Bir insan ileri doğru bir adım attığında geride kalan ayağının geçmişinin üzerinde durduğunu unutmamalı!Her zaman ayağın biri geride kalmaya mahkûmdur!İster yürü istersen koş hiç önemli değil!İleri doğru attığın her adımda bir parçanı geride bırakırsın...
Zamanı durdurup geriye doğru çevirmek mümkün olsaydı belki yarım bıraktıklarını toparlama şansın olabilirdi!Fakat bu defa da mükemmeli yaratmak uğruna verdiğin çabada daha çok eksilmeyi durduramazdın!Bunun için yaşadığın herşey olması gerektiği ve yarım kalmaya mahkûm olduğu şekilde senin peşinden canını acıtan bir kurşun gibi sırtına saplanmaya devam edecektir.Aslında yarım kalan hiçbirşey yoktur!Senin yaşadığın bütünlerin birer parçası vardır attığın her adımın geride kalan izinde.
Başını geriye doğru çevirip baktığında gördüğün şey arkanda bıraktıklarınsa eğer ve gördüklerin canını yakıyorsa pişmanlıklarla dolu bir hayatın keşkelerini taşımak için verdiğin çabanın senden çaldıklarını gördüğünde yaşama şansın olup da elinden kaçan şeylerin acısı daha ağır olur zamanla...
Hadi;bir defalığına da olsa yaşadığımız her günün her saniyesinin tadını çıkaralım.
Yüzünde tatlı bir gülümsemeyle ''merhaba'' de yeni güne.
Küçült kalbini olabildiğince,çıkarıp at içindeki sana ağır gelen herşeyi.
Unut hayallerini,serbest bırak sımsıkı tuttuğun umutlarını
Onlar ellerindeki kelepçe düşüncelerindeki zindandır.
Unutma ki içindeki hüzün,umut ve hayallerine olan mahkûmluğundandır.
Umutsuz insan yaşar mı?Hayaller olmadan Güneş dağları aşar mı?
Yaşar elbet,aşar elbet.Ama sen önüne kurduğun dağların gölgesinde üşürsün!
Bir defalığına da olsa umut ve hayallerini bırak yarı yolda
Belki ısınamayacaksın ama üşümeyeceksinde.
Beynim durdu elim durmadı!
Klavyede ne kadar de anlamsız ve dağınık duruyor harfler!Hayat da böyle işte.Klavyedeki harfler kadar anlamsız ve dağınık!Ama nasıl birleştirmek istersen onu anlatır sana.
Ah be Fatih kardeşim yine anlam yüklü bir resim paylaşmışsın benimle.Biliyorsun işte;dua kalbin aynasıdır ve her el açtığında kalbini açarsın aslında.Çok teşekkür ederim yalnız bırakmadığın için bu kardeşini.
Laf vardır uluorta söylendiğinde yıkıp geçer fırtınalardan beter,
Laf vardır bir harfi dahi dosta mecal anlatmaya yeter.
Ben ne söyleyeyimki Fatih'im!Aslında susmak istiyorum çoğu zaman,susmak ve konuşmamak hatta yazmamak,yazamamak!Ama insan içinde kopan fırtınalara dur diyemiyorki be kardeşim!Rüzgâr eser sıcak bir günde,insanı tatlı tatlı okşar.Rüzgâr eser soğuk bir kış günü,üşürsün ve kendine sığınacak sıcak bir mekân bulursun.Ama içinde kopan fırtınalardan kaçacak ve sığınacak bir liman bulmak hiç de kolay olmuyor be kardeşim!
O güzel yüreğinin değerini bilen dostlar çalsın herdaim kapını Fatih'im.
Bahar ağaca gelir çiçek açar,bahar toprağa gelir yeşiller giyinir,bahar suya gelir durulup durgunlaşır...
Yeni umutlar baharla gelecek diye bekleriz ama her defasında başka baharlara bel bağlarız hayal kırıklıklarıyla.Her gelen bahar ayrı bir ısıtsın yüreğini kardeşim.
merhaba baharın yeşilin kokusu
merhaba gök kuşağının böceğin kuşun neşesi
hoş gelişler ola neşenin heycanın duygusu
sayfan da neşe heyecan dosluk ikramın olsun
deyerli dostum sayfan hayırlı uğurlu bereketli olsun
Geceleri balkonda ışığın etrafını alan pervane böceklerini fark etmiş miydik hiç?
Ya onların aşk uğruna yaşadıklarını bilir miyiz? Yani pervanenin mum ışığıyla yaşadığı aşkın hikayesini
Aşk bir farkına varış, bir idrak seviyesidir
'Aşk odu önce ma'şuka, andan âşıka düşer.' derler, malum. Yani aşk ateşi önce sevilene ondan sonra sevene düşer. Önce sevilende bir ateş yanmalı ki pervane onun etrafında dönsün, pervane o ateşi görsün, sonra aşkının farkına varsın
Pervane aşkını ispat edebilmek için gördüğü anda ışığı, etrafında dönmeye başlar. Bir cezbedir bu. Bu cezbenin gittikçe daralan bir çemberi vardır. Işığın etrafında döner, döndükçe biraz daha yakından dönmek ister. Işığı gördüğü anda aşkı ilmel yakin olarak tanıyan pervane, onu aynel yakin bilmek istediği için gittikçe mumun etrafındaki çemberi daraltıyor. Çember daraldıkça pervanenin aşkı artıyor, şevki artıyor, coşkusu artıyor. Coşkusu arttıkça da cesareti artıyor. Aşk cesaret işidir, neticede. Ve pervane cesaretle kanadını şöyle bir değdirir ateşe. İlk lezzettir işte o acı. Acı verir, yakar içini. Ama ona verdiği acı o kadar hoşuna gider ki, daha fazla dönmeye başlar.
Acı ve lezzet
Birbirine zıt bu iki duygunun bir arada olması nasıl mümkün İşte bu noktada, azabın ve acının lezzet olmasındaki sırrı yakalamak gerek.
Azap kelimesi azp kelimesinden türüyor. Azp lezzet demek. Azabın ne olduğunu buna göre ölçün ve düşünün. İşte kanadının ucunu bir defa yaktığı zaman pervane ilk azabı duyar; fakat öyle bir lezzettir ki o azap Bu azap ve ondan alınan lezzet, insanı yavaş yavaş nefsinden sıyırıp vuslatı mümkün kılar. Bu sefer daha büyük bir cesaretle kendini ateşe atarcasına gider ışığı kucaklar.
Ve burada ateş pervaneyi yakar kavurur. Bir buğday tanesi gibi toparlayıp yere düşürür. Artık pervane 'hakkal yakin' biliyordur vuslatı. Bu fenadır. Bu canını verdiği noktadır. Mumun bundan haberi bile yoktur belki. Olmasına da gerek yoktur. Bu pervanenin aşkıdır çünkü. Aşkı uğruna can veren pervanenin aşkı. Ama öbür taraftan mum da yanar. Onun aşkı da, acısı da kendincedir. Önce can ipliğine bir ateş düşer ve yanmaya başlar mum Sonra içindeki o yangını söndürmek için gözyaşı döker.
Ateşi su söndürür çünkü.
Ama mumun gözyaşları onun ateşine daha da bir güç verir, elemi arttıkça artar. Ve erir can ipi, sevgilinin yolunda yok olana dek
Tasavvuf da ilahi bir aşk için anlatılır benimsenir..... ama AŞK tüm sevgilerin en güçlüsü olduğu için herkesin sevgisine AŞK OLSUN diyorum..!!!! Umarım beğenirsiniz abicim kelebek hikayenize ufacık bir dokunuş olsun istedim
Bu konuda yazacak çok şeyim olduğunu bildiğin için yine yapmışsın yapacağını be Birsumm.Ama bu gece seni biraz hayal kırıklığına uğratacağım galiba!Çünkü her insanın tıkandığı bir nokta vardır ve bu akşam o noktanın en uç sınırındayım...Lütfen kusuruma bakma,eğer akşamın ilerleyen saatlerinde aklım başıma gelirse yani kalbim aklıma hükmetmeye başlarsa sözüm olsun sana birkaç kelimelik yürek sesim yükselecek bu sayfada...
OnLyGirL saygıdeğer arkadaşım,beğenileriniz duygu dolu yüreğinizin güzelliğindendir eminimki...Bu akşamki çayınız nasıl olsun?