saklı uykusuz yolculukların isimsiz kahramanı
neden arkana bakmıyorsun ben inlerken
kuşatmasında kaldım sensizliğin
zamana biçare bedenlerdeyim
sessizliğinden diri diri gömülmekteyim...
huyu suyu kurumuş kelimelerden kalan
adsız kişilerin yadırgadığı bir işkence mekanında
uğultulu kasvet sabahlarından birindeyim yine
kupkuru zil sesine hasret bir uyku sarhoşu
kendi sesine yabancıyken iniltilere kulak asan
bir yolcuyum ben zamanın bir köşesinde
cehennemde soğuk bir gün içinde...
yanımda ol yanımda kal dedim
yanında ölmek istedim
kursağımda kal diye değildi
sahiplenmediğin bakışlarım
hududundan içeri geçirmedin
aşktan korkulur dedin
bu ne direniştir
şiir yüzünden öptürmedin
bir su damlasıydım ben avucundan düşen
ellerinden koptuğu için sele dönüşen...
s'onsuz bir esintiyim ben seni düşünen
gözlerinden ayrı olduğu için fırtınaya dönüşen...
en siyah gecelerden birindeyim yine
susuz karanlığı anlamlıydı cümlelerimin
sadece seni düşünmekti ihtiyacım olan
ne bir yudum nefes ne de bir bakış
avuç içi sevdan lazımdı bana
sadece biraz gülümsemen yeterdi
güneşi getiren gecelerimin sonuna
sabaha çok var deyip beklemek
bir kerelik bana da mahsus olsun
güneşe seninle uyanmak yeniden
güneşin uyandığını görmek
seninle alınmış bir solukla beraber...
uzaklar zor gelmezki bana
sen varsın ya
gömüşsün ya herşeyi
bakışlarının dokunduğu her yer
senin yanındır benim için
çığlık çığlığa susmalarımın ardında yatanı
kim bilir senden başka
uzakta olsan da
isyan eder miyim sanıyorsun
söylediğim her söz sana ulaşsa
beklemezdin oralarda biliyorum
yine de bana düşen beklemek
biliyorum
bir gün tüm ihtişamınla çıkıp geleceksin
kimseler sebebini bilemeyecek
sen benim kalacaksın
dünya ise kendisine kalsın
şimdilik
beklemek...
yanmak yeter miydi hissedebilmek için
ya da ateşte yaşamak... yeterli miydi
umut etmek miydi yaşamak için gerekli olan
ya da hesapsız soluk alışlar mıydı...
sessiz kalmak çözüm müydü bizim için
hiç çare kalmadığında yaşayabilir miydik...
"iki" diyerek başlaması gereken bir hikayede
"bir" diyerek başlamak adalet miydi
sadece ben miydim suistimal edilen
yoksa büsbütün bir düşler ülkesi miydi
günden güne avuçlarımdan dökülen...
aldığım her solukta
senin nefesin var
boşa çırpınışlarıma sebep arıyorum
gözlerine dalıp gitsem
sonrasız bir yolculuk
bu uğurda bedenimin çürümesine
razı oluyorum yinede
anlatabilmek için sana
kalemi alıyorum elime
çiğ mürekkep kokusunda
sana dair ne varsa
yazıyorum
kimse sormuyor
bilmezler beni
seni bilmezler
sonrasız yaşayışların hesabını
onlar hiç vermediler
üçüncü tür yaratıklar
maddeyi ilahlaştıranlar
sevgi alıp
sevgi satanlar
insan olma özelliğini kaybetmiş
üçüncü tür yaratıklar
bizi bizden çaldılar
seni benden çaldılar
hayatın bana verdiği ne çok şey vardı
gönül ağrısı bir kenara
bana sevmeyi öğretti
tüm çektiklerime
değer miydi bilemem
ama ben hoşnut kalmasaydım
sarhoş olmazdım
her düz yolun sonu görülürdü ya
rivayet olurdu ya
sevenler kavuşurmuş her yolda
bu sefer olmadı işte
yorgunluğumdan ölmediysem
düştüğüm yerde
ölümü bekliyor olacağım
hesapsız sevmelerdi aşk
her seferinde kutsanmış bir birliktelik olmasa da
hissedebilmekti sevilenin yüreğini
haykırışların yetersiz kaldığı yerde
sessizliğe kulak vermekti
yüreksizliklerden kaçmaktı aşk
bıkmadan yılmadan koşmayı öğrenmekti
canını verebileceğin birine bağlanmaktı
sorgusuz sualsiz sevmekti kaygısız
görünmez mezarlıkalrda dolaşmaktı
tufanlardan sağ çıkmaktı aşk
kimsesiz kalmış limanlara sahip çıkmaktı
rüzgarın savurduğu bir saç teli için yasa boğulmaktı
huzurun yüzüne hasret olsak da
herşeye rağmen sevebilmekti
o gün gölgen bile terkedecek seni
parmaklarında biriktirdiğin hüznün
o gün o saatte kesilecek nefesin
anlayacaksın hayallerinin seni terkettiğini
o gün kıyametler koparacak yüreğin
şüphesiz hüzünlere boğacaksın beni
o gün bir düşün ardına düşeceksin
geride bıraktıklarından tek beni göreceksin
o gün yüreğin bırakacak seni
burda bıraktığını hissettiğin halde gideceksin
o gün yokluğunda beni gömeceksin
yüreğinde bir damla gözyaşı hiç değersiz
o gün tufanlar kopacak hüzün işi
işkencecilerin korktuğu acıları yaşatacaksın
o gün yüreğine acıları yükleneceksin
geride kırılmış iki kalp bırakıp zindanlara göçeceksin
Neden ayrılsın seven yürekler,neden gözlerimize acı bir karanlık düşsün,neden ay doğduğunda başım omuzlarında olmasın,ellerim avuçlarında,neden gözlerim aradığında gözlerini bulmasın.. SEVENLER AYRILMASIN...