Panik Atak ve Panik

Son güncelleme: 25.10.2022 16:51
  • Yoğun korku ve huzursuzluk durumunun olduğu, aniden başlayıp, rahatsızlığın en geç 10 dakika içinde en üst düzeye ulaştığı ve 13 adet vücutsal ve düşüncesel belirtiden, en az 4 unun varolduğu bir kaygı nöbetidir. Bu 13 belirti şunlardan oluşmaktadır:

    1- çarpıntı,kalp hızında artış,kalp seslerini duyuyor gibi hissetme
    2- terleme
    3- titreme ve ya sarsılma hissi
    4- boğulma ya da nefes alamama, nefesinin yetmediği hisleri
    5- tıkanma ,soluğun kesilmesi hisleri
    6- göğüste ağrı veya göğüste bir rahatsızlık hissi
    7- bulantı ya da karında ağrı ya da karında bir rahatsızlık hissi
    8- bas dönmesi, dengesizlik , basta sersemlik hissi ,bayılma hissi ,yere düşecek gibi olma
    9- çevreyi olduğundan farklı ,sanki gerçek değil gibi hissetme ya da kendini çevredekilerden ayrılmış,olağandışı ,farklı bir şekilde algılama hali
    10- kontrolünü kaybetme, delireceğini düşünme seklinde bir korku

    11- o anda ,kalp krizi geçireceği ya da öleceği korkusu

    12- uyuşma, hissizlik,yanma, karıncalanma hisleri

    13- üşüme, ürperme ,soğuk ya da sıcak basmaları, basından aşağı kaynar su dökülmüş veya hamama girmiş gibi olma

    Panik atak hangi bozukluklarda görülebilir ?

    Panik bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, sosyal fobi ve diğer fobiler, saplantı-zorlantı bozukluğu, madde kullanımına ya da vücutsal bir hastalığa bağlı kaygı bozukluklarında görülebilir.

    Bir panik atak sebepsiz olarak aniden başlayabileceği gibi, belli bazı durum ya da ortamlarla ilişkili de olabilir. Örnek olarak korkulan bir hayvan (örümcek, kedi,köpek,fare,yılan görmek gibi), kalabalık bir ortamda bir faaliyet (konuşma, yemek yeme gibi) bir durumu takiben de başlayabilir.

    Panik bozukluğu :

    Yukarıda belirtilmiş olan panik ataklarının aniden,beklenmedik zamanlarda ve tekrarlayarak oluşması ve en az 1 ay sureyle bu atakların tekrarlayacağı yönünde sürekli bir kaygı, atağın sonunda olabileceğini düşündüğü şeyler (ölmek, delirmek, kalp krizi geçirmek seklinde ) ile ilgili kaygı duyma ya da bu ataklarla ilgili olarak bazı davranışlarında değişiklikler yapma seklindeki bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık başka bir madde kullanımı ya da başka bir vücut ya da psikiyatrik bir rahatsızlığa bağlı değildir.

    Agorafobi:

    Panik bozukluğu agorafobili ya da agorafobisiz olabilmektedir. Agorafobi sözcüğü eski Yunanca dan köken almaktadır. Agora pazar yeri, toplantı yeri ,geniş meydan anlamına ,fobi ise korku anlamına gelmektedir. Kişi yalnız kalmaktan, kaçmanın ,o ortamdan uzaklaşmanın kolay olmayacağı ya da her hangi bir rahatsızlık hissetme anında yardim alamayacağı topluma acık yerlerde olmaktan korku duymaktadır.

    Bu kişilerde gördüğümüz bazı ortak özellikler arasında, tek başına dışarıya çıkamama ve yanlarına başka bir kişiyi de alma , kalabalık caddelerden geçememe,kalabalık mağaza,marketlere girememe, kapalı ortamlar (tünel, köprü ve asansörler gibi) ve kapalı araçlar (metro,otobüs, uçak gibi) dan kaçınma sayılabilir. İleri aşamalarda kişiler evlerinden çıkmayı reddedip, çevrelerindekileri de kendileri gibi evde tutmaya zorlayabilirler. Sosyal ilişkiler bozulup, boşanmalara yol açabilir.







    NOT..arkadaslar bu bilgi saglik konusunda var ama sanirim az biraz onun icin ben biraz daha vermek istedim,umarim sorun olmaz,thanks.
#03.09.2005 21:44 1 0 0
  • Toplumda hastalığın hayat boyu görülme yaygınlığı % 1.5-3 arasında değişmekte olup, hastaların ¾ unu kadınlar oluşturmaktadır. Kadınlarda % 2.1 ,erkeklerde % 0.6 oranında görülmektedir. Kişilerin 1/10u hayatları boyunca en az bir kez panik atak geçirmekte ve bunların yaklaşık olarak 1/6si panik bozukluğa dönüşmektedir.

    Kalıtımın etkisi var midir ?

    Panik bozukluğu vakalarının birinci derece yakınlarında bu hastalığın görülme olasılığı ,diğer kişilere göre 4-7 kat daha çoktur (normsalda 2-4 iken ,panik bozukluklu kişilerin yakınlarında % 2-21 oranında ). Bu hastalığı olanların yaklaşık % 50 sinin, yakınlarında bu hastalık gözlenmekte olup, %15 vakada bu yakınlık birinci derecedendir.

    Panik bozukluğunun oluşumunda gelişimsel ve çevresel faktörler:

    Çocuklukta yaşanan seperasyon (çocukluk döneminde anne-baba sevgisinin kaybı,yaptıklarının anne ve babanın kalıpları ile uygunluk göstermemesi halinde terkedilecegi korkusu) anksiyetesinin panik bozukluk ve agorafobi ile ilişkisi olduğu iddia edilmektedir. Panik bozukluğu hastaları ailelerininkendilerine düşük derecede bakim verdikleri ancak çok fazla koruyucu olduklarını  söylemektedirler. Boşanma, olum sebebiyle daha çocukken anne-babadan ayrılma yaşantıları olanlarda da panik atakları fazla görülmektedir.
    Yapılan bazı araştırmalara göre, panik bozukluğu başlamadan yaklaşık iki ay kadar önce, kişi için önemli bir takım olaylar belirtilmiştir (önemli bir kişinin kaybı gibi

    Panik bozukluğunda beyindeki değişimler:

    Hipokampal girus denen bölgede metabolik asimetri gözlenmiş olup, her an olacak seklindeki beklenti anında beyin temposal bölgesinde kan akımında artış saptanmıştır. Karbon di okside aşırı duyarlılık,noradrenerjik sistemin aşırı aktivitesi ve serotonin yapımındaki bozuklukların hastalıkta rol aldığı düşünülmektedir.

    Panik bozukluğu ile karışabilen diğer hastalıklar:

    Kansızlık, kalp krizi (angina pectoris ve myokard enfarktüsü), kalp yetmezliği, yüksek tansiyon, astım, akciğer ambolisi, beyin-damar hastalıkları (enfarktlar-beyin kanamaları), epilepsi (sara hastalığı), migren, multipl skleroz, beyin tümörleri, diabet (seker hastalığı), hipertiroidi (tiroid bezlerinin çok çalışması), hipoglisemi (kan sekeri düşüklüğü),hipoparatiroidi (paratiroid bezlerinin az çalışması), bazı maddelerle zehirlenme (amfetamin, kokain, marihuana, nikotin, teofilin,antikolinerjik dediğimiz maddeler), bazı maddelerin kullanımının aniden kesilmesi ( alkol, tansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar, uyku getirici ilaçlar),üremi,vücut su-tuz dengesi bozuklukları, yaygın enfeksiyonlar, lupus hastalığı panik bozukluk tabloları ile karışabilmektedir.

    Hastalığın gidisi nasıldır?

    Genellikle yetişkinliğe geçiş ya da erken yetişkinlik dönemlerinde başlamakta ancak çocukluk cağında da başlayabilmektedir. Hastalığın görülme olasılığı, ek olarak otuzlu yasların ortalarında gene artmaktadır.

    Tedavi yöntemleri :

    1-İlaç tedavisi: En az 2-3 ay olmak üzere ,doz yavaşça yükseltilmek üzere kullanılmalıdır. 2- Bilişsel-davranışçı tedavi: Kişiye panik atakları ile ilgili olan yanlış bilgileri ve inançları gösterilir. Vücudundaki yanlış anlayıp,algıladığı ufak hislerin kendini ölüme götürmediği ,bunların kısa sureli olduğu belirlenir. Böyle bir şey olduğunda durumu geçirmek için yapacağı şeyler gösterilir.

    Hastalığın tedavisi neden önemlidir?

    Vakaların % 40-80inde majör depresyon dediğimiz tablo hastalığa eklenip,durumu ağırlaştırmaktadır. Kişilerin bahsetmemesine karsın intihar riski yüksektir. Hastaların % 20-40inda alkol ve madde bağımlılığı görülmektedir. Kişi ilerleyen donemde eve bağımlı hale gelebilmekte ya da hastane,eczane gibi yerlere yakın olmayı yeğlemektedir. Hasta bu konuya yakın olmayan doktorları bir dolaşıp,gereksiz ya da yanlış tedaviler almaktadır. Çevresi ile iletişimi bozulan kişinin mesleki,sosyal,ailesel işlevselliği azalmaktadır
#03.09.2005 21:47 1 0 0
  • Hemen tedavi olmam gerekiyor benim.Bunları okuduktan sonra bilhassa
#04.09.2005 19:50 0 0 0
  • Bilgiler icin tesekkürler..
#06.09.2005 15:03 0 0 0
  • paylaşımın için sağol arkadaşım
#09.09.2005 14:20 0 0 0
  • Ilk öncde cadi kiza tesekkür ediyorum bu bilgileri bizimle paylastigi icin. Ve cok güzel anlatdi...

    bende biraz eklemek istiyorum (:

    ben bu rahatsizligi cekiyordum, inanin cok kötü birsey...
    eyer tanidiginiz biri varsa bu rahatsizligi ceken, ne olursunuz ona iyi davranin, distan birseyi yok gibimis gözükürler, ama icini bilemezsinis, onu sadece yasayan bilir bne rahatsizligi oldugunu...
    bu aslinda bir maddi hastalik deyildir, bir piskoloji bir rahatsizlik, bu insanlar, - almanlarin dedigi gibi- "man hat angst vo angst" yani korkudan korkuyorlar.

    EYER BÖYLE RAHATSIZLIKTA BULUNANLAR VARSA; BANA PM ATSIN; ONA COK BÜYÜK YARDIMCI OLURUM; ONA BEN BISEY VERECEM; O VERDIGIM SEYIN SAYESINDE INSALLAH 1 HAFATAYA KALMAZ DÜZELECEKLER.....

    saygilarimla....
#23.09.2005 10:03 0 0 0
  • arkadasim,rica ederim ama ben cok uzuldum ya boyle birsey yasadigin icin..
    tabi haklisin insanlarimiz ne olursa olsun veya ne hastalik olursa olsun,dislanmamali ve herzaman hosgoru ile karsilanmali..
    senin bunu yasadigin ve atlattigin icin sevindim
    ve bu bilgini arkadaslara sunmanda guzel
#23.09.2005 10:22 0 0 0
  • paylaşımın için sağol kardeş.
#26.09.2005 09:55 0 0 0
  • Ellerine sağlık kardesim sağolasın
#27.09.2005 13:10 0 0 0
  • eLLerine saqLık
#29.09.2005 22:23 0 0 0
  • ellerinize sağlık
#25.12.2005 09:47 0 0 0
  • EMEKLERİNE SAĞLIK PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜRLER HERKESE SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİM :cubuk:
#26.12.2005 00:24 0 0 0
  • ellerine sağlık arkadaşım çok teşekkürler
#26.12.2005 09:13 0 0 0
  • paylaşımın için teşekkürler
#26.12.2005 11:12 0 0 0
  • Paylaşım için Teşekkürler Ellerine Sağlık
#25.10.2022 16:51 0 0 0