Elimizde vedalar için hazırlanmış bir harita olsa keşke.
Çünkü; bilinmezlikle başa çıkabilmek bazen zorluyor insanı.
Ayrılık sonrası yolumu belirleyen;
sağa mı, sola mı, sapağa mı, düzlüğe mi, feraha mı,
sıkıntıya mı doğru yolu nasıl alabileceğimi anlayabileceğim
ve o yoldan başka bir yolun daha olduğunu görebileceğim şöyle açıklayıcı bir haritam olsa diyorum
Ne zaman biriyle vedalaşmak zorunda kalsam ne diyeceğimi, nasıl davranacağımı bilemezdim ben
ve buz kesilirim o an.
ama bu hepsindende farklı ne buz ne ateş
ikisinin arası
soğuk mu yakıyor alev mi bilmem ama
içim fena sızlıyor....
Uğurlamanın da uğurlanmanın da bir usulü vardır derler ya
Ve bu gece vedalar adına birkaç satır yazmak istedim..
Daha doğrusu şöyle
derinliği olan bir vedayla
gitmek istedim kendimce
Bir aşkın nasıl yaşandığını o aşkı yaşayan iki insandan
başka kimse bilemez aslında.
Artık hayatımda olmayacak birini iyi anmaya çalışma çabalarım çevremdeki herkesi çileden çıkarsa da ve bu ısrarıma anlam veremeseler de ben böyleyim.
İnanmışlığımın önüne hiçbir mantık geçmiyor işte
Madem okuyorsun yazdıklarımı,
şimdi iyi dinle beni yüreğimle sesleniyorum:
Işığını göremediğin, hayat adına umudunu yitirdiğin ve kendini çıkmaz sokaklarda hissettiğin anlarda bil ki sana iyi dileklerde bulunan bir yürek var.
Canın canımda yüreğin yüreğimde atacak daima...
bir melek mutluluğun için dua edecek sen rahat uyu rahat yaşa gülen yüzün solmasın....
Evet biraz cadıyımdır, huysuzumdur, sinirlenince ne dediğimi bilmem, ağzımdan çıkan lafların sonunu asla hesap etmem ama her şeye rağmen
nasıl bir kalbim olduğunu
en iyi sen bilirsin bu hayatta.
Acıyan yanımla acıtmışımdır seni bunu unutma.
Asla kıyamazdım yoksa asla gözümden sakınırdım seni
hiç bişeye inanmıyorsan bunu anla sana nasıl saatlerce bıkmadan baktığımı hatırla....
şuan yine boğazımda düğüm düğüm gözyaşlarım ama yazmalıyım ağlamadan hemde...
Bana yaşattıkların pek hoş şeyler değildi elbette ama tüm bunları şaşkınlıklarına, hayatın seni artık ne kadar yorduğuna, huzur istemene büyük sorumluluklardan kaçma isteğine benim ağırlığımın senin taşıyamacağın bi yük olduğunu anlamış olmana veriyorum...
Vicdanen bir rahatsızlık içinde olmadığını biliyorum ama keşke bazı şeyleri bilmeseydin, dediğini de duyar gibiyim.Ben de iyi ki duydum, merak etme biliyorum
kısa süren beraberliğimizde sonunda iki yol vardır.
Ya sonsuzluğa çıkılır el ele sonsuz olurduk
ya da sonsuza kadar ayrılır eller.
Tüm aşkların çizilmiş bir kaderi vardır derdim de bir türlü inanmazdın bana
Bak, sonsuza dek ayrı kalacaklar tayfasındayız artık.
Şimdi cd de sezen Aksu şarkımız çalıyor kavaklar
benim için söylüyor son kez bedenim üşür yüreğim sızlar diyor bir el kesipde ayırmış o fotoğrafdan seni dinle bak ?
Bu gece son dinleyişim
Nedense samimiyetle ve gerçekten hissederek bana dinle, dediğini düşünmekteyim hala.
Bence artık sen de asla dinleme bu şarkıyı.
Bir zamanlar içim çok rahattı ayrılsak bile birbirimizi sevdiğimizi, varlıklarımızın başka başka insanlarla asla ikâme edilemeyeceğini, ne derdim olursa olsun aradığım an yanımda olacağını düşünüyordum.Yok aslında biz hiç kopamayız ne olursa olsun o bağlar hep bağlardı ya bizi
Şimdi benim telefonumda senin numaran yok, hatırımdaysa daha ne kadar kalır bilmiyorum. İşte, ayrılıkların en yaman çelişkisi de bu bence.
Umarım çok mutlu olursun bundan sonra boşluğumu dolduracağın kişiyle ve umarım benle yaşayamadığın her şeyi onunla yaşarsın ve böylece yeni arayışlar içine girmene de hiç gerek kalmaz.
Derinliği olan bir veda olsun istedim
İstesem arardım seni ve yine aynı sözcüklerle veda ederdim sana ama o zaman vedam ölümsüz olmazdı. Ne ben, bu satırları yazarkenki kadar içtenlikle söyleyebilirdim aynı sözcükleri sana; ne de sen, şu satırları okurken gibi dinleyebilirdin beni.
Şimdi son söz:
sordun ya hakkını helal et diye bende inatla cevap vermedim ya sana şimdi yazıyorum
Varsa hakkım helal olsun sana ve canın sağolsun .
Hoşça kal.
Mutlu kal...