Albert Einstein

Son güncelleme: 10.01.2012 15:09
  • Albert Einstein Kimdir - Albert Einstein Biyografisi - Albert Einstein Resimleri - Albert Einstein Hakkında

    Albert Einstein

    noimage

    Princeton üniversitesi firestone kütüphanesi eski kuratörlerinden johanna fantova, einsteina hayatinin son yillarinda onunla bir gönül iliskisi yasamisti. fantova nin einstein in hayatinin detaylarini aktardigi 62 sayfa, kütüphane görevlileri tarafindan subat ayinda tozlu raflara saklanmis olarak bulundu. almanca kaleme alinan günlükte fantova, yasaminin son demlerini yasayan einsteinin kendisine yazdigi ask siirlerini, hastaligina karsi gösterdigi tepkileri, ölüme ve hayata dair duygularini ve bilimsel tefekkürlerini kagida aktardi. eintein te 76 yasinda, fantova ise 1980de 80 yasinda ölmüstü.
    einsteinin el yazmalarini yayimlayan princeton üniversitesi eski editörlerinden alice calaprice, günlügün einsteina yakin bir kimse tarafindan yazilmis tek ve en mahrem belge oldugunu, dahinin günlük yasamina ait detaylari tasidigini belirtti. fantovanin günlügü gelecek ay kütüphanenin dergisi the princeton university library journal;da yayimlanacak.

    sans eseri kesfedildi

    einstein ile fantova arasindaki gönül iliskisi princeton çevrelerinde biliniyordu. bilim adaminin kaleme aldigi tüm yazilari toplamaya çalisan editörler, fantovanin kütüphanedeki özel dolabini açarak, einteinin kendisine yazmis oldugu ask mektuplarini arastirirken, günlüge rastladilar. fantova&nin resmettigi einstein, bilim kitaplarinin aksine oldukça olagan, hatta kusurlu bir kisilik olarak göze çarpiyor. günlükteki ilginç satirlardan biri de einsteinin kendini ziyarete gelenlere sürekli agriyan kemiklerinden yana dert yanmasi.

    einstein ile fantova sik sik yazlik evlerini bulundugu caputh'da yelkenliyle gezerlerdi.

    agrilarindan sikayetçi einstein

    princeton üniversitesi matematik profesörlerinden ve günlügü ilk okuyanlardan dr. freeman dyson, günlük sayfalarindanki einsteinin bilindik ikna gücünden uzak, yasliligin üzerinde yarattigi yikim ve katlanmaz acilardan müsdarip yasli bir kimse olarak okucuyu sasirttigini söyledi. kendini zinde hissetmediginden sürekli olarak yakinan yasli eintein, unutkanliktan ve kapisini asindiran misafirlerinden de sikayet ediyor. dysonun okuduguna göre, günlük çogu zaman kendinden fotograf isteyen misafirlerini yatakta hasta oldugunu söyleyerek geri çevirdigini yaziyor.

    nazi heisenberg

    einsteinin bilinen unutkanligi ve kendi içine kapanik imajinin tersine, fantova sevgilisi alberti politikaya ve günlük olaylara merakli bir kisilik olarak sunuyor.
    kuantum mekanigi'nin kuramcisi werner heisenberg.
    fantova, einsteinin kendisine haberleri izlemesi yönünde baski yaptigini hatirliyor. günlük, kuantum mekaniginin kuramcisi werner heisenberg için einsteinin, ikinci dünya savasinda atom bombasina verdigi bilimsel destekten ötürü, koca nazi diye bahsettigini yaziyor.
    fantova ayrica, einsteinin soguk savas döneminde nükleer silahlanma yarisindan ciddi olarak çekindigini ve abd de li yillarda basgösteren kömünist düsmanligini da endise ile izledigini dile getiriyor. günlük, einsteinin komünistleri vatan haini ilan ederek, sicil tutulmasini isteyen senatör mccarthyyi fransiz devrimindeki basibos elesbaslarina benzeterek, kim kimi önce asarsa kazanir yarasina girdik sözünü not düsüyor.

    fislenme korkusu

    son yillarinda einsteini endiselendinen konulardan biri de yakin dostu ve abdnin atom bombasinin mimari robert oppenheimerin akibetiydi, zira oppenheimer herkesçe bilinen solcu politik tavrindan dolayi sürekli saldirilara ugruyordu. benzer bir sekilde de, einstein sovyetler birligi tarafindan kendisine verilen bir baris ödülünü,bana bolsevik derler korkusuyla reddetmisti.

    nazi almanyasi ndan kaçis

    1919 yilinda ingiliz astronomlar bir tutulma sirasinda, uzaktaki yildizlarin isiklarinin günes tarafindan büküldügünü gözlemlediginde, isigin bükülmesini öngören ve maddelerarasi çekimin uzay-zamani büktügünü iddia eden einsteinin izafiyet teorisi dogrulanmis oldu. bilinen diger tüm teoriler çöpe atilmis ve dünya tersine dönmüstü.
    1933te naziler almanyada iktidari ele geçirince, yahudi profesörleri üniversiteden emekli edilmisti, einstein belki de bir yahudi olarak basina gelecekleri önceden sezmis gibi, karisi elsa, kizi margot ve sekreteri helen dukas ile birlikte abdde kendisine yeni kurulmus olan institute for advanced studyde is öneren princeton üniversitesinin yolunu tuttu.
    1936 yilinda ölen elsa, einsteinin hayatindaki tek kadin degildi.

    abd de kurulan yeni yasamlar

    çek cumhuriyetinde 1901de johanna bobasch olarak dünyaya gelen fantova ile einstein, ilk olarak 1929 yilinda berlinde tanisirlar. fantovanin yeteneklerine güvenen einstein, ona binlerce sayfayi bulan el yazmalarini düzenleme görevini verecektir.
    einsteinin ardindan johanna fantova da 1939 yilinda nazi isgalindeki pragtan abdye göçer ve einsteinin kapisini çalar. einsteinin tavsiyesiyle university of north carolinada kütüphanecilik okur, daha sonra da princeton üniversitesi firestone kütüphanesinde harita kuratörü olarak ise baslar.

    nostaljik birliktelik

    70 erindeki einstein ile 50 lerindeki fantova arasindaki gönül iliskisinin baslangici 1940 li yillarin sonlarina rastlar.
    einstein'in 1948 karsh imzali fotografi.
    ortak dostlari ve einsteinin yemek sofrasinin degismez ziyaretçilerinden gillett g. griffin bu iliskiyi, abd de kendini hiç bir zaman evinde hissetmeyen ve sürekli savas öncesi almanyayi özleyen einstein için fantova, avrupadan, eski kitadan degerli bir parça gibiydi seklinde özetliyor. gerçekten de, princeton çevrelerinde fantovanin sevgilisine her gece alman yazar goetheden parçalar okumasi einsteinin çok hosuna gittigi bilinirdi.

    beynimin çati kati

    1955 yilinda einsteinin ölümünden sonra fantova, einsteinin mektup ve siirlerini griffine verdi, griffin ise bu degerli eserleri kütüphaneye bagisladi. 1996 yilina kadar kapali kalan mektuplar, eisteinin el yazmalarinin telif haklarini elinde bulunduran ibrani üniversitesinin de izniyle arastirmacilara açildi.
    bu mektup külliyati içinde einteinin cilveli ve sakaci tonuyla kaleme aldigi fantovaya adanmis ask siirleri de bulunuyor.
    uzun sessizligin yordu beni.
    bu siir, sana olan duygularimin
    beynimin çati katinda
    sapasaglam oturdugunu göstermek için,
    einstein yakin dostu griffine, sevgilisi fantovanin karamsar bir yapiya sahip oldugunu ve bu nedenle ona neselendirici siirler yazdigini aktarmisti. ne einstein ne de fantovanin herhangi bir arkadasi, fantovanin eintein ile iliskisini günlügüne aktardigini bilmiyordu. fantova önceleri günlük tutma fikrinin kendisine garip geldigini, fakat daha sonra einteinin bilim ve düsün dünyasindaki konumunu göz önüne alarak, dahinin agzindan çikan her sözü not etmeye basladi. her ne kadar fantova einteinin insancil yönüne vurgu yapmak istemis olsa da, simdilerde açilan mektuplar dünyanin en büyük bilim adamlarindan birinin psikolojisini anlamak için kullanilacak.

    "unutuldum"

    einstein teorilerinin bilim dünyasinda artik demode ilan edildiginden yana sitem duyuyordu. 1950lerde fizik dünyasindaki egilim einsteinin izafiyet teorisinden nükleer fizige yönelmisti. günlükteki einstein meslektaslarini,atomlari bölerek bombalar üreten ve üstüste yeni altparçaciklar kesfederek bilimsel basari arayan, kuantum mekaniginin sonu öngörülemeyen yollarinda kendilerini kaybetmis insanlar olarak görüyordu.
    günlük satirlarinda fantovanin notuyla ben tamamiyle yalniz kaldim diyen einstein, çalismalarinin çagdas bilim adamlari tarafindan ciddiyealinmadigindan sikayetçidir: matematikçilere sorarsan, benim için fizikçi derler, fizikçilere sorarsan matematikçi derler.

    Konuyla ilgili anhtar kelimeler : Albert Einstein , Einstein , Matematikçi , Fizikçi , bilim adamı , Einstein hakkında genel bilgi , Kimdir Einstein? ...
    Einstein resimleri , hayatı , ...
    main-board.com
#17.06.2007 22:41 0 0 0
  • einsteinium elementinin isim babası dahi
#19.06.2007 23:55 0 0 0
  • Matematik dahisi
    Teoriler üreten ve insanlığa çok büyük faydaları olmuş bir kişidir

    Teşekkürler Ellerine Sağlık Fiyakalı
#14.07.2007 23:20 0 0 0
  • Başarıları


    Albert Einstein bir çok Amerikan ve Avrupa üniversitesinden onursal doktora ödülü aldı.1920' lerde Amerika, Avrupa ve uzak doğuda dersler verdi. Dünyanın belli başlı bütün akademilerinin üyelik ve fahri üyeliklerine kabul edildi. Çalışmalarından dolayı birçok ödül aldı. Bunlardan bazıları 1925'de Londra'daki Royal Society' nin Copley Madalyası ve 1935'de Franklin Institute 'deki Franklin Madalya'sıdır.
#15.07.2007 16:12 0 0 0
  • Albert Einstein kimdir - Albert Einstein hayatı - Albert Einstein çalışmaları
    14 Mart 1879 yılında Württemberg,Almanya'da doğdu.1880 yılında ailesi
    ile birlikte müniche taşındılar ve babası Hermann ve abisi Yakob burada Einstein
    &cie adlı elektrik mühendislik şirketini kurdular.Einstein'ın çoçukluğu konuşmaya
    geç başlaması dışında normal geçti...
    1884'de eğitimi için özel ders ,1885'te ise keman dersleri almaya başladı.Aynı
    yıl yahudi olan einstein katolik okulunda öğrenim görmeye başladı.1888'de ise eğitimine aynı şehirde ki Luitpold Gymnasium da devam etti.1894 yılında ailesinin
    iflası üzerine ailecek italya'ya yerleştiler.Eğitimine devam eden einstein Swiss Federal Polytechnic Ensitütü'ye (şimdi ki adıyla ETH Zürich) giriş sınavlarına katıldı fakat sınavdan başarısız olan einstein eğitimine isviçrede ki Aarau da devam etti.Babasının istediği gibi elektirik mühendisi olamayacağını anlayan einstein 1986 yılında Swiss Federeal Polytechnic Ensitütüsünde matematik ve fizik öğretmeni
    olarak görev yaptı.Aynı zamanda Maxwell'in Elektromanyetik teorisi üzerinde
    çalışmalarda yaptı.Öğretmenlik yaptığı Ensitüde ki tek kadın öğretim görevlisi olan
    Mileva Maric ile tanıştı ve evlenmek için ailesiyle tanıştırdı fakat einstein'ın ailesi Maric'in yahudi olmayışından dolayı evlenmelerine müsade etmediler.Maric'in evlilik dışı hamile kalmasıyla ve evlenmelerine imkan bulunmadığı için doğan kızlarını evlatlık vermek zorunda kaldılar.1900 yılında okuldan mezun olan einstein,isviçre vatandaşlığına kabul edildi.1901 mayıs ayından 1902 temmuz ayına kadar Winterthur ve achaffahausen da özel dersler verdi.Yaş olarak çok genç olduğundan tüm öğretmenlik başvurularına olumlu yanıt alamyaneinstein,İsviçrenin başkenti bern'e giderek geçimini sağlamak için burada matematik ve fizik dersleri
    vermeye devam etti.Bernnese'de ki Akademi Olypica'ya katıldı ve burada birçok
    bilim adamı il tanışma fırsatı buldu.Bu tanışma einstein'ın kariyeri için güzel bir adım olmuştu.Einstein daha sonra isviçre patent ofisinde teknik asistanlık yapmaya başladı.Burda mucitlerin patent alabilmeleri için yaptıkları aletler inceleniyor ve elektromanyteik cihazların denyleri yapılıyordu.Einstein cihazların denemelerini yapıyor ve aynı zamande cihazların farklılıklarını ve zayıf yönlerini görüp nasıl düzeltilecekleri yönünde çalışmalar yapıyordu.Bazen okadar değişiklik yapmak
    zorunda kalıyordu ki cihazlar neredeyse onun tasarımı haline geliyorlardı.
    Einstein,6 ocak 1903'te ailesin bütün karşı çıkmalarına rağmen Mileva
    Maric ile evlendi.Maric den 1904 yılında ilk oğlu hans albert doğdu.Hans California
    Üniversitesinde Profösörlük yaptı.1910 yılında ise ikinci oğlu Eduard dünyay geldi fakat ilerleyen dönemlerde Eduarda Şizofreni teşhisi kondu ve akıl hastanesine
    yatırıldı.Eduard Einstein bu akıl hastanesinde hayatını kaybetti...
    Einsteine 1903 yılına geldiğinde ofiste ilerlemiş ve makine tekniğine hakim bir konuma gelmişti.Maks Plank'ın kuantum fiziği teorisi üzerinde çalışıtı ve
    1905 yılında ise zürich üniversitesinde New Determination Of Molecular Dimensions adlı doktora tezhini hazırlayıp doktor ünvanını aldı.Aynı zamanda modern fiziğin temelleri hakkında makalelerde yazdı.Annus Mirabilis Paper adlı bu çalışmasının
    teorileri,bilim okullarında tartışılmaya başlanmıştı.Bu çalışmalardan Brownia Motia,the Photoelectric Effect ve Special Relativity nobel ödülüne aday gösterildi ve
    The Photo Electric Efect ile 1921 yılında nobel fizik ödülünü aldı.Bu çalışma
    Quantum fiziği üzerineydi ve hv=k+w formülüyle fotonun olay sonucunda ki enerjisini hesaplamıştır.Ardından "Does the Intertia Of a Bodent?" adlı makalede E=m.c kare formülünü ortaya atmıştır.
    Son olarak 1906 da Plank's Theory Of Radiation and the Theory Specific Heat'i yayınlamıştır.
    1908 yılında Bern'de okutmanlık ,1909 yılında ise Zürich üniversitesinde profösörlük yapan einstein bir süre de Parague Charles üniversitesinde çalıştıktan sonra tekrar zürichte ki görevine geri dönmüştür.1914 yılında 1.dünya savaşının çıkmasından sonra Bern de yerel bir üniversitede profösörlük yapıp,Prusya da ki Academy of Sciense üye olmuştur.1914 den 1933'e kadar Kaise Wilhelm fizik enstütüsünde müdürlük yapmış sonra da 1920-1946 yılları arsında Leids üniversitesinde Üstün Profösörlük görevinde bulunmuştur.
    1917 yılında radyasyonun Quantum Mekaniği üzerinde çalışmalar yapmış ve 1919 yılında da Milevadan boşanıp kuzeni Elsa Löwenthal ile evlenmiştir.Einstein
    Löwental dan çoçuk yapmamıştır.1915 yılında Academy Of science de iken genel fizik kuramını oluşturan Newton'un çekim yasalarını kullanarak kendi teorisini
    oluşturmuştur.Bu teori ile einstein,hendrik Antoon Lorenta ve Paul Ehrenfest tarafından keşfedilmiştir fakat ingiliz bir çok astronot einstein'ın teorilerini inandırıcı
    bulmamışlardır.1917 yılında meydana gelen güneş tutulmasının fotoğraflarının incelenmesinden sonra,einstein'ın teorisi olan kütlenin uzay-zamanı geometrik olarak eğmesi,uzak yıldızlardan gelen ışıkların eğrilmesine neden olduğu düşüncesi ile bu eğrilik iç bükey olmalıydı diye düşünmüştü ve bu teori bilim dünyasında büyük bir yankı uyandırdı.
    1921 yılında einstein teorisinin üzerinde çalışmak için Newyork'a gitti ve 1933 yılında Hitlerin ırkçı politikasından dolayı alman vatandaşlığından çıkarak amerikan vatandaşlığına geçti.A.B.D'de Princeton üniversitesinde Institute Of Advanced Study'de profösörlüğe başladı ve 1945 yılında buradan emekli oldu.1926 yılında Leo Szilard ile birlikte zehirli gaz çıkarmayan buzdolabı üzerinde çalışmalar yaptılar.
    1933 yılında Almanya'da nasyonel Sosyalist partisinin iktidara gelmesiyle yasalar yüzünden çalışmaları engellenen 40 bilim adamı adına Mustafa Kemal Atatürk'e mektup yazmış ve bilim adamlarının Türkiye'de çalışmalarına
    izin verilmesini talep etmişti.Bunun üzerine Atatürk,Einstein'ın bu isteğini kabul etmiş ve bilim adamları İstanbul ünüversitesinde çalışmaya başlamışlardı.Einstein'a
    İsrail başkanlığı teklife edilir fakat bu teklifi geri çeviren Einstein,Dr. Ahaim Weizmann ile beraber "Jerusalem Musevi Üniversitesini" kurarlar.1945 yılında Rooswell'e yazdığı mektupta nükleer silahların yapılabileceğinden bağseder ve ilerleyen dönemlerde nükleer silahların ve atom bombasının kullanım şeklinden duyduğu rahatsızlığı hep dile getirir ve ayrıca Rooswelle yazdığı o mektutan hep pişmalık duymuştur.
    Einstein 1948 yılında son olarak Brendeis Üniversitesinde görev almıştır ve 18 nisan 1955 yılında 76 yaşında geçirdiği beyin kanaması yüzünden Princeton,A.B.D
    de hayatını kaybetmiştir.Einstein'ın üzerinde çalıştığı son çalışması olan Generallized Theory Of Gravitation adlı çalışmasını tamalayamamıştır.....
    ÖLÜMÜNDEN SONRA OTOPSİ SONUÇLARI Dr. Thomas Stoltz Harvey yaptığı otopsi sonuçlarında,Einstein'ın beyninde ki Paryetal Lobun normal insan beyninin %15 daha büyüğü olduğunu ve Beynin bu bölümünün matematik ve görsel yetenekler ile ilgili becerilerin geliştiği bölüm olduğunu ve ayrıca beynin kıvrımlarının normal insanlardan % 73 daha kıvrımlı olduğunu ifade eder.
#07.01.2010 07:46 0 0 0
  • BANA ÇÖZMEM İÇİN BİR SORU BIRAKILSA
    VE BİR SAATLİK SÜRE TANINSA;
    45 DAKİKASINI SORUYU TANIYIP OKUYUP ANLAMAYA
    10 DAKİKASINI ÇÖZÜM YOLU ÜRETMEYE
    GERİYE KALAN 5 DAKİKASINI DA ÇÖZÜME AYIRIRIM.

    KISSADAN HİSSE :BURDAN NE ANLIYORUZ ARKADAŞLAR ÇÖZÜMDE EN ÖNEMLİ ADIM SORUYU GÜZELCE ANLAMAK
#21.01.2010 21:16 0 0 0
  • konular birleştirildi..
#21.01.2010 21:19 0 0 0
  • Albert Einstein (14 Mart 1879 - 18 Nisan 1955) , Yahudi asıllı Alman teorik fizikçi.
    20. yüzyılın en önemli kuramsal fizikçisi olarak nitelenen Albert Einstein, Görelilik kuramını (diğer adları ile İzafiyet Teorisi ya da Rölativite Kuramı) geliştirmiş, kuantum mekaniği, istatistiksel mekanik ve kozmoloji dallarına önemli katkılar sağlamıştır. Kuramsal fiziğine katkılarından ve fotoelektrik etki olayına getirdiği açıklamadan dolayı 1921 Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür. (Nobel Ödülü'nün ve Nobel Komitesi'nin o zamanki ilkeleri doğrultusunda, bugün en önemli katkısı olarak nitelendirilen Görelilik kuramı fazla kuramsal bulunmuş ve ödülde açıkça söz konusu edilmemiştir.)

    Konu başlıkları [gizle]
    1 Hayatı
    2 Buluşları
    3 Dış bağlantılar
    4 Kaynakça
    Hayatı

    Einstein 1879 yılında Güney Almanya ’nın Ulm kentinde dünyaya geldi. Babası küçük bir elektrokimya fabrikasının sahibi; annesi ise, klasik müziğe meraklı, eğitimli bir ev hanımıydı. Konuşmaya geç başlaması ve içine kapanık bir çocuk olması, ailesini tedirginliğe düşürmüşse de, sonraki yıllarda bu korkularının gereksizliği anlaşılacaktı. Giderek meraklı, hayal gücü zengin bir çocuk olarak büyüyordu.


    Einstein 14 Yaşında, 1893
    Okulu hiçbir zaman sevemedi. Gerçekten de, genç Einstein’ın ileride ortaya çıkacak dehasının temelleri, kendisinin de sonradan belirttiği gibi, okulda değil başka yerlerde atılmıştı: “Çocukluğumda yaşadığım iki önemli olayı unutamam. Biri, beş yaşında iken amcamın armağanı pusulada bulduğum gizem; diğeri on iki yaşındayken tanıştığım Öklid geometrisi.Gençliğinde bu geometrinin büyüsüne kapılmayan bir kimsenin, ileride kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabileceği hiç beklenmemelidir!”
    Lise öğrenimini 1894′te İsviçre’de tamamladı ve 1896′da Zürih Politeknik Enstitüsü’ne (ETH) girdi.
    Einstein, Sırp asıllı Mileva Maric adlı bir fizik öğrencisi ile evlendi. Mileva, Einstein’nın 1905′te çıkardığı araştırmanın matematik hesaplarında yardımcı olmuştur.
    1955′te hayata gözlerini yumana kadar bilim dünyasına çok şey kattı. 1916′da yayımladığı “Genel Görelilik Kuramı“, 1921′de “fotoelektrik etki ve kuramsal fizik" alanında çalışmalarıyla aldığı Nobel Fizik Ödülü, dahinin en önemli başarılarından sadece ikisi ya bilinmeyen dünyası… Bern’de federal patent dairesinde görev aldı. Bu görevden arta kalan zamanlarda çağdaş fizikte ortaya atılmaya başlanan problemler üzerinde düşünme fırsatı buldu. Önce atomun yapısı ve Max Planck’ın kuantum teorisi ile ilgilendi. Brown hareketine ihtimaller hesabını uygulayarak bunun teorisini kurdu vedeğerini hesaplayarak teorisini test etti. Kuantum teorisinin önemini ilk anlayan fizikçilerden birisi oldu ve bunu ışıma enerj Avogadro sayısının isine uyguladı. Bu da onun, ışık tanecikleri veya fotonlar hipotezini kurmasını ve fotoelektrik olayını açıklayabilmesini sağladı.
    1905 yılında “Annalen der Physik” dergisinde bu çalışmalarını açıklayan iki yazısından başka, üçüncü bir yazısı daha çıktı ve bu yazıda görecelik teorisinin temelini attı. Teorileri sert tartışmalara yol açtı. 1909′da Zürih Üniversitesi’nde öğretim görevlisi oldu. Prag’da bir yıl kaldıktan sonra, Zürih Politeknik Enstitüsü’nde profesör oldu. 1913′de Berlin Kaiser-Wilhelm Enstitüsü’nde ders verdi ve Prusya Bilimler akademisine üye seçildi. Bir bilim adamı olarak 1. Dünya Savaşı’nda tarafsız kaldı. İlk eşinden Hans ve Eduard isminde iki erkek çocuk sahibi olan bilim adamını 1914 yılında eşi terk etti. 1. Dünya Savaşı nedeniyle yiyecek kıtlığı sırasında mide ağrıları çeken bilim adamına kuzeni Elsa bakmış ve ikinci defa kuzeni Elsa ile evlenmiştir.


    Einstein Viyana'da ders verirken.(1921)
    Birçok özlü inceleme yazısı yayımladı ve bunlarda teorilerini geliştirdi. 1921′de Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı.
    Yabancı ülkelere birçok gezi yapmakla birlikte 1933′e kadar Berlin’de yaşadı. Almanya’da yönetime gelen Nasyonal Sosyalist (Nazi) rejimin ırkçı tutumu dolayısıyla, pek çok Musevi asıllı bilim adamı gibi o da Almanya’dan ayrıldı.


    Einstein, İsrail'li diplomat ve politikacı Abba Eban'la birlikte.
    Paris’te College de France’ta ders verdi; burdan Belçika’ya oradan da İngiltere’ye geçti. Son olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek Princeton Üniversitesi kampüsünde etkinlik gösteren Institute for Advanced Study’de (İleri Araştırma Enstitüsü) profesör oldu. 1940 yılında Amerikan yurttaşlığına geçti.
    Küçük oğlu Eduard akıl hastalığı nedeni ile Zürih yakınlarında bir bakım evinde hayatını geçirmiş; büyük oğlu Hans, babası ve annesinin karşılaştığı Zürih Polytecnic’te mühendislik okumuş ve daha sonra University of California, Berkley’de profesörlük yapmıştır. 1955′de Princeton’da ölmüştür; oğlu Hans yanında bulunmuştur.
    Üvey kızı Margot Einstein, bilim adamının kişisel mektuplarını özenle herkesten saklamış ve kendisinin ölümunden 20 yıl sonra daha saklı kalmasını vasiyet etmisti. Günümüzde Princeton Üniversitesi tarafından basılan bu mektuplar bilim adamının gizli kalmış özel yaşamı hakkında ilginç bilgiler sunmaktaydı.
    Buluşları



    Einstein'ın gazetecilere dil çıkarması
    Einstein'ın fizik alanındaki çalışmaları modern bilimi büyük ölçüde etkiledi.
    Bu teori üç bölüme ayrılır:
    Newton mekaniğinin uygulanabildiği alanı kısıtlayan ve kütle ile enerjinin eşdeğerli olduğunu öne süren Özel Görelilik (1905);
    Eğrisel ve sonlu olarak düşünülen dört boyutlu bir evrene ait çekim teorisini veren Genel Görelilik (1916);
    Elektro-manyetizma ve yerçekimini aynı alanda birleştiren daha geniş kapsamlı teori denemeleri.
    İlk iki teorinin geçerliliği atom fiziği ve astronomi alanında yapılan deneylerle çok başarılı bir biçimde sınanmıştır; çağdaş fiziğin temel taşları arasında yer alırlar. Einstein atom ile ilgili olarak: "Ben atomu iyi bir şey için keşfettim,ama insanlar atomla birbirlerini öldürüyorlar." demiştir. Ayrıca birçok kişinin ilgisini çeken "Neden Sosyalizm?" adlı yazısı Monthly Review adlı aylık dergisinin, ilk sayısının, ilk yazısıdır.
#17.06.2010 11:05 0 0 0
  • Konular birleştirildi..
#17.06.2010 12:28 0 0 0
  • Albert Einstein Kimdir - Albert Einstein Resimleri - Albert Einstein Biyografisi - Albert Einstein Hakkında

    Einstein 1879'da Almanya'da doğdu. Annesi, kabiliyetli bir piyanistti ve oğlunu erken yaşlarda müzikle tanıştırdı. 10 yaşında Kant'ın 'Saf Aklın Tenkidi' gibi ağır felsefe kitaplarını okumaya başladı. 15 yaşında, 'manyetik alanlarda esir' konusunda ilk makalesini yazdı. 16 yaşında bilinen ilk düşünce deneyini yaptı. "Elime bir ayna alıp ışık hızıyla koşsam aynada ne görürüm?" diye düşünüyordu. 17 yaşında İsviçre Millî Teknoloji Enstitüsü'nün matematik programına kaydoldu. 1900 yılında fizik bölümünden mezun oldu. Fakat öğretim görevlisi kadrosu bulamadı. Eski bir sınıf arkadaşının babasının yardımıyla Bern'deki Patent Ofisi'nde iş buldu. Buradaki vazifesi, elektromanyetik cihazların patent başvurularını değerlendirmekti. Bern'deki arkadaşlarıyla her hafta toplanıp bilim ve felsefe tartışmaları yapıyorlardı. Okuma listeleri arasında Poincare, Mach ve Hume gibi düşünce dünyası üzerinde büyük tesiri olacak kişiler vardı. Bu dönemde fizikçilerle hemen hiç diyalogu olmadı. Mileva Maric ile evlendi ve 1902 yılında bir kızları oldu. 1904 ve 1910 yıllarında iki oğulları oldu. 1919'da boşandılar; aynı yıl Einstein, Elsa ismindeki kuzeniyle evlendi. 1905'te dört önemli fizik makalesi yayımladı:

    1 Işığın foton denen parçacıklardan oluştuğunu kabul ederek, fotoelektrik hâdisesini (ışığın metallerden elektron koparması) açıkladı.

    2 Atomların varlığına bir delil teşkil eden çok küçük nesnelerin madde içindeki hareketlerini açıkladı. Atomların değişik yönlerden çarpmasından dolayı çok küçük nesnelerin sağa-sola, aşağıya-yukarıya hareketler yapmasına Brownien hareketi denmektedir.

    3 Işık hızının gözlemcilerin hareketinden bağımsız olarak hep aynı kaldığından yola çıkarak Özel İzafiyet Teorisi'ni geliştirdi. Eşzamanlılığın gözlemciye göre değiştiğini, hareket eden nesnelerin boyunun kısaldığını gösterdi.

    4 Kütle ve enerjinin özdeşliğini gösteren makalesinde meşhur E=mc2 denklemini ispatladı. Buna göre çok küçük bir kütle muazzam bir enerji barındırmaktadır.
    Bu dört makale fizikte çok büyük başarı olarak kabul edilmektedir. Einstein bu buluşlarını, düşünce ve fizik formülasyonlarının simetrik olması gerekliliğinden yola çıkarak gerçekleştirmiştir. Meselâ, bir mıknatısla bir iletkenin birbirlerine göre hareket ettiği durumda oluşan elektrik ve manyetik hâdiseleri zihninde canlandırarak İzafiyet Teorisi'ne ulaşmıştır. Einstein 26 yaşında Zürih Üniversitesi'nde fizik doktorasını tamamladı.

    Işık ve Genel İzafiyet
    Einstein 1910'da, gökyüzünün neden mavi olduğunu açıklayan bir makale yayımladı. 1911'de profesör oldu. Aynı yıl, ışığın çekim kuvvetinden nasıl tesir göreceği ve yolunun nasıl değişeceği hakkında bir makale yayımladı. 1915'te, Genel İzafiyet Teorisi'ni (maddenin çekim kuvvetinin tesiriyle uzay-zamanın yapısının değişmesi) geliştirdi. 1917'de lazerin yapılmasına imkân sağlayan fizik hâdiseleriyle ilgili bir makale yayımladı. Aynı yıl, kâinatın hareketini modellemek için 'kozmolojik sabit' adında bir kavram ortaya attı. 1919'da yapılan gözlemlerle Einstein'ın Genel İzafiyet Teorisi doğrulandı. Zamanın en çok satan İngiliz gazetesi The Times bu gelişmeyi 'Bilimde Devrim-Kâinatın Yeni Teorisi-Newtoncu Fikirlerin Sonu' şeklinde manşetten verdi. Bir mülâkatta Nobel Mükâfatı sahibi fizikçi Max Born, Genel İzafiyet Teorisi'ni 'insan düşüncesinin tabiat üzerindeki en büyük başarısı' diye övdü. Meşhur fizikçi Paul Dirac, Einstein'ın teorisini 'bilimin gelmiş geçmiş en büyük buluşu' olarak vasıflandırdı. Einstein'ın bu başarılarında en büyük sebep, kâinatın nasıl işlediğine dâir sezgilerinin çok kuvvetli olmasıydı. Bir nevi, büyük resmi görme ve kanunların yapısını hissetme diyebileceğimiz bu sezgi pek çok bilim adamının başarısındaki temel faktördür. Belki de Einstein'ı farklı kılan husus, "Ben Allah'ın kâinatı nasıl yarattığını merak ediyorum; gerisi sadece detaydır." sözüdür. Başka bir ifadeyle, Einstein'ın yaptığı, bir sistemin parçalarını sabırla gözlemleyip anladıktan sonra, Yaratıcı'nın o sistemi nasıl yarattığını ve işlettiğini anlamaya çalışmaktır.

    1922 yılında, teorik fiziğe katkılarından dolayı Einstein'a Nobel Fizik Mükâfatı verildi. İlmî buluşları nasıl yaptığı sorulduğunda, Einstein, 'bilimsel' çalışmanın fizikî gerçekliğin incelenmesiyle ve bunun bütün hâdiselere uygulanabilir, genel geçerliliği olan ve birbiriyle çelişmeyen ne gibi aksiyomlarla açıklanabileceğinin araştırılmasıyla ilerlediğine inandığını söylemiştir.

    Birleşik Alan Teorisi
    Einstein hayatının geri kalan yıllarında genel çekim ve elektromanyetizma teorilerini tek çatı altında birleştirebilmek için uğraştı; fakat bunda başarılı olamadı. Pakistanlı Müslüman fizikçi Abdüsselâm zayıf kuvvet ile elektromanyetik kuvveti birleştirmiş ve bu çalışmaları neticesinde 1979'da Nobel Fizik Mükâfatı'nı kazanmıştır. Elektromanyetik kuvvet, zayıf ve güçlü nükleer kuvvetlerle genel çekim kuvvetini birleştirme gayreti hâlen, ciddi tenkitler de alan Süpersicim Teorisi adı altında sürdürülmektedir. Einstein'ın hayal ettiği birleştirme gerçekleştirilebilirse, kâinatın nasıl yaratıldığı, uzay ve zamanın mâhiyeti gibi fizikteki en temel konular açıklığa kavuşabilecektir.

    Bohr ve Einstein
    Einstein kuantum fiziğinin Kopenhag yorumunu beğenmiyordu. Bu yorum Niels Bohr ve Werner Heisenberg tarafından geliştirilmişti. Kuantum hâdiselerini ihtimal hesaplarına bağlı kabul eden bu yoruma göre, kesin neticeler sadece klâsik sistemlerle etkileşim neticesi oluşuyordu. Meselâ bir elektron gözlenmeden nerede olduğu teorik olarak söylenemezdi. Çünkü her yerde bulunma ihtimali vardı. Einstein ve Bohr arasında uzun yıllar sürecek bir tartışma başladı. 1926'da Max Born'a yazdığı bir mektupta Einstein şöyle diyordu: "Ben kesinlikle biliyorum ki, O [Allah] zar atmaz." 1935'te Podolsky ve Rosen'le birlikte kuantum fiziğinin non-lokal yani problemli veya geçersiz olduğunu göstermek için EPR (Einstein-Podolsky-Rosen) paradoksunu ortaya attı. Sonra yapılan deneyler kuantum teorisinin tahminlerini doğruladı. Einstein'ın Bohr'la olan tartışması determinizm konusuna dayandığı için felsefe çevrelerinde de büyük ilgi gördü.

    Dinî fikirleri ve diğer çalışmaları
    Determinizme, yani her şeyin fizik kanunlarıyla kesin olarak belirlendiğine inanması, Einstein'ın dinî fikirlerine de tesir etmiştir. Einstein bir keresinde, Kendisi'ni âlemin âhenkli işleyişinde ifade eden bir Tanrı'ya inandığını belirtmiştir. Başka bir konuşmasında, kâinattaki düzene rağmen Yaratıcı'yı inkâr edenlere hayret ettiğini, ateistlerin sözlerine destek olarak kendisinden alıntı yapmalarına ise kızdığını söylemiştir. Einstein'ın Tanrı anlayışı, kâinatta bilimin ortaya koyduğu düzenli yapı karşısında sınırsız bir hayranlık duymaktan ibarettir. Einstein'a göre, inancın insanda hâsıl ettiği mânevî tecrübe, "içine nüfuz edemediğimiz, kavrayamadığımız bir şeyin var olduğunu bilmek, en muazzam bir hikmet ve en parlak bir güzelliğin tecellilerini kapasitemiz ölçüsünde hissetmek" gibi bir şeydir. Einstein'a göre din ve bilim arasında anlaşmazlık olduğunu söylemek hatalı düşünmekten kaynaklanmaktadır. Dinsiz bilim kör, bilimsiz din topaldır.

    Einstein, şöhret ve zekâsından dolayı teorik fizik veya matematikle hiç alâkası olmayan meselelerde de görüşü alınan biri hâline geldi. Hemen her konuda görüşlerini açıkça anlattı ve yazdı. Nazi hareketine karşı çıktı. İsrail Devleti kurulurken aşırılıklardan uzak orta bir yol tutulması gerektiğini ifade etti. ABD'de anti-komünizm ve insan haklarıyla ilgilendi. 1927'de Belçika'da yapılan sömürgecilik karşıtı kongreye katıldı. Yahudi olduğu için 1932'de Almanya'dan ayrıldı ve ABD'ye geçti. 1940 yılında ABD vatandaşı oldu ve hayatının sonuna kadar orada yaşadı. 1952'de Einstein'a İsrail Devlet Başkanlığı teklif edildi; fakat Einstein bunu kabul etmedi.

    Einstein tek bir dünya devleti fikrini savundu. Nükleer silâhsızlanma konusunda aktif olarak çalıştı. Çeşitli insan hakları gruplarına üye oldu. Almanya ve Siyonizmle bağlantıları, sosyalist görüşleri ve komünistlerle bağlantıları sebebiyle FBI Einstein hakkında 1.427 sayfalık bir dosya oluşturdu.

    Einstein, İkinci Dünya Savaşı'nda Almanların nükleer fisyona dayalı bir atom bombası yapma ihtimaline binaen, Macar göçmeni Leo Szilard adında bir bilim adamı tarafından yazılan ve zamanın devlet başkanı Roosevelt'e ABD'nin vakit kaybetmeden böyle bir bomba yapmasını tavsiye eden mektubu imzaladı. 1942'de Manhattan Projesi başladı ve ABD geliştirdiği atom bombalarını 1945'te kullandı. Einstein'ın atom bombasının geliştirilmesinde bu mektubu imzalamaktan başka rolü olmadı. Linus Pauling'e göre, Einstein daha sonra mektubu imzaladığından ötürü pişmanlık duyduğunu söylemiştir.
    Einstein, 1955 yılında 76 yaşında iç kanamadan dolayı kaldırıldığı Princeton Hastanesi'nde öldü. Einstein'ın beyni, bu kadar zeki olmasına neyin sebep olduğunu bulmak maksadıyla gelecekte yapılabilecek araştırmalar için korumaya alındı. 1979 yılında Amerikan Millî Bilimler Akademisi, Washington D.C.'de Albert Einstein adına bronz mermerden bir hatıra heykel diktirdi. Keşfedilen bir elemente Einsteinium adı verildi.

    Einstein'ın fikirleri, kâinattaki düzenin mükemmelliğini ve âhengin muazzamlığını vurgulaması bakımından önemlidir. Bir bilim adamı olarak ilmî hakikatlerin Allah'ın varlığını gösterdiğini söylemesi ve bu kadar açık görünen bir hakikatin inkâr edilmesine şaşırması çok mânidardır. Einstein'ın hayatı örnek bir bilim adamı hayatıdır ve başarılarla doludur. Fakat asıl önemli yanı, Einstein'ın sıradan bir bilim adamı olmaması, zamanının 'bilimsel' teorilerini sorgulaması ve fiziğe yeni bir yön vermesidir. Bunda felsefeyle içli-dışlı olması, orijinal düşünmesi ve sorgulayıcı olması büyük rol oynamıştır. Einstein aslında bir filozof-bilimadamıdır. Yani akademik sistemin içinde işleyen küçük bir çark olmak yerine, bütün sistemi tepeden kuşbakışı görüp, bilim câmiasının hâdiselere bakışındaki eksik veya problemli yanları fark edip yeni bir model kurma yolunda çalışmalar yapmıştır.

    Albert Einstein, fiziğe çok büyük katkılarda bulunmuş, hattâ bu sahada devrim yapmıştır. Ama fizik dışındaki konularda yaptığı yorumlarda bazen isabetli olmuş, çoğu zaman da yanılmıştır. Bir kişi belli bir alanda çok iyiyse, bundan her alanda doğru ve mantıklı şeyler söyleyebileceği neticesi çıkarılmamalıdır. Albert Einstein'ın bilhassa din ve ahlâk konularındaki düşünceleri isabetli değildir. Buradan da anlaşılıyor ki, salt akılla veya gözlemle Allah'ı ve bizden ne istediğini tam doğru olarak bilmek çok zor, hattâ imkânsızdır. Onun, birçok muasırı gibi, iki büyük dünya savaşı yaşamış, karanlık bir fetret devri insanı olduğunu unutmamalıyız.

    Einstein, yakın zamanda Physics Today dergisinin bilim adamları arasında yaptığı ankette gelmiş geçmiş en büyük fizikçi seçildi (İkinci Newton...). Time dergisi de Einstein'ı yüzyılın adamı seçmişti. Onun, buluş ve görüşleriyle dünya üzerinde büyük iz bırakan, sağlam Yaratılış inancına sahip biri olduğunda şüphe yoktur.
    Salih Adem
    https://www.main-board.com/unluler/327694-albert-einstein-resimleri.html
#19.10.2010 12:41 0 0 0
  • teşekkürler
#04.03.2011 16:42 0 0 0
  • Einstein'ın çocukluğu hakkında - Albert Einstein'ın Çocukluğu
    Sen hiç bir şey olamazsın Einstein!(Einsteinin öğretmeni)
    -"ogrenmemi engelleyen tek sey aldıgım egitim olmustur." Einstein
    -
    Ögretim, ogrencinin tatsız bir gorev degil, degerli bir armagan olarak algılayacagı sekilde olmalı...A.EINSTEIN

    Teaching should be such that what is offered is perceived as a valuable gift and not as a hard duty. -- Albert Einstein

    The mediocre teacher tells... The good teacher explains. The superior teacher demonstrates. The great teacher inspires.

    Sıradan ogretmen anlatır. iyi ogretmen izah eder. Ustun ogrretmen ornekler gosterir.
    Buyuk hoca ise ilham kaynagidir.THOMAS WARD

    Imagination is more important than knowledge. Knowledge is limited. Imagination encircles the world. -- Albert Einstein

    Hayal gucu ve yaraticilik bilgiden daha onemlidir. Bilginin sinirlari var, ama hayal gucu tum evreni kucaklar... (serbest ceviri)-YINE EINSTEIN

    EINSTEIN'in bilgi yuklemeye dayanan ezberci egitim yuzunden okul ve egitimle arasi hic iyi olmamisti Ogetmenleri nazarinda derslere ilgisiz ve tembel bir ogrenciydi. Daha sonra kendisi bu durumu

    "ogrenmemi engelleyen tek sey aldıgım egitim olmustur."

    diye anlatırdi.

    Cunku ogretme yolu ile egitim 'devamlı mudahele' anlamı tasır: Oysa neyi, nasıl ve ne zaman yapacagini ogretici olarak siz empoze ettiginiz zaman deha kendini gosteremez.


    Ona yol gösteren 5 yasındayken babasının hediye ettiği bir pusula idi

    Einstein, tartismasiz zamanimizin en buyuk adamlarindan biriydi. En iyi bilim adamlarinin baslicaca niteligi olan basitlik, onda yuksek derecede vardi: butunuyle kisisel olmayan seyleri bilme ve anlama isteginden gelen bir basitlik. Ayrica onda bilinen seyleri hemen dogru kabul etmeme yetenegi de vardi Newton, elmalarin nasil l olup da dustugune hayret ediyordu; Einstein de esit dort cubugun bir kare olusturmasi karsisinda da hayranlik dolu bir minnettarllik duyuyordu, cunku hayal edebildigi evrenlerin cogunda kare diye bir sey yoktu.
    tartismasiz , zamanimizin en buyuk adamlarindan biriydi. En iyi "Dahi " olarak bilinen ve kabul edilen dunyadaki bir cok kimselerin hayat hikayeleri incelendiginde birtakim basit deneyimlerin bile onlarin calismalarini veya performanslarini ne kadar cok esinlendigi gorulecektir. Ornegin, Albert Einstein icin bu deneyim, bes yasindayken babasinin ona hediye ettigi basit bir manyetik pusula sonucundadir. Einstein'a gore, bu yasantisi onda icinde yasadigimiz evrenin gizemlerine karsi buyuk miktarda merak ve kesif istegi uyandirmisti. Gercekte, bu deneyim Einstein'in uyuyan dehasini harekete gecirdi ve onu yirminci yuzyil dusunce dunyasinin onemli bir figuru haline getirecek buluslar yolculuguna baslattı

    .Einstein...ice kapanik , oyundan hoslanmayan, gec konusmus (rivayete gore 4 yasinda konusmus) bir cocuktu. Bu yalnizlik doneminin izlerini tum yasami boyunca korudu. Annesi Paulin' in istegi uzerine 6 yasinda keman dersleri almaya basladi KlasIk muzik kulturu, yasami boyunca onun icin dinlendirici bir ugras olacakti. Cep pusulasinin esrariyla soru sormaya basladi . Bir pusulanin ignesi neden hep ayni yonde donuyordu? 4-5 yaslarinda kendisine sordugu bir soruydu bu. 12 yasina geldiginde Pisagor teoremiyle tanisti ve gorunurdeki karmasikliğina karsin bir dizi olgunun basit bir aciklamasi olacagina inanmaya basladi. Liseye yazildi . Sonra 1894' te babasinin isi bozuldu ve aile, italya' nin Milano kentine goc etti.

    Einstein de Bir Zamanlar Universite Sinavini Kazanamamisti

    Einstein, bir delikanli olarak pek az zeka umudu verdi. Bir ogretmeni "sen asla bir sey olamayacaksin Eistein" sozleri uzerine kati bir disiplini ve skolastik egitim uygulayan Alman okul sistemini terk etti. 16 yasinda iken Zurih Teknik Universitesi'ne girmek istedi. Ama matematik disindaki konularda -modern diller, zooloji ve botanik bilgisi- eksIk oldugu icin universiteye alinmadi. Ancak o yilmadi . Bir liseye devam etti, lise diplomasi aldi, 1896' da Zurih Teknik Universitesi' nin fizik ve matematik ogretmeni yetistiren bolumune kaydolmayi basardi.

    "Büyük zekalar, sıradan ruhlar tarafından engellenmiştir. A.Einstein"

    Zurih Teknik Universitesi, onun dusuncelerini sekillendirdi. Ogrenime basladigi zaman buyuk matematikci Hermann Minkowski ile karsilasti. Her bilim adaminin iyi bir ogretmen oldugu soylenemez. Einstein, Minkowski' nin derslerini pek ilgi cekici bulmadi; ama kuramlarinin matematiksel formulasyonunda Minkowski, ona esin kaynagi oldu. Dogrusu, Minkowski de o zamanlar Einstein'i sevmiyordu, cunku ona "tembel kopek" diyordu.

    "Matematik ile ilgili sorunu olanlar üzülmesin, emin olsunlar ki benim sorunlarim onlarinkilerden cok daha fazla.."A EINSTEIN

    öte yandan, felce ugratici deneyimler, kristallestirici deneyimlerin aksine bir bireyde varolan zeka potansiyellerini sonduren, korelten veya yok eden tecrubeleri icerirler. Felce ugratici deneyimler, genellikle bir bireyin belli bir zeka alaninin saglikli gelismesini engelleyen utanma, asagilanma, sucluluk duygusu, korku ve kizginlik gibi olumsuz duygularla doludur

    KURCALAYARAK ÖĞRENİYOR


    Einstein, Teknik Universiteden 1900' de mezun oldu; Isvicre vatandasligina gecti; kisa bir sure ogretmenlik yapti. Disipline karsi tutumu yuzunden ogrencileri tarafindan cok sevilen, fakat basarısiz bir ogretmendi. Einstein italya'da bir tatilden sonra, egitimini isvicre Federal Politeknik Okulu'nda 1901'de tamamladi; cok az derse girdigi halde, bir arkadasinin tuttugu mukemmel ders notlari sayesinde kurslari gecmeyi basardi Einstein akademik bir gorev bulamayinca, 1902' de isvicre' nin Bern kentindeki patent burosunda memur ("ucuncu sinif teknik uzman") olarak calismaya basladi. Gorevi, burodan onay almak uzere teslim edilmis bircok icat arasindan secim yapmakti
    "Einstein, patent burosunda bir memurdu" denince, insanin aklina bizdeki "bugun git yarin gel memurlugu" gelir. Patent burosu, oyle siradan bir yer degildi aslinda. Burada yeni buluslara patent veriliyor ve kesifler inceleniyordu. Buroya sunulan buluslarin temel dusuncelerini kisa zamanda ortaya cikarma isi Einstein' de kuramsal dusunme yetenegini gelistirdi. Ayrica burodaki gorevi, bilimsel aletlerin yapilmasi konusundaki merakini kamciladi. Kucuk elektrik yuklerini olcmek icin gelistirdigi bir alet, bugun Bern' de sergileniyor.. Einstein' in yeni buluslara ve aletlere ilgisi sandigimizdan fazla. Patent burosundan ayrildiktan sonra bile Avrupa' da yeni aletler uzerine calisan bazi fabrikalarda danismanlik (musavirlik) yaptigini goruyoruz. Bu icatlarin bir kismi sayelerinde ekonomik hanedanliklar kurulacak olan hunerli aletlerdi,bir kismi da komik ve inanilmasi guc seyler ve basit makinalardi. Einstein once aletleri inceliyor, sonra da onlarla ilgili bilgilerin sunuldugu metinleri okuyordu... Orada calisirken , en karmasik gorunen şeylerin bile basit, temel prensiplere indirgenebilecegini ogrendi ve bu dersi hic unutmadi 1905'teki dahi vuruşunun temelleri iste boyle atildi.
#10.01.2012 15:09 0 0 0