İNSANLARI KAZANABİLMENİN ON İKİ YOLU - BÖLÜM 1 (1/6 ARASI)

Son güncelleme: 23.05.2010 14:47
  • noimage

    1-Hiçbir Münakaşanın Galibi Yoktur

    Bir münakaşayı kazanmanın en iyi yolu, o münakaşaya hiç girmemektir. Uzun politika hayatım, bana bir gerçeği öğretti: 'Cahil bir adamı münakaşa yoluyla mağlup etmeye imkan yoktur.

    2-Kimseye Yanlış Düşündüğünü, Yanlış Bir Şekilde Söylemeyiniz

    Hiçbir zaman yüzde yüz isabetli davranamayacağınıza göre, niçin yanlış hareket ettiklerini başkalarının yüzüne vurup duruyorsunuz?
    Bir şey ispatlayacaksanız, bunu iddianızı ve niyetinizi belli etmeden yapınız. Öğreniyormuş gibi davranarak öğretiniz. Hatırlamaya çalışıyormuş gibi hatırlatınız.
    Acaba yanlış mı düşünüyorum?
    Çünkü bizim esas korumaya çalıştığımız şey fikirlerimiz değil, şahsiyetimizdir.

    3-Yanlışınızı Kabul Ediniz

    Hatayı kabullenmek hatta üstlenmek aynı zamanda bir asalet işidir. Üstün bir karakterin belirtisidir.
    Yanıldığınız takdirde bunu çabuk ve kesin bir şekilde kabul ediniz.

    4-İşe Dostça Başlayınız

    Bir damla bal, bir varil ziftin çekemeyeceği kadar sinek toplar.
    Nezaket ve dostluk, sertlikten kuvvetlidir.

    5-Hayır'ın Geri Dönüşü Zordur

    Söze doğrudan doğruya anlaşmazlık bulunan konulardan başlamayınız.

    Başlangıç noktanız ortak düşünceleriniz olsun. Muhatabınızın ilk sözlerinin 'Evet' olmasını sağlayınız. Muhatabınıza konuşmanın başında 'Hayır' dedirtmeniz büyük strateji hatası olacaktır.

    6-Şikayete Karşı Sigorta

    Çok kimse düşüncelerini kabul ettirebilmek için çok konuşmaları gerektiğini zanneder.
    Değişik bir fikri dinlerken sabırsızlanıp lafa karışmayın. Kendi fikrinizi ifade etmek için konuşmanın bitmesini bekleyin. Muhatabınızı düşündüğü bir şeyi anlatması için teşvik edin. Bunu samimimi olarak yapın. Konuşmasına müsaade etmediğiniz biri, sizin düşüncelerinizden etkilenmez. Onun aklı, söyleyemediklerinde kalır.
    New York Herald Tribune gazetesinin ekonomi sayfasındaki ilanda yetenekli bir adam arandığı bildiriliyordu. Charles T. Cubellis de müracaat etti ve mülakata çağırıldı. Cubellis mülakata girmeden önce görüşeceği adam hakkında Wall Street'de epey bilgi topladı. Mülakat esnasında şu bilgileri araya sıkıştırdı: '28 yıl önce büyük bir odada tek memurla bu işe başladınız ve bu noktaya geldiniz değil mi? Sizinle çalışmak, benim için şereftir'.
    Hayattaki mücadelesini anlatmaktan hoşlanmayan adam var mıdır? Bu adam da neler çektiğini, engelleri nasıl aştığını, işlerini nasıl büyüttüğünü saatlerce anlattıktan sonra Personel Müdürü'nü çağırmıştı: 'Aradığınız adam bu. Hemen işe başlatın'.

    Cubelis önce bilgi toplamakla, sonra da bu bilgiler vasıtasıyla karşısındaki adama uzun uzun konuşma, kendinden bahsetme imkânı vermekle bir iş sahibi olmayı başarmıştı.


    Saygılarımla


    Kaynak: Dale Carnegie / Dost Kazanmak ve İnsanları Etkileme Sanatı
#23.05.2010 01:22 0 0 0
  • Biz insanları etkilemek her şekilde mümkün.Yani iyi ya da kötü bunu herkes bir şekilde başarır.Önemli olan daima ardınızdan ''iyi''dedirtecek etkiyi bırakabilmektir.Bunun içinde en önemli gerekçe sevgi,saygı,hoşgörü ve akılcı düşünebilmektir.İnsan önce kendisine bu saydığım değerleri verebilmeli ki karşısında ki bireylerede yapabilsin...


    Emeğine sağlık Ozan bu güzel paylaşım için arkadaşım...
#23.05.2010 12:05 0 0 0
  • O cömert,o müşvik,o sevgi dolu yüreğine sağlık canım arkadaşım...Teşekkür ederim ilgine ve duyarlılığına...
#23.05.2010 14:47 0 0 0