Seni görüp de dokunamamak ne kadar tuhaf
oysaki
düşünmem bile yasak halbuki
nereden çıktın karşıma sen
Hayatıma nasılda giriverdin bir anda
Gözlerimi kapatamıyorum uyumak için
kapatamıyorum çünkü sen geliyorsun o anda
gelmemelisin
uzak olmalısın bana
Bir hayal belki benimkisi ama
çık git hayallerimden
çık git hayatımdan Allah aşkına
Alışmak istemiyorum sana
Bak ilk kez yazıyorum sana
Bir şeyler yazabilecek kadar girmişsin hayatıma
Ama dedim ya
çık git hayatımdan
Hayallerimden git ki kırılmasınlar
Bunu yediremiyorum kendime
Yani
senin yanında sensiz olmayı
birazdan o gelecek ve sen yine onun kollarında olacaksın
Ayaklar altında nasıl ezilirse gurur
işte o kadar eziliyor gururum
Gözlerim doluyor ağlayamıyorum
neyin var diyorsun
sana aşığım diyemiyorum
hiçbir şeyim olsun istemiyorum senden başka diyemiyorum
ellerini tutup aşkımı sana söyleyemiyorum
O kadar seninleyim ki bu sensizlikte
bunu sana anlatamıyorum.
Güldüğün her an içim içime sığmıyor
Sarılmak istiyorum
Ama olmuyor
sonra o geliyor ve film yine bitiyor
Yarın olmasın istiyorum
Biliyor musun karanlıktan ilk defa korkuyorum
çünkü karanlığın getireceği aydınlıkta aynı filmi tekrar izliyorum..
İçimden bir ses diyor ki ;
O gözlerinden çisil çisil akanlar yalan
Gözlerin gözlerini görmedi
bu kalbin sevmedi
Bu yazı bile onun için değildi..
bende diyorum ki ;
hayat bana yine yalan söyledi.
Artık oyunlarımı daha kararlı oynayacağım..Benim için;
Ya Doğru'sun Ya Yanlıs
Ya Siyah'sın Ya Beyaz
Ya Sev Ya da Terk et..!
Not: "hayat ban yalan söyledi" Şklinde bir başlık Türkçe kuralalrına aykırı ve dolayısıyla forum kurallarımıza da..
Lütfen başlıklara dikkat edelim..
İlk harf büyük diğerleri küçük olacak şekilde başlık yazalım. Ve noktalama işaretleri kullanmayalım..
''bazen dudakların bitiremediği cümleleri gözler tamamlar''
gözlerin muamma dudakların da
güzel güzel anlatsan meramını
kelamın muamma, kelam muamma
bazen düşünüyorum neredeyim acaba
sensizlik muamma, sensin muamma
bazı yerlerde güneş doğmaz
ama aydınlıktır hava
başlangıç muamma, bitiş muamma
yanyana koysam üç nokta
anlaşılan muamma, anlaşıldığım da
Geniş bir yaradır dilimin ucunda dolanır
İki damak arasında yuvarlanarak AŞK
Belki umarsızca bir söyleyiş
Belki kırılgan bir serzeniş...
AŞK budur işte en güzeli bu
Diyemedi hiç kimse
Çünkü her nefes bir yaradır
Ve alır seni senden
Bulamazsın artık kendini bir ürperiş bir hezeyan
AŞK budur işte ...
Sahte mutluluklar giyiniyor sözcükler. Sen-ben savaşında imtiyazsız yarınlara bugünden açıyorum gözlerimi. Savaşacak kadar bile yakın olmayışımızı bilirim. Bilirim acı verişindir bu kadar sözcük dizdiren. Ömrümü ömrünün ardında sürüyen...Söz dinlemeyen yanımı artık çok iyi tanıyorum. Ayağım takılıyor bir acıya ve yokluğunun üstüne düşüyorum. Hala üşüyorum... İğne deliğinden geçiriyorum sevdayı. Sen oluyor nakışımın adı. Bir an sen oluyorum anlayışsız vurdumduymaz... Harf harf işlerken kelimelerimi şimdiden yerleştiriyorum acılarımı parmaklarımın ucuna. Son düşen cemreyi de ayırıyorum payıma. Acıttığın yerden tüm acılarımı da topla git hadi. Anlamadım yâr Sen mi yâr olmadın yoksa ben mi yarenlikten uzaktım? Hangi kıyıya vurmuştu aramızdaki eksik o taş? Hangi şarkısözlerinde yarım kalmıştı notamız? Hangi satır içine sığdırabilmişti de seni; sen bulunmazım olmuştun? Ah yâr sana bağlamazsam sözcüklerimi hep anlamsızlık oluyor yüreğimin dili. Sana bağlandığında da gözyaşına paralel oluyor. Yok mu önümde senden gayri gidecek bir yol? İçim yine aynı mısra'ları tekrarlıyor.. Yamaçlarımda senli güzel düşerim var Ama düşlerime damlayan zehir de sensin yâr Bulamadım yâr. Seni bu kadar ararken kendime bir mutluluğu da bulamadım. Zamandan bir bir çalıp saatleri sızlayan yanlarıma kattım. Ben acıyı aşka yama yaptım. Hafife almadım duyuları. Kuytu köşelerde ölümüne besledim sevdayı. Acıydı bildiğim aşkın ön adı. Hiçbir şehre sığmadı yüreğim. İstanbul sen de yüreğimi ayaklarına doladın. Ve sen düştün ben kanadım. Ezildim yarama yine koskoca bir kenti bastım. Büyük bir uykudan ibaret sandım satırlarda yaşamayı. Kelimeleri vurdum kumsallara. Canımı ağrıttım ardında. Ve bir taş daha attım içimin karanlık dehlizine. Hüzün meskenine kilitli aşk hangi makamı kabul ediyordu ki sözlerine? Hangi yaram düşlerimi sana vurduğumda acı damlatmıyordu? Gerçeğimde olmayan yâr gönlümden git! Hadi git! Ben sarsılan bir şehrin enkazı olmaya razıyım. Ben yine kâbuslar saklarım yatak başlarımda. Ve sana şiir biriktirmekten vazgeçerim.