İSLAM

Son güncelleme: 07.08.2007 13:53
  • Hz. Peygamber'in hadisinde belirtilen bes temel ibadet. Resulullah söyle buyurur: "Islâm, bes sey üzerine kurulmustur: Allah'tan baska ilâh olmadigina, Muhammed'in Allah'in kulu ve elçisi olduguna sehâdet etmek; namaz kilmak; zekât vermek, Kâ'be'yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak" (Buhârî, Imân, 1, 2; Müslîm, Imân, 19, 22; Tirmizi, Imân, 3; Nesâî, Imân, 13).

    l) Allah'a ve elçisi Muhammed (s.a.s)'e imam açiga vurmak. Allah'a ve Hz. Muhammed'i içine alan bütün peygamberlere inanmak ayrica imanin sartlarindandir. Iman esaslari disa açiklanmaksizin kalbde gizli olarak kalabilirken, Islâm'in sartlari, kisinin toplum içinde Islâm'a mensup oldugunu gösteren ve açiga vurulari davranislaridir. Iman esaslarina inanan kimseye "mümin"; Islâm'in sartlarina uyan kimseye de "müslüman" denir. Ilk müslümanlar Mekke'de sayilari belirli bir miktara ulasinca gizliligi kaldirip, dinlerini açiga vurmuslardir.

    2) Namaz sözlükte dua anlamindadir. Bir terim olarak, özel rükün ve sartlari bulunan bir ibadet seklidir. Mekke'de Hz. Muhammed'in Peygamberliginin on birinci yilinda bes vakit olarak farz kilinmistir. Bundan önce de namaz ibadeti vardi, fakat böyle düzenli ve vakitli degildi. Namaz; Kitap, Sünnet ve Icmâ ile sâbittir.

    Kur'an-i Kerîm'in bir çok yerinde "Namazi kiliniz, zekâti veriniz" diye emredilmistir. Bir ayette de "Bütün namazlari ve orta namazi muhafaza ediniz"(el-Bakara, 2/238) buyurulur. Bu ayet, ortasi olan en az çogul sayisi bes oldugu için bes vakit namaza isaret etmektedir. Sabah ile ögle bir yanda, aksamla yatsi bir yanda kabul edilirse bunlarin ortasi ikindi namazi olur.

    Hz. Peygamber, Muâz b. Cebel'i Yemen'e Vâli olarak gönderirken ona söyle demistir: "Sen, kitap sahihi olan bir topluma gidiyorsun. Onlari önce Allah'a kulluk etmege davet et. Allah'i tanirlarsa Allah'in onlara gecede gündüzde bes vakit namazi farz kildigini söyle..." (Buhârî, Zekât, 41, 63, Megâzî, 60; Tevhîd, 1; Nesâî, Zekât, 1; Dârimî, Zekât, 1).

    Namaz mü'mini günahlardan arindirir, ruhu temizleyip kemale ulastirir. Hz. Peygamber söyle buyurmustur: "Sizden birinizin kapisi önünden bir irmak geçse, günde bes defa o irmakta yikansa bedeninde kir kalir mi ? Kalmaz. Iste su nasil kiri giderirse, namaz da günahlari öyle giderir" (Ibn Mâce, Ikâme, 193; Ahmed b. Hanbel, I, 72; Müslim, Mesâcid, 51).

    Bir kimseye namazin farz olmasi için, müslüman, akilli ve ergin olmasi, ayrica kadinlarin hayiz veya nifas (lohusalik) hallerinde bulunmamalari gerekir (genis bilgi için bk. "Namaz" mad.).

    3) Oruç, sözlükte; is yapmaktan, söz söylemekten geri durmak demektir. Bir terim olarak ise, tan yeri agarmasindan günesin batmasina kadar yeme, içme ve cinsî münasebet gibi seylerden kaçinmaktir. Oruç tutmaya imsâk; oruç açmaya ise iftâr denir.

    Orucun farz olusu, Kitap, Sünnet ve Icmâ delilleri ile sabittir. Kur'an'da; "Ey iman edenler, sizden önceki ümmetlere farz kilindigi gibi, size de oruç farz kilindi. Umulur ki sakinirsiniz" (el-Bakara, 2/184) buyurulur. Akilli ve ergin her müslümana oruç farzdir. Ancak hayiz ve nifas halindeki kadinlarla hastalar orucu daha sonra kaza ederler. Yolcular da orucu kazaya birakabilir.

    Ramazan orucunun edasi da kazasi da farz oldugu gibi; zihâr, adam öldürme ve yemin gibi keffaret oruçlari da farzdir. Baslanip bozulmus olan nafile orucun kazasi, nezredilen itikâf orucu vacibtir. Asûra orucu, yani muharremin dokuz on ve onbirinci günleri oruç tutmak sünnettir. Her ayin üç gününde oruç tutmak mendup oldugu gibi, Zilhiccenin dokuzuncu günü ile pazartesi ve persembe günleri ve Sevvâl ayinda alti gün oruç tutmak da menduptur. Bunlarin disinda kerâhet olmayan günlerde oruç tutmak nafiledir. Ramazan bayraminin birinci günü ile Kurban bayraminin dört gününde oruç tutmak, Allah'in verdigi ziyafetten yüz çevirmek anlamina geldiginden tahrîmen (harama yakin) mekruhtur (bk. "Oruç" mad.).

    4) Zekât. Sözlükte, temizleme, büyüme ve artma anlamina gelir. Bir terim olarak ise; belirli bir mali, zekât alabilecek bir kimseye temlik etmek (vermek)tir.

    Zekât belirli miktar olarak Hicretin ikinci yilinda farz kilinmistir. Farz olusu, kitap, Sünnet ve icmâ ile sâbittir. Kur'an-i Kerîm'de "Zekâti veriniz" (el-Bakara, 2/43); "Onlarin mallarinda dilencinin ve yoksulun bir payi vardir" (el-Meâric, 25) buyurulur. Bu konuda pek çok hadis oldugu gibi, ümmet zekâtin farz olusunda görüs birligi içindedir. Bir kimsenin zekâtla yükümlü olmasi için, müslüman, akilli, ergin olmasi borcundan ve temel ihtiyaçlarindan baska, alisverisle veya dogurmakla artmaya müsait, nisap miktari yillanmis mala sahip bulunmasi gerekir.

    Çocuklara, akil hastasina ve bunaga zekât gerekmez. Ancak Hanefîler disindaki diger Islâm hukukçularina göre bunlara da zekât gerekir. Bunlarin zekâtini, velileri, kendi mallarindan alip verirler.

    Nisap, zekâtin farz olmasi için serîatin tanidigi mal miktaridir. Bu, altinda 96, gümüste ise 560 gramdir. Nakit para ve ticaret mallarinda nisap, bu ikisinden yoksulun yararina olacak olan birisiyle ölçülür. Altin, gümüs, nakit para ve ticaret mallari kirkta bir zekâta tabidir.

    Ateste eriyen madenlerin zekâti beste birdir. Bunlardan alman zekât; "Biliniz ki aldiginiz herhangi bir ganimetin beste biri mutlaka Allah'a, Resulu'ne, hisimlara, yetimlere, yoksullara, yolculara aittir..." (el-Enfâl, 8/41) ayetinde sayilari yerlere verilir. Beste biri çiktiktan sonra geri kalan beste dördü bulana aittir. Zift. petrol gibi sivi madenlerin kendilerine degil, gelirlerine zekât düser. Kireç, alçi, yakut ve elmas gibi erimeyen madenlere zekât gerekmez. (Buhâri, Zekât, 55; Müslim, Zekât, 8; Ebû Dâvûd, Zekât, 5, 12; Tirmizî, Zekât, 14; Nesâî, Zekât, 25).

    Ekin ve meyvelerin zekâti "Hasat zamani onun hakkini verin" (el-En'âm, 8/141) ayeti ve Hz. Peygamber'in;"Gökyüzünün suladigi seylerde onda bir (ösür); kova ve dolapla sulanan seylerde ise yirmide bir zekât vardir" hadisi ile farz kilinmistir. Ancak bu yükümlülük için arazinin ösür arazisi nev'inden olmasi gerekir.

    Deve, sigir, manda, koyun ve keçiye de Islâm'in belirledigi ölçülere göre zekât gerekir (bk. "Zekat" mad.).

    5) Hac. Sözlükte; saygi gösterilen yere gitmek, bir terim olarak ise; hac mevsiminde, ihramli olarak Ka'be'yi Muazzama'yi ziyaret etmek, Arafat'ta durmak ve diger hac ibadetlerini yapmak demektir.

    Hac ibadetinin farz olusu da Kitap, Sünnet ve icmâ delilleriyle sabittir. Ayette söyle buyurulur: "Yoluna gücü yeten herkesin, o Ev'i hac etmesi, insanlar üzerinde Allah'in bir hakkidir" (Âlu Imrân, 97). Allah elçisi "Hac sirasinda yapilacak ibadetlerinizi benden aliniz" (Ahmed b. Hanbel, 111, 318, 366) buyurarak söz ve fiilleriyle haccin yapilis seklini göstermistir.

    Hac münâsebetiyle dünyanin her yerinden Hicaz'da bir araya gelen müslümanlar, dilleri, renkleri örf ve âdetleri ayri bile olsa, ayni inanç ve ideal etrafinda kaynasirlar; birbirini incitmeden, hayvanlara, hatta bitkilere bile zarar vermeden en yüce duygular içinde ibadetlerini yaparlar. Herkes elbiselerini çikarip iki parça havlu ile ihrama girer; böylece zenginlik, yoksulluk, soy sop kalkar, tam bir esitlik meydana gelir. Bu ibadeti samimiyetle yapip dönen müslüman anasindan yeni dogmus gibi günahlarindan arinir. Allah Resulu söyle buyurmustur: "Haccedip de cinsi münasebet ve buna yol açan seyleri yapmayan, fisk-u fücur islemeyen kimse, anasindan yeni dogdugu gündeki gibi (günahlardan temizlenmis olarak) döner" (Buhâri, Muhsar, 9, 10; Nesâî, hac, 4; Ibn Mâce, Menâsik, 3; Ahmet b. Hanbel, II, 229, 410, 494).

    Bir kimseye haccin farz olmasi için bu kimsenin müslüman, akilli, ergin, hür, yeterli vakte sahip, saglikli, gidisgelis süresi içinde yol masrafi ile kendisinin ve aile fertlerinin geçiminin temin edilmis olmasi gereklidir. Yapilacak haccin sahih olmasi için, ihramli olarak Arafat'ta vakfe ve Kâbe'yi tavaf etmek lâzimdir (bk. "Hac" mad.).
#05.08.2007 19:13 0 0 0
  • ellerine sağlık
#05.08.2007 22:22 0 0 0
  • yeshekur
#05.08.2007 22:36 0 0 0
  • paylasim icin tesekkürler
#06.08.2007 18:14 0 0 0
  • sizlere teşekkürler
#06.08.2007 18:19 0 0 0
  • teşekürler
#07.08.2007 13:36 0 0 0
  • teşekkürler arkadaşım eline sağlık
#07.08.2007 13:53 0 0 0