polatasabi

polatasabi

Üye
05.01.2006
Acemi Er
33
Hakkında

#02.07.2007 23:11 0 0 0
  • Fenerbahçenin Dantesi Carlos check-uptan geçmiş doktorlar sormuş;
    - Bir şeye alerjin var mı?
    O da öğretilen şekilde cevaplamış;
    - Galatasaraya alerjim var!
    İlahi Carlos.
    Senin alerjin Avrupada tanınmayan Fenerbahçe formasına! Gıcık oluşun Galatasaray!a
    Nedeni açık ve net;
    Sen, Super Kupada Hagiden yediğin çalım ve kaptırdığın kupadan sonra Galatasaraya gıcıksın! Bunun Fenerbahçeyle ilgisi yok!
    İlk maçta Galatasaraya gol atacağım demişsin
    Geç kaldın Super Kupada atsaydın da Real Madride kupayı getirseydin...
    Hadi sana bol gıcıklı alerjik günler Carlos dede!


    Ayrıntılar Fenerbahçe Dergisinin Temmuz Sayısındaymış
#02.07.2007 21:57 0 0 0
#02.07.2007 21:48 0 0 0
#02.07.2007 12:48 0 0 0
  • Ülkemizde çok garip şeyler oluyor.
    Çıldırmamak elde değil;
    Fenere penaltı verin kurtulun.
    Feneri 100. yılında şampiyon yapın kurtulun...
    Benim son önerim şudur;
    Türkiyede futbolu yasaklayın her türlü kötülükten kurtulun!!!
#28.04.2007 21:49 0 0 0
  • Beşiktaş Başkanı ve yönetim kurulu, Fenerbahçe ikinci başkanı tarafından karşılanıyorsa...
    Beşiktaş başkanı ve yönetim kuruluna, Sayın Aziz Yıldırımın önünde dakikalarca küfür ediliyorsa...
    İşte o zaman şunu yazarım.
    Daha 15 gün önce İnönüde devlet töreni ile karşılanmadınız mı?
    Bir tek küfür bile edilmeden maçı izlemediniz mi?
    Beşiktaşın bu centilmenliğine yönetim adına Ali Koç teşekkür mektubu yazmadı mı?
    Peki bu düşmanca tepki niye?
    Hakem Selçuk Dereli yanlış karar verebilir.
    O ayrı bir yorumdur.
    Ama...
    Bir büyük takım 100. yılında 100 yıllık rakibine hakaretler ediyorsa o zaman dur denilir!
    Bu öfke ve nefretin hesabını..................

    koskoca bir ayıp'dır bu, bu ayıpı yapanlar utansın bir önlerine baksınlar
#27.04.2007 22:27 0 0 0
#09.12.2006 22:22 0 0 0
  • noimage
    Son yıllarda ülkemizde bir popüler yabancı futbolcu ve teknik adam furyası başladı ki sormayın Emil Kostadinov, John Carew, Nicolas Anelka, Del Bosque, Daniel Amokachi, Halilhodzic, Kevin Campbell aklımıza ilk gelenler Ne kadar başarılı oldular, aldıkları çuvallarla paranın hakkını verdiler mi orası tartışılır ama şu bir gerçek ki gün geçtikçe Türkiye bu tip, yani dünyanın yakından tanıdığı isimleri her sene izleme şansı bulacak.

    Bu sezon da birçok ünlü yabancı futbolcu Türk futbol severlerlerinin huzuruna çıkıyor. Ama teknik direktörlerin de futbolculardan kalır yanı yok. Zico, Walter Zenga gibi yeni yüzler teknik direktörlükleriyle değil ama oynadıkları futbolla dünya futboluna damgasını vuran, Dünya Futbol Tarihi'ne adlarını altın harflerle yazdırmış isimler. Şimdi Türkiye'deler

    Meksika 86 deyince belki akla ilk 'Tanrının eli' Maradona geliyor ama bu sezon ülkemizin teknik direktör açısından görünümü bir an olsun Meksika'da düzenlenen Dünya Kupası'nı anımsattı bizlere. Neden mi? Fenerbahçe teknik direktörü Zico, Gaziantepspor teknik direktörü Walter Zenga 1986 Dünya Kupası'nda ülkelerinin formalarıyla mücadele etmişlerdi.



    Peki sadece onlar mı? Tabii ki de hayır. Galatasaray teknik direktörü Eric Gerets ve Beşiktaş teknik direktörü Jean Tigana da Meksika'daydı. Zenga İtalya'nın kalesini korurken, Tigana Fransa'nın orta sahasında bir dinamo görevi görüyor, Gerets Belçika'nın en önemli kozları arasında yer alıyor, 'Beyaz Pele' lakaplı Fenerbahçe teknik direktörü Zico da Brezilya forması altında oynadığı futbolla bu lakabı fazlasıyla hak ediyordu. Futbolculuklarıyla efsane olan bu isimler 20 yıl sonra aynı topraklarda karşılaştılar. Meksika'da Belçika'nın kalesini eski Trabzonsporlu Jean Marie Pfaff koruyordu, Almanya'nın ise eski Fenerbahçeli Tony Schumacher.

    Peki 1986 Meksika'da düzenlenen Dünya Kupası'nda ne oldu ? Şapkasını şimdiki gibi başından hiç eksik etmeyen, zamanın mahalle kalecilerinin tek idolü olan Zenga İtalya kalesinde devleşti fakat İtalya gruplardan sonra çıktığı ilk maçında Tigana'lı Fransa'ya elenmekten kurtulamadı. Fransa ise çeyrek finalde Zico'lu Brezilya'yı eledi ama devamını getiremedi. Fransa yarı finalde Almanlara boyun eğmekten kurtulamadı. Eric Gerets'li Belçika ile üçüncülük mücadelesine çıkan Fransa bronz madalyayı getiren golü uzatma dakikalarında buldu.

    Jean Tigana Dünya Kupası boyunca 1 gole imzasını atarken şimdiki rakipleri Zico, Zenga ve Gerets arasından en çok göze batan futbolcu olarak akıllarda kaldı. Dünya Futbol Tarihi'nin en güzel maçlarından biri olarak gösterilen Brezilya Fransa maçında Zico bir penaltıdan yararlanamadı. Ama maçta penaltı atamayan sadece o değildi. Onu Socrates ve Platini de yalnız bırakmamıştı. Zico 1986'da son kez Brezilya formasını giymişti. Brezilya tarihinde çok önemli bir yeri olmasına karşın hiç Dünya Kupası'nı kaldıramamıştı Zico.

    Bakalım zamanında Meksika'da düzenlenen Dünya Kupası'nda karşılaşan efsanelerden Türkiye'de kim galip ayrılacak?
#05.09.2006 14:43 0 0 0
  • Fenerbahçe son transfer hamlesiyle 100. yıl takımının tamamladı.
    Bir Türk takımı tarafından alınabilecek en iyi oyuncuları getirdiler. Hepsi başarılı kariyere sahip, soru işareti yaratmayacak kadar bilinen, performans tartışması yapılamayacak oyuncular.
    Biz istersek diye başlayan sözlerin boş olmadığını Fenerbahçe Başkanı ve yöneticileri, herkese gösterdiler.

    Belki alınan isimler, sarf edilenler kadar ünlü veya parıltılı değil. Ama sonuçta bu isimleri almaya yönelmek, onlara transfer teklifi ile gitmek, Türkiyeye getirmek için uğraşmak ve bir noktaya kadar gelebilmek bile önemli.
    İlhan Ekşioğlunun bir açıklaması vardı. Ze Robertonun peşinde olan Beşiktaşlı yöneticileri, Futbolcuyla yüz yüze bile gelmediler. Ayıp olmasın diye sustuk diye eleştiriyordu.

    Zaman Gazetesinin ödül töreninde Etoo ile fotoğraf çektirmek için yarışan yöneticileri de spor camiası biliyor.

    Bu vizyonun en önemli handikapı büyüyen beklentilerin, sonunda tatmin edilemez düzeye getirmesi. Roberto Carlos, Morientes veya Sol Campbell dedikten sonra, çıtanızı yükselttikten sonra, kimi getirirseniz getirin, kimseyi mutlu edemezsiniz.

    Ama Fenerbahçe taraftarı şunu biliyor ki, yöneticisi en iyisini getirmek için uğraştı, sınırlarını zorladı.
    Transfer böyledir. Alamadığınız bir futbolcu (Roberto Carlos) kulübünde kaldı, öteki (Oliviera), 16 milyon avro ve Vogel karşılığında Milana gitti.
    Türkiyede bu rekabeti karşılayabilecek, Beşiktaşın kaptanını alabilecek gücünüz var ama, dünya devleri ile baş edemiyorsunız. Bir noktada tıkanıyorsunuz.

    Üç gün önce transfer yapmadılar diye eleştirenlerin, şimdi Niye bu kadar geciktiler diye yine eleştirilmesi hangi mantıkla açıklanabilir. Önemli olan sonuçtur ve gereken anda transferler yapılmıştır.

    Şimdi Fenerbahçenin önünde üç önemli hedef var. Türkiyedeki iki kupayı kazanmak ve UEFAda finale yürümek.
    Avrupa kulvarında hep sıkıntı yaşayan bir takım olarak bu başarının tadını taraftarına verebilecek kadro kalitesini sağlamak önemliydi.

    Şampiyonlar liginde gruplarında üçüncü olanlar katılana kadar UEFA Kupasının çapı Fenerbahçe için küçük bile sayılabilir. İyi konsantrasyon ve iyi yönetimle Fenerbahçe önümüzdeki yıllarda kendisini kuralarda seri başı yapabilecek puanları bile bu sene toplayabilir.

    Asbaşkan Mahmut Uslunun UEFAda final olarak açıkladığı hedefin, futbolcular ve teknik heyet tarafından da benimsenmesi gerekir. Onlara bu inancı sağlayacak olan da taraftardır.

    Taraftar futbolcular üzerindeki baskıyı artırıp, onlara sonuç sorumluluğu yüklemek zorunda. Türkiyede kazandıkları paraları kendilerine yeterli görüp, büyük vizyonlardaki sıkıntıya gelemeyenlerin, aslında ne kadar yanlış yaptıkları, sahaya çıktıklarında hissettirilmeli. Bu o oyuncu korner atmaya gittiğinde eğilip kalkmakla olmaz. Hoşnutsuzluk varsa, bunun sorumluluğunu almayı bilmeleri gerekir. Nasıl bankaya gidip, paralarını almayı bildikleri gibi.

    Her şey hedef koymakla da bitmiyor. O hedef için iyi de yönetilmelisiniz.
    Zayıf halka bu noktada devreye girecek.
    Zicoyu özellikle Kiev maçlarında ağır eleştirdik ve ahkam kestik.

    Ancak bize sahadaki görev paylaşımında bazı oyuncuların, üstelik önemli oyuncuların paylarına düşeni yapmadıkları ve taktik disipline uymadıkları söylendi.
    Kalan maçlarda aynı oyuncuları, istenilen disiplin içinde oynatabilmek şimdi daha da önemli oluyor.
#05.09.2006 14:37 0 0 0