Mazimin Savrulan Anıları

Son güncelleme: 28.11.2009 22:39

  • noimage


    Nerede ve kimin yanında olmam gerektiğini bilemiyordum. Şaşırdım. Afalladım.
    Biri bir yana çekiyor kollarımdan, diğeri bir yana. Hangi cepheye doğru gideceğimi şaşırdım.
    Düşüncelerim alıp gidiyor başını; oluklardan yağmur boşalırcasına. Hangi ben olmalıydım?
    Bana niye böyle yapıyorsunuz canımı acıtırcasına?
    Çekmişler bir köşeye hayır! Benim dediğimi yapacaksın, neden aramadın? neden gelmedin? sözlerini üzerime yağdırıyorlar. Karşı koyamıyor düşüncelerim, ansızın terk edemiyor, yenik düşeceğinden korkuyor; ne yazık ki çoktan yenildiğini bilmiyor.
    Her gün, biraz daha yudum yudum onlara esir olduğunu anlayamıyor.
    Etrafımdaki herkes ben diyordu. Onlar için ben den öte diyar yoktu. Duygularımla alay ediyorlardı.
    Sessizce susuyordu yüreğim. Nedendir onlar hem konuşuyor, hem emir veriyor, hem de sitem ediyorlardı. Bu hakkı kendilerinde görüyorlardı. Atıyorlardı ağı denize, yakalanıyordum balık gibi bende.
    İzliyordum onları ve hayatla geçtikleri dalgaları. Kendilerine dönüp bakmıyorlar, herkesi enayi sanıyorlardı.
    Derken! Bir şeyler oldu içimde. Birden alaycı gülümsemelerle dolu sahne kalktı ve perde aralandı gözümde.
    Şimdi gerçeği görme ve gösterme zamanıydı. Başlarının üzerinde duran aynayı, yere indirme zamanıydı.
    Sustum! diye aptal sandılar.
    Sevgimi, riyakarlıkla harcadılar.
    Güvenimi, güvensizlik olarak adlettiler.
    Hangi yana gitsem savunmazsızdı yüreğim.
    Meğerse ne kolaymış!
    Her şey bir anlık duygusallıkta değil; bir anlık mantıktaymış.
    Diyorum ya! Son vapuru kaçırmışçasına girdim onların oyunlarına, soluk soluğa!
    Onlara yetişme, akıllarından geçenleri okumak ve makyajsız yüzlerini yerdeki aynanın önüne koymak zamanıydı.
    Mazimin kapısını kapatırken, uykudan tertemiz duygularla ve düşüncelerle uyanma zamanıydı.
    Artık bir volkan gibi lavlarımı akıtacak, çatallaşmış yollarımda sadece bir ben yazılı tabela bırakacaktım. Alışılmışlıkları üzerimden atıp, kenara koyacaktım.
    Yönümü bulup, ikiye ayrılmayacak, dost sandığım insanların sözleriyle oradan oraya savrulmayacaktım.
    Ey! Yüreğime hapsolmuş boş boğazlılar!
    Sizlere bir açıklama gerektiğini sanmıyorum.
    Her şey ortada!
    Sizi bırakıyorum; mazimin savrulan anılarına..




    Yazan : Melodi AKÇAY

#28.11.2009 22:39 0 0 0