BAYBURT

Son güncelleme: 06.08.2007 14:01
  • BAYBURT



    YÜZÖLÇÜMÜ: 3.652 km²

    NÜFUS: 107.330 (1990)

    İL TRAFİK NO: 69

    İLÇELER: Bayburt (merkez), Aydıntepe, Demirözü.

    İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Bayburt Kalesi, Bent, Ali Şingâh, Meydan, Paşaoğulları, Pulur Hamamları, Bayburt Ulucamisi, Kutluk Bey, Pulur, Yukarı Hınzevrek Camileri, Hart, Ksanta, Varzahan Kalıntıları, Korgan Köprüsü, Taşhan, Şehit Osman Türbeleri.

    İl Kültür Müdürlüğü

    Tel: (458) 211 60 27
    Faks: (458) 211 74 90

    Önemli Günler

    Kurtuluş Günleri:

    Bayburt'un Kurtuluşu
    Bayburt
    21 Şubat
#09.02.2005 17:56 0 0 0
  • Bayburt

    Eski çağlarda halcilerin yaşadığı sahada yer alan Bayburt'un bir müddet Roma İmparatorluğu hakimiyetine girdiği ve bu imparatorluğun ikiye ayrılması üzerine Doğu Roma toprakları içinde kaldığı bilinmektedir. Bizans İmparatorluğu teşkilatına göre ülke, bugünkü eyaletlere benzer bir takım temalara ayrılmıştı. Bayburt Heldia temasına bağlıydı ve bu eyaleti meydana getiren yedi piskoposluğun dördüncüsünü meydana getiriyordu. İmparator Justinianus tarafından kalesinin tahkim ve tamir edildiği bilinen Bayburt, Arap fetihleri sırasında Bagrat sülalesinin hakimiyeti altında bulunmaktaydı.

    Bayburt ve yöresi, Türklerini Anadolu'da ilk yerleştikleri bölgelerdendir. Tuğrul Bey'in Anadolu seferi (1054) sırasında Bayburt, Çoruh nehri ve Karadeniz dağlarına (Parhar) uzanan sahalara akınlarda bulunan Selçuklu kuvvetlerinin hücumlarına maruz kaldı ise de fethedilemedi. Kesin Türk hakimiyeti Malazgirt zaferinden sonra gerçekleşti. Şehir 1072'den 1202'ye kadar bazen Erzurum yöresinde hüküm süren Saltuklar'ın bazen de Danişmendiler'in hakimiyetinde kaldı. Bir ara Trabzon imparatoru I.Alexis Comnen'in kumandanı Theodore Gabras tarafından işgal edildiyse de, kısa süre sonra yeniden Danişmendli hakimiyetine girdi. (1098) Selçuklular 1202'de Saltuklu Devletine son verince Bayburt'u da ele geçirdiler.

    Bayburt'un asıl gelişmesi, Süleyman Şah'ın kardeşi Erzurum Meliki Mugisuddin Tuğrul Şah ve oğlu Cihan Şah (1020-1230) döneminde oldu. Tuğrul Şah Bayburt kalesini yeniden inşa ve tahkim ettirdi. I:Alaeddin Keykubad tarafından Moğollara karşı sınırlar kuvvetlendirilirken Bayburt da Erzurum ile birlikte Konya'ya bağlandı. 1243 Kösedağ savaşının ardından Moğolların Anadolu'yu istilası esnasında yapılan anlaşma gereği Baybırt Selçukluların kontrolünde kaldı. Bu durum 1291'de burada Giyaseddin Mesud tarafından para bastırılmasından anlaşılmaktadır.

    İlhanlılar devrinde Tebriz-Trabzon yolu üzerinde bulunması sebebiyle daha da gelişen Bayburt, Ceneviz ve Venedik kervanlarının konakladığı bir yerdi. Moğolistan'a giderken buraya uğrayan Marko Polo şehirde zengin Gümüş madenlerinin bulunduğunu belirtir. Hatta İlhanlılar buradan yüklü bir vergi geliri temin ediyorlardı. Bu dönemde Darül Celal adı ile anılan ve iktisadi bakımdan canlılık kazanan şehir aynı zamanda bir kültür merkezi durumundaydı. Burada Mahmudiye ve Yakutiye medreseleri kurulmuş, Mevlevilik gelişme göstermiş, ayrıca ahilik teşkilatı da yayılmıştı.

    Son İlhanlı hükümdarı Ebu Said Bahadır Han'ın ölümünden sonra (1334) Bayburt, Eretnaoğulları'nın eline geçti. Zaman zaman Erzincan Beylerinin hücumlarına uğrayan şehir, bir ara Mutahharten'in idaresine girdi. Fakat çok geçmeden Kadı Burhaneddin zamanında Akkoyunlu beylerinden Kutlu Bey oğlu Ahmet Bey'in yardımı ile alındı ve Ahmet Bey'e ikta olarak verildi. Bir ara Karakoyunluların da eline geçen şehir sonra tekrar Akkoyunluların eline geçti ve uzun süre öyle kaldı.

    Bayburt yöresi 1501'de bir ara Safeviler tarafından alındı. Bu dönemde Trabzon valisi olan Yavuz tarafından bun bölgeye akınlar yapıldı (1507). Yavuz tahta çıktıktan sonra da çıktığı İran seferinde bir kısım kuvvetlerini Bayburt üzerine gönderdi. Ekim 1514'te Bayburt Şah İsmail'in elinden alındı. Bundan sonra Bayburt Erzincan ile birlikte Trabzon Beyi Bıyıklı Mehmet Paşa'ya verildi ve Sancak merkezi ilan edildi.

    Kanuni'nin İran seferi sırasında önemi daha da artan Bayburt kalesi 1541'de esaslı bir tamir gördü. 1553'te Şah Tahmasb'ın akınlarına şahit olunduysa da, bundan sonra XIX. Yüzyıla kadar önemli bir olay yaşanmadı. 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşı esnasında Rus birliklerinin işgaline uğradı. 1878 ve 1916'da Ruslar tarafından yeniden işgal edilen Bayburt bu işgaller sırasında önemli oranda tahrip edildi.

    1927'ye kadar Erzurum'a bağlı olan Bayburt bu tarihte Gümüşhane'ye bağlandı. 21.06.1989 tarihinde 3578 sayılı yasa ile il statüsüne kavuştu.
    noimage
#09.02.2005 18:15 0 0 0
  • Emeqine saqLık
#30.09.2005 16:20 0 0 0
  • elıne sağlık kardeş
#27.02.2006 12:21 0 0 0
  • elinize sağlık arkadaşlar
#05.03.2006 11:18 0 0 0
  • ellerine saglik
#27.06.2006 15:53 0 0 0
  • işte budur ya memleketım benim sağolasın kardes
#24.09.2006 12:44 0 0 0
  • BİR SOHBET EDELİM BİZ BAYBURT'LUCA,SOHBETİN ADI DA YARENLİK BİZDE...

    Bayburtumda sözler çokça dadlıdır. Gözdeki çapağa denilir CIRBIT

    Dinlede dillerin başını tanı Yırtık elbisenin eteği CILDIK

    Her birinde binbir mana saklıdır. Baldırdan aşağı kısımlar DIRCIK

    Heceyi cümleyi, lisana tanı DODUKİ, AŞUĞİ, OYNAĞI tanı





    Büyük olan burun için pindirek HOGAL Taştan saçak, süt kabı SİTİL

    Tavanda Arıştağ,Samanlık merek Yüzsüz yorganada denilir MİTİL

    LOBİYA çorbası mideye HEREK İşlikli GÖMLEKLİ, İşliksiz ÇIBIL

    YEMEĞİ, DADAĞI, DÜRÜMÜ,tanı BASMAyı, galağı, SAŞMAyı tanı.





    EZE de TEYZEDİR. BİBİ de hala Saçlarda yapılır güzün ERİŞTE

    Kişi çocuğuna demede BALA Lor dolması sarar GUDİ, GÜVEŞTE

    Verilir tarlalar her yıl GABALA BARANİ, BULGURLİ, çokta revaşta

    Kiracı MARABA, ORTAKÇI tanı. KÜLÜRİ, GAVUDİ, GURUDİ tanı







    Kadınlar üstüne giyer TÜTÜNLÜK EHRAMı, KİLİMi, ĞESİRi öğren

    Tandırda yakılır her gün ve Günlük YABA ile ne iş yapıyor DİRGEN

    Ayakta çarıklar,mökkem,ömürlük Yerlere serilen halılar SERGEN

    LALİNi Lastiği KALUĞİ tanı HERAMLIK Odayı SEKÜYİ TANI.







    Fuzuli sözlerse bize KEMANE LAZUTda Mısırdur. pürçükli Havuç

    Gidecek bu sözler ahır zamane Lahana KELEMdür, koşalar AVUÇ

    Sorarım CECİM le İRAPATA ne? Kuşburni Toplanır yapılır KOKOÇ

    KETEyi, ÇÖREĞİ, LAVAŞı tanı. GALBURi, GASNAĞI, DİBEĞİ tanı







    KUSTUBA Kısadır, uzunsa ŞİLGA Sözünde mertlikler yatar bu elin

    KARPUSA mıhdır, ELBİSE URBA Bak şeker gibidir, söylerse dilin

    Yarmayı kavurup eder GAVURGA Mahmutum korukta solmuştur gülün.

    Keyvani hünerli ABAnı tanı. Hülasa Bayburtlum, Bayburtu tanı.



#24.09.2006 12:50 0 0 0
  • BAYBURT'TAN BEDDUALAR

    · Akşamlar üsteen kara gele

    · Allahın ateşi karnaan dola

    · Allah kökünü kuruta

    · Allah sana uyuz vere, kaşınacak tırnak vermeye

    · Ayakların kırıla kud olasan

    · Bemurat tahtasına uzanasan

    · Benden sonra gün görüp sefa sürmeyesen

    · Bir solukluk olasan

    · Ekmek atlı, sen yaya olasan

    · Elin ayağın kırıla da yanahan uzana

    · Gezen dert karnına dolsun

    · Gidişin olada, dönüşün olmaya

    · Gözlerine betire ağa.

    · İtinen alâmete, kurd unan kıyamete kalasın

    · O boydan yukarı çıkmayasan

    · Ocağın bata, kapın kitlene

    · Ölmeye, itmeye, sürünesen

    · Seni çor tuta

    · Seni gorbagor olasan

    · Seni karayola gidesen

    · Surataan baba çıka

    · Suya sabuna dokunmadan gidesen

    · Tandur başlarında kalasan (bakacak kimsen olmaya, başkalarına muhtaç olasan)

    · Yazın ayrana, kışın yorgana muhtaç olasan

    · Allah seni bemirat tahtasına uzada

    · Seni nediyim, ne olasan

    · Toprak başaan ola

    · Umaram Allah tan Gelin Abuğuna galasan.



    Bemirat : Teneşir

    Kud : Kötürüm

    Çor : Bir Hastalık

    Karayol : Bilinmeyen Ölüm

    Abuğ : Muhtaç olmak.
#24.09.2006 12:53 0 0 0
  • BAYBURT'TAN ATA SÖZLERİ

    · Açığı it yer , sahipsizi kurt yer.

    · Anası ne ki , danası ne ola.

    · At beslenende , kuş seslenende , kız istenende güzeldir.

    · Bilinmeyen aş , ya karın ağrıtır , ya baş.

    · Çok çalışanın hakkı yaban tezeğidir.

    · Çocuk kundakta , gelin duvakta belli olur.

    · El eli yur , el döner yüzü yur.

    · Eldeki yara , duvardaki deliktir.

    · Erin seni sağ sever , komşun seni tok sever.

    · Evden yetme oldu mu , danalıktan sığıra mal katmazlar.

    · Deliye el ver , eline bel ver.

    · Kalın incelene kadar , incenin canı çıkar.

    · Koçluk kuzu , kom önünde belli olur.

    · Kurt gitti yazıya , meydan kaldı cıngıllı tazıya.

    · Saç sefadan , tırnak cefadan büyür.

    · Sürü ters dönmüş , aksak önde gider.

    · Tandır sıcak iken ekmek tutar.

    · Tarlayı taşlı yerden , kızı kardeşli yerden alasın.

    · Yağmur yağdı , yarıklar kapandı.

    · Yaza çıkardım danayı , beğenmez oldu anayı.



    Yaban tezeği : Hayvanların arazide bıraktığı dışkının kurumuş hali

    Yur : Yıkar

    Kom : Küçük baş hayvan ahırı

    Bel : Bir çeşit kürek

    Cıngıl : Hayvanların boynuna takılan , ses çıkaran
#24.09.2006 12:54 0 0 0
  • noimage
#24.09.2006 13:06 0 0 0
  • verdiğin bilgiler için teşekkürler arkadaşım
#23.10.2006 14:24 0 0 0
  • noimage
    noimage
    noimage
    noimage
#25.10.2006 17:33 0 0 0
  • karadeniz tarafi gibisi yok ya

    BAYBURTLUM69
#29.10.2006 18:09 0 0 0
  • dogru söze ne hacet
#29.10.2006 18:12 0 0 0
  • valla bizim trabzondaki yayla bayburta çok yakın oraya gidince hep bayburta iskender yemege gideriz o ırmak boyunca çay içmesi valla çok hoş
#09.11.2006 14:59 0 0 0
  • sagol
#23.11.2006 15:13 0 0 0
  • valla bizim trabzondaki yayla bayburta çok yakın oraya gidince hep bayburta iskender yemege gideriz o ırmak boyunca çay içmesi valla çok hoş

    bayburtun donerı meshurdur zaten
#19.01.2007 21:35 0 0 0
  • ßenim arkada$LAr ßayßurtLu ama ßeni hiiic götürmüyoLar ühühüüh
#19.01.2007 22:36 0 0 0