Grace

Grace

Üye
17.07.2007
Astsubay
8.155
Hakkında

#24.08.2010 12:37 0 0 0
#24.08.2010 12:32 0 0 0
  • evet maalesef öle canım sen bir araştır gözün kapalı gitme öle bence yanlış anlama gözü kapalı derken ben çok haber izlerim çokta kitap karıştırırım haber programları vs az çok kimin haklı kimin haksız olduğunuda çözecek yaştayım.sana sölenmiş bir lafım yok yani...
#24.08.2010 12:28 0 0 0
#24.08.2010 12:21 0 0 0
#24.08.2010 12:14 0 0 0
  • Atatürk'ün Kuran-ı Kerim'e duyduğu derin sevgi ve
    saygısı, İslam dininin en saf şekliyle yaşanmasına olan inancı onun
    dindar yönünü her dönemde ortaya çıkarmıştır. Her zaman gerçek din ile
    batıl inançlarla dolu gericiliği net biçimde ayıran Atatürk, birçok
    konuşmasında, samimi ve içten bir şekilde Allah'tan, İslam'dan,
    ...Kuran'dan saygı ve bağlılıkla bahsetmiştir. Hz. Peygamberimizi övmüş ve
    Türk Milleti'ne, gerçek dine sarılmayı ve daha dindar olmayı tavsiye
    etmiş. Allah'a yönelmede Hz. Muhammed'i rehber göstermiştir.

    ‎"Bütün dünyanın müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in
    gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik
    etmeli. Tüm müslümanlar Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket
    etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira
    ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirle...r. (Nedim
    Senbai, Atatürk, A.Ü. Dil, Tarih, Coğrafya Yay., sf. 102, 1979)

    Atatürk, Allah'a ve
    İslam'a inanan samimi bir dindardır. Pek çok sözünde ve tavrında bunu
    görebilmek mümkündür. Büyük Önder, birçok konuşmasında, samimi ve içten
    bir şekilde Allah'tan, İslam'dan ve Kuran'dan saygı ve bağlılıkla
    ...bahsetmiştir. Hz. Peygamberimizi övmüş ve Türk milletine, gerçek dine
    sarılmayı ve daha dindar olmayı tavsiye etmiştir
    ‎"Türk milleti daha dindar olmalıdır... Dinime bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam, öyle inanıyorum." Mustafa Kemal Atatürk
#23.08.2010 23:53 0 0 0
  • evet kanıtlanamamış sadece benzerlikten yola çıkılmış..bende bunu demek istemiştim.masum bir çizgi film gibi izledik hiçte öle gelmedi senelerce.anlamadık bile yani:D
#23.08.2010 17:23 0 0 0
  • gömlek olucaktı sanırım Mis Fener..çok şıkmış teşekkürler..
#23.08.2010 01:47 0 0 0
#23.08.2010 01:35 0 0 0
  • bende giymiştim çok güzel süslü ayakkabıları vardı onları bir gün giymiştim takır takır evde gezerken kapı çaldı alt kattaki komşu geldi annemde bana bir daha giydirmedi o ayakkabıları hiç unutmam
#23.08.2010 01:02 0 0 0
#22.08.2010 16:56 0 0 0
  • Bunun adı güven oylaması!


    TÜRKİYE, en hayati haftalarını yaşıyor!

    Cumhuriyet tarihimizde, böyle yaşamsal bir halk oylaması olmamıştı.

    12 Eylül günü, gelecek kuşakların, çocuklarımızın, kendi geleceğimizin şekillenmesinde büyük etkisi olacak bir referandum yapılacak.

    İktidar partisi, referandumdan "EVET" çıkacağına inanıyor. Durum böyle olursa, AKP ülkeye tepeden tırnağa, her şeyiyle hâkim olacak!

    O zaman, demokrasi, laik cumhuriyet, bireysel özgürlükler, hak-hukuk ne olacak, doğrusu çok merak ediyorum! Cumhuriyet'in sonunu getirecek kadar önemli bir oylama bu!

    * * *

    Halka 26 soru sorulacak, fakat tek cevap istenecek! EVET ya da HAYIR.

    Peki, sorulardan bazılarını beğenip, bazılarını beğenmezseniz ne yapacaksınız?

    Ayırım şansınız yok! Ya EVET, ya HAYIR.

    İnsanlar bu tür garip bir çelişki içine sokulur mu? Böyle şey olur mu? Bizde oluyor işte!

    Hani, Nasreddin Hoca'ya sormuşlar:

    "Hocam, aptessiz namaz kılınır mı?"

    Hoca "Ben kıldım, oldu!" demiş.

    Bizim referandum da, aptessiz namaz kılmaya benzeyecek!

    * * *

    Adı ne olursa olsun, fazla önemi yok! İster halk oylaması deyin, ister plebisit!

    Ortada bir gerçek var: 12 Eylül günü Anayasa değişikliği değil, iktidar partisi AKP oylanacak! Bir çeşit güven oylaması bu... Çünkü iktidar bu değişikliği, toplumsal uzlaşma sağlamak için değil, karşılaştığı güçlükleri ortadan kaldırmak amacıyla yapıyor.

    Halk, 2002 yılından beri iş başında olan iktidara güveniyor mu, güvenmiyor mu? 8 yıllık bu yönetimi onaylıyor mu, onaylamıyor mu? Oylanacak olan durum bu!
    EVET diyenler, AKP'ye, iktidar partisinin icraatlarına "Evet" diyecek. HAYIR diyenler de AKP'yi reddetmiş olacak! Kim ne derse desin, gerçek bu!

    Anayasa değişikliği neler getiriyor, neler götürüyor? Bunu bilen fazla kişi yok. Öğrenmek isteyenin de fazla olduğunu sanmıyorum.

    "İktidar partisine EVET mi, HAYIR mı?" Her şey bu soruda düğümleniyor!

    * * *

    "Evet" oyları yüzde 50'den fazla çıkarsa, Anayasa Mahkemesi ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun ipleri tamamen AKP'nin eline geçecek. Paketin özü bu!

    Yargının bağımsızlığı, insanlarımızın tamamının yaşamıyla, çıkarlarıyla yakından ilgili...

    "Değişiklik Paketi" kabul edildiği takdirde, demokrasi, bireysel hak ve özgürlükler, hukuk devleti yara alacak, otoriter devletin yolu açılacak, ülkede demokrasi lafta kalacak!

    İktidarın emir ve komutasındaki bir yargının adalet dağıtacağını iddia etmek inandırıcı olmaz! Tüm bu gerçekler, halkımıza iyi anlatılmalı ama muhalefet, olası tehlikelere dikkati çekeceği yerde "havuz kavgası" yapıyor! Oylanacak olan liderlerin yüzme havuzu sanki!

    * * *

    Anayasa değişince halka ne yararı olacak? İşten atılanlar, işlerine geri dönecekler mi?

    Aşsız tencereler kaynayacak, fukaranın karnı doyacak mı?

    Milletimiz, son yıllarda daha da artan sıkıntılardan kurtulacak mı?

    İktidarın açılımları nedeniyle azgınlaşan terör bitecek, bölücülüğün önüne geçilecek mi?

    HAYIR! Bunların hiçbirisi olmayacak? Peki, neden yapılıyor bu referandum?

    Hedef, iktidara bağımlı, yandaş bir yargı yaratmak! O zaman iktidar partisi korkulu rüyalar görmekten kurtulacak. Özgürlüklerin budanması sonucu toplum, küçük insanlardan oluşmaya başlayacak! Sonunda, yaratılan bu "küçük insanlarla büyük işler" başarılamayacağı için, geriye gidişin hızlandığını acı bir biçimde göreceğiz!
#22.08.2010 16:25 0 0 0
  • memlekete bi hizmetleri dokunmadı ki ne yapsınlar korkuyolar...

    hizmet yapanlarıda gördük ne hizmet ne hizmet yakında Amerikan himayesinde yaşıyacaksın haberin varmı senin???? sonrada böle gülersinmi bilmem artık....
#22.08.2010 16:23 0 0 0
  • ABD, AKP ve PKK 'Evet' Diyor! / Banu AVAR

    Açıkca anlaşıldı ki PKK ve yandaşlarının 'boykot' manevrası Atlantik ötesinden kararlaştırılmıştı. İnce hesaplar yapılmıştı. 'Boykot-Hayır' cephesi bütünleştirilecek, Halk 'Hayır'dan uzaklaştırılacaktı.

    Şimdi alenen ortada ki:

    PKK 'EVET' diyor.
    APO 'EVET' diyor.
    BDP 'EVET' diyor.

    AKP yalanlıyor ama iktidarın, 'evet'e yol hazırlamak için adımlar attığını PKK liderlerinden Karayılan açıklıyor.

    'Ateşkes kararının devlet ile Öcalan arasında sağlanan temaslar sonucu alındığını' söylüyor. 'Görüşme talebinin Türkiye Cumhuriyeti devletinden geldiğini' belirtiyor.

    Ve Güneydoğu Anadolu'da faaliyet gösteren STK'lar bir bir dökülüyor: Hepsi koro halinde 'EVET' diyorlar . Güneydoğulu işadamları da ekranlardalar. İmaj konusu düşünülmüş. Pek Amerikanca! Üstlerinde bir örnek beyaz gömlekleri var.

    'EVET' diyeceğiz!' diyorlar. 'Daha derin ve geniş kapsamlı bir değişim süreci başlayacak. Bu referandum aslında yepyeni bir anayasaya ön basamak olacak.'

    Tercümesi 'Güneydoğuya özerkliğin yolu açılacak!'

    'Baba, oğul ve kutsal ruh'!

    Tablo net! Pazarlık 'Sen bana Evet ver! Ben sana Özerklik!' çerçevesinde gelişiyor.

    İktidar ve terör örgütü arkalarında Amerika, 'Baba, oğul, ve kutsal ruh' olarak, hristiyan üçlemesini tamamlıyorlar.

    Fener Patrikhanesi, Sümela'da Pontus'a 'EVET' çığlıklarıyla onlara eşlik ediyor.

    Dengeyi kaçırmamak için, Ermeni kilisesinin Akdamar'dan atacağı 'EVET'! çığlıklarını, referandum sonrasına ertelediler. 'Van Ermenidir!' korosunun sahne alışını, 19 eylülde planlıyorlar.

    Baba, Oğul ve Kutsal Ruh, kararlı! Türkiye topraklarını BOP haritasına uygun biçimde bölmeye 'EVET' diyorlar!

    Her birinin değişik sebepleri var. Ama oyunun kuralını Baba koyar. 'Baba', dünyayı işgal eden küresel şirketler. 'Baba', yerli işbirlikçi ve taşeronlara tabii ki hak ettiklerini verecek. En önemlisi, görevlerini layığıyla yaptıkları takdirde, onları deliğe süpürmeyecek.

    Kutsal Ruha gelince, bu haçlı oyununda PKK'yı oynuyor. 'Baba'ya yeni bir İsrail hediye etmek için çabalıyor. Görevi, en münbit maden ve petrol topraklarını Türkiye'den ayırıp dünyayı yönetme hevesindeki çetenin emrine sunmak.! Yeni kurulan devlet, devamlı kaos üreten bir makine olarak, Amerikan kılıcını, Ortadoğu'da sallayacak!

    Bush söylemişti. Türkiye Avrasya'nın kilidi! Türkiye'den Çin'e kadar uzanan Avrasya, tüm dünyadaki doğal zenginliklerin dörtte üçünün sahibi!

    Avrasya'ya açılan bu kilit kırılırsa, 'tek dünya devleti'ne giden yol açılacak. Kaynakları giderek tükenen emperyalizmi, en az 100 yıl rahat yaşatacak ve savaştıracak, enerji ve madenler yağmalanacak!

    Elazığ- Dersim- Diyarbakır hattı!

    Bu projenin önünde duran güç Türkiye'dir. Hükümetler tamamdır da halk 'halledilememektedir! 100 yıldır tüm zaafları didiklenmektedir.

    Boşuna Rize'den İskenderun'a hatlar çizilmemiştir.

    Rize Çayeli Bakır yataklarından başlayın, Elazığ Maden'e, Palu'ya, Sivrice'ye oradan Diyarbakır Ergani'ye, İskenderun'a inin.

    DÜNYA ÇELİK TRÖSTLERİ O HATTAN BESLENİR.

    Almanya 2. dünya savaşına o bölgenin kromundan aldığı güçle girmiştir.

    Atatürk'ün vefatından bu yana, dünya tröstlerinin gözü maden diyarı Maden'de, Ergani'de, Bakır diyarı DİYARBAKIR'da, gümüş kapısı DER-SİM'de (bkz C. Özakıncı "Der-sim"den, "Tunç-eli"ye Yurttaş Hakları Devrimi - I ve "Der-sim"den, "Tunç-eli"ye Yurttaş Hakları Devrimi - II) ya da Tunç elleri Tunceli'dedir. Yani Elazığ- Dersim- Diyarbakır hattında 100 yıldır yaratılan kaosun nedeni bellidir.

    Lütfü Ergene dostumuz, muazzam arşivi ile bana ışık oluyor. Bakın ne diyor:


    'Yıl 2010. Başta Almanya, İsveç ve Norveç olmak üzere dünyadaki çelik üreticisi ülkelerin yıllık ortalama bir milyon ton civarında ham Krom ihtiyacını karşılamaya devam eden Türkiye, bir çılgınlık sonucu hala Krom destekli -yani nitelikli- çelik üretememektedir.

    Türkiye'de Demir Çelik İşletmeleri diye boy gösteren fabrikalarda ise ne yazık ki neticede basit anlamda inşaat demiri üretilmektedir.

    Nitelikli çelik üretmek için gerekli olan ham Krom'u ferrokrom haline dönüştürme faaliyetinden, Elazığ Ferro Krom fabrikası özelleştirilip kapatılarak vazgeçilmiştir.'
    Tıpkı İskenderun Demir Çelik'in kuruluş aşamasında ABD, gizli raporlarla 'Türkiye'deki bu gidişin durdurulması' emrini verdiyse (Bkz. A. İlhan Hangi Atatürk), Ferro krom'un da akibeti farklı olmamıştır. Türkiye her ağır sanayi adımında engellenmiş, 'Sen ham maden sat! Yoksa bedel ödetiriz!' denmiştir.

    'EVET' ile paylaşılacak Hazine!

    Kısacası bölge bir hazinedir. Küresel çete, ÖZERK KÜRDİSTAN aşamasında, bu hazineyi bölge ileri gelenleri, işadamları, örgüt yandaşlarıyla 'paylaşacağı' mesajını yaymaktadır. Aynı anda 'işine bakmaktadır'!

    (Afganistan'da Irak'da da aynı mesajları vermişti. İşgal başladığında önce içerdeki yandaşlarını temizledi.)

    Küresel çetenin en önemli işi, kucağında büyüttüğü siyasiler, ekonomistler hukukçularla önündeki tüm engelleri kaldırmak için bir Anayasa yapmaktır.

    Bunun ilk aşaması olan REFERANDUM yasadışı şekilde gündeme taşınmıştır.

    EVET için 'Yedi düvel' çalışmaktadır. Çünkü EVET, Ergani, Çayeli, Tunçeli, Maden kromu, altını bakırı gümüşü petrolü demektir.

    O nedenle, ABD ve Avrupalı büyükelçi ve konsoloslar, 'EVET' çığlıkları atarak yurdun dört bir yanını dolaşmaktadır.En çok ziyaret edilen bölge ne hikmetse (!) ELAZIĞ- ERGANİ hattıdır. (Dipnot 1)

    Onlar küresel şirketlerin memurlarıdır. 300 küsur yabancı şirket , ŞİMDİLİK, Danıştay ve Anayasa mahkemesi engelleriyle 'uğraşarak' bu servete el koyabilmektedir. Yeni Anayasa ile önlerindeki tüm engeller kalkacak, hazine ayaklarının dibine düşecektir!

    İşte bu nedenle dünyayı yöneten küresel şirketler koro halinde 'EVET'çidir.

    EVET ile ele geçecek servet, Suriye sınırında 4 trilyon dolarlık petrol, (Dipnot 2), güneydoğunun münbit topraklarında yatan bakıra yani altına, gümüşe, kroma, doğrudan el koyma imkanı.. Servetin boyutunu siz hesabedin!

    Selim Kotil, küresel çetenin ,iktidarla üleşiminden örnekler veriyor: (Selim KOTİL: "Neden hayır demeliyiz?")


    'Örneğin İsrail devletini kurduran Rothschield ailesi ile Başbakanın damadının genel müdür olduğu Çalık Grubu, Anatolia Minerals firmasında % 50 şer ortaklar. Bu firma 4 milyon dönüm arazi kapatmış durumda.

    Fethullah Gülene yakınlığı ile bilinen Koza Grubu 6 milyon dönüm arazi ve 500 ruhsatla bu işin en önünde.'

    EVET için her şey mübah!

    İşte bu üleşim nedeniyle, AKP hükümeti, yabancılara Toprak Satışı Kanunu'nu yargıya takılmadan geçirmek zorunda. Tapu kanununu çıkarmak,
    yabancı şirketlerin taşınmaz mal edinmelerine izin vermek zorunda.

    Bunların önünde duran yargıyı ezip yoketmek zorunda.

    EVET çıkarsa, bu yağmaya karşı açılmış tüm davalar kapanacak. Küresel 'Baba' topraklara madenlere petrole el koyacak, 'Oğul' deliğe süpürülmeden koltuğunda kalacak ve hazineden pay alacak, 'kutsal ruh' kukla devletten pay kazanacak, saraylarda yaşayacak. Feodal ağalıktan krallığa sıçrayacak. Yöre halkı acından ölmeye devam edecek. Bugün Silvan'da iftarını açacak ekmeği olmadığı için kendini asan 'Hacı'nın, iftar açmak için gideceği bir evi de olmayacak.Bu kabus gerçekleşirse, Güneydoğu Anadolu, Afganistan , Pakistan ve Irak halkının kaderini paylaşacak!

    Bu bir yedi düvel oyunudur. Ve oyunun son perdesidir.

    Bu oyunda batının 300 küsur şirketi, ağzından salyalar akıtarak, diş geçirdikleri doğal zenginliklerimize el koymak için yeni Anayasa beklemektedir.

    Durum artık PARTİLER ÜSTÜ bir durumdur. Ne yazık ki gerçek bir muhalefet uzun yıllar önce budanmış ve yeri boş kalmıştır. Lider olabilecek kişiler öldürülmüş ya da içeri tıkılmıştır. EVET'in geçmesi halinde, 'aydın' sıfatlı pek çok kişi de aynı akibeti paylaşacaktır. Görev HALK'ındır!

    Hangi partiye yakın olunursa olunsun, Türkiye'nin Bekası için, bu milletin geleceği, varlığı, devamı için, emperyalist odakların son oyunu bozulmalıdır!

    HAYIR demek farzdır.


    Banu Avar 19/08/2010
#21.08.2010 13:40 0 0 0
#20.08.2010 12:22 0 0 0
#18.08.2010 17:17 0 0 0
  • Konu: Palavra Card
    yok ben giymem ben sevmem sen kendine al Didoşum istemem dedim da
#18.08.2010 17:14 0 0 0
  • Konu: Palavra Card
    adidasmı istemem ben sevmem marka felan boşvirr sen sevabında senin olsun
#18.08.2010 17:11 0 0 0