Suskun görünsem de fırtınalı ve mağrurdum anne..
Bir mızrak gibi aynada hep dik durdum anne,
Ben sana hiçbir gün laf getirmedim, leke sürmedim,
Ama göğsümü çok hırpaladım,
Kalbimi yordum..
Ben hayatım boyunca en çok kendimi sordum..
Sen beni göğsünde hep acılarla mı soğurdun anne,
Yoksa evlat diye koca bir taş mı doğurdun anne,
Bir senin mi balına sinek kondu, söylesene,
Doğurdun da beni ne ile yoğurdun anne?
Benim hiç hayalim olmadı anne,
Ne seni rahat ettirdim, ne kendim ettim rahat,
Bir mutluluk fotoğrafı bile çektirmedi bu hayat,
Kaybolmuş bir anahtar kadar sahipsizim anne,
Ne omuzumda bir dost eli, ne saçımda bir şefkat..
Say ki, yollardan akan şu faydasız çamurdum anne,
Sayki, ıslanmaktım, üşümektim,
Say ki, yağmurdum anne..
Bunca yıldır gözyaşını hangi denizlere sakladın,
Oy ben öleyim, sen beni ne diye doğurdun anne?
Benim hiç sevgilim olmadı anne,
Ne bir yuva kurdum, ne bir gün şansım güldü..
Öpemeden bir bebeğin gıdısını,
Tükendi gitti çağım..