IGDIR

Son güncelleme: 06.08.2007 14:21
  • IGDIR
#09.02.2005 18:00 0 0 0
  • Iğdır

    Iğdır Adının Kaynağı

    Iğdır'ın adı; 24 Oğuz boyundan 21.sayılan İç-Oğuzlar Üç-Ok koluna mensup Oğuz Han'ın altı oğlundan biri olanCengiz ALP'ın en büyük oğlu olan 'Iğdır Bey' den gelmektedir. Bu boyun ilkbaşbuğ'u Iğdır Bey'dir. Iğdır, kelime olarak 'iyi, büyük, ulu, yiğit başkan vebahadır' gibi anlamlara gelmektedir.

    Tarihçesi

    Kars iline bağlı bir ilçe iken, ekonomik,sosyal ve coğrafi özellikleri dikkate alınarak, 27.05.1992 tarih ve 3806 sayılı kanunhükmünde kararname ile Türkiye'nin 76. ili olmuştur. Doğu Anadolu Bölgesinindoğusunda yer alan ilimizde, asırlar boyu birçok medeniyetin ve uygarlıkların hükümsürdüğü, bıraktıkları tarihi kalıntılardan anlaşılmaktadır. Günümüze kadar;Urartular, Sakalar, Moğollar, Sasaniler, Selçuklular, Karakoyunlular ve Osmanlıİmparatorluğu'nun kültürleri ilimizde hayat bulmuştur ve izleri hala yansımaktadır.14 Ekim 1920 tarihinde Kazım Karabekir komutasındaki ordumuz tarafından Ermeniişgalinden kurtarılarak anavatan topraklarına katılmıştır. ğdır ile ilgili olarakbugüne kadar yapılan çeşitli arkeolojik ve prehistorik (tarih öncesi) araştırmalar,bölgedeki yerleşmelerin insanlık tarihi kadar eski olduğunu, bölgenin bir çokmedeniyete ve uygarlığa beşiklik ettiğini ortaya koymaktadır. Iğdır Ovası'ndabulunan kara obsidiyen taş aletlerle, çakmak taşından yapılmış aletler, mezolitik(yontma taş) devrin bölgede de yaşandığını göstermektedir. Bölgenin ilk yerleşikkavmi, MÖ. 5000-4000 yıllarında Orta Asya'dan geldikleri kabul edilen, bugünküAzerbaycan, Sürmeli Çukuru ve Doğu Anadolu'da yerleştikleri sanılan HURRİLER'dir.Hurrilerden sonra, MÖ.. 3000-2000 yıllarında MİTANNİLER, ETİLER, ASURLAR,KİMMERLER, MEDLER, PERSLER, SÜMERLER ve SUBAİLER gibi kavimlerin Orta Asya'dan gelerekAğrı Dağı yamaçları, Aras Nehri Havzası ve Doğu Anadolu'da ikamet ettiklerisanılmaktadır. Bölge daha sonra sırasıyla; URARTULAR, İSKİTLER, SELEVKOSLULAR,ARSAKLILAR, SASANİLER, ARAPLAR, BİZANSLILAR, SELÇUKLULAR, MOĞOLLAR, ÇİNGİZLER,İLHANLILAR, CELAYIRLILAR, KARAKOYUNLULAR, AKKOYUNLULAR ve SAFEVİLER' İN elinegeçmiştir.Yavuz Sultan Selim'in 1514'te Çaldıran Savaşı'yla Safevileri yenmesiylebirlikte bölge de Osmanlı idaresine girmiştir. Osmanlıların 1583'te Revan'ı (Erivan)fetihlerinden sonra, bugünkü Iğdır, Tuzluca ve Aralık ilçelerinin idaresi"Aralık Kazası" adıyla Revan Eyaleti'ne bağlanmıştır. İranlılarlayapılan savaşlar sonunda imzalanan 1736 tarihli İstanbul Antlaşmasından sonra 1827'yekadar İRAN idaresinde kalan bölge, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı (93 harbi) sonunda 42yıl Rus işgaline maruz kalmıştır. 1917 Ekim Devriminden, Bolşevik İhtilali sonraiçine düştüğü siyasi bunalımdan kurtulamayan Rusya'nın diğer devletlerleBrest-Litovks muahedesini imzalamasıyla bölge, tekrar Türklere geçmişse de 30 Ekim1918 tarihli Mondros Mütarekesiyle Türk orduları bölgeden çekilince bölge Ermeniler'in mezalimine sahne olmuştur. Nihayet, 14 Kasım 1920'de 15. Kolordu Komutanı KazımKarabekir komutasındaki kahraman Türk ordusunca bozguna uğratılan Ermenilerin ArasNehri'nin kuzeyine püskürtülmesiyle birlikte, Iğdır ve çevresi de kesin olarakTürkiye'nin mukaddes topraklarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Nitekim,Iğdır'da 14 Kasım tarihleri ilin düşman işgalinden kurtarılışının yıldönümü olarak her yıl törenlerle kutlanmaktadır.
    noimage
#09.02.2005 18:11 0 0 0
  • Ellerinize sağLık :D
#30.09.2005 17:04 0 0 0
  • Ağrı Dağı, jeolojik konumunun yanısıra, tufandan sonra Nuh'un gemisine ev sahipliği yaptığı inanışı dolayısıylaefsanevi kimliğiyle de ön plana çıkan bir dağdır.
    Kutsal kitaplarda da adı geçen bu dağ, birçok dilde farklı adlarla anılmaktadır.Bunların başlıcaları, Ararat, Kuh-i Nuh, Cebel el Haris'tir.
    Marco Polo'nun yazılarında, hiçbir zamançıkılamayacak bir dağ diye sözünü ettiği bu etkileyici dağın ilk tırmanışı,kayıtlara göre 9 ekim 1829 yılında Profesör Frederik Von Parat tarafındangerçekleştirildi. Dağın ilk kış tırmanışı ise çok daha geç bir tarihte, 21Şubat 1970'de Dağcılık Federasyonunun eski başkanlarından Dr. Bozkurt Ergörtarafından gerçekleştirildi. Bilindiği kadarıyla kalabalık bir ekip halinde denenentırmanışta yalnızca Dr. Bozkurt Ergör zirveye ulaşmayı başardı. İzleyen yıllarda özelliklede 1980'li yılların ikinci yarısında başarılı kış tırmanışlarıgerçekleştirildi. Kış koşulları çok fazla dağcının zirveye ulaşmasına izinvermese de 1980'li yılların yaz aylarında binlerle ifade edilebilecek sayıda yabancıdağcı bu dağı ziyaret etti.
    Günümüze kadar Ağrı Dağı'nın solo kışçıkışı yapılmamıştır. Dağın coğrafi konumu nedeniyle çok sert fırtınalarahedef olması ve hızla değişebilen hava koşulları nedeniyle, kış aylarındayapılacak bir solo tırmanış halen dağcıların önünde başarılamamış bir hedefolarak durmaktadır.
    Volkanik bir dağ olan Ağrı Dağıbilindiği üzere ülkemizin en yüksek dağıdır. Ancak sanılanın aksine tek birkütleden oluşmaz. Çevresi yaklaşık 130 kilometreyi bulan bu dağ 3000 metreden sonraikiye ayrılır ve Büyük Ağrı ve Küçük Ağrı olarak adlandırılır. BüyükAğrı'nın zirvesi ve krater kalıntısı geniş buzulların altındadır. KüçükAğrı'nın ise buzul hareketleri ve erozyonlar sonucu krater çanağı yok olmuştur. Bunedenle 3896 m yüksekliğinde olan dağ oldukça sivri bir yapıdadır.Büyük AğrıZirvesi ise birbirine yakın iki ana zirve bloğundan oluşur. Güney ve batı yüzlerinde4800 metreden itibaren daimi buzullar dağı kaplar. Dağın diğer yüzeylerinde isebuzullar daha da aşağılara kadar ilerlemektedir.Dağın Güneyinde ve kuzeyinde z
    irveden başlayarak yaklaşık 2000 metre kadar aşağıya uzanan iki derin vadibulunmaktadır.
#06.10.2005 11:59 0 0 0
  • noimage

    İlimiz IĞDIR Türkiyenin 3 Ülke ile sınır olan tek ili. Alican, Borualan, Dilucu. Alican ve Borualan Kapıları faaliyet göstermemekte.


    DİLUCU


    Azerbaycan''a bağlı Nahçivan Özerk Cumhuriyeti ile ülkemizin Aras nehri üzerinde kurulu ''UMUT KÖPRÜSÜ'' vasıtasıyla karayolu ile bağlayanve her iki tarafın gerek manevi gerekse ticari ilişkilerinin gelişmesinde aracı görevi yapan 22.05.1992 tarihli 92-3065 sayılı kararımız ile kurulan ve aynı tarihte birinci sınıf gümrük müdürlüğü olarak faaliyete başlayan Dilucu Ggümrük Müdürlüğü, Gürbulak ve Muhafaza Başmüdürlüğü bağlantısı olarak görev icra etmektedir.
#30.11.2005 12:16 0 0 0
  • elıne sağlık kardeş
#28.02.2006 10:00 0 0 0
  • elinize sağlık
#05.03.2006 11:35 0 0 0
  • noimage
#07.04.2006 11:54 0 0 0
  • noimage
#10.06.2006 23:29 0 0 0
  • sagol
#27.06.2006 16:23 0 0 0
#25.10.2006 13:47 0 0 0
  • guzel
#24.11.2006 15:49 0 0 0
  • Vatanın her karış toprağı kutsaldır.Elinize sağlık
#12.05.2007 23:27 0 0 0
  • Eywallah kardeşim eline koluna yüreğine sağlık
#31.05.2007 00:07 0 0 0
  • Turizm



    Bölgede, zengin bir turizm potansiyelibulunmasına rağmen, bu potansiyelin iyi değerlendirilemediği ve turizm faaliyetlerininhenüz istenilen düzeyde bir gelişme göstermediği söylenebilir. Bunun nedenleriolarak; Bölgenin sahip olduğu turistik değerlerin yeterince tanıtılmamış olması,az sayıdaki konaklama tesisleri hariç, bölgede bu amaca yönelik tesislerinkurulamamış olması gibi faktörler gösterilebilir. Iğdır Ovası'nın güneyindekiBüyük Ağrı Dağı ülkemizin dağ turizmi yönüyle yüksek bir potansiyele sahipdağlarından birisidir. Bu volkanik dağ, dağcılık sporu ile uğraşanların belki dearadığı bütün özelliklere sahiptir. Gerçekten, tırmanış mesafesinin yüksekolması ve çıkışın başladığı yere kadar motorlu araçlarla gidilebilmesi önemlibir avantajdır. Bir çok ülkede, dağın kaidesine varabilmek için bazen günlerceyürümek gerektiği halde, Ağrı Dağı; Doğubeyazıt, Iğdır ve Aralık gibimerkezlere gelen asfalt yollarla kolayca ulaşılabilecek bir konumdabulunmaktadır.Büyük Ağrı Dağı'na tırmanışlar, sadece dağcılık sporunayönelik olmayıp, bunların çoğu bilimsel amaçlıdır. Bu tür tırmanışların ilki,1829'da F. Parrot ve ekibi tarafından gerçekleştirilmiştir. Bunu, 1845'te H. Abich,1848'de M. Wag-ner, 1900'de A. Osvvald ve 1955'te M. Blumental gibi jeologların, dağınjeolojik yapısını incelemek amacıyla gerçekleştirdikleri tırmanışlar izlemiştir.Dağcılık sporu amacıyla daha bir çok iniş ve çıkışlar yapılmıştır. Ağrı'yatırmanan ve zirvesine Atatürk'ün büstünü koyan, 1937'de Binbaşı Cevdet SUNAYolmuştur. Ağrı Dağı'nın Hz. Nuh Tufanı hadisesi dolayısıyla diğer dağlara göredaha fazla turist çekme özelliği bulunmaktadır. Ağrı Dağı'nda yüksek bir turizmpotansiyelinin varhğını ve değerlendirilmeyi beklediğini söyleyebiliriz. Bu konudayapılan bir araştırmada, dağın belli bir yüksekliğine Hz. Nuh'un temsili gemisiyerleştirilip, Aralık KKTİ yakınlarından buraya ve tesislerden dağın doruknoktasına bir teleferik hattı döşenerek, bölgenin turist çekme cazibesiartırılabilir.Bölgede, tarihi ve turistik değer taşıyan 7 adet eser bulunmaktadır.Ancak, bu tarihi eserlerin yerli ve yabancı turist çekme özelliğinin zayıf olduğunusöyleyebiliriz. Bu eserler:

    Karakale Ören (Harabe) Yeri :



    Iğdır Ovası'nın batısında, Ermenistansınırında, savunmaya elverişli bir konumda kurulmuş olan Karakale, SürmeliÇukuru'nun en eski yerleşim merkezlerinden biri olup, Urartular'a belki.daha da eskileredayanır. Ancak, 1664 ve 1840 yıllarında meydana gelen depremlerde, kale duvarlarıtahrip olmuştur. Günümüzde tamamen harabe halindedir Kale, Büyük Ağrı Dağı'nıneteklerinde bulunmaktadır. Savunmaya elverişli sarp kayalıklar üzerinde ve kervanticaret yolunun en iyi şekilde kontrol altında tutulabileceği bir konumda yer alanIğdır Korganı, XI. yüzyılda Oğuz Türkleri tarafından kurulmuştur. Dağyamaçlarında "Kız Kalesi" ve onun 200 m. kadar aşağısında "OğlanKalesi" adı verilen iki kale kalıntısı bulunmaktadır. Sürmeliden Büyük AğrıDağı'na doğru giden ilk çağın kervan yolu, bu iki kale arasından geçer ve Ahurayönünde uzanarak Küçük ve Büyük Ağrı Dağları arasındaki SerdarbulakGeçidi'nden Beyazıt'a (Doğubeyazıt) doğru giderdi. Iğdır Korganında, o devirlerdenkalma bir değirmen harabesi de bulunmaktadır.


    Kervansaray



    Iğdır il merkezini Asma köyüne bağlayanyolun 25 inci km'sinde bulunan kervansaray, XII. yüzyıl Selçuklu taş işlemeciliğininen güzel örneklerinden biridir. Sürmelii Emiri Şerafeddin Ejder tarafındanyaptırılmıştır. Kervansaray, Ba-tum-Tebriz karayolu üzerindeki menzil noktalarındanbirisi olup, kervanlar Çilli geçidini aşmadan önce burada konakmıyorlarmış. 1988yılında koruma altına alınan eser, halen harabe halindedir.

    Iğdır Korganı (Kalesi)



    Kale, Büyük Ağrı Dağı'nın eteklerindebulunmaktadır. Savunmaya elverişli sarp kayalıklar üzerinde ve kervan ticaret yolununen iyi şekilde kontrol altında tutulabileceği bir konumda yer alan Iğdır Korganı,XI. yüzyılda Oğuz Türkleri tarafından kurulmuştur. Dağ yamaçlarında "KızKalesi" ve onun 200 m. kadar aşağısında "Oğlan Kalesi" adı verileniki kale kalıntısı bulunmaktadır. Sürmeliden Büyük Ağrı Dağı'na doğru gidenilk çağın kervan yolu, bu iki kale arasından geçer ve Ahura yönünde uzanarakKüçük ve Büyük Ağrı Dağları arasındaki Serdarbulak Geçidi'nden Beyazıt'a(Doğubeyazıt) doğru giderdi. Iğdır Korga-nı'nda, o devirlerden kalma bir değirmenharabesi de bulunmaktadır.

    Koç Başlı Mezarlar :



    Hemen hemen Iğdır Ovası'ndaki bütüneski mezarlıklarda bulunan koç başlı mezarlar, Karakoyunlu-lar döneminden kalmadır.Bu mezar taşları yiğit ve kahraman kişiler ile genç yaşta ölen delikanlılarınmezarlarına dikilidir
#23.06.2007 20:16 0 0 0
  • IĞDIR



    GENEL BİLGİLER



    Yüzölçümü: 3.539 km²



    Nüfus: 142.601 (1990)



    İl Trafik No: 76



    Türkiye'nin doğu sınırında yer alan Iğdır, efsanevi Ağrı Dağı ile görülmesi gereken bir ildir.



    İLÇELER:



    Iğdır (merkez), Aralık, Karakoyunlu, Tuzluca.



    Tuzluca: İl merkezine uzaklığı 39 km.dir. Tuz Dağı'nda bulunan su göletleri astım hastalığına iyi gelmektedir.



    NASIL GİDİLİR?



    Karayolu :Çevre il, ilçe ve komşu ülkeler ile bağlantısı sadece karayoluyla sağlanmaktadır.



    Havayolu : Uçakla Kars Havaalanına oradan da Iğdır'a karayoluyla ulaşılır



    GEZİLECEK YERLER



    Soykırım Anıtı: Baharlı Mahallesi Çevre Yolu Kavşağı'ndadır.

    Ziyaret Saatleri: 07:30 - 14:15



    Ağrı Dağı: Türkiye'nin en yüksek dağı olup, İran ile Iğdır arasında sınır teşkil etmektedir. Yüksekliği 5165 metredir. Eski bir volkanik dağdır.



    Harmandöven Kervansarayı: Eski ipek yolu Batum Tebriz Kervanyolu güzergahında, Selçuklular Dönemi'nde Sürmari Emiri Şerafettin Ejder Bey tarafından 12.yüzyılda yapılmıştır.



    Koçbaşı Mezarlar: Koçbaşı mezarlar hemen hemen Iğdır Ovası'ndaki bütün mezarlıklarda bulunur. Karakoyunlular Dönemi'nden kalmıştır.



    Aras Nehri: Aras Nehri kıyısında yine devletin desteği ve teşvikiyle turistik amaçlı konaklama, yeme-içme dinlenme ve eğlenme amaçlı yerler yapılabilir.



    COĞRAFYA



    Kuzey ve kuzeydoğu sınırını Aras Nehri ve nehir yatağı boyunca Ermenistan sınırı teşkil eder. Doğu ve güneydoğusundan Nahçıvan Muhtar Cumhuriyeti ve İran, güneyinde Ağrı ili, batı ve kuzeybatıda Kars ili yer almaktadır.



    Iğdır yüksek platolar ve dağlık kesimlerin geniş yer kapladığı bir bölgededir. Dil Ovası Türkiye'nin en uç noktasıdır. Bölgenin güneyinde batı doğu doğrultusunda uzanan Orta Toroslar ve Manzar Dağlarıyla başlayıp, Karasu, Aras Dağlarıyla devam eden dağlık kesim sırasıyla batıdan doğuya doğru Durak Dağı (2811 metre) Zor Dağı (3196 m) Pamuk Dağı (2639 m) Büyük Ağrı Dağı (5165 m) Küçük Ağrı Dağı (3986 m) dır. Türkiye'nin en yüksek dağı olan Büyük Ağrı Dağı İran ile sınır teşkil etmektedir.



    Iğdır'da coğrafî konumundan dolayı karasal bir iklim hüküm sürmektedir. Sıcaklık bölge ortalamasından daha yüksektir çok az yağmur almaktadır.



    TARİHÇE



    Bölgeye M.Ö. 4000 tarihinde Hurriler yerleşmiş daha sonra farklı medeniyetlere sahne olmuştur. Günümüze kadar Urartular, Sakalar, Sasaniler, Bizanslar, Selçuklular, Moğollar, Oğuzlar, Karakoyunlular ve Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğine girmiştir.



    NE YENİR?



    Bozbaş isimli kuzu inciğinden yapılan yemeği meşhurdur.







    YAPMADAN DÖNME



    Efsaneleriyle ünlü Ağrı Dağına tırmanmadan

    Bozbaş isimli yemeği tatmadan



    ...Dönmeyin.
#05.07.2007 09:59 0 0 0
  • duzeltildi
#13.07.2007 10:37 0 0 0
  • Tamamdir
#13.07.2007 22:17 0 0 0
  • tesekkurler
#16.07.2007 12:42 0 0 0