Panik Atak

Son güncelleme: 29.03.2012 18:50
  • panik - panik bozukluğu - kaygı bozukluğu - atak - panik atak belirtileri - panik atak tedavisi


    Panik Atak (Panik Bozukluğu)

    Günümüzde çok sık karşılaştığımız psikolojik terimlerden biridir "panik atak". Bireyler yaşadıkları kaygı bozukluklarını sıklıkla panik atak olarak isimlendirme eğiliminde olabilirler. Bu isimlendirmelerden bir kısmı doğru ve yerinde olabilirken, bir kısım bireyler ise yaşadıkları her türlü heyecan ve/ya endişe durumunu "panik atak" olarak adlandırabilirler. Bu konuya açıklık getirmek, panik atağın ne olduğunu (ve ne olmadığını) anlatarak panik atak geçiren bireylerin ne ile karşı karşıya olduklarını bilmelerini sağlamayı amaçlamaktayım. Çünkü panik bozukluğu ile başa çıkma yolunda atılacak ilk adım panik atak belirtileri, nedenleri ve panik atakla başa çıkma yolları ile ilgili bilgi sahibi olmaktır.

    Panik Atak nedir?

    "Bir anda büyük bir korku duymaya başlıyorum. Nefesim kesiliyor ve kalbim göğsümden çıkacakmış gibi oluyor. Tansiyonum o kadar yükseliyor ki öleceğimi sanıyorum ve buna karşı koymak için elimden hiçbir şey gelmiyor. O anlarda kalp krizi geçirdiğimi düşünüyorum."
    " Kontrolümü o kadar kaybediyorum ki artık çıldıracağımı düşünüyorum."
    "Acaba ne zaman fenalaşacağım? Ben kriz geçirdiğimde ya yanımda biri olmazsa? Beni kim acile kaldıracak? Kim ambulans çağıracak? En yakın hastane nerede acaba çünkü her an atak gelebilir? Ya ben ölürsem, çocuklarım ne yapar bensiz?"
    "Göğsüm o kadar sıkıştı ki nefes alamadığımı hissettim ve aniden titremeye başladım. Gözümü açtığımda acil serviste yatıyordum."
    Yukarıdaki cümleler panik atak hastalarının rahatsızlıklarını anlatırken kurdukları kendi cümleleridir. Atak sırasında yaşadıklarını ve rahatsızlıkları ile ilgili duydukları endişeleri anlamak için bu cümleler önemli bir yol gösterici sayılabilir. Duydukları sürekli endişe ve bir türlü kurtulamadıkları korkuyu bu şekilde ifade eden panik atak hastalarının sayısı hiç de az değil. Ayrıca bunlar, panik atakla tanışmış kişilerin ortak sayılabilecek görüşlerini sergileyen cümlelerden sadece birkaç tanesidir.

    Panik atak, panik bozukluğunun en önemli belirtisidir. Panik bozukluğu yoğun şekilde yaşanan panik ataklarla karakterize edilir. Panik bozukluğu ile panik atağı ayıran en önemli unsur, ataklar sonrasında tekrar atak geçirmeye dair duyulan endişedir. Bu durum kişinin sürekli olarak tekrar atak geçireceğini düşünmesi ve bu nedenle davranış değişikliğine gitmesi ile panik bozukluğu haline gelir.

    Panik atak oldukça ani ve şiddetli bir şekilde gelişebilir. Ayrıca kişinin bazı durumlardan kaçınmasına neden olarak bireyin işlevselliğini yitirmesine sebep olabilir. Örneğin ilk atağını bir alışveriş merkezinde geçiren kişi daha sonraları kalabalık ortamlara girmekten kaçınabilir, Bunun nedeni kişinin kalabalık bir ortama girdiğinde tekrar panik atak geçirmekten korkması ve o duyguları tekrar yaşamak istememesinden kaynaklanmaktadır. Hatta dışarı çıkmaya karşı genellenmiş bir kaygı geliştirerek günlük hayatını buna göre şekillendirebilir. Bu durum da kişinin işlevselliğini büyük ölçüde yitirmesine neden olabilir. Uzun süredir panik atak geçiren hastaları düşündüğümüzde, nedeni tahmin edilebilinen şekilde gelişen tekrarlayan epizotlarla panik atak geçiren bireylerin atakları tahmin edilemez hale gelebilir. Tahmin edilebilen ataklara kıyasla bu tür atakların psikolojik etkileri daha ciddi ve daha rahatsızlık vericidir (1).

    Panik atak bireyin aniden başlayan ve çok ciddi boyutlarda yaşanan bir kaygı bozukluğudur. Bu rahatsızlık, korku ve endişe atakları ile seyreder. Bu durum herhangi görünen bir neden olmaksızın ortaya çıkabildiği gibi genellikle rahatsızlık veren bir olay veya bir düşünce sonucunda meydana gelir.

    Panik atak tanısı koyabilmek için uzmanlar DSM 4* kriterlerini kullanırlar. DSM-IVe göre aşağıdaki belirtilerden dördünün ya da daha fazlasının kişide aniden başlaması ve 10 dakika içinde en yüksek düzeye ulaşması durumunda panik atak söz konusu olabilir:

    1) Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama ya da kalp hızında artma olması
    2) Terleme.
    3) Tüm vücutta titreme ya da sarsılma
    4) Nefes darlığı, boğuluyor gibi olma duygusu
    5) Soluğun kesilmesi
    6) Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi
    7) Bulantı ya da karın ağrısı
    8) Baş dönmesi, sersemlik hissi, düş ecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma
    9) Gerçek dışılık duyguları ya da benliğinden ayrılmış olma
    10) Kontrolü kaybetme ya da çıldırma korkusu
    11) Ölüm korkusu
    12) Paresteziler (uyuşma ya da karıncalanma duyumları)
    13) Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları

    Rahatsızlığın panik atak olarak tanı alabilmesi için kişinin en az iki kere atak geçirmiş olması ve olası ataklar ile ilgili kaygılanması ve olası atakları engellemek için çeşitli kaçınma davranışlarına girmesi gerekmektedir (2). Ayrıca panik bozukluğunun başlangıcı genel olarak ergenliğin sonlarından yetişkinlik döneminin başlarına kadar olan dönemde ortaya çıkabilmektedir(3).

    Panik Atağın Nedenleri Nelerdir?

    Fizyolojik Nedenler, travmatik olaylar, uzun süreli yaşanan stres ve kişilik özellikleri (aşırı duygusal olmak, kontrolcü olmak, düşük özgüvenli olmak vb.) panik atakla ilişkili faktörlerdendir. Ayrıca ikizler ile yapılan araştırmalarda genetik faktörlerin olduğu kadar korumacı ya da çevreye karşı çeşitli endişeler taşıyan bir aile tarafından yetiştirilmek gibi çevresel faktörlerin yani öğrenmenin de panik atak geliştirme konusunda etkili olduğu ortaya çıkmıştır (4).

    Panik Atak ile Başa Çıkma

    Bu başlık altında panik atak geçirenlere genel olarak neler tavsiye edilebileceğinden bahsedeceğim. Öncelikle panik bozukluğu ile başa çıkmanın kolay olmadığını ve bu nedenle atılan her adımın takdire değer olduğunu bilmek iyileşme yolunda atılan en önemli adımlardandır.

    Panik atak için öncelikle bir uzmana başvurulması ilk önerilenler arasındadır. Duruma göre -yani panik atağın şiddetine, sıklığına ve hissedilen kaygı düzeyine göre- uygulanacak ilaç ve/ya psikoterapi panik atakla başa çıkma konusunda bireye yardım sağlayacaktır. Birey işlevselliğini oldukça yitirmişse ilaç tedavisi ile başlamak doğru olabilir. İlaç tedavisi ile beraber psikoterapi uygulanması tavsiye edilen bir yöntemdir. Özellikle psikoterapide panik atak tedavisinde kullanılan bir teknik olan Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT) tedavi sürecinde olumlu sonuçlar verebilmektedir. Bu terapi tekniği sayesinde birey; panik atakla nasıl başa çıkabileceğini öğrenirken, kaygıları ile baş etme stratejileri ile ilgili bilgi sahibi olur. Ayrıca kişi, öğrenme ve keşfetme aracılığı ile kendisi ve rahatsızlığı ile ilgili farkındalık kazanarak terapi sonlandıktan sonra da panik atak tehditlerinin nasıl üstesinden gelebileceğini öğrenebilir. Ayrıca bireyin panik atak ile ilgili bilgi sahibi olması, ne gibi bir durumla karşı karşıya kaldığını bilmesi tedavi sürecini hızlandıran etkenlerdendir.

    * DSM-IV: Ruhsal bozuklukların tanısal ve sayımsal elkitabı. DSM-IV Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından geliştirilmiş olup her hastalığın tanısını sistematik bir biçimde sunmaktadır.

    Referanslar:
    1) Stanley Rachman, Padmal De Silva, Panic Disorder: The Facts (Second Edition), 2004.
    2) http://www.surgeongeneral.gov/library/mentalhealth/chapter4/sec2.html#types
    3) Lippincott Williams & Wilkins, Professional Guide to Diseases (Ninth Edition), 2008.
    4) Bourne, E. (2005). The Anxiety and Phobia Workbook, 4th Edition
    a
#29.03.2012 18:50 0 0 0