Aile Yapısını Etkileyen Nedenler - Aöf Sosyoloji Dersleri

Son güncelleme: 01.06.2011 14:42
  • ailelerin ekonomik nedenlerle etkilenmesi - aileleri etkileyen doğal afetler - aile yapısını etkileyen toplumsal nedenler - savaşların aile yapısına etkisi - teknolojinin aile yapısına etkisiDeprem, sel gibi doğal afetler, insanoğlu eliyle yaratılan savaşlar gibi sosyal afetler, çeşitli olumsuz koşulları yarattığı açlık ve kıtlıklar, ekonomik alanda yaşanan güçlükler, salgın hastalıklar aileleri ve sonuçta da toplumları kötü yönde etkiler. Yurdumuzda 1999 yılında meydana gelen Yalova-Gölcük depremi sonrasında ailelerin nasıl yıkıldıklarını ve perişan olduklarını çok yakından izledik. Aileler evlerini kaybettiler; çok sevdikleri kişileri yitirdiler, işlerini ve mal varlıklarını kaybettiler; dostları arkadaşları yok oldu. Bütün bu olaylar, fiziksel ve psikolojik hastalıkları, yaşama isteğinin kaybını, hayatla savaşma gücünün yitirilmesini de beraberinde getirdi. Aradan geçen onca süreye rağmen, bu toplumsal olayın izlerinin tamamen silinmiş olduğunu ne yazık ki söyleyemiyoruz.

    Savaşlar da tıpkı doğal afetler gibi ailelere büyük darbeler vuran olaylardır. İşin en acı yanı da doğal afetlerin pek çoğunu önlemek için elimizde bir fırsat olmamasına karşın, savaşların insanoğlu tarafından engellenebilme özelliğidir. Ama buna rağmen aileleri ve toplumları kötü yönde etkileyen, onları gelişmelerini önleyen ve daha da kötüsü, içinde bulundukları durumdan daha gerilere gitmelerine neden olan savaşların durdurulamaması ve süregitmesidir.

    Oysaki bu savaşları sürdürmek için gerekli olan silahlara harcanan para, ailelerin ve de özellikle çocukları sağlığı, mutluluğu, gelişmesi için harcanabilseydi bu dünyada yaşamak daha güzel, toplumlar daha gelişmiş ve insanlık daha yüce bir kavram olurdu. Savaşlar, tüm aile bireylerini etkiler; ama en çok etkisi çocuklar üzerinde olur. Son on yılda tüm dünyada oluşan savaşların çocuklar açısından yaratmış olduğu tablo çok acıklıdır: 2 milyon çocuk bu savaşlarda ölmüş, 4-5 milyon çocuk sakat kalmış, 12 milyon çocuk evini kaybetmiş, 1 milyondan fazla çocuk anne ve/veya babasını yitirmiş, 10 milyon çocuk ruhsal sarsıntı geçirmiştir.

    Yapılan çalışmalar, son yıllarda yirmi beş ülkede on altı yaşından küçük binlerce çocuğun, bizzat askerî kuvvet olarak savaşlara katıldığını göstermektedir. Bu çocuklar, ileride kendi ailelerini kurduklarında, sağlam temeller oluşturabilecekler midir? Bu çocukların kurdukları ailelerden oluşan toplumlar nasıl toplumlar olacaktır; saldırgan mı, kendine güven duymayan, güdümlü toplumlar mı? Ve en önemlisi, bu toplumların oluşturacağı insanlık evreni hangi konumda olacaktır? Bu soruların cevabını şu an için bilmiyoruz.

    Ama etkilerini er veya geç göreceğimizi ve faturanın da yine insanlık adına kesileceğini çok çok iyi biliyoruz. Yıllarca savaşın acılığını yaşamış olan Bosna Hersekli bir çocuk, 14 yaşındaki Dunja bakın duygularını nasıl anlatıyor: "Adalet uğruna savaşırken bunca insan öldü. İyi de hangi adalet? Bu insanlar ne için savaştıklarını, kime karşı savaştıklarını biliyorlar mı? Artık havalar iyice soğudu. Kuş sesleri duyulmaz oldu. Şimdi sadece anasını ya da babasını, kardeşini yitiren çocukların ağlamaları duyulabiliyor. Bizler bir ülkesi ve umudu olmayan çocuklarız."

    Toplumlardaki teknolojik ilerlemeler de aileleri etkiler. Bu etkileyiş, olumlu veya olumsuz yönde olabilir. Teknolojinin gelişmesi, ailelerin geleneksel değer yargılarını değiştirebilir. Değişen bu gelenek, ailenin gelişmesini sağlıyorsa olumlu bir etkiden söz edilebilir. Aksi durumda ise, teknolojik gelişmenin yararı değil zararı söz konusu olacaktır. Benzer şekilde, toplumların ekonomik koşullarının gelişmesi de, ailelerin kültürel ve sosyal yapılana olumlu veya olumsuz etki yapabilir. Bu konu aşağıda örneklerle açıklanmıştır.


    alıntı
#01.06.2011 14:42 0 0 0