asperger sendromu nedir - asperger sendromunun sebepleri - asperger sendromu belirtileriAsperger sendromu adını, bu sendromu ilk tanımlayan Hans Asperger'den almaktadır. Asperger, göz teması, mimik gibi sözel olmayan iletişim becerli eksik ve yaşıtları ile empati kuramayan çocukları bu şekilde tanımlamıştır. Daha sonra çeşitli tanı kitaplarında bu sendrom Asperger bozukluğu olarak yer almıştır.
Asperger bozukluğu aslında otizm belirtileri ile benzerlk göstermektedir. Her ikisinde de sosyal etkileşimde zorluklar ve sınırlı, stereotipik ilgi ve etkinlikler belirleyici faktörler arasındadır. Asperger'i otizmden ayıran nokta ise dil ve bilişsel gelişimde gecikme olmamasıdır. Son yıllarda çıkan tanı Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı-5 (DSM-V)'te (2013) daha önceden var olan Asperger bozukluğu kaldırılmış ve otistik bozukluk, yaygın gelişimsel bozuklukla beraber otizm spektrum bozukluğu altında toplanmıştır.
Asperger bozukluğu olan kişilerde sosyal etkileşimde en öne çarpan özelliklerden biri empati gösteriminin eksikliğidir. Göz teması, duruş, el hareketleri ve yüz ifadesi gibi sözel olmayan davranış şekillerinde eksiklikler vardır. Otizmli bireyler kadar asosyal olmasalar da edindikleri sosyalleşme bilgilerini sosyal çevrede uygulamakta zorluk yaşarlar. Bu tür başarısız sosyal girişimler aspergerli kişilerin arkadaş edinme isteğini köreltebilmektedir. Ayrıca sadece belli bir konuya yoğun ilgi gösterebilirler ve bu konu hakkında çok uzun konuşmalar yapabilirler. Aspergerli bireylerin dil kullanım becerilerinin gelişimi uygun yaş sınırları içerisinde olmaktadır. Bu yönden bakıldığında otizmden ayrılmaktadır. Ama elde ettikleri bu dil becerisi kelimeleri gerçek anlamı ile anlama, prozodi ve laf kalabalığı gibi atipik özellikler göstermektedir. Bunu yanı sıra basit düzeydeki motor aktiviteleri yaşıtlarından daha geç ve zor kazanabilir ya da hiç kazanamayabilirler (bisiklete binmek vb.)
Asperger bozukluğu bebeklik ya da çocklukta başlar ve düzenl bir şekilde ilerler. Yapılan araştırmalarda her ne kadar genetik temeller bulsalar ve çeşitli görüntüleme yöntemleri ile beyindeki yapısal ve işlevsel farklılıkları gösterseler de Asperger bozukluğun kesin nedeni bilinmemektedir.
Asperger bozukluğun tedavisinde işlevselliği geliştirme üzerinedir. Kullanılan en etkin yöntem davranışsal terapilerdir. Zayıf olan işlevsel beceriler geliştirilmeye çalışılır (iletişim becerileri, yineleyici rutinler). Bu kişiler kendi durumlarının farkında olabileceği için depresyon ve kaygı bozuklukları da görülmektedir. Bu tür durumlarda tedavi programına ilaç tedavisi de eklenmektedir. Tedavi programı her bireyin kendisine göre planlanmalıdır. Bağımsız bir yaşam sürdürebilecek yeterlilikleri olmalarına karşın bunu gerçekleştirebilmek için teşviğe ihtiyaç duymaktadırlar.
*American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.). Washington, DC.