George Washington

Son güncelleme: 23.04.2009 12:23
  • George Washington Kimdir George Washington Resimleri George Washington Biyografisi

    George Washington 22 Şubat 1732'de ABD'nin Virjinya eyaletinde, Wakefield / Westmoreland County'de doğdu.

    ABD'nin bağımsızlık savaşında önemli rol oynadığı için, ülkesinde tarihinin en önemli şahıslarından biri olarak sayılıyor. Amerikan başkanlık kurumunu şekillendirdi ve iki dönem, sekiz yıl sonra üçüncü dönem başkanlıktan vazgeçerek ülkesinde bir gelenek yarattı (Bu gelenek Franklin D. Roosevelt'e kadar devam etti, sonra anayasallaştı).

    Dört nesilden beri Virjinya'da yaşayan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Augustine Washington (1693-1743) ve annesi Mary Ball (1708-1789) İngiliz asıllıydılar. Henüz 11 yaşında tütün çiftçisi ve mesahacı olan babasını kaybetti.

    Fransız-Kızılderili Savaşı
    1754'ün yaz aylarında, Washington yakın ilişkilerinden faydalanarak torpil sayesinde Virjinya Valisi tarafından eyalet milisinin komutanlığına getirilidi. Milis, Fransızların ve İngilizlerin kavgasını ettiği batıdaki bölgelerde rakibin ileri karakollarını ve keşif birliklerini aramakla görevliydi. Bu süreç içinde Washington, Virjinya'nin batı sınırında bir dizi kale kurdu ve Ohio Vadisi'ne giren Fransızlarla müzakereleri yürüttü. Artan gerilim Fransızlarla ve onlarla müttefik yerli kabilelerle Fransız-Kızılderili Savaşı'na sebep oldu. ("French and Indian War", 1754 -1763),

    Washington'un liderliğinde ki heterojen birlik, el değmemiş bölgelerde haftalarca süren yürüyüşlerin ardından nihayet bugünün Pittsburgh yakınlarında bir Fransız birliğiyle karşılaştı ve karşılaşmayı takip eden müsademede Fransız birliği yendi. Çok şanlı bir çatışma olmasa da bu ilk savaş tecrübesi Washington'a askeri lider namını kazandırdı. Sonralari rakibin daha üstün silahlı kuvvetleri tarafından Fort Necessity'de kuşatıldı ve serbestçe geri çekilme karşılığı mütakereye zorlandı.

    Bir sonraki yıl, yarbay rütbesinde İngiliz ordusunun Braddock Seferi'ne katıldı. Altında 3 atı vurulduğu ve felaketle sonuçlanan Monongahela Muharebesi'nde oldukça basiretli davranabilerek geri çekilme kararı aldı. Sonra albay rütbesinde Virjinya'nın ilk düzenli alayını kurarak savaşa katıldı ve eyaletindeki bütün birliklerin başkomutanlığına getirildi. Asıl savaş komşu bölgelerde gerçekleşse de, Virjinya'nın batı sınırını Fransız birliklerine karşı başarıyla korudu. 1758 yılında, 'Fort Duquesne' adında Fransız kalesinin alınmasında belirleyici rol oynadı.

    Savaş süreci içinde İngiliz subayların gerisine itilmesi ve milislerinin sadece sınır koruma olarak kullanılması ona anavatanına karşı bir daha atlatamıyacağı kin duyguları beslemesine sebep oldu. 1759'da alayından ayrılarak Virjinya meclisinde milletvekili oldu
#24.08.2007 19:32 0 0 0
  • George Washington Kimdir George Washington Resimleri George Washington Biyografisi
    noimage

    noimage

    noimage


    George Washington 22 Subat 1732'de ABD'nin Virjinya eyaletinde, Wakefield / Westmoreland County'de dogdu.

    ABD'nin bagimsizlik savasinda önemli rol oynadigi için, ülkesinde tarihinin en önemli sahislarindan biri olarak sayiliyor. Amerikan baskanlik kurumunu sekillendirdi ve iki dönem, sekiz yil sonra üçüncü dönem baskanliktan vazgeçerek ülkesinde bir gelenek yaratti (Bu gelenek Franklin D. Roosevelt'e kadar devam etti, sonra anayasallasti).

    Dört nesilden beri Virjinya'da yasayan bir ailenin çocugu olarak dünyaya geldi. Babasi Augustine Washington (1693-1743) ve annesi Mary Ball (1708-1789) Ingiliz asilliydilar. Henüz 11 yasinda tütün çiftçisi ve mesahaci olan babasini kaybetti.

    1754'ün yaz aylarinda, Washington yakin iliskilerinden faydalanarak torpil sayesinde Virjinya Valisi tarafindan eyalet milisinin komutanligina getirilidi. Milis, Fransizlarin ve Ingilizlerin kavgasini ettigi batidaki bölgelerde rakibin ileri karakollarini ve kesif birliklerini aramakla görevliydi. Bu süreç içinde Washington, Virjinya'nin bati sinirinda bir dizi kale kurdu ve Ohio Vadisi'ne giren Fransizlarla müzakereleri yürüttü. Artan gerilim Fransizlarla ve onlarla müttefik yerli kabilelerle Fransiz-Kizilderili Savasi'na sebep oldu. ("French and Indian War", 1754 -1763),

    Washington'un liderliginde ki heterojen birlik, el degmemis bölgelerde haftalarca süren yürüyüslerin ardindan nihayet bugünün Pittsburgh yakinlarinda bir Fransiz birligiyle karsilasti ve karsilasmayi takip eden müsademede Fransiz birligi yendi. Çok sanli bir çatisma olmasa da bu ilk savas tecrübesi Washington'a askeri lider namini kazandirdi. Sonralari rakibin daha üstün silahli kuvvetleri tarafindan Fort Necessity'de kusatildi ve serbestçe geri çekilme karsiligi mütakereye zorlandi.

    Bir sonraki yil, yarbay rütbesinde Ingiliz ordusunun Braddock Seferi'ne katildi. Altinda 3 ati vuruldugu ve felaketle sonuçlanan Monongahela Muharebesi'nde oldukça basiretli davranabilerek geri çekilme karari aldi. Sonra albay rütbesinde Virjinya'nin ilk düzenli alayini kurarak savasa katildi ve eyaletindeki bütün birliklerin baskomutanligina getirildi. Asil savas komsu bölgelerde gerçeklesse de, Virjinya'nin bati sinirini Fransiz birliklerine karsi basariyla korudu. 1758 yilinda, 'Fort Duquesne' adinda Fransiz kalesinin alinmasinda belirleyici rol oynadi.

    Savas süreci içinde Ingiliz subaylarin gerisine itilmesi ve milislerinin sadece sinir koruma olarak kullanilmasi ona anavatanina karsi bir daha atlatamiyacagi kin duygulari beslemesine sebep oldu. 1759'da alayindan ayrilarak Virjinya meclisinde milletvekili oldu.


    Washington Delaware Nehri'ni geçerken

    Amerikan Bagimsizlik Savasi

    Nisan 1775'te çatismalarin baslamasiyla, II. Kita Kongresi'ne (Second Continental Congress) uniformayla gelen George Washington savasa hazir oldugunu gösteriyordu. Massachusett delegesi John Adams'in önerisi üzere Kita Ordusu'nun (Continental Army) baskomutani seçildi. Adams'a göre, o asamaya kadar kuzeylilerden olusan Kita Ordusu'nun liderligine bir güneylinin atanmasi mücadelede bütün kolonileri birlestirecekti. Washington, bu görev için, masraflarinin karsilanmasindan öteye bir gelir istemedigini belirtti.

    3 Temmuz 1775'te, Ingilizlerin isgal ettigi Boston'u kusatma altinda tutan Kita Ordusu'nun basina geçti. Mart 1776'da, Ingilizlerin Boston'u bosaltmalarindan sonra, Washington ordusunu New York City'e çekti. 4 Temmuz 1776'te Birlesik Devletler bagimsizliklarini ilan ettiler. Agustos 1776'da Britanya'li General William Howe, New York'u isgal etmek için karadan ve sudan yogun bir sefer baslatti. Washington'un New York'u tutamadigi, 22 Agustos Long Island muharebesindeki yenilgiyi, diger hüsranlar takip etti. 25 Aralik 1776'da, Washington karsi ataga geçti. Birlikleriyle Delaware River'i geçerek, Ingilizlerin New Jersey'deki 1000 kisilik Hessen kökenli parali askerlerini esir aldi. Daha sonra, Princeton'daki Ingiliz birliklerini sürpriz saldiriyla bozguna ugratti. Ardi ardina gelen yenilgilerden sonra, New Jersey'i yeniden kazandiran, Ingilizleri New York City'nin çevresine çekilmeye zorlayan bu beklenmedik basarilar, bagimsizlik isteyen Amerikalilarin moralini yeniden güçlendirdi.

    1777 yilinda Ingilizler birbirinden bagimsiz iki saldiri baslattilar. Birincisinde General John Burgoyne, New York'a ulasmak ve New England'i diger kolonilerden izole etmek için Kanada'dan Hudson Nehri boyunca yola çikti. Ayni anda Howe, New York'u terk edip baskent Philadelphia'ya saldirdi. Burgoyne'yi karsilamalari için General Horatio Gates ve eyalet milislerini gönderen Washington, kendi komutasindaki Kita Ordusu'nu Howe'un önünü kesmek için güneye çekti. Washington 11 Eylül 1777'de Brandywine Muharebesi'nde yenilgiye ugradi. Howe ise, Washington'u atlatarak, direnisle karsilasmadan Philadelphia'ya girdi. Ancak, ayni anda Howe'un desteginden uzak kalan Burgoyne, Saratoga'da yenilerek, bütün ordusuyla teslim oldu. Ingilizler Philadelphia'yi kazanmak ugruna, anlamsiz yere iki ordusundan birini kaybetmisti. Saratoga zaferi, Fransizlari savasa girmeye tesvik etti. Ispanyollar ve Hollandalilar da, Fransizlarin müttefigi olarak peslerinden takip ederek, Amerikan Bagimsizlik Savasi'ni, Ingilizlerin üstünlüklerini kaybettikleri bir dünya savasi kapsamina dayattilar.

    Washington, Aralik 1777'de Ingiliz etki alaninin disinda kalan Valley Forge'da kamp kurdu. Kis boyunca 10.000 kisilik ordudan 2500'ü açlik ve hastalik sonucu öldü.

    Philadelphia'nin kaybedilisi, Washington'un baskomutanliktan alinmasi için, Kongre üyeleri arasinda tartisma baslatti. Washington'un destekçileri komploya dek varan gelismeleri engellediler.

    Fransa'nin Amerikalilara gösterdigi destek savas dinamiklerini degistirmisti. Ingilizler denizlerdeki hakimiyetini kaybetmekle kalmayip, Fransa'nin Ingiltere'yi istila etme tehlikesiyle de karsi karsiyaydilar. 1778'de Britanya'lilar Philadelphia'yi bosaltip New York City'e dönerken, Washington yollarini kesip Monmouth Muharebesi'nde saldiriya geçti. Sözkonusu saldiri kuzeyde gerçeklesen son büyük çarpismaydi.

    Washington 1781'de Marquis de La Fayette'in emrindeki Fransiz birliklerin destegiyle, Yorktown Muharrebesi'nde 7000 Ingiliz askerli Britanya'li General Cornwallis'i yenerek savasin sonucunu belirledi. 25 Kasim 1783'te, Amerikan ordusunun basinda Ingilizler'in bosalttigi New York'a girdi. 1783'te Paris Antlasmasi'nda Ingiltere Kraliyeti; Birlesik Devletlerin bagimsizligini tanidi. Washington komutanligi birakirken Amerikan Devletlerine güçlü bir merkezi yönetim kurmalari çagrisinda bulundu.

    Washington, baskomutan olarak, muharebeleri ayirintili planlarla kazanabilen, dahi bir strateji uzmani degil, Amerikan silahli kuvetlerinin titiz organizatörüydü. Mütevazi imkanlarinin tamamen farkinda olan Washington, asker sayisinin büyütülmesini ve orduya maddi açidan destek saglanmasini, neredeyse cimri diyebilinecek Kongre'ye düzenli halde ayrintili ve tam belgeli bildirilerle talep ediyordu. Birliklere en azindan giyecek, yiyecek, yakacak, barinak ve cephane temin edilebilinmesi için en ince ayirintilarla bile ilgileniyordu. Sayica daha az olan Amerikan ordusunu ancak kaçinilmaz veya kosullar bakimindan avantajli durumlarda açik muharebe meydanina sürüyordu.

    Washington'un baskomutan olarak en önemli etkisi ise, ordu üzerindeki son sözü siviller tarafindan seçilmis devlet görevlilerine birakmasinin, ülkesinde örnek olarak gelenek yaratmasiydi. Savas boyunca kongre üyelerine ve devlet temsilcilerine saygi göstererip, savas bittikten sonra da önemli ölçüde büyüklüge ulasmis askeri gücünü sivillere teslim etti. Mart 1783'de ordu içindeki nüfuzundan faydalanarak, haklarini ödemeyen kongreyi isyanla tehdit eden ordu subaylarinin görevden atilmasini sagladi. Washington ordusunu terhis ederek, 2 Kasim'da askerlerine anlamli bir veda seslenisinde bulundu.



    Cornwallis'in ordusuyla Yorktown'da mütakeresi

    Baskanlik dönemi

    1787 yilinda, Mayis ayindan Eylül'e kadar Philadelphia'da toplanan Kurucu Meclis'de, Amerikan Devrimi'nin liderleri yetersiz kalan Konfederasyon Maddeleri'ni degistirmekle görevlendirilmisti. Diger eyaletlerin 54 temsilcisiyle birlikte katilan Washington oybirligiyle Kurucu Meclis'in baskani seçildi. Tarafsiz kalmaya çaba gösteriyor olmasina ragmen yürütme gücüne agirlik veren bir anayasanin hazirlanmasinda ve onaylanmasinda büyük rol oynadi.

    Anayasa tartismalarinda ilk defa ikili parti sisteminin özelliklerini içeren siyasi görüsler belirginlesmisti. Baskanlik kurumunun tasariminda, yürütmenin zayif olmasini savunanlarla güçlü olmasini savunanlar çarpistilar. Güçlü olmasini savunanlar, kuvvetler ayrimini gerçeklestirebilmek ve yasama gücüne karsi denge olusturabilmek için baskanin bagimsiz olmasini talep ediyorlardi. Kudretli yasama organlari olan bazi eyaletlerdeki demokratlarin seçkin sinifi korkuttugu gelismeler, caydirici örnek olarak gösterildi.

    13 eyaletin 9'u anayasayi onaylamasindan sonra, Konferderasyon Kongresi delegeleri yeni devlet baskani olarak adi herkesin agzinda dolasan George Washington'u 30 Nisan 1789'da, ABD tarihinde oybirligiyle seçilen tek baskan olarak bu göreve seçti. Washington'un seçilmesinin baslica sebepleri, siyasi ve askeri kazanimlarinin yanisira partilerüstü tutumuydu

    Birinci ABD kongresi Washington'a yilda 25000 Dolar (1789'da büyük bir miktar) maas ödemeyi kararlastirdi. Maddi durumu iyi olan Washington, kamunun hizmetinde lider imajina sahip olmasina deger verdigi için, maas almayi redetti. Washington'un kendine önerilen maasi redetmesi ile tehlikeli bir durum ortaya çikmisti. Baskanlik görevi için, gelire ihtiyaci olmayan, sadece varlikli kesimlerden adaylar çikmasi gelenek olacakti. Oysa, ABD'nin kurucu üyeleri, gelecekteki baskan adaylarinin genis bir kitleden çikmalarini istiyorlardi. Bu yüzden, kongrenin israri üzerine, Washington sonunda maas almaya ikna oldu.

    Washington, baskanlik görevini, Avrupa soylularinin saray yasantisina benzetmeden, törenlere ve istihdisama cumhuriyete uygun tarzda yaklasarak yerine getidi. Bir çok daha hasmetli yakistirmalar arasinda, 'Mr. President' (Sayin baskan gibi) olarak hitap edilmesini kendine en uygun olarak görüyordu. Yetenekli insanlardan olusan kabinesini düzenli halde toplayarak, kabine üyeleriyle tartisarak, ancak son karari kendi verip uygulayarak, iyi bir yönetici oldugunu gösterdi.

    ABD'nin siyasi geleceginde partilerin kurulmamasini ümit eden Washington'un kendisi de partisizdi. Ancak, kendisine yakin bakan ve danismanlari, zamanla olusacak siyasi partilerin iskeletini kuran iki gruba bölünmüslerdi. Ülke ekonomisini güçlendirme amaciyla, o zamanin bakis açisiyla uçuk planlari olan Maliye bakani Alexander Hamilton, merkezci ve eliter Federalist Party'nin temel hatlarini atiyordu. Jeffersonian Republicans'in (Jefferson'cu Cumhuriyetciler) kurucusu Içisleri Bakani Thomas Jefferson, Hamilton'un planlarina kesinlikle karsiydi. Bu durumda, Washington kendisini Hamilton'a daha yakin görüyordu.

    1791 yilinda kongrenin, alkollü içeceklere tüketim vergisi uygulamaya baslamasi, sinir bölgelerinde, özellikle Pensilvanya'da protestolara sebep oldu. 1794 yilinda Washington'un, protestocularun eyalet mahkemesinin karsina çikartilmalari için talimat vermesiyle, sözkonusu protestolar, tarihe 'Whiskey isyani' (Whiskey rebellion) olarak geçerek, genis çapta ayaklanmalara dönüstü. Gelismelere karsi önlem almak için Federal ordunun yeterli güce sahip olmamasi sebebiyle Washington, 1792 yilinda yürürlüge girmis bir yasaya dayanarak birçok eyaletten milisler topladi. Valilerin gönderdigi yaklasik 13000 kisilik bir birligin basina geçerek isyan halinde bölgelere dogru hareket etti. Olaylar siddete dönüsmeden yatismisti. Federal hükümet yeni anayasa altinda, ülke ve vatandaslar üzerinde otorite saglamak için ilk defa askeri güç kullanmisti

    Baskanligin yeni bir kurum oldugunun, attigi her adimin sonraki baskanlar için örnek teskil edeciginin bilincindeydi Washington. Baskanligi milli bütünlügün sembolü ve halkin Amerikan özelligini (karakterini) sekillendirmek için alet olarak görüyordu.

    Baskan iç siyasette denge için çaba gösterdi. Yönettigi kabinesinde her iki büyük parti, Federalistler ve Demokratik-Cumhuriyetçiler ayni oranda temsil edildi.

    Fransiz Devrimi'ne karsi pasif tutumundan dolayi elestirilere ragmen, 1792'de üç çekimser oya karsin tekrar oybirligiyle ikinci bir dönem için baskanliga seçildi.
    __________________
#22.04.2009 23:47 0 0 0
  • konular birlestirilmistir
#23.04.2009 00:55 0 0 0
  • Süper coco eline saglik.
#23.04.2009 12:23 0 0 0