Anzısın bir infilak olsun ölümüne seviştiğimiz oda!
Yetiniyorum seslerin bıraktığı izlerde dolaşan hayaletinle
ağaran günün içine yetişmek isteyen bir yolcuyum
defalarca eriyor ve tekrar katılaşıyorum bu göz yangınında
lastikleri yanan bir arabadayız: sen ben ve hadisemizdeki mücevher!
Arka arkaya fırlatılan iki havai fişek gibi çarpıştık
gökyüzünde;
genzimize dolan sülfürik asit tadındaki hayat
ağırlığınca karanlığımızda! ağırlığınca kafesimizde!
Paraşüt açılmasın bu sefer dudaklarımızda!
lambaları söndür
gazı aç
çakmağı çak!
Anzısın bir infilak olsun ölümüne seviştiğimiz oda!