uzun zamandır yoksun
yoksun lu sabahlara uyanıyorum
aynı
bildiğin gibi
yeni bi şey yok
eski bi şey de yok
sen gibi..
bir ben kaldım
o da...
ben miyim değil miyim belli değil artık
arta kalan ne ki?
daha ne kadar özleyebilirim seni
şimdi yalvarsam geçmişime
bir gün daha yaşamak istesem misket oynadığım sokakta
ilkokuldaki yerli malı haftasına katılsam?
bana 3 beden küçük gelir çocukluğum
sen de öyle sevgilim
boşluğunu dolduramaz kimse demiştim giderken
gelme..
sana bol gelecek artık bu aşk!
Çocukluğunda büyümeyi bir masal kadar güzel görürsün ve zamanın su gibi akıp gitmesini istersin.Büyüdüğünde ise geri dönüp baktığında en güzel masalları çocukluğunda yaşadığını anlarsın.Aslında masal diye birşey yoktur ve bunu sevdiğinde anlarsın!Gerçek olan yaşadıklarındır ve acıyı öğrenirsin soyunduğun hayat oyununda.Bilirsin ki;kazandıklarından çok kaybettiklerinin peşinde koşmakla geçen bir hayatı yaşamaya mahkûmsundur bu oyunda.İşte hayatı yaşamayı cazip kılan şey de budur bence...
Şimdi diyceksinizki bu yazdıklarınızın konuyla ne alâkası var!Çok alâkası var çünkü;insan her zaman ulaşılmazın peşindedir ve çocukluğu üç beden küçülürken büyüyen kalbine aldığı sevda ile küçücük umutları taşımaya çalışır yarınlara...
Ellerinize,emeklerinize sağlık.Şiir,sunum ve fon müziğinin uyumu hüzünbaz rüzgârlar estiriyor bu güzel sayfada...