Hly1903

Hly1903

Üye
14.01.2011
Onbaşı
741
Hakkında

#24.05.2011 20:02 0 0 0
#24.05.2011 20:01 0 0 0
  • 20 Milyon Eura Gibi Bi Fiyat Çıkmıs Sanırsamm ,, 32 Yaşında Düşümek Lazım =)
#24.05.2011 20:01 0 0 0
  • Gençleri TopluoRuz .. Başka Bi anadolu Takımına Gitseler Bize Milyon Dolarlara Satmaya KalkaRLaR Gayet AkıLcıı =)
#24.05.2011 20:00 0 0 0
#24.05.2011 19:59 0 0 0
#24.05.2011 19:58 0 0 0
  • Saat 20.00'de Gaziantepspor'la deplasmanda karşılaşacak olan Beşiktaş'ın18 kişilik kadrosu açıklandı.

    Beşiktaş'ın, Gaziantep'te şu isimlerle yer alacak:

    "Rüştü Reçber, Hakan Arıkan, Erhan Güven, Ekrem Dağ, İsmail Köybaşı, Necip Uysal, Roberto Hilbert, Onur Bayramoğlu, Bobo, Mehmet Aurelio, Atınç Nukan, Rıdvan Şimşek, Doğukan Pala, Mertcan Demirer, Oğuz Ceylan, Cumali Bişi, Furkan Şeker ve Volkan Ekici."

    - BEŞİKTAŞ RESMİ İNTERNET SİTESİ -
#21.05.2011 10:10 0 0 0
  • ALLAH Rahmet Eylesin. Mekanı Cennet oLsun.

    Rabbim GeRide KalanLaRa SizLeRe Sevenlerine SabıR VeRsin.
#21.05.2011 10:06 0 0 0
#21.05.2011 10:04 0 0 0
#21.05.2011 10:00 0 0 0
  • Özgüven önemli bir kişisel özelliktir;

    yaşamla baş etmemizi ve sorunlarla gerçekçi bir şekilde mücadele etmemizi sağlar ve zorluklara dayanmamızı kolaylaştırır. Özgüven kazanma süreci, yaşamın önemli zorlukları ile başa çıkma gücüne sahip ve mutlu olmaya layık bir kişi olma deneyimidir.

    Özgüven insana güç verir, enerjisini artırır ve daha fazla çaba göstermeye özendirir. Başarı için ilham kaynağıdır. Başarılarımızla gurur duymamızı ve onlardan keyif almamızı sağlar.

    Bizim yaklaşımımıza bağlı olarak başka insanlar ve dışımızdaki olaylar özgüvenimizi yükseltebilir ya da bitirebilirler. Yaşama özgüvenli bir şekilde yaklaşmak ve bunu sürdürmek önemlidir. Ancak, aşırı bir güven duygusu ile hareket ederek kendimizi ve diğer insanları tedirgin etme riskini de almamak gerekir.

    Özgüvenimiz olmadığında işleri yapabilme yeteneğimizden emin olamayız. Gerekli beceriye ve deneyime sahip olduğumuzu bildiğimiz halde daha önce hiç yapmadığımız bir işle karşılaştığımızda endişeleniriz. Birçok durumda, özellikle karar vermemiz, inisiyatif kullanmamız veya yeni insanları işin içine katmamız gereken durumlarda rahatsız ve huzursuz oluruz.

    Buna karşın, aşırı bir güven duygusu içinde davrandığımızda; sınırlarımız olduğunu kabul etmek istemeyiz, yeteneklerimiz hakkında gerçekçi olmayan düşüncelere kapılırız. Üzerimize aşırı iş yükü alırız, böylece her zaman iyi iş yapamayız. En iyiyi bizim bildiğimizi düşünürüz, önerileri göz ardı ederiz, bize yardım etmek isteyenleri de genellikle reddederiz.

    Olması gereken düzeyde bir özgüvene sahip bulunduğumuzda ise; en iyi için çaba göstereceğimizi ve kabul edilebilir bir sonuç ortaya koyacağımızı bilerek işleri ele alırız. Bir işi yapamadığımızda mazeret üretmek yerine yeniden denemeye başlarız. İlk seferinde tümüyle doğru olarak anlamadığımız ya da yapamadığımız bir işin dünyanın sonu anlamına gelmediğini biliriz. Hatalarımızı dert etmek yerine onlardan ders almasını becerebiliriz. Bir çok durumla ve sorunla daha iyi baş edebiliriz.

    Özgüven hedeflerimizin peşinden giderken bize güç verir. Başarılarımızla doyum ve rahatlık hissetmemize izin verir. Özgüvenimizin güçlü olması durumunda başarı bize doğal ve doğru gelir.

    Birçoğumuz, belirli zamanlarda, belirli insanlarla ve belirli durumlarda kendimizi güvenli hissederken bazı durumlarda, zamanlarda ve bazı insanların karşısında özgüvenimizi yitiririz. Kendimize olan güven duygumuzu nelerin etkilediğini doğru anlamamız gerekir.

    Bunun için şu soruları kendimize sormalıyız ve dürüst cevaplar vermeliyiz.

    Ø Kendimize en çok güvendiğimiz zamanlar hangileridir? Yeteneklerimizden emin olduğumuz ve kendimizi en rahat hissettiğimiz durumlar nelerdir?

    Ø Karşısında özgüvenimizin en yüksek olduğunu düşündüğümüz insanlar kimlerdir? Niçin?

    Ø Onlar, bize özgüvenimizi artıracak ne söylüyorlar veya ne yapıyorlar?

    Ø Ne zaman kendimize olan güvenimizin en düşük olduğunu hissediyoruz?

    Ø Özgüvenimizi azaltanlar nelerdir? Hangi insanlar ve hangi durumlar bizim kendimizi güvensiz hissetmemize neden oluyor? Söylenen ya da yapılanlar nelerdir?

    Bu sorulara cevap verirken hazır olmadığınız yeni durumlardan ya da kıyafetinizin ve dış görünümünüzün iyi olduğu zamanlardan söz edebilirsiniz. Özgüven, çoğunlukla, kendimizi nasıl hazırladığımız ve kendimizi nasıl gördüğümüz ile ilgilidir. Özgüven gelip giden, azalıp artan bir duygudur. Bazı günler kendimizi diğer günlere göre daha güvenli ve güçlü hissederiz. Bazı günlerde de kendimizi arkadaşlarımızın yanında yetersiz hissederiz veya kendi yeteneklerimizi sürekli olarak onlarınki ile kıyasladığımız durumlar yaşarız.

    Özgüvenimizin zayıfladığı durumlarda yapabileceğimiz ilk iş, hiç kimsenin mükemmel olmadığını kabul etmektir. Belki, başka insanların sizin sahip olmadığınız becerileri vardır. Ancak, siz de büyük olasılıkla onların yapamadığı bazı şeyleri yapabiliyorsunuz.

    Özellikle, onlarla rekabet edebileceğiniz alanlarda kendi yeteneklerinizi geliştirmeye odaklanın. Tüm yapabileceklerinizi aklınıza getirin, yapamayacaklarınız için fazlaca endişelenmeyin, onlara takılıp kalmayın.

    Özgüveni artırmanın iyi bir yolu, yaşamdaki başarılarımızı hatırlamaktır. Sahip olduğumuz tüm yeteneklerimizi, iyi kullandığımız becerilerimizi aklımıza getirelim ve güvenli davranarak kazançlı çıktığımız zamanları hatırlayalım.

    Eğer, siz de özgüveninizi kazanmak ve geliştirmek istiyorsanız, yeteneklerinizi önemseyin ve kabuğunuzdan çıkın. Daha rahat ve girişken davranmayı öğrenin. Fikirlerinizi daha sesli ifade edin. Sorumluluklar alın. İş yaşamınızda karar alma süreçlerinde ve uygulamalarda daha aktif olarak kendinizi gösterin. Enerjik olmak için bu tür insanları kendinize örnek alın. Cesaretli olun, hata yapmaktan korkmayın. Başarısızlıkların birer ders olduğunu ya da başarı yolunda küçük molalar olduğunu düşünün. Elde ettiğiniz her başarıyla özgüveninizin arttığını göreceksiniz.

    Yazan : İsmet Barutcugil
#21.05.2011 09:54 0 0 0
  • noimage
    noimage


    Manchester City, Cristiano Ronaldo için kesenin ağzını sonuna dek açtı.




    noimage
    Bonservis bedelinin yanı sıra futbolcunun kendisine de haftada 340 bin Euro önerilecek.
    Real Madrid, Ronaldo'yu satmayı kabul ederse Manchester City'nin kasasından bu transfer için toplam 258 milyon Euro çıkacak.
    CRISTIANO Ronaldo Ada'ya geri mi dönüyor?

    Bu müthiş iddiayı ortaya atan İngiliz "The Sun" gazetesi, Manchester City'nin Real Madrid ile Ronaldo'nun transferi için görüşmelere başladığını yazdı. İngiliz kulübünün sahibi Şeyh Mansur'un 26 yaşındaki Portekizli yıldızı almak için kesenin ağzını sonuna dek açtığı belirtildi. İngiltere'de bu sezon 35 yıl aradan sonra FA Cup'ı kazanan ve önümüzdeki yıl Şampiyonlar Ligi'ne katılmak için avantaj yakalayan Mr.City'nin gelecek yılki hedefinin bu kupayı kazanmak olduğu ifade edildi. Bunun için de İspanyol kulübüne Ronaldo için 180 milyon Euro'luk (150 milyon Sterlin) bir teklifte bulunulduğu öğrenildi. Gazetenin iddiasına göre M. City Ronaldo'ya haftalık 300 bin Sterlin (340 bin Euro) ödemeyi vaat ediyor.

    Portekizli yıldızla beş yıllık sözleşme imzalamak isteyen İngiliz kulübüne Ronaldo'nun beş yıllık maliyeti, toplam 228 milyon Sterlin (258 milyon Euro) olacak. En önemli sorunun ise Real Madrid kulübünün bu futbolcuyu kesinlikle satmak istememesi olduğu söyleniyor.
    Ronaldo şu anda Messi ile birlikte dünyanın en fazla kazanan futbolcusu durumunda bulunuyor (Yıllık 10 milyon Euro). Bu sezon 38 gol attı.

    Son hafta Almeira karşısında atacağı bir golle İspanya lig tarihinde en fazla gol atan futbolcu unvanını tek başına ele geçirecek.
#21.05.2011 09:45 0 0 0

  • Beşiktaş taraftarı transfer gündemine kilitlenip Forlan için A.Madrid' den gelecek bir gol haberini beklerken, gol haberleri, R.Madrid' den geliyor.


    Önce Mesut Özil, ardından sırası ile Nuri ve Hamit...

    Türk futbolu, Avrupa arenasında geri vitese taksa da, Türk futbolcular, Futbolun Formula'sın da direksiyona geçiyor.


    İspanyol medyası 3 Türk'ü kadroya katan Morinho' nun ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalışırken "Akıllı ol" tarzında mesajlar veriyor.

    Morinho 3 Türk ile Barça' ya kafa tutamazsa, R.Madrid için ilk gündeme gelecek isim Yılmaz Vural olmalı? Sadece takla atsa, bu takımı ikinci yapar! Morinho' da fazlasını yapamadı zaten.


    İşin şakası bir tarafa, Morinho 'ya son zamanlarda gerçekten bir haller oldu, İspanyol medyası mevzuyu çakamadı ama ben çakozladım olayı!

    Bu Morinho, Yıldırım Başkan ile bir araya gelip fotoğraf çektirdiği günden beri bir tuhaflaştı.
    Sayın Başkan bu adama ne yaptı bilmem ama, bu karambolde Ferrari ile Nobre' yi de R.Madrid' e bir iteleyebilirse demeyin keyfimize.


    Bu arada Beşiktaş'tan gönderilmesinin ardından İzmit'te vergi şampiyonluğunu kimseye kaptırmayan İbrahim Üzülmez' de Morinho' yu cepten arayarak "Beni de al hoca" demiş! KDV ve tüm vergileri İbo'nun ödemesi halinde maymuna dönen İspanyol medyası da bu transferin gerçekleşmesinin an meselesi olduğunu düşünüyor muş?


    İspanyolların, Morinho' ya "Akıllı ol hoca, Yılmaz Vural burada" mesajını iletmesinin ardından, Portekizli hoca ilk kez konuşmuş. Dünya'da yaşamadık hiçbir başarı, almadık hiçbir kupa bırakmadım. Ama hedefler bitmez; "En büyük hayalim "F.Bahçe ile Türkiye Kupasını kazanmak" demiş ve gidere giderle karşılık vermiş.


    **

    Beşiktaş yönetiminin, şiddetli geçimsizlik nedeni ile Schuster'den boşanıp, ardından Tayfur Havutçu ile sözlenmesi, yakın dostları tarafından sevinçle karşılanmış. İkili geçtiğimiz günlerde gözlerden uzak bir şekilde imzayı atmış!


    Bir Nikah töreni ile çok benzerlikler gösterir futbolumuzda ki, Yönetim-Teknik Direktörler ilişkileri. Çoğu zaman her şey görkemli bir törenle başlar hüsranla biter.


    Beşiktaş yönetimi, yeni yol arkadaşına, daha öncekiler gibi şaşalı bir tören hazırlamadı. Bir basın bülteni ile ansızın öğrendik Mutluluklar diledik.


    Ama bu birliktelik, Aşk evliliği değil, sanki biraz da mantık evliliği gibi geldi bana.


    Umarım düşündüğüm gibi değildir, eğer öyleyse, bir sezon daha mevta!

    Cicim ayları bittiğinde en ufak bir sarsıntıda yuva çatırdar, Ardından, akraba baskısı başlar.


    Mahallede homurtular, Tribünde oflamalar. Her tarafı bir huzursuzluk kaplar.


    Birde Medyada "Kaynana dırdırı" bir başladı mı, ardı arkası kesilmez dedikodunun!


    Oğlum sana Hoca mı yok? Elini sallasan ellisi! Biri gider gelir birisi

    Aldanırsın, Arkasında duramazsın.

    Zaten bana bu nikah, pek resmi değil, biraz "İmam işi" gibi geldi.


    Neyse, baktınız olmadı, 3 defa boşol dersiniz, koltuk boşalır

    Madem "Durdur bu nikahı" demek için, vakit çok geç olmuşsa,


    Dönülmez akşamın ufkundayız artık Cüneyt "Çakır keyif" Hoca,


    En efkârlısından bir penaltı da bizim için çalsana! Çalsana Çalsana



    Erdem Ulus

    kartalbakisi
#21.05.2011 09:41 0 0 0
#21.05.2011 09:38 0 0 0
#21.05.2011 09:32 0 0 0
#21.05.2011 08:47 0 0 0
#21.05.2011 08:46 0 0 0