Kürtçe kelimeler yazılışları ve türkçe anlamları

Son güncelleme: 11.06.2009 20:05
  • S, S esela: "bê xanî " evsiz.
    sako ceket, palto
    sal yıl, sene
    sala teze yeni yıl
    salane yıllık
    salawext yılboyunca
    salname takvim
    saloxdan haber vermek, salık
    saloxgerî istihbarat
    salroj yıldönümü
    saman mülk, servet
    sar soğuk
    sarinc buzdolabı
    sarûgerm ılılık
    satil bakraç, kova
    sator satır
    savar bulgur, bulgur pilavı
    saw korku, dehşet
    sawar bulgur, bulgur pilavı
    sax diri, sağ, sağlık
    sax be teşekkürler, sağ ol
    sax bî teşekkürler, sağ ol
    saxî sağlık
    sazdêran konser
    sazî kurum, kuruluş
    saziyên fermî resmi kuruluşlar
    saziyên mîrî kamu kuruluşları
    sazkirin kurmak, organize etmek, düzenlemek
    sazûman 1. kurum, kuruluş. 2. sistem.
    se köpek, it
    sê üç
    sed yüz
    sede yüzyıl
    sedem neden, sebeb
    sedsal yüzyıl
    sefandin süzmek, damıtmak
    sefîn süzülmek
    segavî köpek balığı
    seglawî soylu, asil at
    sêgoşe üçgen
    sêguh dirgen
    seh 1. duyu, sezgi. 2. gölge.
    sehbûn sezilmek
    sehkirin sezmek
    sekinandin durdurmak, dindirmek
    sekinîn durmak, dinmek
    sekû bank, sıra, seki
    sêl ekmek pişirme sacı
    selexane 1. mezbaha. 2. başıboş, serseri.
    selik sepet, küfe
    sêlim merdiven
    selmandin ispat etmek, saptamak
    semt ihtiyat
    semyan öncü, lider
    seng ağırlık, değer
    sengandin tartmak
    senger siper, mevzi
    sengîn 1. ağır. 2. taş.
    sênî sini, tepsi
    sepandin 1. dayatmak, uygulamak. 2. yaptırım.
    sepîtk tavan
    seqa atmosfer
    seqakirin bilemek
    seqem şiddetli ve kuru soğuk
    ser 1. üst, üst taraf. 2. baş, kelle.
    serad iri delikli kalbur
    seranser baştan başa
    serata önce
    seratayî ilk
    serbajar başkent
    serban çatı
    serbaz subay, asker
    serberz onurlu, mağrur
    serbest serbest, liberal
    serbestberdan serbest bırakmak, tahliye etmek
    serbestî liberalizm, serbestlik
    serbijîşk başhekim
    serbilind mağrur, onurlu
    serbixwe bağımsız, özerk
    serborî macera, hatıra
    sercem tüm, hepsi, bütün
    serdab altgeçit, tünel
    serdan ziyaret, görüşme
    serdanpê baştan aşağı
    serdem dönem
    serdest egemen, muktedir
    serdeste onbaşı
    serdestî egemenlik, üstünlük
    serek önder, öncü, lider
    sererast düzgün, düzenli, olması gereken gibi
    sererastbûn düzelmek
    sererastkirin düzeltmek
    serêş başağrısı
    serfermandar başkomutan, genel kurmay başkanı
    serfiraz başarılı, onurlu
    serfirazî başarı, zafer, galibiyet
    sergêj sersem
    sergêr öncü, rehber
    sergerm heyecanlı, çakırkeyf
    sergîn gübre, tezek
    sergovend halay başını çeken
    serheng albay
    serhewa uzunhava makamı
    serhişk kalın kafalı, inatçı
    serî uç, baş
    serîhildan başkaldırmak, isyan etmek, başkaldırı, isyan
    serîlêgerandin mec. zor duruma düşürmek, uğraştırmak
    serinc dikkat, not
    serincrakêş ilginç, dikkat çekici
    serîpê kelle paça
    serjêkirin başını kesmek
    serjimar nüfus
    serjimêr istatistik
    serjinik kılıbık
    serkeftî başarılı, üstün
    serkeftin başarı, zafer
    sêrkirin izlemek, seyretmek
    serlêdan başvuru
    serlîq bölük komutanı
    serma soğuk hava
    sermagirtin soğuk algınlığı
    sermed ebedi, sonsuz
    sermedî sonsuzluk
    sernav başlık
    sernişîv baş aşağı
    sernivîs başyazı
    sernivîskar başyazar
    sernivîş aşağıya doğru
    sernûçe manşet
    serokatî önderlik
    serokê giştî genel başkan
    serokkomar cumhurbaşkanı
    serokwezîr başbakan
    serpêhatî hatıra, serüven
    serpel teğmen
    serperî deniz kızı
    serperişt yönetici, öncü
    serpîrek kılıbık
    sersal yılbaşı
    sersar duyarsız
    sersarî duyarsızlık
    sersaxî baş sağlığı
    serşok banyo
    sertîr meme ucu
    serwext bilinçli, bilgili
    serwextbûn uyanık olmak
    serwextkirin bilgilendirmek, ikna etmek
    serxwebûn bağımsızlık
    sêşem salı
    sêwak başıboş, serseri
    sewal hayvan
    sêwî öksüz
    ***t sert, haşin, çetin
    seya sıva
    seyandin sıvamak
    seyd av
    seyda hoca, bilge, din alimi
    seydvan avcı
    seyr ilginç, tuhaf
    seyran piknik, gezi
    seyrangeh piknik veya gezi yeri
    seza ceza
    sezakirin cezalandırmak
    sêzdeh onüç
    sî 1. gölge. 2. otuz sayısı.
    sibe 1. yarın. 2. sabah.
    sifir bakır
    sîgeh gölgelik
    sih 1. gölge. 2. otuz sayısı.
    silav selam
    silavdayin selam vermek
    silavkirin selamlamak
    silavlêkirin birini selamlamak
    silim merdiven
    silûk inziva
    sîm gümüş
    simbêlbeloq palabıyık
    sinc ahlak, karakter
    sind örs
    sindif hayvan kilidi
    sing kazık
    sîng göğüs, bağır
    sînor sınır
    sîpel şelale
    sîqal 1. cila. 2. pürüzsüz, parlak.
    sir esinti
    sîr sarmısak
    sîrkut içinde sarmısak dövülen araç
    sirûd marş
    sirûda neteweyî ulusal marş
    siruşt doğa
    siruştî doğal
    sîsark akbaba
    sîsik 1. meyve çekirdeği. 2. güzel, sempatik kız.
    sîsirk cırcır böceği
    sist gevşek
    sistî gevşeklik
    sistkirin gevşetmek
    sitem zulum, baskı
    sivik hafif
    sivikahî hafiflik
    sivikbûn hafiflemek
    sivikkirin hafifletmek
    siving dam saçağı
    sivnik süpürge
    siwarbûn binmek
    sîxur ajan, casus
    siyele ıspanak
    siyer yatak dolabı
    sizadan cezalandırmak
    sober yüzücü
    soberîkirin yüzmek
    sol ayakkabı
    solbend ayakkabıcı
    solîn çiçek tarlası
    solîne çiçek tarlası
    sond yemin
    sondxwarin yemin etmek
    sone ördek
    sor kırmızı, kızıl
    soravk ruj
    sorewilk flamingo kuşu
    sorik kızamık
    sosik uğur böceği
    sosin süsen
    sosret tuhaf, acayip
    sotin yakmak
    soz söz, vaad
    sozdan sözvermek
    sozdar söz veren, sözlü
    sparte 1. ödev. 2. emanet.
    spartin emanet etmek, teslim etmek, havale etmek
    spas teşekkür
    spasdar müteşekkür
    spaskirin teşekkür etmek
    spêde tan, sabahın alaca karanlığı
    spehî güzel, loş
    spêle gece görünen hayalet şeklindeki görüntüler, hayalet
    spî beyaz, ak
    spîçolkî solgun
    spîkirin beyazlamak
    spîndar kavak ağacı
    standin almak
    star barınak, korunak
    stargeh sığınak, barınak
    stem baskı, zulüm
    stembar ezilen
    stemkar ezen, zalim
    stêr yıldız
    stêr rijîn yıldız kayması
    stêr xuricîn yıldız kayması
    stêrnasî astroloji
    stewîn olgunlaşmak
    stewr kısır hayvan
    stî bayan, hanım
    stîl uslup, stil
    stirî 1. diken. 2. boynuz.
    stran türkü
    stranbêj şarkıcı
    strandin 1. korumak, esirgemek. 2. hamur vb. yoğurmak.
    stranê serhewa uzun hava
    strîzerk ebegümeci
    stû boyun
    stûker ense, yaka
    stûr kalın
    stûxwar ezik, boynu bükük, zavallı
    sûd yarar
    sûdwergirtin yararlanmak
    sûk çarşı
    sûlav şelale
    sûsik bıldırcın
    sûtal lümpen, iskarta, moloz
    sûtar bir şeyden çekinmeyen, çılgın, korkusuz
    sûtin bilemek
#11.06.2009 19:06 0 0 0
  • ş smal sh#
    şaban duvak
    şabaş bahşiş ve bağış
    şabûn eğlenmek, sevinmek
    şadî mutluluk, sevinç
    şagirt çırak, öğrenci
    şahî eğlence, etkinlik
    şahîk parlak, kaygan, pürüzsüz
    şahrê anayol
    şal pantolon
    şalyar bakan
    şambelîlk buzdan sarkıt
    şambelot kestane
    şamik hindi
    şanazî onur, iftihar
    şande heyet
    şandî elçi
    şandin göndermek, yollamak
    şane 1. hücre. 2. inşallah.
    şanenav imza
    şanepirs soru işareti
    şaneşîn balkon
    şanîdan göstermek
    şanik ben
    şano tiyatro
    şanoger tiyatrocu
    şar şehir, kent
    şaredar belediye başkanı
    şaredarî belediye
    şareza uzman, yetkin
    şaristan uygarlık, medeniyet
    şaş yanlışlık
    şaşbûn şaşırmak
    şaşkirin şaşmak, yanılmak
    şaşwaz şaşkın
    şax 1. ağaç dalı. 2. şube, bölüm.
    şayesandin betimlemek
    şayeser tasvir, betimleme
    şayiş tasa, kaygı, hüzün
    şayişkişandin üzülmek, kaygılanmak
    şe tarak
    şebikîn eli ayağı tutulmak
    şeh tarak
    şehetîn yanılmak
    şekal ayakkabı
    şekir şeker
    şekirdank şekerlik
    şekirê kabik kesme şeker
    şekirê toz toz şeker
    şekirin taramak
    şekirmiz şeker hastalığı
    şekok 1. yabani armut, ahlat. 2. argoda daşak.
    şelaf dalkavuk, yağcı
    şelafîkirin yağcılık ve yardakçılık yapmak
    şêlandin soymak, gasp etmek
    şelhandin soymak, gasp etmek
    şelipîn 1. dil veya ayak sürçmesi. 2. gaf yapmak.
    şemî cumartesi
    şemitandin kaydırmak
    şemitîn kaymak
    şemîtok kaygan
    şemûk eşik
    şênber somut
    şeng canlı, coşkulu, şen şakrak
    şengebî salkım söğüt
    şengist unsur, öğe
    şênî ahali, sakin
    şepal 1. dişi aslan. 2. güzel, şuh, yakışıklı.
    şepilandin ağızdan kaçırma
    şepirze sefil, kötü, dağınık
    şeqitîn elbise vb. yırtılması
    şer savaş, kavga
    şêr aslan
    şêranî tatlı
    şerbik küçük su testisi
    şerê qirêj kirli savaş
    şerê taybet özel savaş
    şêrîn şirin, sevimli, sempatik
    şerm ayıp, utanç
    şermezarkirin kınamak
    şermkirin utanmak
    şermoke utangaç, çekingen, içine kapanık
    şerpeze sefil, kötü, dağınık
    şerpîn sağnak yağmur
    şervan savaşçı
    şêst altmış
    şêt çılgın, deli
    şeş altı
    şev gece
    şevbuhêrk gece sohbeti
    şevger uyur gezer
    şevîn gece otlaması, gece ile ilgili
    şevnimêj kandil gecesi
    şevreşk hayalet
    şêwakarî güzel sanatlar
    şewat yanma, yara acısı
    şewate yangın
    şêwaz uslup, stil
    şêwe biçim, şekil
    şêwekarî güzel sanatlar
    şêwirgeh danışma
    şêwirîn danışmak
    şewitandin yakmak
    şewişîn sendelemek, yalpalanmak
    şewitîn yanmak
    şewk olta
    şeyda 1. büyükelçi. 2. kara sevdalı, çılgın.
    şeyîn kişnemek
    şeyt tekerlek
    şeytanok salyangoz
    şibake pencere
    şibandin benzetmek
    şibîn benzemek
    şidandin sıkmak, sarmak, ambalajlamak
    şik kuşku, şüphe
    şikbirin akıl etmek
    şikdar ikircikli
    şil ıslak, yaş
    şîlan kuş burnu
    şile lale
    şilemenî sıvı şeyler
    şilfûtazî çırılçıplak
    şilî yağmur, ıslaklık
    şilope karla karışık yağmur
    şimik terlik
    şimşal filüt, kaval
    şîn 1. mavi. 2. yas, matem.
    şîngirêdan yas tutmak
    şîr süt
    şîranî tatlı
    şîregerm ılık
    şîret öğüt, nasihat
    şîretkirin öğüt vermek, nasihat etmek
    şîretlêkirin öğütlemek
    şîrfiroş sütçü
    şîrovekar yorumcu
    şîrovekirin yorumlamak
    şiv sopa, çubuk
    şîv akşam yemeği
    şivan çoban
    şiverê patika
    şixul çalışma, iş
    şixulandin çalıştırmak
    şixulîn çalışmak
    şiyan güç, kudret, yapabilmek, muktedir olmak
    şkandin kırmak
    şkeft mağara
    şkestî kırık
    şkestin kırılmak
    şkeva yufka, mayasız ekmek
    şop iz
    şop vekirin çığır açmak
    şopger izci
    şor 1. tuzlu. 2. söz, kelam.
    şorbe çorba
    şorbehûr işkembe çorbası
    şorêberê atasözleri
    şorebî salkım söğüt
    şoreş devrim
    şoreşger devrimci
    şoşban sağdıç
    şox û şeng neşeli coşku
    şoxûşeng cilveli, albenili, şuh, yosma
    şû koca, eş
    şûkirin kocaya varmak
    şûn yer
    şûnewar mekan, yurt
    şûr kılıç
    şûrbaz eskrimci
    şûre barut
    şûrkêş bir şeyi ölümüne savunan
    şût 1. kurnaz. 2. namussuz.
    şûştin yıkamak
    şûv nadas
    şûvhiştin nadasa bırakmak
#11.06.2009 19:06 0 0 0
  • t ta büklüm, kat
    ta lêrabûn ateşi çıkmak
    tabir sıtmalı hastların sıtmasını kesen
    tagîr taraftar, sempatizan, yandaş
    tahde eziyet, zülüm
    tajî tazı
    takekes ferd, birey
    takekesî bireyser
    tal boş
    talde kuytu, sapa
    talî son, sonunda
    talkirin boşaltmak
    tam tat
    tamara xewê uyku mahmurluğu
    tamijîn cezb olmak, tadına varmak
    tamkirin tatmak
    tamsar tatsız, tuzsız
    tamtîtik lezetli
    tar kasnak
    tarawgeh sürgün yeri
    tarî karanlk, koyu
    tarî keteerdê havanın karaması
    tarîbûn havanın kararması
    tarkirin paylaşmak
    taştê kahvaltı
    tav güneş
    tavehîv mehtap
    tavî az yağmur
    tavilê hemen, anında, derhal
    tawan suç
    tawanbar suçlanan
    tawanbarkirin suçlamak
    tawî sıtmalı
    tax mahale
    taxûk kızak
    taybet özel
    taybetmendî özellik
    taye tekerlek
    tazî çıplak
    tazûg kızak
    tê ip
    tebat sabır, sebat
    tebatî dilbilgisinde pasif, edilgen
    tebatkirin sabretmek, sebat göstermek
    tebax ağustos ayı
    têbinî not, dipnot
    tebitandin sakinleştirmek, dindirmek
    tebitîn sakinleşmek, dinmek (canlılar içn)
    têdan bulaştırmak, boya vb. sürmek
    têdeman takılıp kalmak, içinde çıkmamak
    tefandin söndürmek
    tefîn sönmek
    teftî buğday çorbası
    têger bulaşıcı
    têgerîn bulaşmak
    têgih kavram, terim
    têgihiştin anlamak, kavramak
    têgîn terim, kavram
    tehn ineleyici söz
    tehnlêdan iğnelemek, taşlamak
    tej kilim
    tekane biricik
    têkber eşya
    têkbirin yenmek, etkisiz kılmak
    têkçûn yenilmek, dağılmak, çökmek
    têkdan kışkırtmak, provaka etmek
    têkel karma, kozmopolit
    têketin giriş, girmek
    têkildar alakadar, ilgili
    têkilî ilişki, alaka
    têkilî danîn ilişki kurmak
    têkoşer militan, savaşçı, direnişçi
    têkoşîn mücadelemücadele etmek, uğraşmak
    tekujî katliam, soykırım
    têkûz eksiksiz, tamam, komple
    telêkirin katmak, eklemek
    televîsyon televizyon
    teliqîn köpek, domuz, vb. doğumu
    tem 1. sis 2.bulutumsu yıldız.
    temartin toprağa gömmek
    temaşe seyir, izleme
    temaşekar seyirci, izleyici
    temberî erkeğin kakülü
    temel mal, varlık
    temen ömür
    temendirêj uzun ömürlü
    temezî renkli bir baş örtüsü
    temirandin söndürmek
    temirîn sönmek, gebermek
    tenbû kene
    tendûr tandır
    tendurist sağlıklı
    tenduristî sağlık
    tenê yanlız, tek başına
    tenêtî yalnızlık
    teng dar, sıkı
    tengal kaburga altı bölümler
    tengasî sıkıntı, bunalım; darlık
    tengav sıkkın, daralmış
    tengavbûn sıkılmak, rahatsız olmak
    tengavkirin sıkmak, rahatsız etmek
    tengbûn daralmak
    tengezar sıkıntılı, tedirgin, stresli
    tengezarbûn sıkılmak, bunalmak
    tengezarî sıkıntı, stres
    tengezarkirin bunaltmak
    tengijîn sıkışmak, bunalmak, çok kızmak, öfkelenmek
    tengkirin daraltmak
    tenî iş, kurum
    tenik ince
    tenîper karbon kağıdı
    tenişder kapı pervazı
    tenişt yan
    tep hile
    teparik tıkaç
    tepeserî zulüm, baskı
    tepeserkirin tepelemek
    tepisandin tepelemek
    tepkirin darbeden kurtulmak için eğilmek
    teplû baygınlığa yol açan bir hastalığ
    tepres hilekar
    teqal yuvarlak, yassı şey
    teqandin patlatmak
    teqemenî patlayıcı
    teqez kesin, mutlaka
    teqil ağırlığı olan şey
    teqilandin tartmak
    teqin çamur balcık
    teqîn patlama, patlatmak
    teqinîn çamura batmak
    ter yaş ağaç ve odun
    têr tok, doymuş
    terabûn yüksekten düşmek
    terafkirin yolmak
    terane mizah, eğlence, oyun, nağme, ahenk
    têrbûn doymak
    têrekirin batırmak, geçirmek (iğne vb.).
    têrêkirin yetmek, yeterli olmak
    terî kuyruk
    terifandin gözü acıtmak
    terikandin terketmek ayrılmak
    têrkirin doyurmak;
    terlan yakışıklı, delikanlı
    term ceset, kadavra, büyük ayı, takım yıldızı
    terpilîn tökezlemek, sendelemek
    terxankirin ayırmak, tahsis etmek
    teşe biçim, form, şekil
    teşegirtin biçim almak, biçimlenmek
    teşî iğ
    teşk bacağın aşık kemiği ile kalça arasındaki bölüm
    teşt teşt, leyen
    tev herkes, tüm
    tevdan karıştırmak, eşelemek
    têvel çeşitli, muhtelif
    têverdan çalkalamak
    tevger hareket, davranış
    tevgerîn hareket etmek, davranmak
    tevir kazma
    tevirkirin çapalamak
    tevizîn vücudun uyuşması
    tevlihev karışık, karmaşık
    tevtefîk kemençe
    tevşo keser
    tew hiç
    tew tew peh peh anlamındaki önlem
    tewan güç, kudret, yapabilimek, edebilmek
    tewandin bükmek
    tewang dil bilgisinde çekim, büküm
    tewaş yağ
    tewîn bükülmek
    tewş denge
    tewz alay
    tewzkirin alay etmek
    têxistin koymak, sokmak
    teyfik tabak
    teyisandin parlatmak
    teze yeni
    tî 1. susamış, 2. kadının erkek kardeşi.
    tî bûn susamak
    tif tükürük
    tifik ocak
    tifing tüfek
    tifkirin tükürmek
    tijî dolu
    tijîbûn dolmak
    tijîkirin doldurmak
    tîjmar solucan
    tika rica
    tikakirin rica etmek
    tîke kuşbaşı eti
    tilî parmak
    tilyak uyuşturucu
    tilyakêş uyuşturucu kulanan
    tilyakfîroş uyuşturucu satıcısı
    tim hep, sürekli, daima
    tîmên taybet özel tim
    timtêl kıyafet
    tîn ısı, hararet
    tinaz alay
    tinazpêkirin alay etmek, dalga geçmek
    tinazwer ironik
    tîp harf; grub
    tîprêz dizgici
    tîprêzî dizgi
    tîr ok
    tiral tembel
    tirat müsabaka, karşılaşma
    tirêj güneş ışını, ziya
    tirek osurukçu
    tîremar ok yılanı
    tîrendaz okçu
    tirî üzüm
    tîrik oklava
    tirimbêl otomobil
    tîrk saatin ibresi
    tîrkirin koyulaşmak
    tirs korku
    tirsandin korkutmak
    tirsîn korktular
    tirsnak korkunç
    tirsonak korkak
    tirş ekşi; salça
    tirşî ekşilik,turşr
    tirşik güveç
    tisî yavan, katıksız
    tisnak korkunç, tehlikeli
    tiştonek bilmece
    tivîlk kumru
    tivir turp
    tixub sınır
    tixûb sınır
    tizbîh tezbi
    tizrûg sülük
    tol öc, arsız oruspu
    tolaz çpkın
    tolgîn sardunya
    tolhildan intikam, intikam akmak
    tolhildêr intikam alan
    tolik ebegümeci
    tomargeh stüdyo
    tomarkirin kaydetmek
    tor ağ
    tora agahiyan bilgi ağı
    toraq çökelek
    torevan edebiyatçı
    torîk çakal
    torim deve yavrsu
    totik akıl
    totikvala akılsız, tahtasız, eksik
    totirne iriyarı adam
    tov döl, tohum
    tozî dilim
    tozik sıpa
    tozîkirin dilimlemek
    tu hiç, asla
    tûj sivri, acı keskin, biber acısı
    tûjkirin sivriltmek;bilemek
    tûlemar kobra yılanı
    tund sertlik, şiddetli
    tundî şertlik, şiddet
    tundraw radikal, aşırı
    tûqesp kara dut
    tûr torba, poşet
    tûrebûyîn galeyana gelmek, sinirlenmek
    tûtevîn muhabet koşu
    tûşîhevbûn karşılaşmak:; çarpışmak
    tûtik düdük
    tûtya çinko; bulunmaz şey
    tûzik tere otu
    tûzîkirin karpuz, elma, vb. dilimlere ayırmak
    twanasî kriminoloji
    twankar suçişleyen
#11.06.2009 19:07 0 0 0
  • vajî ters yüz
    vajîkirin tersyüz etmek, mec. çarpıtmak
    vala boş
    valabûn boşalmak
    valahî boşuk, uzay
    valakirin boşaltmak
    vatinî görev, işlev
    veberhênan ekonomi, yatırım
    vebijartin ayıklamak
    vebirîn kesinleştirmek
    vebûn açılmak, açılış
    vêce bu, kez, bu sefer
    veçinîn sakınmak; çorap vb. şeyleri tamir etmek
    veciniqandin ürkütmek, irkiltmek
    veciniqin irkilmek, ürkmek
    veçırandin yün ve pamuk türü şeyleri birbirinde ayırmak
    vedan eşmek, deşmek
    veder tecrit edilmiş, dışlanmış
    vederkirin dışlamak, tecih etmek
    vedîtin keşf etmek
    vedizîn gizlenmek, saklanmak
    vedor devre
    vefirîn çarpıp geri fırlama sekme
    vêga şimdi, bu anda
    vêgavê şimdi, şu an
    veger dönüş, dönme
    vegerandin döndürmek
    vegerîn dönmek
    vegirtin geri almak, işgal etmek, feth etmek
    vegotin anlatmak
    veguherandin dönüştürmek
    veguherîn donüşmek
    veguhêztin nakletmek, aktarmak, tayin etmek
    vehanîn geri getirmek, eğmek bükmek
    vehatin geri gelmek, nüksetmek
    vehisîn dinlenmek, mola vermek
    vehiştin geri bırakmak
    vejandin diriltmek
    vejartin ayırt etmek
    vejîn dirilmek, diriliş
    vekêşîn geri çekilmek, gerilmek
    veketin yatmak, uzanmak
    vêketin lamba vb. nin yanması tutuşmak
    vekirî açık
    vekirin açmak
    vekît imla
    vekîtandin hecelemek
    vekolîn incelemek, inceleme
    vekuştin söndürmek
    velerzîn titremek, titreşmek
    velîstin irkilmek, şok olmak, burkulamak, yerinde oynamak
    velokirin devirip, dökmek
    vemaliştin koları sıvamak
    vemayin geç kalmak
    vemirandin söndürmek, kısmak, dindirmek
    vemirîn sönmek, dinmek, kısılmak
    venan konmak
    venandin dikmek
    venasîn tanınmak; itiraf etmek
    venêrin bakınmak, konmak
    veniştin konmak, tünemek
    vepirsîn soruşturmak
    veqetandek dilbilisinde isim takısı
    veqetandin ayırmak
    veqetîn ayrılmak
    vereşandin kusturmak
    vereşîn kusmak
    verijandin boşaltmak; kusturmak
    vêrik çarık dikmede kulanılan iplik
    verotin tencere, demir gibi şeyler kazımak
    vêsandin söndürmek
    veşargeh eşyanın saklandığı yer veya bölüm
    veşarî gizli, mehrem
    veşartin saklamak, gizlemek
    veşartok saklambaç
    veşewitîn kar, deterjan, vb. şeylerden dolayı insan vücudunun yanması
    veşûştin durulamak, kurulamak
    vewestan mola, dinlenme
    vewestîn dinlenmek, mola vermek
    vêxistin lamba, vb. yakmak; tutuşturmak
    vexwarîn içmek, içecek
    vexwende davet eden...
    vexwendî davetli
    vexwendname davetiye
    vezandin sündürmek
    vezel kazak
    vezelîn yere yayılarak oturmak
    vezîn sünmek, esnemek
    vezinîn iplik yumağını geri sarmak
    vikûvala bomboş
    vin burnunda konuşan
    vîn irade, istenç
    vir yalan, palavra
    virek yalancı, palavracı
    virîk ishal, amele
    virîkîbun ishal olmak
    virkirin palavra atmak, yalan atmak
    virtoqî davranışları kötü
    virûvî pişirilmiş yağlı et
    vît dik (kulak için)
    vîtkirin dikmek
    viyan irade, istenç
    vizbun yan çizmek, kaytarmak
    vizek yan çizen, kaytaran
    =MaGmA= isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
#11.06.2009 20:04 0 0 0
  • W, w wane ders
    wanegeh derslik, sınıf
    war alan, mekan
    wargeh kamp
    warxan apartman
    wate anlam, mana
    watedar anlamlı
    watenasî semantik
    we siz, sizin
    wêje edebiyat, yazın
    wêjemend edebiyatçı
    wêjenas edebiyat, uzmanı
    wêjeya devkî sözlü edebiyat
    wêjeyî edebi
    wekhev eşit
    wekhevî eşitlik
    wekî gibi
    wekî mînak örneğin, mesela
    wekok örnek
    welat ülke
    welatê xeribîyê gurbet
    welatî vatandaş, yurtaş
    welatparêz yurtsever
    welê böyle, şöyle
    wêne resim, fotoğraf
    wêne girtin görüntülemek
    wênekirina fîlm film çekmek
    werar evrim, tekamül
    werbûn tepe taklak yuvarlanmak
    werdek ördek
    werê öyle
    werger çeviri, tercüme
    wergêr çevirmen, tercüman
    wergerandin çevirmek
    wergirtin almak, giymek
    werimandin şişirmek
    wêrîn cesaret
    werîna getirmek
    werîs urgan
    weritandin yanıltmak
    weritîn yanılmak
    werz mevsim; bostan
    werzî mevsimlik
    werzîşikar sporcu
    werzîşspor
    wesem makyaj
    wêsîn sönmek
    west yorgunluk
    west girtin dinlenmek
    westandin yormak
    westîn yorulmak
    weşan yayın
    weşana yekser canlı yayın
    weşandin yaymak, yayınlamak
    weşanger yayıncı
    weşanxane yayınevi
    wezaret bakanlık
    wezarete aborîyê ekonomi bakanlığı
    wezî bakan
    wî o, onu, (eril)
    wiha böyle
    wilo böyle
    winda kayıp
    windabun kaybolmak
    windakirin kaybetmek
    wird dua
    wirênekirin sayıklamak
    wisa öyle
    wize enerji
    wuşe kelime, sözcük
    =MaGmA= isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
#11.06.2009 20:04 0 0 0
  • x xaçepirs bulmaca
    xaçerêz bulmaca
    xaçirgan saç ayağı
    xaçperest haçlı
    xak toprak,ülke
    xakî haki reng
    xal dayı
    xalbendî noktalama
    xale yakamoz
    xalî tehna, ıssız
    xalîbûn boşalmak, tehnalaşmak
    xalîçe halı
    xalojin dayı eşi
    xaltî teyze
    xalxalok uğur böceği
    xane hane
    xanî ev,bina,konut
    xapandin aldatmak
    xapîn aldanmak,kanmak
    xapînok aldatıcı
    xapon viran, harap
    xapxapik takunyaı
    xar at koşusu; bilye
    xarîz unun yağda pişirilmesiyle yapılan yiyecek
    xarûk çarık
    xarûz ipe dizilen ceviz içi vb.
    xasûk kurnaz
    xaşe bazı organların üzerindeki ince zar
    xatir hatır
    xatirxwestin veda etmek
    xav çiğ,ham
    xavî çiğlik
    xavik tülbend
    xawên onur, şeref, gurur
    xax rezil
    xaxî rezillik
    xayîzbûn içi deçmek, bayılmak
    xebat çalışma
    xebatkar çalışan, çalışkan
    xebatkirin çalışmak
    xeberoşk masal
    xebitîn çalışmak
    xedar gaddar, acımasız
    xêl halay
    xela kıtlık
    xela rabû kıtlık geldi
    xelan burulma
    xelandin burma
    xelat hediye, armağan
    xelatgir ödülü alan
    xelatkirin ödüllendirmek
    xelek halka
    xelet yanlış
    xeletî yanlışlık, hata
    xelî çok
    xêlî duvak
    xelîn mide bulanması
    xelk halk,ahali
    xelüz kömür
    xelwet inziva
    xem tasa, kaygı, gam, hüzün
    xemgîn üzgün, hüzünlü
    xemilandin süslenmek
    xemilîn süslenmek, donanmak
    xemkişandin üzülmek, kaygılanmak
    xeml süs
    xemrevandin teseli etmek
    xemrevîn teseli eden,gönül rahatlatan
    xemsar ihmalkar, vurdumduymaz
    xemsarî ihmalkarlik, vurdumduymazlık
    xengel mantı, yemeği
    xeniqandin boğmak
    xeniqîn boğulmak
    xenûqe gerdanlık
    xenzik kiler
    xenzirandin fazla tüyleri ateşle yakarak yok etmek
    xepar çapa
    xepartin çapalamak
    xêr hayır
    xera bozuk, kötü
    xerabî kötülük
    xerabûn bozulmak
    xeraf balık ağı
    xerakir
    xêrnexwaz kötü niyetli
    xêrxwaz iyiliksever
    xesandin hadim etmek
    xesifîn içinde bulunulan durumdan daha kötü bir duruma düşme
    xesu kaynana
    xesû kaynana
    xetere tehlike, risk
    xeternak tehlikeli, riskli
    xeşîl sütleğen otu
    xêv bellek, bilinç
    xêvîk unutkan, budala
    xew uyku
    xewar uykucu, uyuşuk
    xewn rüya, düş
    xewn dîtin rüya görmek
    xeydok çıtkırıldım, alıngan
    xeyidîn küsmek, darılmak
    xêz çizgi
    xezal ceylan
    xêzefîlm çizgi filim
    xêzkar çizer
    xêzkirin çizmek
    xezûr kayınbaba
    xîç çakıl taşı
    xicilkirin rahatsız etmek
    xifş ceylan yavrusu
    xîjik kızak
    xilmaş uyuşuk, uykulu
    xîlok küçük taş
    xilt köstebek
    ximav mörekkeb
    xinamî dünür
    xingilîn kırık yada çıkık bir organın sakması sakatlar gibi yürümek
    xiniz hain, kalleş
    xiran aldanmak
    xirandin aldatmak
    xirecir karmaşa, gürültü, şamata
    xirêf bal, pekmez gibi şeylerin tortusu
    xîret gayret; namus, onur
    xirikîn ayağı kaymak
    xirindol ağız, yeni doğurmuş memelerin ilk sütü
    xiring güzel, alımlı zarif kadın
    xirmûşek çimdek
    xirpe bir gurup tarafından bir kişiye yapılan saldırı
    xirtol izdiham
    xistin koymak
    xitêre ucu yarılarak ışık vermesi için tutuşturulan değnek
    xişm öfke
    xişxişok çıngırak, çocuk çıngırağı
    xitimandin tıkamak
    xitimîn tıkanmak
    xitşt tuğla
    xîz kum
    xizan yoksul, fakir
    xizanî yoksulluk fakirlik
    xizêm hızma
    xof korku
    xone erkek kedi
    xongîn yağmurun çişelemesi
    xort genc, delikanlı, erkek
    xortanî gençlik
    xortik tavşan yavrusu
    xoşewîst sevgili, aziz, muhterem
    xox şeftali
    xubar toz
    xudawen tanrıça
    xûgî haraç
    xûjal işbitiren, yetenekli, zeki
    xulam köle, erkek hizmetçi
    xumal kendi işini kedi gören
    xumalî ısmarlama elbise;çoğalabilen değerli mal
    xumam pus
    xumirî kırmızı ile siyah arası renk
    xumirîn olgunlaşmak üzere olan meyvelerin kızarmaya başlamasıateşin sönerek kül tutması
    xunav çise
    xunivîn yağmurun çişelemesi
    xurandin kaşımak
    xurcik heybe
    xurdangî mide
    xurek besin, gıda
    xurifî bunak
    xurifîn bunamak
    xurimîn tahta, toprak, vb. nin aşınması
    xurîn kaşınmak
    xurînî kahvalti öncesi aparatif
    xurt güçlü, kuvvetli
    xusar geceleri yere düşerek yeryüzünü beyazlaştıran sonra da eriyen tuz gibi madde
    xuyabun görünmek, belirmek
    xûz kambur
    xwar eğri, bozuk, yanlış
    xwarin yemek
    xwaringeh lokanta, restorant,
    xwarzê kızkardeşin kız çocuğu
    xwarzî kızkardeşin erkek çocuğu
    xwazgîn görücü
    xwe kendi
    xwê tuz
    xwe bi xwe kendi kendine
    xwe dane alî kaçınmak, sakınmak
    xwe li keriyê danîn duymamazlıktan gelmek
    xwe vedizîn gizlenmek, saklanmak, sıvışmak
    xweajo içgüdü
    xwecihî yerel, mahalli
    xweda allah, tanrı
    xwedan sahib
    xwêdan ter, terlemek
    xwedaneber yanaşmak
    xwêdank tuzluk
    xwedê allah, tanrı
    xwedêgiravî sözde, güya
    xwedênenas ataist
    xwedî sahib
    xwedîkirin beslemek, büyütmek
    xwêdîn davarın tzlandığı yer
    xwedîtî sahiplik
    xwefiroş hain
    xwegirêdan kuşanmak, giyenmek
    xweh kız kardeş
    xwekuştin intihar
    xwelî kül, toprak
    xwelîdank kül tablası
    xwende okumuş, aydın
    xwendegeh okul
    xwendekar öğrenci
    xwendevan okuyucu
    xwendin okumak
    xweng kızkardeş
    xweperest bencil, egoist
    xwepêşandên gösterici
    xwepêveberdan kendini kaptırmak
    xweragirtin kendine hakim olmak, dayanmak
    xwerexnekirin özeleştiri
    xwerist doğa, tabiat
    xwerû saf, orjinal
    xweser özgün; özerk, otonom
    xwesî yalın ayak
    xwesipartin sığınmak, teslim olmak
    xwestî istenmiş kız
    xwestin istemek, arzu etmek, talep etmek
    xweş hoş, iyi
    xweşbîn iyimser, optimist
    xweşbînî iyimserlik
    xweşhal memnun
    xweşhalbûn memnun olmak
    xweşhalî memnuniyet
    xweşî selamet, sağlık
    xweşik güzel, sevimli
    xweşmêr centilmen
    xweştivî sevgili
    xweza doğa, tabiat
    xwezayî doğa, tabi
    xwezî keşke
    xwîn kan
    xwîngerm sevimli, sempatik
    xwînjêhatin kanamak
    xwînsar antipatik
    xwişk kızkardeş
#11.06.2009 20:04 0 0 0
  • y yabo babaya hitap
    yadê anneye hitap
    yadkirin anmak
    yan kanape
    yane klüp (spor, yazar)
    yanzdeh onbir
    yarîgeh oyun alanı
    yarîker oyuncu
    yarîkirin oynamak; şaka yapmak
    yarmetî yardım
    yek bir
    yekbûn birleşmek
    yekcar birden; tümden
    yekgirtî birleşik; standart
    yekirin birleştirmek
    yekiti birlik
    yeknesak tekdüzen. monoton
    yekpare bütün,tüm
    yeksan eşit
    yeksanî eşitlik
    yekser hemen, derhal,direk
    yekta biricik, eşsiz
    yekşem pazar
    yekşembe pazar günü
    yengir taraftar,yandaş
    yeqînkirin inanmak
    yezdan tanrı,allah
    yom uğur
#11.06.2009 20:04 0 0 0
  • Z, z zaboq çöplük
    zac kükürt demir karışnmn (deri boyamada kullanılnr
    zad tahıl,mahsul
    zagon kanun,yasa
    zagona,bingehîn anayasa
    zan/zayîn doğum yapmak (hayvanlar için)
    zana bilge,bilinçli
    zanav ulusal,dini vb. kimlik
    zanîn(dizane,bizane) bilmek;bilimsel bilgi
    zanîngeh üniversite
    zanistî bilimsel
    zanko üniversite
    zanyar bilim insanı
    zar dil
    zar û zêç çoluk çocuk
    zarava lehçe
    zargotin folklor
    zarîkirin taklit etmek
    zarîn feryad etmek,yakınmak.
    zarok çocuk
    zarokatî çoçukluk
    zarokxane kreş
    zarxweş hoşsohbet,tatlı dilli
    zava damat
    zax sülfür,sülfat;çizgi,hat
    zaxor taşlık,sarp yer
    zaxorî başa bağlanan ipekli örtü
    zayend cins,soy
    zeb katı,sert
    zebeş karpuz
    zeblok saydam,düz
    zebûn zayıf,güçzüz,düşkün
    zêdagavî ihlal,hadini aşma
    zêde çok,fazla,bol
    zêdebahî artık değer
    zêdebûn çoğalmak,fazlaşlaşmak
    zêdegavîkirin ihlal etmek
    zêdehî fazlalık
    zêdekirin çoğaltmak
    zeftkirin tutmak,yakalamak,zaptetmek
    zehf çok,fazla,epey
    zekem nezle,grip
    zekemî nezleye yakalanmış kişi
    zelal berrak,duru
    zelîl hor,hakir,değersiz
    zeliqandin yapıştırmak
    zeliqîn yapışmak
    zeliqok yapıştırıcı,tutkal
    zêlkirin eti dilimlere ayırmak
    zelûl düşük sevyeli,değersiz kimse
    zelût kel,dazlak,cavlak
    zemawend düğün
    zembelîlk buzdan sarkıt
    zemîn gümlemek
    zemkirin tutmak,birisini çekiştirmek
    zend bilek
    zendik bileklik
    zeng pas
    zengar girtin paslanmak
    zengari paslı
    zengelûr gırtlak,soluk borusu
    zengil çan,zil
    zenî çene
    zer sarı
    zêr altın
    zeraq güneşin hüzmeleri veya ışını
    zerd step,bozkır
    zêrevan kontrolör,denetiçi
    zerg mızrak ucu
    zerî güzel,dilber,sarışın
    zerik sarılık hastalığı
    zerîpoş zırhlı araç
    zeriqîn güneşin doğması
    zernik sıçanotu
    zernîx ağda
    zerpiçîn zayıflamış,rengi sararmış kimse
    zerya deniz
    zevî tarla
    zewac evlilik
    zewade erzak,erzak stoğu
    zewd angarya
    zewicandin evlendirmek
    zewicî evli
    zewicîn evlenmek
    zexel tembel,vurdumduymaz
    zexm dayanıklı,sağlam
    zexmbûn sağlamlaşmak
    zexmkirin sağlamlaştırmak
    zexnepûrt zıkkım
    zibare imece
    zibil hayvan gübresi
    ziha büyük yılan,ejderha
    zik karın
    zîk bal mumu sürülmüş iplik
    ziko obur
    zikreşî çekememezlik
    ziktilêr göbekli şişman
    zîl filiz
    zîl dan filizlenmek
    zilam adam,erkek
    zilmat kapkaranlık
    zîlo sülük
    zilûk hasır
    ziman dil
    zimandirêj çok konuşan,geveze
    zimanê zikmakî anadil
    zimanxweş tatlı dilli
    zimanzan dilbilinci,tercuman
    zimanzanî dilbilimi
    zimanzêrîn mec,sır saklamayan
    zîn eyer
    zinar kaya
    zindî canlı
    zingilîn köpeğin ölmesi
    zînî tümsek
    zinîn sarmak
    zintod iri yazı
    zîper ense;pazu
    zîpik dolu yağışı...
    zîq dik
    zir sahte,taklit;üvey,gerçek olmayan
    zîranewa meraklı
    zîranî merak
    zirav ince
    zirbav üvey baba
    zîrç kuş ve tavuk pisliği
    zirehpûş çelik yelek
    zîrek zeki,yetenekli,acar
    zirîç kurşun
    zirîn anırmak
    zirndin anırtmak
    zirnezîq tahterevalli
    zirqetik hamam böceği
    zirt palavra
    zirtek palavracı
    ziryan poyraz
    zîtik hayvan tekmesi
    zîv gümüş
    zîvan çil
    zîver rahatsız
    zîvêrbûn rahatsız olmak
    zîvêrkirin rahatsız etmek
    zivir pürüzlü şey
    zivirandin(dizivirîne bizivirîne) çevirmek,geri çevirmek,döndürmek
    zivirîn dönmek
    zivistan kış
    ziwa kuru
    ziwabûn kurumak
    ziwahî kuruluk
    ziwakirin kurutmak
    zîwan tahılların içindeki yabani otlar
    ziyan zarar
    ziyan gihandin zarar vermek
    ziyandar zararlı
    zîz duygulu,duyarlı,hassas
    zîzok topaç
    zo çift
    zom bölge,oba
    zonp balyoz
    zor çok,fazla,epey
    zordar diktatör,zalim
    zordarî baskı,zulüm
    zordest zalim,baskıcı
    zordestî baskı,zulüm
    zov kırkayak
    zozan yayla
    zozanî yaylacı
    zû çabuk,acele
    zuhim iç yağı
    zûkayî çabukcak
    zûkirin acele etmek,hızlanmak
#11.06.2009 20:05 0 0 0