Arkadaşlar Afyonkarahisar'a karşı gösterdiğiniz ilgi ve alakaya çok teşekkür ederim.Ne yazık ki bir Afyonkarahisarlı olarak ufacık da olsa yeterli bilgiye sahip olamadığım için üzgünüm. Sözüm söz vakit bulabildiğim anda size yararlı bilgilerle döneceğim.
Değerli arkadaşlar afyondan birkaç resim koymaya çalıştım.inşallah olmuştur.
Özlem arkadaşım Afyona gelmek istersen.
Memnuniyetle misafir ederim. Bu sözüm diğer arkadaşlar için de geçerli.
Arkadaşlar Afyon Resimlerinden buraya aktarmayı başaramadım Üzgünüm, ama sizin için birkaç Afyon resimlerinden (Resim Galerisi-Hertelden bölümüne) aktarmayı başardım.
Dileyen arkadaşlar orada görebilir.Veya daha yetenekli bir arkadaşımız bu bölüme aktarabilirse bende memnun olurum.Yardımlarınız için Teşekkürler.
Ben afyonu çok seviyorum,
en çokda lokumunu ve vişneli ekmek kadayıfını,
eee tabiii Oruçoğlu ve İkbali de unutmamak olmaz,
havuzlarında yüzmeyi özledim
Casper arkadaşım,
Önce Resimler için çok teşekkür ederim.
Çok güzel çekmişsin sağol,bende biraz katkıda bulunayım.
Özlem de yanlış öğrenmesin.
1. Resim Yukarı pazar Camisi ve arkasında görünen Afyon Kalesi,
2. Resim İmaret Camisi ve cami avlusundan Kalenin görünüşü.
Arkadaşlar Afyona gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim.
Afyona gelmeye karar verdiğinizde haberim olsun,
Kesinlikle ikinizde misafirimsiniz.
Arkadaşlar Afyon soğuğun ikamet ettiği yerdir. Kışları çok sert ve uzundur ama gerçekten şirin bir yerdir. Casper arkadaşım Afyonla ilgili bilgilerini aktarmış. Kendisine teşekkür ediyorum. Bunlarla ilgili birkaç bilgi:
Sucuk
Afyon'dan geçip de sucuk almamak olmaz.
Sucuk, ülkemizde sevilerek tüketilen ve üretimi çok eskilere dayanan geleneksel bir et ürünüdür. Sucuk üretiminde ülkemizde, sığır, koyun ve manda etleri veya bu etlerin belirli orandaki karışımları kullanılagelmektedir. Sucuk ve benzeri et ürünlerinin üretiminde kullanılacak etler öncelikle toz, şeker ve nitrit gibi kürleme maddeleri, çeşitli baharat ve sarımsak ile kıyılır. Dah sonra kılıflara doldurulan bu karışımın fermantasyon ve kuruma aşamaları geçirmesiyle sucuk elde edilir.
Ülkemizde sucuk denilince akla Afyonkarahisar Sucuğu gelmektedir. Sucukçuluk, Afyonkarahisarda uzun yıllardan beri yapılmaktadır. Sucuk imalinde kaliteli et kullanıldığından çok tercih edilen lezzetli sucuklar Afyonkarahisarda üretilmektedir.
Değişik Afyonkarahisar Patentli sucuk markalari kaliteleri ile kendilerini ispatlamışlardır...
Haşhaş bitkisinin üretiminin çok eski zamanlardan beri yapıldığı bilinmektedir.Milattan 5 bin yıl önce, Sümer'lerin lisanından Haşhaş'ın mevcudiyetine dair deliller mevcuttur. Asuri kabartmalarında da haşhaş resimleri görülmektedir. Bazı iddialara göre haşhaşın ana vatanı Orta Asya yani Türkistan dır. Ancak Anadolu'da ve özellikle Afyon dolaylarında bulunan, Etiler döneminden kaldığı iddia edilen taş kabartma ve hatta paralarında haşhaş resimleri bulunmaktadır. Bu eserler Afyon müzesinde mevcuttur. Şehrimizin ismi de bu bitkiden gelmektedir. Haşhaş bitkisinin nasıl yetiştirildiğini ilk defa tarif eden The Ophrastus'tur. (M.Ö 287-372 ). Afyonun ne şekilde kullanıldığını ise aynı asırlarda yaşayan Diogoras izah etmiştir.Tababette kullanıldığını M.Ö 123-63 senelerinde yaşamış Pontus Hükümdarı Büyük Midridat'ın Afyon'dan yaptığı ilaçta bilinmektedir. Bu ilaç 130 yıl sonra Pontus Hükümdarı Neros'un hekimi Andramak tarafından geliştirilerek adına 'Tiryak' denilmiştir. Çok kıymetli olan bu ilacın hükümdar ve imtiyazlı kişilerce kullanıldığı bilinmektedir.Afyon, Çin'de ise 8. asırdan sonra üretilmiş ve tütün içmek yasak olduğundan Afyon kullanılmıştır. Bu alışkanlığın Çin'e intikalinin ise Formaza'dan olduğu iddia edilmektedir.Gelicikgillerden otsu bir bitkidir.Birçok çeşidi olup gövdesi toparlak şeklindedir.Tohumları barındıran etli çeperi çizilince , süt gibi bir sıvı sızar, havaya değince yavaş yavaş katılaşarak esmer bir renk alır. Buna Afyon Sakızı denir. Türkiye'de haşhaşın ekimi ve alımı devlet kontrolü ve izni altındadır.Yıllık 12.000 ton kadar haşhaş ekimi yapılır. Bunun büyük bir bölümü ise ilimiz sınırları içindedir.
Dünyaynın çoğu ülkesinden talep gören ve devamlı ithal edilen meyvemiz kiraz... Sultandağı ilçesinde yetişir.
İlçenin sulanabilir arazileri üzerinde ise meyvecilik önde gelmektedir. Kiraz, vişne, elma üretimi ilçe ekonomisinin temelini oluşturmaktadır. Kiraz üretiminin %80'i ihracata gitmekte olup, elma ve vişne daha ziyade iç piyasaya sürülmekte, kalan kısmı da ilçede bulunan Morello ve Konkav Kovala meyve suyu ve konservecilik fabrikalarında değerlendirilmektedir. Napolyon kirazı, Fransa, Hollanda, İngiltere, Almanya ve Belçika'ya ihraç edilmektedir.
Kirazın bilimsel adı Cerasus avium (L.) olup buna Türkçede Kuş Kirazı denilmektedir.Kiraz, vişne, idris, elmanın, kaysının, eriğin, armudun, gül ve alıcın da dahil olduğu Rosaceae (Gülgiller) familyasına bağlı, çok yıllık ve ağaç formunda bir bitkidir. Vişne ve İdrisin dışında ki tüm kiraz çeşitleri Cerasus avium un bir ırkıdır. Kirazın anavatanı Kuzey Anadolu ve Güney Kafkasya olarak bilinmekte olup ismini Latince olan Cherasus (Okunuşu Serasus) yani GİRESUN ilimizden almaktadır. Kirazın dünyaya bu Giresun ve çevresinden M.Ö. 64 yılında Romalı komutan Lucullus tarafından götürüldüğü ve oradan da tüm dünyaya dağıldığı bilinmektedir.