kansız olmazdı.Tek olan yanlızca ALLAHCC dır.Mümkünse tartışmalarımız edep içerisinde olsun. Yorum yazarken yoruma konu olan kişi ve kurumları yerden yere vurabilirsiniz ama aynı şeyi yorum yazan arkadaşlarımıza karşı uygulayamazsınız.Burada herkes kişisel görüşünü beyan ediyor.Hiç kimse kendisini dindar karşısındakini dinsiz,kendisini namuslu karşısındakini namussuz ilan edemez.Çünkü burada hiçbirimiz birbirimizi tanımayız bile.Yönetici arkadaşlardan ricam forumda yorum yazan arkadaşlarımızın üzülmesine müsade etmesinler.Adam solcu ise sol görüşlerini yazabilir,sağcı ise sağ görüşünü yazabilir,vatana ihanet derecesinde yorum yazan kişi ister sağcı ister solcu olsun zaten yönetici arkadaşlarımız tarafından uyarılır.Öyle üçbeş cümle ezberleyip te yorumcu arkadaşların yorumlarına taş koymaya kimse çalışmasınlar.Böyle yaparsalarda sadece kendilerinden tiskindirirler insanları.Burası siyaset bölümü İslam dini ile alakalı konular Dinimiz İslam bölümünde yazılsın.Siyaset bölümü İslam dini için hiç uygun bir yer değil.Adı üstünde siyaset,yani yalan.
#18.05.2010 10:23 0 0 0
Han Han foto
  • Eee meydan boşaldı. Kılıçdaroğlunun boş durması düşünülemezdi zaten :) At binenin, kılıç kuşananın...

    Ha bu arada dün aday olmam diyordu, bugünse adaylığını ilan ediyor bu nasıl iştir demeyin. Adam mesleğini icra ediyor yani siyaset yapıyor ;)
#18.05.2010 14:31 0 0 0
  • İLBEYİ ŞAMAN

    Yaşınız benden oldukça büyük zannediyorum.. Burdaki üyelere dinsiz dediğimi iddaa etmişsiniz.. Böyle bişey yok.. İslam hukuku farklı bişeydir.. İslam'a göre suç sayılan şeylerin ayet ve hadislerde belirtildiği gibi cezalandırılmasıdır.. Orada imam nikahıyla evlenip eşini aldatanların İslam hukukuyla ilgisi olmadığını söyledim ben.. Bunlar tamamen farklı şeyler.. Osmanlı döneminde kullanılan yasalardır.. Şu anda zaten laik bir devlet olduğumuzdan İtalyan ceza yasasını kullanıyoruz.. Bilinmesi yada bilinmemesi kimsenin dinine imanına zarar vermez.. Kaldı ki siyasi bir tartışmada karşımdakinin hangi dine mensup olduğu da beni ilgilendirmiyor..

    Kendinizi ve arkadaşlarınızı yorumcu olarak; beni de üçbeş cümle ezberleyip yorumcu arkadaşlarınızın yorumlarına taş koymaya çalışan bir kişi olarak tanımlamışsınız.. Bununla ilgili bişey söylemek istemiyorum.. Kural dışı davranmak istemiyorum.. Son olarak mesajlarıma bu tür cevaplar yazmayın.. Ya konuyla ilgili söylemek istediğiniz şeyler varsa yazarsınız.. Yada hiçbişey olmamış gibi davranırsınız.. Yukarıda yazdığım şeylerin kurallara uygun olmadığını iddaa ediyorsanız yöneticilerle irtibata geçin.. Herkes işini yapsın..
#18.05.2010 16:03 0 0 0
  • Clementine
    Yaşınız benden oldukça büyük zannediyorum.. Burdaki üyelere dinsiz dediğimi iddaa etmişsiniz..

    Sevgili Clementine
    Size inanamıyorum.Kardeşim yukarıdaki alıntıdaki sözlerinize nasıl karar verdiniz.Veya benim direkt olarak sizin hakkınızda böyle yazdığıma nasıl karar verdiniz.

    Arkadaşlar bizler burada fikirlerimizi ortaya koyuyoruz bu şekildede fikir harmanlaması nedeni ilede eksiklerimizi tamamlıyoruz,yanlışlarımızı düzeltiyoruz,bir birimizle fikirlerimiz ayrı olsada barışık yaşamayı öğreniyoruyz.Benim doğrum daha doğru senin doğrun daha az doğru gibi sidik yarışı yaparak hiç bir yere varamayız ,ve birbirimizin kalbini kırmış oluruz.Kalp kırmak Allah nezdindede kul nezdindede iyi karşılanmaz.Fikirlerimiz düşüncelerimiz yorumlarımız bir birimize ters gelebilir,olsun herşeyden birtane olsaydı siyahla beyaz zenginle fakir,namuslu ile namussuz,kanlı ile kansız olmazdı.Tek olan yanlızca ALLAHCC dır.Mümkünse tartışmalarımız edep içerisinde olsun. Yorum yazarken yoruma konu olan kişi ve kurumları yerden yere vurabilirsiniz ama aynı şeyi yorum yazan arkadaşlarımıza karşı uygulayamazsınız.Burada herkes kişisel görüşünü beyan ediyor.Hiç kimse kendisini dindar karşısındakini dinsiz,kendisini namuslu karşısındakini namussuz ilan edemez.Çünkü burada hiçbirimiz birbirimizi tanımayız bile.Yönetici arkadaşlardan ricam forumda yorum yazan arkadaşlarımızın üzülmesine müsade etmesinler.Adam solcu ise sol görüşlerini yazabilir,sağcı ise sağ görüşünü yazabilir,vatana ihanet derecesinde yorum yazan kişi ister sağcı ister solcu olsun zaten yönetici arkadaşlarımız tarafından uyarılır.Öyle üçbeş cümle ezberleyip te yorumcu arkadaşların yorumlarına taş koymaya kimse çalışmasınlar.Böyle yaparsalarda sadece kendilerinden tiskindirirler insanları.Burası siyaset bölümü İslam dini ile alakalı konular Dinimiz İslam bölümünde yazılsın.Siyaset bölümü İslam dini için hiç uygun bir yer değil.Adı üstünde siyaset,yani yalan
    Üstteki yorumumda sana beya başka bir üye arkadaşımıza direkt veya endirekt bir suçlamam mevcutmu.Ben sadece tartışmalarımızın verimli olması için genelleme yaptım.Bunu yaparkende hiç kimseyi hedef almadım.Zaten benim huyumdur kimsenin arkasından iş çevirmem.Söyleyeceğim şeyi isim belirterek söylerim.Benim yaptığım genellemeden kendine pay çıkarmak isteyen olursada kendileri bilir.
#18.05.2010 16:34 0 0 0
  • Evet Arkadasım ..Bu Yazdıkların İddadır..Yani Mahkemeye gtimiş Sonuclanmıs ..yada Haklı çıkmıs hiç bi idda yoktur..kanıtlanan..

    Ama AKPnin yolsuzluklarını yazmaya gerek yok sınırım unnakıtanın çocuklarırının işi RTE oğlunun gemiciği ,Abdullh gülün oğlunu SSK nın azizliğine uğramamak için sigortalı yaptırması ,saban dişli , dengir mir fırat felan filan..saymakla bitmez...(:


    i önceki yorumdada Deniz Baykal Hiç İktidar olamadı demiştin..Yoksuzuk Yapmak İçin İkdidar partisi olmaya gerek yok sanırım..dimi..Deniz Baykalda..Bu Ülkede37., 42. ve 52. hükümetlerde yer aldı.Dışişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve Maliye Bakanı olarak görev yaptı. Bunlar yeterli dimi AKP hükümetinden biliyoruz..Neyse..

    Tekrar Hayırlı Olsun..Bölünecek diyenlere..deniz baykal geri gelecek diyenlere..Çok güzl cevplar verildi bence...Deniz Baykalda yorum yapmayayarak yine cok doğru bi hareket yaptı..ki Evet Kemal beyi destekliyorum dese Belden alta siyaset yapmaya alışan Akpliler hemen emanetçi buldu yerine dicekleri..Hayır desteklemiyorum dese Farklı Seyler sölenecektii..

    Olması Geren Oldu..Kemal Kılıçdaroğlunun Estrdiği Rüzgar Ortadadır..! Daha Secilmeden Ortaya Atılan İddalara Bakılırsa Sağlam Gelyiyo..
    Basladılar Bile Hadi Tunceli Olusundan Vurun,Alevi Olusunda Vurun,Karizması Yokmus Ondan Vurun ((:

#18.05.2010 18:07 0 0 0
  • Pff tamam başbakanın cumhurbaşkanının yolsuzluklarını belgele o zaman arkadaşım.. İddaa ettiğin yolsuzlukları belgele de inanalım.. Ben iddaa diye yazıyorum sen filanca gazeteden kopyalayıp mahkeme kararı süsü veriyosun..
#18.05.2010 20:39 0 0 0
  • Süs Falan Vermiyorum..Ben Su yazdığım İddalar Zaten Ortaya cıkmıs kılıçdaroğlu zaten bi çoğunu belgelemiştir ve Akpli bi kaç ismi Koltuğundan etmiştir..

    Neyse Bu Kılıçdaroğlunun Adaylıyla ilgili Konu Saptırmayalım..Zaten Bugün Yaptığı Acıklamardada..Yoksulluk,Hırsızlık,Yolsuzlukla..Mücadele edeceğini Söylemiştir..
    Diğerleri Gibi kendimi Değil Halkı Zenginleştirecem demiştir..Acık Bi İfadeyle Zaten Mal Beyanlarıda Dediğimiz gibi Ortada kendine ait sitede sürekli Güncelleniyo Ve Güncellenecek..Seffalık İlk Sırada Olacakk...

    İlk Olarakta eğer ..İktidara gelirse İl Yapacağı İşin Milletvekili Dokunulmazlıklarına sınırlandırma getirileceğini Anlattı..İşte O zaman Görecez Hep Beraber ((: Kimler Ne yolsuzluk Yapmıs (:


    Mesela Su bi İdda Değil Gercektir Ararştırrsan Görürsün;

    Cumhurbaşkanın oğlu da Babacan'ın yanında sigortalı yapılmıştı

    1991 yılı doğumlu olan Cumhurbaşkanımız Abdullah GÜL'ün oğlu Mehmet Emre GÜL, Reform Kanunu olan 5510 sayılı Kanun'un TBMM'de kabulünden yaklaşık 2 ay sonra 1 Temmuz 2006 günü SSK'lı yapılmış ve 2007 yılında yürürlüğe girmesi planlanan reform nedeniyle 65 yaşında emekli olma riskinden kurtulmuş durumdadır.

    Mehmet Emre Gül'ün işvereni ise de ilginç bir isim Ali BABACAN. Siteler Şenkal Sokak No:1 Ankara adresindeki işyerinde 1 Temmuz 2006 günü işe başlayan Emre Gül, 24 gün çalışmış




    Hayırlı Olsun...!
#18.05.2010 21:02 0 0 0
  • Gül'den açıklama: Mehmet Emre Gül 24 gün fiilen çalışmıştır


    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, küçük oğlu Mehmet Emre'nin, 2006 yazında, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın ailesine ait Ali Babacan Tekstil Firması'nda 24 gün bilfiil çalıştığını ve firmanın Mehmet Emre'yi çalıştığı dönemde sigortalı yaptığını belirtti.

    Gül, "Mehmet Emre Gül'ün, yeni sosyal güvenlik düzenlemesinden etkilenmemesi amacıyla, sanki kanun yürürlüğe girmeden hemen önce çalışmadan sigortalı yapılmış gibi gösterilmesi büyük bir haksızlıktır" dedi.
    Cumhurbaşkanı Gül yaptığı yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarında bir süredir yer alan, küçük oğlu Mehmet Emre Gül ile ilgili haber ve yorumları üzüntüyle izlediğini belirtti. Oğlu Mehmet Emre'nin, derslerinde son derece başarılı bir öğrenci olduğunu ve yaz döneminde okullar kapandığında, tatil yapmak yerine kendi arzusuyla çalışmayı tercih ettiğini ifade eden Gül, "2006 yazında da, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın dedesinin ismini taşıyan Ali Babacan Tekstil Firması'nda 24 gün bilfiil çalışmıştır ve bunun pek çok tanığı mevcuttur" dedi. Firmanın bütün iş dünyasında bilinen en belirgin özelliklerinden birinin kayıt ve vergi konusundaki aşırı hassasiyeti olduğunu vurgulayan Gül, firmanın bu anlayış çerçevesinde Mehmet Emre'yi de çalıştığı dönemde sigortalı yaptığını belirtti. Gül, "Kayıt dışı işlem yapmamaya büyük özen gösteren bu yaklaşım, aslında takdir edilmesi ve örnek alınması gereken bir davranıştır" dedi.


    İki yıl önce açık ve şeffaf şekilde gerçekleşen bir sigortalılık işleminin gündeme getirilmesinin ve Mehmet Emre Gül'ün, yeni sosyal güvenlik düzenlemesinden etkilenmemesi amacıyla, kanun yürürlüğe girmeden hemen önce çalışmadan sigortalı yapılmış gibi gösterilmesinin büyük bir haksızlık olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül açıklamasına şöyle devam etti:
    "Şayet, benim öyle bir niyetim olsaydı, küçük oğlumdan önce büyük oğlum Ahmet'i sigortalı yaptırmam gerekirdi. Bu noktada Cumhurbaşkanlığı makamını ve şahsımı hedef alan yıpratma amaçlı haber ve yorumlar, iyi niyetten yoksundur. Ayrıca, küçük oğlum Mehmet Emre ile ilgili gerçekten uzak, çarpıtılarak tek taraflı sunulan haber ve yorumların, basının evrensel meslek ilkeleriyle bağdaşmadığı da aşikardır."

    Koskoca cumhurbaşkanı kalkıp oğlunun sigortasını düşünsün.. Benim aklım almıyor bu işi neyse konu fazlasıyla dağıldı.. Belgelerinizle konuştuğunuz takdirde cevap yazıcam.. Taraflı medyanın haberlerine cevap vermeyeceğim bundan böyle..
#18.05.2010 22:17 0 0 0