Rabbim sabirlar versin bol sabirlar..
Gözlerim dolu dolu okudum...
İnna Lillâhi Ve İnnâ İleyhi Raciûn emrine amade boyun bükmekten baska yapacak bir sey yok..
Dilerim Rabbim aslolan yerde kavusturur ...
Mekanini cennet olsun Efendimizin sefaatine nail olsun..
Amacı,işi,gücü kalmamış;
Doğada yılkıya bırakılmış atlar gibiyim...
Ömrümün son deminde,özgürlükse alabildiğine...
Kifayetsizken şemsiyem,
Bardaktan boşalırcasına yağarken sefilliğim,
Dize kadar yalnızlığın çamuruna batmışım...
Üstelik kızamıyorum Yaradanım'a.
Benimde oldu;eşim,dostum,işim.
Ömrü bitmez,dostu gitmez sanınca;
Kıymet bilmezliğin sarhoşluğuna sızdım kaldım...
Uyanınca ne çare geçmiş iş işten...
Ben nekadar hayırsızsam;
Yaradan misli misli,bağışlyan,lütufkar.
Taş yağmalıyken başıma,nasıl isyan edeyim..?
Soğuk işlerken iliklerime,açlık gurul gurulken;
Anlamsız bir umud belli belirsiz tebessüm olur yüzümde.
Hiç bir şeyin sonsuz olmadığı,hatırıma gelince...
Belli bendede bitecek bu sefalet;
Ya bir dosta,ya ölüme kucak açınca...
İstanbul sokaklarında,avare avare dolanmam,
Hep bundan,dört nala koşturuşum çaresizliğmde...
Van Gogh bile çizemezdi benden sefilini...
Azrail bile alaycı bir fiskelik canıma...
Benimse tek tesellim;
Ayaklarının altındaki cennet umuduyla
Yine yatacak oluşum;
ANACIĞIMIN SIMSICACIK KOYNUNA...
Ayni acilari paylasanlar birbirlerini daha iyi anlayacaklardir..
Senin Acini ben kac sene evvel tattim..
Allah-ü Teala dan gelene Amenna deyip yuttum..
Isyan yok sitem yok..Her seferinde yine "O" na sigindim. . .
"ANNECİGİM yüreğime ektiğin İman tohumlariyla SENİ hep Dualarimda Yeşerteceğim.."
Acina dair kendimce paylastiklarim. . .
Umarim kabul görür..
Rabbim Cennet mekan eylesin yerini..Efendimize komsu eylesin..
Yüreginizde hic Ölmesin...Yüreginiz Ölmesin arkadasim. . .
Canım arkadaşım;yüreğindeki Anne özleminin yangınından tüten bu altın levhalara yazılası sözün baş tacımdır...Sen gibi hayırlı evlattan anneciğinin Yüksek ahlakının gölgesi pek güzel görülmekte..Rabbim senin hayır ve nurun vecibince Duanı duam saysın ve bir mukabil kabul eylesin....
Örnek kişiliğiniz ışık olsun karanlık yüreklerin kasvetine.Ve mayalansın karanlıklar ışığınızla...Eksik olmayınız;nurunuz daim olsun...
Okuyan gözlerine sağlık Canım arkadaşım...Anne ne demek,baba ne demek anneler babalar olunca daha bir iyi anlıyoruz ve hayıflanıyoruz gençliğimizde ne anlamsızmış onları yersiz üzmelerimiz...Çok teşekkür ederim sayfama herdaim olan ilgi ve alakan için..Rabbim binbir duanı kabul eyelesin Canım arkadaşım...
Alaattin arkadasim. Her maini acisimda Ozan gelmis midir deyip bakindim profiline. Umarim seni buradan ayri koyan kederin, biraz bile olsa hafiflemistir. Allahim rahmetinin en buyugunu versin ve tekrardan sabirlar dirayetler versin insallah. Ne sevindirdin beni simdi bir bilsen. Ne guzel buradasin ve bizimlesin ya yine. Ne buyuk bir yuregin vardir ki, butun acilarini huzunlerini en derinlerine saklayip, en guzel yanlarini bize yeniden acman, oyle duygulandirdi ki beni, anlatamam. Allah razi olsun guzel dostlugun icin, insanligin icin.
Benim Alaattin arkadasimin oyle bir yuregi vardir ki, ölümlere bile "sükür" diyebilecek kadar kocamandir..
sonsuzluğa uğurlanan bir canın ardından
ne yaşayabilir ki insan yalnızlığında kaybolurken
acıların çığ gibi büyüyerek üzerine geldiğini
güneşin hiç doğmayacağı günlere uyandığını düşünürken
gözyaşıyla sönmüyor yürek yangını
sözyaşını dökmek içindeki tüm zehri kelimelere yükleyip
deli nehirler gibi akıtmak gerek
seni anlıyorum acını paylaşıyorum güçlü ol sabır dilekleri
daha çok can yakıyor aslında bilmiyorlar
bir yanı eksikken bir parçası yokken duymuyor yürek bu sözleri
sevgiyle bakan gözlerine bakmıyor artık gözlerim
sıcacık ellerini tutmuyor ellerim
uyandığımda günaydın diyen o sesini duyamıyorum
ne olacak bana nasıl baş ederim sensizlikle nasıl iyi olurum ben bilemiyorum
her yer karanlık güneş doğmuyor günüme
hep yağmurlu hep kasvetli hava senden sonra
kapatıp kendimi bir odaya seni yaşıyorum seninle nefes alıyorum
bilmiyorlar ki seninle vardım bende sonsuzluğa
yinede devam eden hayatın akışında savrulacağım
oradan oraya çarpacak bedenim ama yanmayacak canım
yokluğun kadar ne acıtır ki yüreğimi bedenimi ruhumu
senin sözlerinle senin adımlarınla senin gösterdiklerinle
devam etsemde yaşamaya hep eksik hep yarım kalacağım
ve vuslat denen o büyük kavuşmayla sarılacağım sana
sonsuzluğa uyuduğumda....
elif.... nacizane içimden dökülen cümlelerdi bunlar
Allah'ım yıkıldı mecazi aşktan ilahi aşkına atılan köprülerim..
Yıktı götürdü benliğim,sel olup isyanım;dalga dalga köpürmelerim...
Debelendikçe batmadayım Cehennem yeri Dünya çukurunda;
Ölsem kimsem yokki olsun umurunda...
Kurşun tıkalı kulağım,duyamam her zerreden çağıran davetini.
Mil çekili gözlerim,göremem burnum dibi Rahmetini...
Aşkolsun sırrına vakıf olan vuslatına erenlere;
Gam,kederi çiçek eyleyip,deste deste derenlere...
Nasib etsen,aşkının ateşinde yansam ta yok olsam,
Külümde bitip,Zatında hayat bulsam...
Halkedilişim bir damla sudan,bin şükür varlığıma irade buyurdun...
Haşredilişim üç nefes surdan;çağrını tüm kabirlere duyurdun...
Ne oldu kazancım;geliş gidişim arası küfürden başka...
Nasıl maya tutardım,benlik çamurumla ol İlahi aşka...
Duymadı kulağım gün be gün bana yaklaşan selaları,
Görmedi gözüm dağ dağ,afet afet belaları...
Kırılmadı belim rukuya,ermedi başım secdeye,
Sormadı akıl,sızlamadı vicdan bu yaratılış ne diye...
Ah pası bin yıllık yüreğimin kilidini açamadım;
İnmedi yüreğime feyizler,Rabbim'in rahmetini saçamadım...
En büyük cehennemdir ahirette ol Cemali göremeyişin,
Pişmanlığa bir yanmaki,bin misli harı güneşin...
Ey gönül uyan gafletten coşadur;
Ol vuslatın yolunda eğlenme koşadur...
Gündüzü gecesi hep aynı garabet,
Var şimdi döşeklerdeki rahatını harabet..
Aklı Hak aşkına terbiye et,mimar et;
İlahi aşka yıkılan köprüleri imar et..
Rahmetine ümid kesilmez Hak'tan bağışlanma umulur,
Olaki ecel döşeğinde berat muştusuyla göz yumulur...
Ki yüzlerde tebessüm geriye kalan o son nefesten;
Ağlansada ardınca farketmez,terki diyar edilmiş o can kafesten..
Can dostlarıma son nefeste muştularla gelsin Azrail;
Düşmanım yok,düşman belleyene de belaya gönlüm razı değil...
Kalemini beğeni ve takdir ile okudum.
Yüreğine, emeklerine sağlık, mürekkebin hiç kurumasın.
Allahü Teâlâ (c.c.) her daim razı, yar ve yardımcın olsun.
Can-ı gönülden teşekkürler
Bir Şubat Sabahı doğmuşum,
Tıpkı bugünki gibi karIı.
Gök bugünki gibi efkarlı.
Ben bugünki gibi ağlamışım;
Õmrümü bilircesine,cigeri yırtılasıya.
Sokaklarda geçti çocukluğum,
Şimdiki gibi.
İşçi babamın grev çadırlarında,
Karavana sıyırmakla doydu karnım.
Güzellikler,yutkuntulu bir boğaz mesafesi ötede.
Şükürki, isyanın da cahiliydim.
Annemden tembihli, Şükrün zakiri.
Ama yinede delik cepli Hint fakiri.
Devrikti cümlelerim,biraz varoş, biraz nahoş,
Aralarda geçti hayatım, bugünki gibi silik.
Kimse anlamadı beni,
Yalnızlığımla uğraşmaktan ben kimseyi.
Sevmeyi bilmezlikten yarım kaldı hep aşklarım.
Bırakmadı peşimi sefaletimin izdüşümü.
Gölgem gibi takipte kara bahtım,
Bilemedim hiç neydi kabahatim;
Ayarlasan olmaz, ters giden hayatım.
Alt alta yazılınca;
Okuyana bıkkınç bir şiir...
Çok uzaksınız a çocuklar,
DoygunIuktan şişkin karnın rehavetinden.
Kapanmada yarışırken fabrikalar,
Fakirliğin cehennem dibi askeri ücretli babacığınla,
Çöp konteynırlarına hücum.
Binlerce mezun mühendis;fabrika yok iş yok,
Orantısı ters anlayışta Zaman kıyamet;
Hucum çöp konteynırlarına...
Bir tiyatro düşünün a çocuklar;
Bir kuş sütü eksik donatılı masa düşünün.
İktidarı,muhalefeti aynı masada,
Baş köşesi onbeş yirmi yıl dönüşümlü.
Bir tiyatro ve masaki;yazarı, ahçısı Amerika.
Sana bana düşen rol ve artığı masanın;
Hücum çöp konteynırlarına...
Neyseki ve şükürki;
Bir kudret var, Amerika'dan yüce ve adil...
Sorulur elbet açın toktan hesabı...
Ve belki diyetidir, çekilen bu çile;
Sonsuz Cennetin,
Köşk ve donatılı Sofralarının...
Matah bir şey olsaydı mal mülk;
Geride bırakırdı peygamber;
Bir hasır bir tarak bir yelek,
Ve bir aynadan fazlasını...
Çok uzaksınız a çocuklar;
Doygunluktan şişkin karnın rehavetinden,
Duyuyorum siteminizi bizde biliyoruz ahvalimizi,
Varsa söyle çare,
Yanmadayken ciğer pare pare...
İyiki Allah ve 0'nun Rahmeti, Ramazanı var;
Hiç olmazsa bir ay;
Hucum Ramazan çadırlarına...