biraz sen ver bana
yüreğim üşüdüğünde üzerine örtünsün sımsıkı
fark etmez adın varsa herşeyde
zemheri de olsun baharımda, bahçemin ayazı da
bir o kadar umursamaz olsan da
biraz sen ver bana..
anahtarını kaybettiğin kapılarını göster bana
oralara yıkılayım her dileğimin son harfinde
kişileştiremediğin senler olmalı bu kez dilinde
sözümün özü
bu defa bana atamadığın senler olmalı
biraz sen ver bana
öyle ki yabancı gelmeli bana
yoksa;
tekrar aşık olamam sana
Aldırış etmedi kulaklarına gelen dokunaklı sözlere
Elinde şarap, gözleri öylesine ağlamaklı
Titreye titreye yangını yüzünde canlandı
Unutmak için mi bekliyordu
yoksa
bekleyerek mi unutuyordu Bilemedi.
Bildiği, beklemezsen üzülmezsin gelmeyene
Elde avuçta değil ki zamanın döngüsü