mollycan

mollycan

Üye
20.08.2004
Uzman Onbaşı
4.197
Hakkında

First lady :p

  • Korece Kız İsimleri ve Anlamları

    Amon: Bu bebek kelimesini belirleyen bir hecedir.
    Vien: Bu isim tamamlanma anlamına gelmektedir.
    Ae Sook: aşk ve saflık anlamında
    Cho Hee: güzel ve sevinç
    Chun Hei: adalet ve zerafet anlamında
    Chung Ae: asil ve sevgi anlamında
    Chung Cha: Soylu kız anlamında
    Eun: lütuf
    Eun Ae: sevgi, zarif
    Eun Hee: sevgi, zarif
    Eun Jung: zarif anlamında
    Eun Kyung: zarif, onurlu
    Eun Mi: zarif, güzel
    Eun Sun: zarif, iyi
    Hana: çiçek anlamında
    Hea Jung: zarif, asil
    Hea Woo: zarif kız anlamında
    Hee Young: ebedi memnuniyet anlamında
    Hei Ryung: parlak, zarif
    Ho Sook: saf, iyi
    Hwa Young: ebedi güzellik anlamında
    Hy: memnun anlamında
    Hye Su: güzel, zarif
    Hyun Ae: sevgi dolu, bilge
    Hyun Jae: hürmet eden kişi, bilge
    Hyun Jung: sıcakkanlı, bilge, dürüst kişi
    Hyun Ok: mücevher, bilge
    Jae: saygı demek
    Jae Hwa: güzel, saygı
    Jin Ae: hazine, gerçek olan
    Jin Kyong: hazine gerçek olan
    Jung: sevgi, onurlu kişi
    Kyung Mi: güzel, onurlu kişi
    Kyung Soon: hafif, onurlu kişi
    Mi Cha: güzel olan kız
    Mi Hi: eğlenceli ve güzel kimse
    Mi Kyong: parlak, güzel kişi
    Mi Sun: iyi, güzel kişi
    Mi Young: ebedi güzellik olan
    Myung Hee: zevk
    Sang Hee: merhametli
    So Young: ebedi güzelliği olan kişi
    Soo Jin: doğruluk, mükemmel hazine
    Soo Min: akıllılık
    Soo Bok: mübarek, yumuşak olan
    Sun: iyilik yapan kişi
    Sun Hee: zevk, iyilik sahibi
    Sun Hi: sevinçli ve iyilik yapan kişi
    Sun Jung: asil olan kişi
    Young Mi: ebedi güzelliği olan ve refah
    Young Soon: sonsuzluk
    Yun : Melodi anlamında
    Yun Hee: zevk, lotus çiçeği anlamında

    Korece İsimler Korece
#24.05.2021 18:31 2 0 0
  • Bunlar gerçekmiş :))) Ne diyebilirim ki ehuehue.. İster inanın ister inanmayın..

    Asabi çoban ot yemeyen koyununu tüfegin dipçigiyle dövmeye basladi. Tüfek ates aldi ve çoban öldü. (BITLIS)

    Köpegi ile ava giden acemi avci, ihtiyaç molasi verdi tüfegi bacaklarinin arasina kistirip tuvaletini yapmak istedi o sirada köpek dizlerine atladi tetige dokundu avci çenesinden giren fisekle öldü.(TOKAT)

    Tarlada otlayan iki koyun bir evin önündeki insaat kumunu dagitti. Iki aileden bes kisi öldü.(GAZIANTEP)

    Iki odayi yikip tek oda yapmak isteyen ev sahibi isi abartti. Tek duvar için kazma yerine dinamit kullandi. Mahalleyi havaya uçurdu. Yaralandi. (TRABZON)

    Saskin köylü üç katli evinin terasinda kömürlükte buzagi beslemeye basladi buzagi büyüdü.250 kiloluk dev bir inek oldu. Bulundugu odaya sigmayan inek üç katli evden vinçle indirildi. (IZMIR)

    Karadenizli iki kardes çatidaki hurdalari satmak istedi. Agabey çatiya çikti demir yiginlarini asagidaki kardesine atmaya basladi. Kardesi ise hepsini tuttu biri hariç: Buzdolabi. Onun da altinda kalip Agir yaralandi. Hastanede 'Hizli atti tutamadim' dedi.(IZMIR
#22.10.2004 01:05 2 0 0
  • Keffâret, Ramazan ayinin hürmet perdesini yirtmanin, ya'nî Ramazan orucunu bile bile bozmanin cezâsidir. Oruç keffâreti için ard arda altmis gün oruç tutmak lâzimdIr. Ramazan günü özürsüz, bir orucu bozmanin cezâsi, altmis gün, bir gün kazâsi ile 61 gün oruç tutmaktir.

    Bunun için keffârete halk arasinda "61" denmektedir. Keffâret sadece Ramazanda kasten bozulan orucun cezâsidir. Baska oruçlar bozuldugunda keffâret gerekmez.

    Birkaç Ramazanda keffâretleri olan veya bir Ramazanda iki gün keffâreti olan kimse, birinci keffâreti yapmamis ise, ikisi için yalniz bir keffâret yapar. Birinci keffâreti yapmis ise, ikinci keffâreti de ayrica yapmasi lâzimdir.

    Keffâret orucu, hastalik, yolculuk gibi bir özür ile veya bayram günlerine rastlamak sebebi ile bozulursa veya Ramazana rastlarsa, yeniden altmis gün tutmak lâzim olur. Kadinlar özür sebebiyle bozunca, yeniden baslamaz. Özrü bitince geri kalan günleri tutarak, altmisa tamamlar.

    Devamli hasta veya yagli olup altmis gün oruç tutamiyan kimse, bir fakîri, bir günde iki defa doyurmak üzere altmis gün yedirir. Altmis fakîrin her birine 1750 gram bugday veya un, yahut bunlarin kiymeti kadar ekmek, baska mal veya altin, gümüs vermek veya bunlari bir fakîre altmis gün vermek de câiz olur.

    Doyurmak için kâgit para da verilir. Oruç tutabilen kimsenin fakîrleri doyurmak sûretiyle keffâretten kurtulmaya çalismasi câiz degildir.

    kaynak ihlas.net
#11.10.2004 15:21 2 0 0
  • Ilmihâl kitaplarinda orucu bozan ve keffâret gerektiren hâller için genel kâide bildirilmistir. Gida veya devâ ya'nî ilâç olarak, faydali birsey yemek, içmek, zevk, keyif veren birseyi agizdan almak ve cima' orucu bozar. Orucu bozan bu seyler, bilerek yapilinca hem kazâ hem keffâret gerekir.

    Orucu bozup hem kazâyi, hem de keffâreti gerektiren husûslardan ba'zilari sunlardir:

    1- Ramazan ayinda oruçlu oldugunu bildigi hâlde ve imsâktan önce niyetli iken, gündüz fâideli birsey yiyip içmek.

    2- Sigara içmek.

    3- Kan aldirmak ve giybet etmek gibi orucu bozmadigi iyi bilinen bir seyden sonra, orucu bozuldu sanarak bile bile yemek.

    4- Ramazanin bir gününde, kazâ lâzim olan birseyi yaparak orucunu bozan kimse, baska gününde de bu seyi kasten yine yaparsa keffâret de lâzim olur.

    5- Agzina giren kar, yagmur ve doluyu istiyerek yutmak.

    6- Toprak yeme aliskanligi olan kimsenin, yenmesi âdet olan toprak ve kil yemesi.

    7- Az tuz yemek.

    8- Oruçlu oldugunu unutarak yiyen kimse, oruçlu oldugunu hatirladiktan sonra orucu bozulmadigini bildigi hâlde, yine yiyip içerse orucu bozulur. Hem kazâ hem de keffâret lâzim olur.

    Orucu bozup sadece kazâ gerektiren hâller

    1- Hatâ ile meselâ, abdest alirken bogaza su kaçmasi.

    2- Kulaga yas, ilâç damlatmak, derideki yaradan içeri girecek ilâç koymak.

    3- Vücuda, igne ile ilâç ve asi siringa etmek.

    4- Kagit, pamuk, ot, pismemis pirinç, dari, mercimek tanesi gibi ilâç ve gida olmiyan birseyi yutmak.

    5- Zorliyarak agiz dolusu kusmak.

    6- Dislerin kanamasinda, yalniz kani veya tükürükle ayni miktardaki karisik kani yutmak.

    7- Imsâk vaktinden sonra, daha gece zannederek yiyip içmeye devam etmek.

    8- Günes batti, ezân okundu zannederek, iftâr vakti gelmeden yimek.

    9- Oruçlu oldugunu unutup, yiyip içtikten sonra, orucum bozuldu diyerek, yiyip içmeye devam etmek.

    10- Istimna, (mastürbasyon) yapmak. [Uykuda iken ihtilâm olmak orucu bozmaz.]

    11- Tahâretlenirken içeri su kaçirmak.

    12- Lavman yaptirmak, orucu bozar. Kadinlarin, kadin hastaliklarindan muayenelerinde oruç bozulabilir.

    13- Zorla orucu bozdurulmus olmak.

    14- Burna sivi ilâç damlatmak.

    15- Burna kolonya çekmek. Burna çekmeyip sadece koklarsa bir zarari olmaz.

    16- Baskalarinin içtigi sigara dumanini istiyerek çekmek.

    17- Dis çektirmek için uyusturucu igne vurdurmak.

    18- Astim hastalarinin, kriz hâlinde ilâçli sprey kullanmalari orucu bozar. Ilâçsiz oksijen gazi bozmaz.

    19- Hastalarin, dil altindan, yutmasa da ilâç almasi orucu bozar.

    Kalb rahatsizligi için saglam deri üzerine konan ve derinin gözeneklerinden emilerek kalbe fayda veren ilâç, saglam deri üzerine konuldugu için orucu bozmaz.

    20- Kadinlarin ve erkeklerin ilâç olarak fitil kullanmalari orucu bozar. Fakat guslü gerektirmez.

    Orucu bozmayan seyler

    Soru: Orucu bozmayan seyler nelerdir?

    Cevap: Bir ibâdeti yaparken, o ibâdetin farzlarini, vâciblerini, sünnetlerini, mekrûhlarini ve müfsitlerini ya'nî bozan seyleri de bilmek lâzimdir. Bunlar bilinmezse, yapilan ibâdet sihhatli olmaz. Hattâ öyle olur ki, ibâdet yaptigimizi zannettigimiz hâlde, o ibâdet bozulmus, ibâdet olmaktan çikmis olabilir.

    Meselâ, orucun farzlarindan birisi, orucun baslayis vaktinden bitis zamanina kadar, orucu bozan seylerden sakinmaktir. Bunun için orucun farzlarini, mekrûhlarini ve müfsitlerini, ya'nî orucu bozan hâlleri ve bozmayan seyleri iyi bilmek lâzimdir.

    Orucu bozmayan seylerden ba'zilari:

    1- Oruçlu oldugunu unutarak yiyip içmek.

    2- Ihtilâm olmak.

    3- Tentürdiyot ve yas sürünmek ve sürme çekmek. (Bunlarin rengi, kokusu tükürükte, idrarda belli olsa bile orucu bozmaz.)

    4- Giybet etmek. (Giybet orucu bozmaz ise de, harâmdir orucun sevâbini azaltir.)

    5- Istemiyerek agiz dolusu kusmak.

    6- Isteyerek, zorlayarak, biraz kusmak.

    7- Kulagina su kaçmak.

    8- Agzina, burnuna, bogazina toz, duman ve sinek kaçmak.

    9- Oksijen gazi tüpü ile sun'î hava verilmek. (Gazin içine ilâç konmus ise bozar.)

    10- Baskalarinin içtigi sigaranin dumani, sakindigi hâlde agzina burnuna girmek.

    11- Agzini yikadiktan sonra, agzinda kalan yasligi tükürük ile yutmak.

    12- Gözüne ilâç koymak.

    13- Dis çukuruna ilâç koymak. (Tadi bogazda duyulsa bile bozmaz.)

    14- Yutmadan yemegin tadina bakmak.

    15- Çiçek, kolonya koklamak. Kolonyayi burnuna iyice çekerse bozulur.

    16- Disleri arasinda sahur vaktinden kalan, nohuttan küçük seyi yutmak.

    17- Gelen kusuntunun geri gitmesi.

    18- Orucu bozmaya niyet edip de bozmamak.

    19- Dis çektirmek. [Dis çekmek için morfin vurulmasi orucu bozar.]

    20- Dis çektirince gelen kani tükürmek, yâhut tükürükten az ise yutmak da orucu bozmaz.

    21- Arinin kendiliginden sokmasi.
#11.10.2004 15:18 2 0 0
  • Dînimiz, insana yapamiyacagi isleri yüklememistir. Ibâdetlerde her türlü kolayligi göstermistir. Meselâ, hasta, hastaligi artacak ise, hâmile kadin, süt veren kadin, harbeden asker zayif olursa, oruç tutmaz. Iyi olunca kazâ eder.

    Sefere çikan, ya'nî üç günlük yola [104 kilometreye] gitmek için niyet ederek yola çikan, seferî olur. Böyle misâfir, orucunu ertesi gün bozabilir ve Ramazandan sonra kazâ eder ise de, zarar etmezse, tutmasi efdaldir.

    Yolda ve onbes günden az kalacagi yerde tuttugu orucu bozarsa, keffâret lâzim olmaz. Misâfirligi bitip evine gelince veya gittigi yerde onbes gün kalmaya niyet edince, tutmadigi günleri kazâ eder.

    Hasta, hastaliginin artmasyndan veya iyi olmasinin gecikmesinden yâhud siddetli agri gelmesinden korkar ise, oruç tutmayip sonra kazâ eder. Bu, Tabîb-i müslim-i hâzik'in söylemesi ile anlasilir. Hâzik, mütehassis, uzman olmak demektir. Kâfir ve fâsik, ya'nî büyük günâh isledigi bilinen tabîbe muâyene ve tedâvî, zarûrî hâllerde câizdir. Fakat bunlarin sözleri ile ibâdet bozulmaz. Orucunu bozarsa, keffâret lâzim olur.

    Ba'zi agir hastalar hariç hemen hemen her hasta oruç tutabilir. Yillarca oruç tutturulmayan birçok hastaya, yakinen tanidigimiz dahiliye mütehassisi bir doktor, oruç tutturdu. Ilâçlarin dozlarini oruç vaktine, ya'nî sahura ve imsâka göre ayarladi. Hastalarin en ufak bir sikintisi olmadi. Yeter ki doktor, hastasinin oruç tutmasini istesin. Pesin hükümlü olmasin. Tedâviyi ona göre ayarlar. Bu olmiyacak bir is degildir. Bunun için dînimiz, her doktorun degil, o bransta mütehassis olma sartini ve müslüman olmasi sartini getirmistir. Mütehassisi olmazsa yanlis karar verebilir. Sâlih müslüman degilse, dînin emir ve yasaklarina önem vermiyecegi için, bunun sözünü de ölçü kabûl etmemistir.

    Ihtiyâr olup, ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kazâya kalmis oruçlarini tutamiyacak kimse ve iyi olmasindan ümit kesilen hasta, oruç tutmaz, fakat gizli yer. Böyle kimse zengin ise, hergün için bir fitra, ya'nî binyediyüzelli gram bugday veya un veya kiymeti kadar altin veya gümüs parayi, bir veya birkaç fakîre verir. Ramazanin basinda veya sonunda toptan hepsi bir fakîre de verilebilir. Fidye verdikten sonra hasta iyilesirse, Ramazan oruçlarini ve kazâ oruçlarini tutar.
#11.10.2004 15:16 2 0 0
  • Islâmin bes sartindan dördüncüsü, mübârek Ramazan ayinda, hergün oruç tutmaktir. Oruç, hicretten onsekiz ay sonra, Sa'bân ayinin onuncu günü, Bedr gazâsindan bir ay evvel farz oldu. Ramazan, yanmak demektir. Çünkü, bu ayda oruç tutan ve tevbe edenlerin günâhlari yanar, yok olur. Ramazanda oruç tutmak akil bâlig olan her müslümana farzdir.



    Orucun farzlari

    1- Niyet etmek,
    2- Niyeti ilk ve son vakitleri arasinda yapmak,
    3- Fecr-i sâdik, ya'nî tan yeri agarmasindan, günesin batmasina kadar olan zaman [ya'nî ser'î gündüz] içinde, orucu bozan seylerden sakinmaktir.



    Orucun niyet vakti ne zaman baslar?

    Bir gün evvel günes batmasindan, oruç günü (Dahve-i kübrâ)ya kadar, Ramazan orucuna kalb ile niyet etmek de farzdir. Belli gün olan adak orucunun ve nâfile orucun niyet zamani da böyledir.

    Hergün ayri niyet etmek lâzimdir. Ramazan orucuna niyet ederken, Ramazan demeyip, yalniz oruç demek veya nâfile oruç demek de câizdir. Dahve-i kübrâ vakti, oruç müddetinin ya'nî ser'î gündüz müddetinin yarisidir ki, zevâl vaktinden öncedir.

    Fecr, ya'nî imsâk vaktinden evvel niyet ederken, (Niyet ettim, yarin oruç tutmaya) denir. Imsâktan sonra niyet ederken, (bugün oruç tutmaya) denir. Ramazan-i Serîf orucu, her müslümana farz oldugu gibi, tutamiyanlarin kazâ etmeleri de farzdir. Kazâ ve keffâret orucuna ve mu'ayyen olmayan adak oruçlarina fecrden sonra niyet edilemez.
#11.10.2004 15:04 2 0 0
#17.03.2006 17:19 1 0 0
#23.01.2006 16:49 1 0 0
  • sevgili MAIN-ASLI, beni duygulandirmakla beraber utandirdin, bu kadar tezahürata aliskin degilim yani biz birbirimizi biliyoruz ve taniyoruz, kalb kalbe karsidir ayni sekilde bende seni seviyorum hayatinda mutluluk ve basari hep seninle olur insaallah


    sevgili ay_yildiz, yine ayni sekilde senin beni sevdigin kadar bende seni seviyorum, zannedersem bu birbirimize karsi olan yaklasimlarimizdan belli
    oluyor zaten yada ben belli ettigimi zannediyordum isin sakasi tabii.
    gencecik piril piril bi gencsin, dilerim önünde ki hayatin icin tüm güzellikler senin olur insaallah,


    ve sevgili cadikiz, güzel dileklerin icin sana cok tesekkür ederim. insallah senin de hayatin mutlu ve huzurlu olur. dilerim benim icin düsündüklerinizin iki katini verir rabbim insaallah
#05.12.2005 14:56 1 0 0
  • evet, cok önemli bir misal gercekten , Allah razi olsun...
#28.10.2005 22:13 1 0 0
  • Malzemeler:
    1 Paket Etimek
    1/2 litre süt
    4 kasik Irmik
    1 kasik Tereyag
    400 ml Schlagsahne (krem Santi de olabilir) ve 2 paket katilastirici (sahnefest)
    3 kasik seker
    Hindistan cevizi

    Serbet icin:
    2 su bardagi seker, 2,5 su bardagi su


    Yapilisi:
    Serbeti kaynat.
    Etimekleri kare seklinde bir cam tepsiye diz, kaynamis serbeti üzerine dök, ilinsin.

    Sahne yi katilastiricilariyla birlikte cirp ve buzdolabinda beklet.

    Tencereye yarim litre süt dök, 4 kasik irmigi ilave et, ve yavas yavas karistir. icine bir kasik tereyagi ve 3 kasik seker ekleyerek, muhallebi gibi pisir. ocaktan al.

    Hazirlanmis olan muhallebiyi serbetli etimeklerin üzerine bir parmak kalinliginda yay. Iyice soguduktan sonra kremayi sür, üzerine bol hindistan cevizi dök. Arzuya göre nar taneleriyle süsleyebilirsiniz, cok güzel bir tat...
#10.11.2004 14:05 1 0 0
  • bizim cocukta ezber iyi yapar, hikayeleri sever, toprakla otla böcekle oynamayi sever vesayre. yani bi kac ilgi alani var, acaba hangi ilgi alanini desteklemek lazim, yada kendi haline mi birakmak lazim
#05.11.2004 20:23 1 0 0
#22.10.2004 11:24 1 0 0
#20.09.2004 15:53 1 0 0