Panik Bozukluk

Son güncelleme: 27.04.2012 17:21
  • ruhsal psikoloji - psikiyatri - panik atak korkusu

    Mitolojiye göre yarı keçi yarı insan şeklinde bir yaratık olan kırların ve çobanların tanrısı 'pan', kırlarda aniden insanların karşısına çıkar, onları korkuturdu.


    Bu hikâyeden hareketle 'pan'ın yarattığı korkuya benzer korku manasına 'panik' kelimesi ortaya çıkmıştır.

    Duyular Kontrolden Çıkar
    Ataklar halinde gelen korkulara da 'panik atak' adı verilmiştir. İnsanoğlu yüzyıllardan beri tehlike karşısında ya savaşır ya da kaçar. İşte kaçma davranışının bir tezahürü olan panikleme, beynin 'lokus ceruleus' adı verilen bölgesinin aşırı duyarlılığı sonrasında süreklilik arz etmeye başlar. O zaman herhangi bir sebep yokken bile kişi panik atak dediğimiz tabloyu yaşar. Baş dönmesi, bulanık görme, kalp çarpıntısı, titreme, kan basıncında artma, hızlı ve yüzeysel soluma, göğüs ağrısı, kaslarda aşırı gerginlik, soğuk terleme, midede şişkinlik, sık idrara çıkma, bayılacakmış gibi olma gibi belirtiler görülür. Vücut sanki kişinin kontrolünden çıkmış, infilak edecek bir bomba haline gelmiştir. Panik bozukluğu olanlarda genellikle agorafobi dediğimiz kapalı alan veya çok açık alanlardan korkma da görülür.

    Aciller Dolup Taşıyor
    Yapılan araştırmalar panik hastalarının %70'inin en az 9-10 defa acile başvurduğunu, anjiyo yapılan hastaların da %57'sinde panik bozukluğu tespit edildiğini ortaya koymuştur. Panik bozukluğu belki de psikiyatrinin en kolay tedavi edilebilen rahatsızlıklarındandır. İyi tedaviyle iyileşme şansı neredeyse yüzde 100'dür. İlaç tedavisi olmazsa olmazdır. Beraberinde tedavi sonrası tekrarlamaların olmaması için psikoterapiye de başlanmalıdır. Bunlara ek olarak düzenli beslenmeli, nefes egzersizleri yapmalı, kafein, sigara, alkol ve uyuşturucular gibi paniği tetikleyen, hatta paniğe sebep olan maddelerden sakınılmalıdır.
#27.04.2012 17:21 0 0 0