Temel, bir gün tarlasından eve dönmektedir. Karadeniz bölgesinin sarp arazisindeki patikada ilerlerken, birden ayağı kayar ve yüzlerce metre derinlikteki uçuruma yuvarlanır. Can havliyle, uçurumdaki bir ağacın dalına tutunur. Aşağıya bakar, metrelerce derinlikte ve dibinde de sivri kayalar. Belki duyan olur da kurtarmaya gelir diye avazı çıktığı kadar bağırır:
-Çimse yok miiii!
Bir kaç kere daha bağırır. Sonunda, ta yukarılardan, gökten bir ses duyar:
-Ey kulum Temel! Düşüp ölsen ne var ki? Seni cennetime koyarım. Eğer emirlerimi yaptıysan, yasaklarımdan kaçındıysan, kul hakkı yemediysen hiç korkma!
Temel şöyle bi düşünür, emirlerden hemen hiçbirini yapmamış, yasakların neredeyse tamamını yapmış, kul hakkı desen sadece Fadime'nin hakkını ödeyemez. Başını kaldırıp, tekrar bağırır:
-Başka çimse yok miiii!
Temel'in oğlu küçük Temel, okula gittiğinde öğretmeni sorar:
-Temel, baban nasıl iyi mi?
Küçük Temel:
-Öğretmenum, babam dün akşam banyo küvetine girdi, uyudi kaldi oriya...
Öğretmen şaşkın:
-Uyudu mu? Desene sular evi bastı, ev mahvoldu...
Küçük Temel sakin:
-Yooo öğretmenum öyle olmadi, çünki babam ağzı açuk uyur...
Bir gün kahvenin birinde Mustafa Abi diye dayı bir adam varmış.Kahvede televizyon seyrederlerken televizyonda Ecevit çıkınca Mustafa Abi başlamış:
-"Ben bu Ecevit'in küçüklüğünü bilirim, kerata çok yaramazdı.."falan diye söylenmiş.
Herkes kıkırdıyo tabi.Mustafa Abi bakmış herkes gülüyor hadi gidelim TBMM ye demiş ve gitmişler. Ecevit TBMM den çıkınca Mustafa Abi'yi görmüş ve hemen sarılmış:
-"Oooo Mustafa Abi'cim nasılsın Başbakanlık çok zor iş seni görmeye gelemiyorum, kem ,küm..."
Herkes şaşkın kahveye dönmüşler.Aradan belli bir süre geçtikten sonra televizyona Demirel çıkmış ve Mustafa Abi gene başlamış:
-"Ben bu Demirel'i küçüklüğünden tanırım beni çok sever sayar.."diye söyleniyormuş.
Herkes demiş Ecevit'i belki tanır ama nerden tanıycak koskoca cumhurbaşkanını?Mustafa Abi demiş hadi o zaman Çankaya'ya gidiyoruz.Gitmişler.Demirel evinden çıkınca Mustafa Abi'yi görmüş.Hemen ellerine sarılmış öpmek için:
-"Tam da seni görmek için geliyordum canım abim.." falan demiş.
Herkes daha da şaşırmış.Kahveye geri dönmüşler.Aynı olaylar ve en sonunda TV de Bill Clinton! Mustafa Abi başlamış:
-"Ben bu Bill i küçüklüğünden tanırım paçalı donlarla gezerdi.."demiş.
Bu sefer ordakiler kocaman bi "OHA!" demişler ve Mustafa Abi bunları Beyaz Saray'a götürmüş.Güvenlik görevlisi sadece bir kişi girebilir demiş ve Mustafa Abi'yi içeri sokmuşler. Ama Mustafa Abi 5-6 saat çıkmamış.Tam o sırada Beyaz Saray'ın önünden Michael Jordan geçmekteymiş ve onu çağırıp demişler ki:
-"Ya Maykıl Abi senin boyun uzun şu pencereden bir bak içerde kaç kişi var,kimler var bir say...." demişler ve Michael Jordan pencereden bakıp söylemiş:
-"İçeride 6 kişi var, biri Mustafa Abi,diğerlerini tanımıyorum..."