Sen geleceksin diye;
Geçen yaz tanıştığımız yere...
Yağmurlarda gelmiş.Sen gelmedin..
Ben sana;
Yağmurlar bana ağladı..Sen bilmedin...
Yer aynı yer,gün aynı gün;
Ben yine buradayım.
Bir fark var sadece ..SEN YOKSUN..
Geçen yaz cennet mekan buralar;
Nasıl cehennem çukuru oluverdi;
Meğer senin adın BAHARMIŞ...
Koşturmacalı bir şehir telaşı gibi;
Ne çabuk gelişti ve bitti sevdamız..
Bu oldu bitti telaşında;
Nasıl almışsın elimden hayatımın tüm anlamlarını...
Şimdi orta yerde anlamsız bir viraneyim..
Beklerim geçen baharı..Gelirmiki..
Sen geleceksin diye;
Geçen yaz tanıştığımız yere...
Yağmurlarda gelmiş.Sen gelmedin..
Ben sana;
Yağmurlar bana ağladı..Sen bilmedin...
Yok yok biçare bedenim;
Sana gülmeler yakışmaz,
Mutluluk yok nasibinde;
Bu cehennem yeri fanilikte....
Ki öte yerde sana uzak;
O cennet denen yer.
Ki ömrünü yare adamışken;
Yaşamışken günahların en büyüğünü;
Nasıl girersin cennete...
Yok yok biçare bedenim;
Viraneler kıskanası sefiliiğin;
O en gösterişli saltanatının;
Hükmünü,
Sürerken bu mezbelelikte;
Arama bulamassın;
Bir tebessümün sıcaklığını...
Al viran geceler senin;
Daha ne istersin bir koca gece;
Bomboş koca bir Dünya;
Gez dolaş çöl yeri yüreğin kadar;
Kurak bu beyhudelikte...
Siyahları sevişin;
Belki yeşili maviyi bilmeyişindendir;
Ölümle olan dostluğun;
Huzuru tanımayışındandır...
Yok yok biçare bedenim;
Bu dünya ve ahiret arasında;
Sıkışıp kalmışlığın;
Seni tek özel kılan yanın;
Ki senden önce ve sonrası;
Yok sen kadar yalnız sen kadar sefil...
Yalnızlığın adamı;
Bir başınalığın dünyasından;
Hadi kanat vurup uç git..
Son demine değin;kanat vur;
Konmak için bir yeşile;
Ve öl;
Bu imkansızlıkta;bu mezbelelikte....
Pıt,Pıt;pıt;
Aşşağı yukarı böyle başladı,
Sendeki hikayem;
Bir küçücük kalp atışı...
Ben en huzurlu,en güvenli
Yerindeyken hayatımın;
Sana sancılar oldum aylar boyu...
İlk nefesimle ben ağlarken;
Sen gülüyordun;olsun hakkın...
Ben uyurken geceler boyu;
Sana düşen uykusuzluktu şikayetsiz...
Sevmediğim öksürük şuruplarında;
Birlikte ağladık;ben şuruba sen bana...
Birlikte güldük;sen ilk taytayıma ben sana...
Ellerinin şefkati;Rabbimin eliydi başımda...
Bir kere bile geçemedim seni,
Haklı olma gayretlerimde;
Sen hep
Hep haklı çıktın her tembihinde;
Ben hep
Hep haksız her isyanımda....
Annem,anneciğim,anacığım;
Benim ağlamalarım kesildi ya;
Sende durdurak yok;
Her seferinde baştan ayağa;
Haklı bir sebep;
Kah açlığıma,kah hastalığıma,
Kah bunca gözyaşına rağmen;
şükrüne varlığımın....
Ve anneciğim,
Tek duam varsa kabulü mümkün;
Döktüğün her gözyaşı damlan;
Melek olup ruz-i mahşerde,
Cennete girişine eşlik etsinler...
Ve rahatta olmazsın eminim;
Oradada sana bin dert,
Sorarsan neden.?
Rahat etmezsin işte cehennemlerdeyken ben...
İstanbul nasıl yapamazsa Kız kulesiz;
İşte...işte sen bende öylesin...
Kız kulesi nasıl yapamazsa;
Saçlarım beyazı köpüğüyle denizsiz;
İşte...İşte sen bende öylesin...
Deniz nasıl yapamazsa;
Gagasında isyanımın çığlığı martısız...
İşte...işte sen bende öylesin...
Kız kulesini nasıl seyre koyulmuşsa Galata kulesi;
İşte şimdi uzaktan öylece seyrimdesin;
Başka sevdalarınla;
İçim acırken ellerinden tutamadığım...
yedi tepesine yüzünü çizdim;yedi yanın;
İki göz,iki kulak,
İki burun deliği bir ağız;
Ağızınki bir zamanlar;öptüğüm...
Gözlerinki;mavisinde boğulduğum...
Ortaköyde içtiğimiz çayın sıcağı,
Tuttuğun laleler kokardı ellerin...
Şimdi iki ayrı hisar gibiyiz;
Sen Anadolu,ben Rumeli hisarı...
İki yakamız ayrık...
İstanbul nasıl yapamazsa Kız kulesiz;
İşte...işte sen bende öylesin...
Kız kulesi nasıl yapamazsa;
Saçlarım beyazı köpüğüyle denizsiz;
İşte...İşte sen bende öylesin...
Deniz nasıl yapamazsa;
Gagasında isyanımın çığlığı martısız...
İşte...işte sen bende öylesin...
Nezaman istanbula baksam sen gelirsin aklıma;
Çünki güzelim;
Sen bende;
İSTANBUL GİBİSİN...
Bir daha düşün amca;
İsyan etmeden önce;
Rast gitmeyen talihiine;
Yenilen galatasarayın stemine...
Birdaha düşün abla;
Daral gelmiş diye;
Rutin sevdalara kızmadan önce..
Saç boyanın tutmayan rengine;
Üzülmeden önce bir daha düşün..
Bir daha düşün Alaattin amca;
Üzülmeden önce yalnızlığına;
Ben kadar yalnız,
Ben gibi rengi soluk,
Ben gibi
Hayata yenilmişi gördükten sonra;
Bir daha düşünün...
Ve hadi şükredipte halinize,
Kızdırmayın;
Sizide benide Yaradanı...