Yasamı Kafese Koymayanlara

Son güncelleme: 07.05.2007 08:27


  • Zamanların birinde, parlak tüyleri, rengarenk kanatları olan bir kuş varmış.

    Bakanları büyüleyen, yaşam sevinci veren göklerde özgürce uçmak için yaratılmış bir hayvanmış.

    Günün birinde kadının biri bu kuşu görüp ona aşık olmuş,

    Kalbi yerinden fırlarcasına, gözleri heyecandan parlayarak kuşun uçuşunu seyretmiş.

    Kuş onu yanına çağırmış ve ikisi birlikte, anlatılamaz bir uyumla uçmuşlar.

    Kadın kuşa tapıyor, onu kutsal sayıyor, yüceltiyormuş.

    Ama günün birinde düşünmüş kadın:

    -Belki de uzak dağları keşfetmek ister" diye korkuya kapılmış.

    Aynı duyguyu başka bir kuşla yaşamayacağından korkmuş.

    Ve kıskanmış kuşun uçabilme yeteneğini kıskanmış.

    Kendini yalnız hissetmiş. "Ona bir tuzak kurayım", diye geçirmiş içinden.

    "Bir dahaki sefer, kuş tekrar gelirse, artık gidemesin" demiş.

    Kadın kadar aşık olan kuş, ertesi gün tekrar sevgilisini görmeye gelmiş.

    Ne var ki, tuzağa düşmüş ve bir kafese hapsedilmiş.

    Kadın her gün gelip, kuşu seyrediyormuş.

    Vurgunmuş ona ve onu gösterdiği arkadaşları, "Ne şanslı bir insansın!" diye haykırıyorlarmış.

    Ne var ki, duygularında alışılmadık bir değişim baş göstermiş.

    Artık sahibi olduğundan, kalbini çalmasına ihtiyaç kalmadığından, kadının kuşa olan ilgisi azaldıkça azalmış.

    Uçamayan, hayatının anlamını dile getiremeyen hayvancık da sararıp soluyor, parlaklığını yitiriyor, çirkinleşiyormuş.

    Kadın da artık karnını doyurup kafesini temizlemekle yetiniyormuş.

    Günlerden bir gün kuş ölmüş. Kadın son derece üzülmüş.

    O andan itibaren sevgili kuşunu bir an bile aklından çıkaramamış.

    Ama kafesi hatırlamıyormuş bile.

    Aklında hep onu ilk kez, mutluluk içinde bulutlarla yarışırken gördüğü an varmış sadece.

    Kendinle başbaşa kaldığı yalnızlıkları artmış.

    Kuşun onu dış görünüşü ile değil, özgürlüğü, enerjisi ve sürükleyici tavrı olduğunu fark edermiş.

    Sevgilisinin yokluğunda kadının yaşamı da anlamını yitirdikçe, yitirmiş ve sonunda ecel gelmiş kapıyı çalmış.

    "Niye geldin?" diye sormuş kadın, ölüme.

    "Tekrar onunla birlikte göklere uçabilesin diye", yanıtlamış ölüm.

    "Neden ama ölüm?" diyebilmiş kadın.

    "Yaşamı özgür bırakabilseydin eğer, ona olan sevgin,bağlılığın ve hayranlığın artardı;

    ona kavuşabilmek onunla yeniden uçabilmek için artık bana muhtaçsın".
#06.05.2007 22:39 0 0 0
  • Çok acıklı bir o kadar anlamlı bir yazıydı.
    Sabah sabah duygulandırdın beni SonGül
#07.05.2007 08:27 0 0 0