Panik Bozukluk Nedir

Son güncelleme: 04.01.2011 13:39
  • Panik Bozukluk - Panik Bozukluk Tedavi Edilirmi - Panik Bozukluk Hakkında

    İnsanoğlu doğumla birlikte kaygı ile karşı karşıyadır. Anne rahminden ayrılan bebek dış dünya ile karşılaştığında kendisini olası tehlikelerden korumakla görevli annesini ağlayarak, bağırarak göreve çağırır. Anne de bu kaygıya sevgi ve sabırla karşılık verir. Anne bebeğini zamanında besler, korur ve sıkıntılarını giderir. Bebek memnundur. İçinden adeta 'bu anne fena değil' demektedir. Ağlamalar yerini minik mırıldanmalara bırakır. Sembiyotik ilişkileri anaokulu çağına kadar devam eder. Küçük çocuk okul çağında da ikinci kaygıyı yaşayacak ve annesinin rahminden sonra bir de evden ayrılacak, yaşıtları ile tanışacaktır. Önce sıkıntı çekse de büyüyecek, adam olacaktır. 'En iyi anne kuş, yavrusuna uçmayı öğretendir' lafı boşuna değildir.

    Sıkıntıya katlanmak insanı insan yapan en önemli unsurdur. Uzun uğraşlar sonucu gelen başarılarla mutluluk yakalandığında beyin bu yolu öğrenir.

    Kişi kendine mutlu edecek kısa maceralı yollara tevessül etmez. Bu kısa yollar alkol, uyuşturucu ve ahlaki olmayanlar; hırsızlık, dolandırıcılık, sahtekarlıktır.

    KOLAYLIKLA TEDAVİ EDİLİR

    Uzun yolları seçen beyinler elbette türlü sıkıntılarla iç içedir. Okulunu başarıyla bitirmeye çalışır, vergisini bir an önce ödemek ister, borçları onu rahatsız eder. Bu tip insanlar toplumların devamı için gereklidir.

    Her şeyi, hele hele vücudumuzun içini hiç kontrol edemeyiz. Kaygı bozuklukları, panik ataklar aslında her şeyi kontrol etmeye çalışan insanların yaşadığı ağır bir tablodur. Aniden başlayan çarpıntı, nefes almada güçlük, düşecek ya da bayılacakmış gibi olma, titreme, terleme, uyuşma ve karıncalanmalar, kontrolden çıkma, rezil olma ya da delirme korkularıdır.

    Uçma korkusunda esas, uçağın altının boş oluşudur. Üstelik korku uçağı da o insan kullanmadığından oluşmaktadır. Asansörün içinde kişi çaresizdir. Köprüde korkusu, sıkışıp kalmak, bir yere kaçamama düşüncesidir. Topluluk önünde konuşurken kaygı, rezil olmaktır. Sokağa çıkamayabilir; hele tek başına hiç denemez. Çünkü düşüp bayılmaktan korkar. Devamlı tıbbi tetkikler yaptırma arzusu da aslında vücudun içini kontrol etmek içindir.

    Kaygı bozuklukları kolaylıkla tedavi edilebilir. Burada amaç kişinin sosyal ve ekonomik kayıplarına engel olmaktır. Panik bozukluk, entelektüel seviye yükseldikçe, kadercilikten bilgiler doğrultusunda uzaklaşıldığı görülür. 'Saadet cehalettedir' lafı boşuna değildir. Her insanın kaygıları olmak zorundadır. Kaygı başarıyı getirir. Ama kaygı bozuklukları tedavi edilmelidir. Bu da ruh hekimlerinin işidir.


    Doç. Dr. Özkan PEKTAŞ Psikiyatri
#04.01.2011 13:39 0 0 0