Hatay Reyhanlı'da Patlama

Son güncelleme: 13.05.2013 17:36
  • Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde belediye binası önünde bomba yüklü iki aracın patlatılması sonucu 18 kişi öldü, 20'den fazla kişi yaralandı.

    Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde bugün saat 13.45'te Belediye binası yakınında iki ayrı patlama oldu. İlçede elektrikler kesildi. Patlamalarda belediye binası ve bölgedeki çok sayıda bina ile araç zarar gördü.

    8 ARAÇ HURDAYA DÖNDÜ, YARALILAR ÇEVRE HASTANELERE KALDIRILDI

    İlçe merkezinde PTT binası ve Halk Bankası ortasında kalan bölümde meydana gelen patlamada bölgedeki 8 araç hurdaya döndü; çok sayıda bina da zarar gördü. Ekipler enkaz altında kalanlara ulaşıyor. Yaralılar Reyhanlı, Kırıkhan ve çevre ilçelerle Hatay'daki hastanelere kaldırılıyor. Bu arada bölgedeki ekipler patlamaların nedenine ilişkin ayrıntılı bir şekilde inceleme yapıyor.

    İncelemelerde bulunmak üzere Mardin'e gelen Güler, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve gazetecilerle öğle yemeği sırasında Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki patlamayı öğrendi. Patlamayla ilgili telefonla bilgi alan Güler, daha sonra gazetecilere kısa bir açıklama yaptı.

    2 BOMBALI ARAÇ PATLATILDI

    Güler, saat 13.55 sıralarında Reyhanlı Belediye binası önünde ve PTT binasının olduğu yerde 2 bombalı aracın patladığını belirterek, ilk açıklamasında şunları söyledi:

    "Şu anda aldığımız ilk bilgilerde maalesef 4 ölü, 18 yaralı olduğu ifade edildi. Yalnız, tabii şu anda bu sayıların artmasından endişe de ediliyor. Gerekli güvenlik önlemleri itibarıyla Valimiz şu anda olay yerine intikal etti. Ben gerekli talimatları Jandarma Genel Komutanımıza ve Emniyet Genel Müdürümüze intikal ettirdim. Civardan da oraya doğabilecek paniği önlemek için her türlü kuvvet sevkiyatı yapılıyor."

    kaynak
#11.05.2013 15:10 0 0 0
#11.05.2013 15:35 0 0 0
  • Terör saldırılarını önlemekle görevli MİT yetkilileri neden bu saldırıyı önleyemedi?

    Boston'da tezgahlanan patlama Suriye işgali için yeterli gelmediğiı için başta Amerika olmak üzere batı emperyalizmi tarafından yeni bir oyun mu sahneye koyuldu?
    Hatırlıyoruz tüm arap ülkeleri bu oyunlarla zalim diktatörlerden kurtarıldı.. Bulunamayan kimyasallar Irak dan sonra Suriye içinde söylenmeye başlandı...Biz gözgöre göre Müslüman halkı kurtarmak için Müslüman kanı dökmeye hevesli hale geliyoruz...






    Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen bombalı saldırıyı şiddetle kınıyorum. Irak ve Suriye'de olduğu gibi, yine küresel güçlerin bir oyunu ile karşı karşıyayız. Suriye'ye müdahale için uygun zemin yaratılmaktadır. Suriyenin başında zaten büyük bela varken başına yeni belalar açmasını düşünmek akla ziyandır. Bu ABD'nin yeni bir oyunu ve Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesi için bir sebep yaratmaktan öte olmadığını görmek gerekir. Hükümet onurlu ise ya istifa etmeli veya özür dileyip Suriye politikasını değiştirmelidir. Hükümet zor ve karmaşık bir oyun içindedir. Bunun sonu Ülkemiz ve Milletimiz açısından hayırlı değildir. Hep uyardık. Allah'tan hayatını kaybetmiş vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Türkiyeyi yöneten ve müslüman olduğunu söyleyenler, birgün öleceklerini unutmasınlar. Bunun hesabını huzur-ı mahşerde hem onlar, hem de onlara destek olanlar elbette verecektir.

    Yusuf Halaçoglu..........
#12.05.2013 11:15 0 0 0
  • RTÜK tarafından Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen bombalı saldırıya yayın yasağı konuldu. İyi uykular Türkiyem.
#12.05.2013 17:28 0 0 0
  • Hükümet onurlu ise ya istifa etmeli veya özür dileyip Suriye politikasını değiştirmelidir.
    ne yapmalıdır mesela..Nasıl değiştirmelidir Suriye politikasını..

    Sınıra yığılan insanları, c'esed ile birlik olup mu öldürmelidir...Yani "o zaman Türkiye Hükümeti Emperyalistlere karşı bir tavır sergilemiş olur"mu diyorsun.. Bir zamanlar Hüsnü Mübarek in yaptığı gibi; israil in Filistinlileri rahatça öldürmesini temin için sınırlarını kapatması gibimi yapmalıdır...

    Türkiyeyi yöneten ve müslüman olduğunu söyleyenler, birgün öleceklerini unutmasınlar. Bunun hesabını huzur-ı mahşerde hem onlar, hem de onlara destek olanlar elbette verecektir.
    Yani" o zaman Allahın huzuruna gönül rahatlığıyla varılabilir" mi diyorsun?
    Ne yapmalıdır hükümet?.


    _"Hükümet, Politikasını DEĞİŞTİRMELİDİR"..
    Ne yapmalıdır kardeşim?
    _"değiştirmelidir"

    Nasıl bir değişiklik bekliyorsun?

    _"!!!....değiştirmelidir"

    yürüyün gidin işinize ....

    Utanmasanız "suriye iyi yapmış" diyeceksiniz..
#12.05.2013 20:24 0 0 0
  • Osmanlı'nın yıkılış acısını en çok asker çekmişti; çünkü katliamı, perişanlığı, kaybettiğimiz topraklara gömülen yüzbinlerce Anadolu çocuğunu onlar gördü; durumu yürekleri yana yana çaresizlik içinde seyrettiler. Gördüğü manzara karşısında beylik tabancasını çekip kendi beynini dağıtan komutanlar oldu.
    Bir yandan açlığı, sefaleti, geri çekilmeyi, bir yandan da ihaneti, arkadan hançerlenmeleri yaşadılar.
    Bu subaylardan birisi de Mustafa Kemal'di. Suriye cephesinden çekilişimizin acılarını etinde, kemiğinde hissetmişti.
    Bu yüzdendir ki; Cumhuriyet'in kurucu felsefesinde "Ortadoğu'ya bulaşmamak" temel bir kurala dönüştü.

    Yeni kurulan ülke, (Osmanlı'nın 200 yıldır uğraştığı gibi) yüzünü Batı'ya çevirecek, Batı'nın bir parçası olacak ve Ortadoğu'nun kanlı bataklığından uzak duracaktı.
    Bu nedenle Atatürk, Dışişleri Bakanlığı'na ya da müsteşarlığına atanan her kişiyi köşke davet eder ve bu kuralı önemle bir kez daha hatırlatırdı.

    "Aman Ortadoğu'ya bulaşmayın, aman bulaşmayın."

    Gerçekten de bulaşmadık ve Batı'ya doğru yelken açarak Ortadoğu'dan giderek uzaklaştık.

    Cumhuriyet kuşakları, Ortadoğu'yu bilmeden, tanımadan yetiştiler.

    Çünkü orası, çocuklara oynaması yasak edilen; kör kuyularla, yılanlarla, akreplerle dolu tehlikeli bir arka bahçe gibiydi.

    Sonra gün geldi; Ortadoğu'ya dönüşü şiddetle arzulayan bir iktidarla tanıştı Türkiye.

    Bu iktidar, yıkılış, yenilgi ve Ortadoğu'dan geri çekiliş döneminin acılarını, çöllerde akıtılan kanı bilmiyor, yüzyıllarca öncesinin Osmanlı saltanatını yeniden kurma rüyaları görüyordu.

    Böylece Ortadoğu konusunda Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi ters yüz edildi. Son yıllarda dozu giderek artan ego patlamalarıyla kendimizi Ortadoğu'nun ve İslam âleminin lideri ilan ediverdik.

    İşte dünkü patlamalarda can veren onlarca yurttaşımız, bu rüyanın, Enver Paşa misali kurulan boş hayallerin bedelini canlarıyla ödediler. Hiçbir günahları olmadığı halde, aynen Sarıkamış'ta, Suriye cephesinde can veren yüzbinlerce çocuğumuz gibi ölüp gittiler.

    Gören gözler için, Türkiye'nin oynadığı bu tehlikeli oyunun bizi nerelere sürükleyeceğinin işaretleri ortadaydı.

    Düşürülen uçağımız, Cilve-gözü katliamı, ülkeye doldurulan 400.000 Suriyeli ve son olarak Amerikan ordusunu kara harekâtına teşvik eden açıklamalar. Oysa Amerikan halkı Ortadoğu'ya tek bir asker bile gönderilmesine karşı. Böyle bir harekât olmayacak. Rusya'nın vetolarıyla Birleşmiş Milletler de bir şey yapmayacak.

    Yani kendi başımıza kaldık.
    ***
    Bakalım bundan sonra ne olacak?
    Türkiye çok kanlı bir oyunun ortasına düştü/düşürüldü.
    Zor görünüyor ama dilerim bu kanlı denklemden daha fazla yara almadan kurtulmayı başarabiliriz
#13.05.2013 09:00 0 0 0
  • AKP'nin Suriye politikalarının en ateşli savunucularından Cengiz Çandar bugün Radikal'de yazdığı köşe yazısında Reyhanlı'da yaşamını yitiren yurttaşlardan "maliyet" diye bahsetti....

    İşte Çandar'ın yüz kızartan yazısının o bölümü:

    "Bunun idrakiyle olsa gerek, kimi yorumlar 'Ortadoğu'ya hoş geldiniz' başlığını kullanmışlar.

    Olayın bir yönü öyle. Daha önce bir vesileyle -Cilvegözü Sınır Kapısı'nda tam üç ay önce meydana gelen patlama üzerine- bu köşede belirtmiş ve mealen şu tespitte bulunmuştuk: "Suriye dosyasına dahil olursanız Suriye de sizin içinize girer."

    Buradan, sakın, "Suriye konusunda yanlış yapıldı. Türkiye, Suriye'den ve Ortadoğu'dan uzak durmalıydı" şeklindeki bozguncu ve Soğuk Savaş dönemi statükoculuğunu benimsediğim sonucu çıkmasın. Türkiye, Suriye'ye ilişkin bir dizi yanlış yapmış olmakla birlikte, bunun alternatifi, Suriye'den ve Ortadoğu'dan 'uzak durmak' asla değildi.

    Bu nedenle, Reyhanlı'daki patlamaları ve şimdiye dek herhangi bir benzeri olayda görülmemiş yükseklikteki can kaybını, Ortadoğu politikasında 'etkili bir aktör' olmanın 'kaçınılmaz maliyetlerinden biri' olarak görmek gerekiyor.

    Bu, tatsız bir gerçek ama maalesef böyle. Böyle bir maliyetten uzak kalmak için Türkiye'nin Suriye'de olan bitenlerden uzak durması gerekmez miydi?

    Hayır, bu mümkün değildi. Türkiye'nin ulaştığı gelişme düzeyi ve uluslararası sistemin içine girdiği kalıp, Ortadoğu'da 'etkili bir aktör' olmaktan öteye ona bir şans tanımıyordu. Bu da kaçınılmaz idi...

    İşde değiştirilmesi gereken bu düşünce...............

    ÖNCE VATAN.... ÖNCE TÜRKİYE...

    evet ALLAH soracak doğru: senin vatanındaki eli kanlı bebek katili ve katilleri ellerini kollarını sallayarak delik deşik olmuş sınırından geçip giderken emperyalistlerle işbirliği yaparak Müslüman kanının daha fazla dökülmesine sebep olacağını soracak...Kendini Osmanlı sultanı zannetip huzur içindeki ülkeni kaosa sokmanı soracak...Cengiz çanda r başta olmak üzre bu maliyeti buna sebep olanlar çeksin de görelim.. gidip savaşacaklarmı acaba kendi çocukları gemiciklerinden inip kanlarını akıtacakmı .........
#13.05.2013 11:38 0 0 0
  • Evet ALLAH soracak doğru: senin vatanındaki eli kanlı bebek katili ve katilleri ellerini kollarını sallayarak delik deşik olmuş sınırından geçip giderken emperyalistlerle işbirliği yaparak Müslüman kanının daha fazla dökülmesine sebep olacağını soracak...Kendini Osmanlı sultanı zannetip huzur içindeki ülkeni kaosa sokmanı soracak...Cengiz çanda r başta olmak üzre bu maliyeti buna sebep olanlar çeksin de görelim.. gidip savaşacaklarmı acaba kendi çocukları gemiciklerinden inip kanlarını akıtacakmı .........
#13.05.2013 16:30 0 0 0
  • Bu yüzdendir ki; Cumhuriyet’in kurucu felsefesinde “Ortadoğu’ya bulaşmamak” temel bir kurala dönüştü.

    Yeni kurulan ülke, (Osmanlı’nın 200 yıldır uğraştığı gibi) yüzünü Batı’ya çevirecek, Batı’nın bir parçası olacak ve Ortadoğu’nun kanlı bataklığından uzak duracaktı.
    Bu nedenle Atatürk, Dışişleri Bakanlığı’na ya da müsteşarlığına atanan her kişiyi köşke davet eder ve bu kuralı önemle bir kez daha hatırlatırdı.

    “Aman Ortadoğu’ya bulaşmayın, aman bulaşmayın.”

    Ortadoğudan uzak durmak istiyorsan,kendine ya Sicilya yada Alp dağlarında bir çiftlik almalısın..Aslında bu bile o coğrafya ile ilgini kesmen için yeterli olmaz...
    Dünyanın diğer ucundaki ülkeler bile Ortadoğudan uzak durmuyorsa_duramıyorsa;Bunun bir sebebi olmalı....Öyle ya...
    Bilmediğimiz bazı şartlarmı imzalandı yoksa zamanında....
    Ne İngiltere,ne Fransa ne Abd uzak durmayacak..Ama biz uzak duracağız o bölgeden öylemi...En uzun kara sınırın Suriye ile..Nasıl uzak durmayı planlıyorsun?

    Senin en uzun Kara sınırının olduğu bir ülkedeki gelişmelere ve sınırında patlayan,zaman zaman sınırlarının içinde patlayan bombalara karşı vurdum duymaz olman...!!!İlginç strateji
    Suriye sınırı belirlenirken evler aileler köyler ikiye bölünmüş... Aileler birbirleriyle ancak Bayramlarda görüşebiliyor...

    Hadi uzak dur durabiliyorsan!

    Kendini Osmanlı sultanı zannetip huzur içindeki ülkeni kaosa sokmanı soracak.

    Bu bir itirafmı? "Huzur içindeki Ülke":)
#13.05.2013 17:36 0 0 0