Kurt_88

Kurt_88

Üye
10.09.2005
Er
132
Hakkında

  • 370 km hız yapan elektrikli oto

    Japonlar, saatte 370 km hız yapabilen 8 tekerlekli elektrikli otomobilin prototipini tanıttı..

    Japon hükümeti ve özel şirketlerin desteğiyle Keio üniversitesi uzmanlarınca geliştirilen prototip, Tokyo'daki otomobil fuarında tanıtıldı.

    4,2 saniyede 0'dan 100 km hıza ulaşan otomobil, 7 saniyede 160 km hıza çıkabiliyor. Mühendislerin açıklamasına göre, ''Eliika'' adı verilen araç, lityum-iyon pilleriyle çalışıyor. Aracın her tekerleğinde bir motor bulunuyor.

    Yolda başarıyla denendiği bildirilen aracın, birkaç yıla kadar sınırlı sayıda üretileceği, aracın fiyatının yaklaşık 217 bin avro olacağı bildirildi.



    Edit by Dervish

    Açıktan link vermek yasaktır
#20.10.2005 15:45 0 0 0
  • böyle haberleri görünce inanilmaz seviniyorum .....

    biz coktan beri kendi mallarimizi üretmek zorundaydik

    helal olsunnnnnnnnnnnn
#20.10.2005 15:41 0 0 0
  • > Büyük projeler var
    Kobitek Başkanı Mustafa Tanyeri, ham bordan nano teknoloji yöntemi ile elde edilen tozlardan ara ve nihai ürün yapımı konusunda büyük projeleri olduğunu belirterek bunlardan ilkinin ise bir motor koruyucu katkısı olduğunu söyledi.

    İSTANBUL- Türkiyede kamuoyunu uzun bir süredir meşgul eden ve hatta ülkeyi kurtarabilecek bir zenginlik olarak ifade edilen bor, son dönemin flaş gelişmesi nano teknoloji (moleküler üretim) ile buluştu. Nano Teknoloji Bor Ürünleri A.Ş. (NNT) firması yaptığı çalışmalar sonucunda nano teknolojiyi kullanarak, bor katkılı ilk motor koruyucusu olan Bor Powerı üretti. NNT firmasının nano teknolojiyi kullanarak geliştirdiği yeni ürünle, cevher halinde tonu 145 dolara satılan bordan üretilen ürünlerin değeri 15 milyon dolara kadar ulaşabiliyor. NNTye destek veren KOBİ Kalkınma Ajansı Başkanı Mustafa Tanyeri, Bor Power, motorla kimyasal etkileşime girmiyor, tamamen fiziksel olarak etkileşiyor. Performansı artırıyor, yağın ömrünü uzatıyor ve yakıtta tasarruf sağlıyor. Ürünün lansmanını ise yakında yapacağız şeklinde konuştu.

    22 proje geliştirildi
    NNTye destek veren ve tanıtımını yapan KOBİ Kalkınma Ajansı (Kobika) Genel Müdürü Mustafa Tanyeri, şirketin bu alanda çok büyük projeleri olduğunu söyledi. Şirketin bor madeninin nano teknoloji ile işlenmesi halinde üretilebilecek yeni materyallerle yoğunlaştığını ifade ederek şunları söyledi: Şu anda 6 bilim adamından oluşan bir ekip var. Bir çok nano bor materyali üretimi başarıldı. Ulusal Bor Enstitüsü ile teknik iş birliği yapılıyor. Uşakta 120 bin metre karelik bir alanda ve Kırklarelinde yatırım yapılıyor. Şu anda bu konuda 22 proje geliştirildi. Tonu 145 dolara ihraç edilen ham bordan, bu projelerle ürettiğimiz ürünlerin ara mamullerini ürettik. Bazı ara mamullerin fiyatı 15 milyon doları buluyor  şeklinde konuştu. Musafa Tanyeri, üzerinde durulan projeler hakkında bilgi verirken, İlk konu metal bor kompozitler. Bunlar özellikle 15 milyar dolarlık silah sanayiinde kullanılmaktadır. Bu ürünler uzay araçlarında, uçaklarda, personel zırhlarında kullanılabilmektedir. Diğer proje de polimerlerin çelik yerine ikame
    edilebilmesi için materyaller üretilmesidir şeklinde konuştu.


    > Türkiye borda rafineye yönelmeli
    Türkiyenin bor açısından oldukça zengin olduğunu söyleyen Mustafa Tanyeri, dünyanın bilinen rezervlerinin yüzde 70inin kendilerine göre ise yüzde 90ının ülkemizde olduğunu belirtti. Mustafa Tanyeri, borun sanayide 420 ayrı alanda kullanıldığını vurgulayarak şunları söyledi: Bor sanayinin yanı sıra stratejik ve askeri alanlarda da kullanılmaktadır. Türkiye bu zenginliğinden yeteri kadar istifade edemiyor. Çünkü bundan tam istifade ancak ham madde olarak ihraç yerine bu ürünün rafine edilerek satılmasından geçiyor. Bu ürünü işleyerek satmanın kazancı daha yüksek olacaktır. Türkiyede bor konusu tekeldir ve Eti Holding tarafından devlet adına yürütülüyor. Burada alınan bazı yanlış kararlarla bor istenen gelişmeyi gösteremiyor.

    ABD bizden ucuza alıyor
    Kobitek Başkanı Mustafa Tanyeri, Amerikanın bazı bor kaynaklarını stratejik bir kararla kapattığını ifade ederek, Amerika Türkiyeden sonra yüzde 10la ikinci büyük rezerve sahip. Amerika bunu kapatıp bizden ucuza alıyor. Bu kaynakları ilerde hidrojen enerjisine geçişle birlikte kullanmayı planlıyor. Hidrojeni en iyi taşıyan element bordur dedi. Nanotoknoloji konusunda Türkiyenin bir alt yapıya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Tanyeri  bununla ilgili bir vakıf kurulması yerinde olacaktır. Bunun için toplam 15-20 milyon dolarlık maliyete ihtiyaç vardır. Vakıf hem sanayi kuruluşlarına hizmet verebilir. Sanayi, hükümet ve üniversiteler iş birliği yapabilirler.dedi.
#14.10.2005 12:13 0 0 0
#13.10.2005 15:55 0 0 0
#13.10.2005 15:51 0 0 0
  • ISTE TÜRKIYEMIZIN GELECEGI

    Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Türkiye'nin nano devrimi kaçırmaması için kolları sıvadı. İki ay önce devreye giren milyon dolarlık nano-teknoloji laboratuvarı, bu alanda uzmanlaşmak isteyenler için bir cazibe merkezine dönüştü.


    Türkiye'de kim bilir kaç kuşak Sanayi Devrimi'ni nasıl kaçırdığımız hayıflanmasıyla büyüdü. Sırf bu yüzden bile son birkaç yılın ürünü olan ve teknolojinin çehresini tamamen değiştireceği iddia edilen nano-teknoloji, biz Türklerin ilgisini hak ediyor. "Bari bunu kaçırmayalım" diyenler haksız değil. Bilgisayarların hızını ve gücünü binlerle çarpacak ve cüce robotları iç organlarımıza kadar sokacak olan nano trenine binmek de bedavadan olmuyor. Teknolojiye olduğu kadar insana da yatırım yapmak şart. Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü (GYTE), Türkiyede bu yatırımı yapan kuruluşların başında geliyor. Hedef, 10 yıl içinde hem ülkenin nano-teknoloji elemanı ihtiyacını karşılamak hem de özel sektörden Türk Silahlı Kuvvetlerine gelen talepler doğrultusunda proje desteği vermek. Enstitü yetkilileri, vakti geldiğinde, Bilgisayar üretiyoruz ama chipi Uzakdoğudan getiriyoruz durumları, nano-teknoloji ürünleri için de geçerli olmasın diye şimdiden çalışıyorlar.

    GYTE üç yıl önce Devlet Planlama Teşkilatından sağladığı beş trilyon liralık destekle bu işe başlamış ancak proje, iki ay önce devreye giren nano-teknoloji laboratuvarıyla ivme kazandı. 700 milyon Euroya mal olan laboratuvarın sunduğu olanaklar sayesinde, çalışmalarını ABDde devam ettiren genç Türk bilim adamları Gebzeye gelmeyi kabul etti. Doç. Dr. Ali Ata yönetiminde GYTEde hem nano deneyler yapıyorlar hem de kendilerinden daha gençlerin yetişmesine katkıda bulunuyorlar. Bu arada bir nano eleman yetiştirmek de epey pahalıya patlıyor. En az 500 bin dolar!







    Nano, milimetrenin milyonda biri büyüklüğü, o da iki-üç, bilemediniz beş atomun bir araya gelmesini ifade ediyor. Bu büyüklüklerde çalıştığınız zaman oyunun kuralları da değişiyor. Bildiğimiz klasik fizik kurallarının ötesine geçiliyor. Yapılan iş ve kullanılan cihazlar fazlasıyla hassas olduğu için, bu teknolojiyle çalışan bir elemanın sıradan bir mühendisten çok daha yetkin olması gerekiyor.

    Yapılan araştırmalar 2020de dünyada nano eleman ihtiyacının 2 milyon kişi olacağını gösteriyor. Türkiyenin ihtiyacı nedir diye sorduğumuzda, Teknoloji için ne kadar elemana ihtiyacımız varsa, o kadar yanıtını alıyoruz, çünkü teknoloji dediğimiz olgu da hızla nano boyutlara doğru gidiyor.

    10 yıl içinde nano-teknoloji ekonomisinin 1 trilyon doları bulacağı tahmin ediliyor. Bu alanda en büyük yatırımı tabii ki ABD yaptı. Eski Başkan Clinton zamanında kurulan Nanobilimi Çalışma Grubunun önderliğinde yürütülen çalışmalara ayrılan bütçe 1 milyar doları geçti. İkinci sırada 650 milyon dolarla Japonya var.

    1994te Türkiyenin teknoloji elemanı ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulan GYTEnin Rektörü Prof. Dr. Alinur Büyük Aksoy şöyle diyor: Bu, bir anlamda malzemeye atom boyutunda hâkim olma yarışı. Biz, Türkiye bu yarışın dışında kalmasın diye uğraşıyoruz. İnsan kaynağı itibarıyla itici gücü, çekirdeği burada oluşturmak itiyoruz. Üç senedir uluslararası bir konferans düzenliyoruz. ABDden çok önemli profesörler katılıyor. Nano laboratuvarımız uzay üssü gibi. Burada rahatlıkla 2-3 atom boyutunda işlem yapabiliyoruz. Bu yatırımlardan özel sektör kuruluşlarını da yararlandıracağız. Özelikle de civar kuruluşlardan talep bekliyoruz diyor.

    GYTE özellikle bilgisayar teknolojisi alanında IBM ve Hitachi ile işbirliği yapıyor ki, bu kuruluşlar dünyada da nano-teknolojiye en fazla yatırım yapan şirketler arasında. Enstitünün Almanya ve Rusyadaki üniversitelerle de ortak çalışmaları var.


    Allahin izniyle bu isden anlimizin aki ile cikariz
#11.10.2005 23:27 0 0 0
#08.10.2005 12:46 0 0 0
#03.10.2005 23:27 0 0 0
#03.10.2005 21:07 0 0 0
#03.10.2005 21:00 0 0 0
#03.10.2005 15:25 0 0 0
#03.10.2005 14:52 0 0 0
#03.10.2005 11:40 0 0 0
  • katiliyorum sedat abi.............
    bizim dönderimiz ve diger yemek lerimiz varken gidilir mi mc doof a
#03.10.2005 11:33 0 0 0
#03.10.2005 03:13 0 0 0