Ilk gurbetcilerimizin gurbet diyarlarinda üzücü,
caresiz, bir nevi yalniz kalmis hallerini tiyatro havasinda izleyelim.
Ilk gurbetcilerden bir büyügümüz bir gün anlatiyor;
ekmek peynir yemekten bikmislar, et tavuk canlari cekmis.
Ama ne deyipte alacaklar
Bütün cesaretini toplayip tavuk almaya karar vermis.
Cat pat bir iki kelime ögrenmis.Tavugun almancasi huhn.
Bakkala girmis ve hund ( köpek ) istedigini söylemis.
Alman sasirmis, nein nein ( hayir) bizde köpek yok,
biz köpek satmiyoruz deyince bizim vatandas ne demek istedigini anlamamis
ve cikip gitmis bakkaldan
gülsem mi aglasam mi $a$irdim..
dil bilmemek cok zor bir$ey, biz rahatiz gerci ama hala almanca bilmeyenler ve bu yüzden ezilenler oluyor.
yollarda tesettürlü kadinlara laf atiyorlar, almanca bilmedigini anlayincada iyice abartiyorlar...
Ilk zamanlarda yolda bir Türk gördüklerinde neredeyse sevincten birbirlerinin bogazlarina sarilacak kadar mutlu olurlarmis .Simdide neredeyse bazi vatandaslarimiz birbirlerinden kacar oldu.
Liberty dogru diyorsun gülsekmi aglasakmi