KALP KRİZİNDEN NASIL KORUNULUR

Son güncelleme: 07.11.2022 12:43
  • "En tehlikelisi bel şişmanlığı"

    Hareketin uzun yaşam için üç kat daha önemli olduğunu söyleyen kalp cerrahı Prof. Mehmet Öz, "Eğer seçeceksem, şişman sportif kişiyi, hiç spor yapmayan zayıf kişiye tercih ederim. Şişman ama sportif olun, daha iyi; ömrünüz daha uzun olur" diyor


    Bugün tüm dünyada ve ülkemizde kalp damar cerrahisinde önemli gelişmeler sağlanıyor. Yeni buluşlara imza atılıp büyük yatırımlar yapılıyor. Ancak kalp sağlığının bozulmadan yaşamın sürdürülmesinin önemi, gün geçtikçe artıyor. Bir yandan robotik kalp ameliyatları yapılıp suni kalpler geliştirilirken, öte yandan her yeni gün, kalbi koruyan bir besin ya da yaşam tarzının değiştirilmesine yönelik bir öneri değer kazanıyor. Uzmanlara göre en basitinden, yeme düzenimizi değiştirerek kalp damar hastalıkları ve kalp krizi riskini yarı yarıya indirmemiz hayal değil.

    Yapay kalbin mucidi olan ve geliştirdiği buluş ve tekniklerle ABD'de "milenyumun doktoru" seçilen kalp cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, üç gün sürecek yazı dizimizde A'dan Z'ye kalbi korumak için yapılması gerekenleri anlattı. Columbia Üniversitesi Irving Kalp Cerrahisi biriminde görevli olan, New York Presbyterian Tıp Merkezi'nde 'Tamamlayıcı Tıp Programı'nın kurucusu ve 'Kalp Destekleyici Aygıtları Programı' yöneticisi Öz, sorularımızı yanıtladı.

    Kalp hastalıkları ve kalp krizi riskini azaltmaya yönelik bir yaşam tarzını kaç yaşından itibaren benimsemek lazım?
    Bugünkü hareketlerinizle, davranışlarınızla bu akşamki kalp krizi riskini düşürebilirsiniz. Bu yazıyı okuyanlar bugünden itibaren önlem almaya başlarsa uzun vadede yaşamayı garantiler. Her dakika bir kazanımdır.

    Neyle başlasınlar öncelikle?İlk başta, erkeklerin yaşı 45'in, kadınların 55'in üzerindeyse, kontrol altına girilmeli. İkincisi; besinler. Eğer yediğiniz beyazsa yemeyin, pirinç, şeker, tuz gibi. Eğer yediğiniz topraktan çıktığından farklıysa onu da yemeyin çünkü sağlığınız için iyi olmayabilir. İşlenmiş gıdaların da sakıncaları var. Üçüncüsü; spor.

    Yeme düzenini değiştirerek gerek kalp krizi, gerekse kalp damar hastalıkları riskini ne kadar düşürebiliriz?
    Yarı yarıya. Bu yönde yapılan birçok çalışma var. Sırf şişmanlık değil, egzersiz ve aktivite azlığının da çok büyük rolü var. Şişmanlıkta önemli olan 'abdominal' dediğimiz bel bölgesi şişmanlığı. Bel ölçüsü erkeklerde 102, kadınlarda 92 santimin üzerinde olmamalı. Bazı insanlar şişmanlığı ya bacaklarda toplarlar ya da basenlerde. Ama bel şişmanlığı çok daha önemli. Çünkü iç organların yağ bağlamasına neden oluyor.

    Sporu kilo vermek için mi yoksa herkes için mi öneriyorsunuz?
    Şöyle ki; eğer seçeceksem şişman ama spor yapan kişiyi hiç spor yapmayan zayıf kişiye tercih ederim. Şişman ama sportif olun daha iyi; ömrünüz daha uzun olur.

    Zayıf olmak bir avantaj değil mi?
    Tek başına değil. Zayıf olun ama aynı zamanda sportif olun. Bazı insanlar konferanslarda diyorlar ki, "Ben kilo veremiyorum, ne yapayım ırsi bir şey. Doğrusunu yapmaya çalışıyorum, yapamıyorum." Ben olumlu düşünmelerini istiyorum. Eğer kilo kaybedemiyorlarsa 'Şişmanım nasılsa, sporu boş vereyim' gibi düşünmelerini istemiyorum. Bu kötü. Oysa perhize girerse, aynı zamanda spor da yapıyorsa, kilo kaybetme gücü iki kat artıyor. Bu nedenle zaten spor yapıyorsa, üzerine bir de perhiz yaparsanız kilo vermeniz kolaylaşır. Önce sporla başlamak lazım. Yemeklerini yesinler yine ama her gün yarım saat spor yapsınlar. Son yaptığımız araştırmada, 72 bin hemşireyi takip ettik. En az hareket edenlerde kalp krizi ve ölüm oranı yüzde 20 fark etti. Ancak bu araştırmada fazla sporun da iyi olmayabileceği ortaya çıktı.

    Fazla spordan kastettiğiniz...
    Yarım saatten fazla diyoruz. Örneğin günde 1,5 saat zor spor yapanlar, 5 kilometre koşanlar gibi. Yarım saat yürüyüş, bisiklet ya da nabzı artıran diğer aktiviteleri yeterli buluyorum. Gün içinde 10 bin adım atmak şart. Bu kalp hastalıklarının ve şişmanlığın görülme oranını azaltıyor.

    Spor Yapmanız Önemli

    Peki, zayıflama diyeti yapmadan egzersizle ne kadar kilo verilebilir?
    18 ay boyunca yaptığımız bir başka araştırmada bunu ortaya koyduk. Aynı beslenmeyle günde 30 dakika egzersiz yapanların 18 ayın sonunda 13 kilo verdiği gördük. 6 ayda 6 kilo verdiler. Öyle ki, burada önemli olan düzenli spor yapmak. Eskiden sporcu olup sonradan hareketsiz hayatı benimseyenlerle, sonradan aktif olanların oranı hemen hemen aynı düzeyde. Sonradan spor yapmaya başlayanlar, önceden spor yapanları yakalıyor. Hiçbir zaman geç değil. Zararın neresinden dönseniz kârdır.

    Tansiyon gizli katil diyorsunuz... Tansiyonu hangi aralıkta tutmak lazım?İnsanı ihtiyarlatan en önemli şey tansiyon. En büyük problem. Kalbi korumak için 'Yılda 200 kez seks yapın' diyoruz. Bu iki yıl kazandırıyor. Yüksek tansiyonu düşürmek ise 10 yıl kazandırıyor. Yüksek tansiyon 120-80'in üstünde olmasıdır, tansiyonun, 140-90 değil.

    Ne sıklıkta tansiyonu ölçtürmek lazım?
    Herkesin tansiyonu, kızdığı, spor yaptığı zaman yükselir, uyurken düşer; bunlar normal değişim. Ama gün ortasında baktığınız zaman devamlı 140-90'sa bu kötü.

    Yılda 200 kez seks yapmak ne kazandırıyor?
    Seksin rolü iki yıl. Bunun anlamı ömrünüzü, yaşınızı iki yıl uzatıyor demek.

    Ceviz, badem, fındık kalp için vazgeçilmez

    - Domates çok yararlı. Etin yanında çiğ olarak yendiğinde içindeki lycopen adlı antioksidan etteki zararlı maddeleri zararsız hale dönüştürüyor.
    - Omega 3 içeren yeşil yapraklı sebzeler, taze fasulye, semizotu çok yararlı. Ceviz, badem, fındık da kalp için vazgeçilmez.
    - Sarmısak vücudun koruyucu hücrelerini destekliyor ve tansiyonu düşürüyor.
    - Posalı meyveleri tercih edin. Meyve yemenin ölçüsünü günde bir avuç olarak hesaplayın. Kavun karpuzu da birer ince dilim. Üzüm ve muzda çok yüksek dozda şeker bulunduğundan uzak durun. Kayısı ve incir çok yararlı meyvelerden.
    - Renkli beslenin, bol sebze meyve tüketin.
    - Genç balıklar kalp dostudur.
    - Soya fasulyesi, brokoli ve lahanayı bol tüketin. Lahana çok yararlıdır, kalorisi düşük olduğundan zayıflatır.
    - Yumurta muhteşem bir protein kaynağı. Kolesterolü olanlar rahatlıkla beyazını yiyebilir.
    - Her türlü kızartmadan uzak durun. Kızartma ve hidrojenize yağlarla üretilmiş gıdalar toksiktir.
    - Kırmızı üzümde kalbi koruyucu bir madde olduğu kanıtlandığından akşamları 2 kadeh kırmızı şarap içmek çok faydalı. Ancak karaciğer rahatsızlığı olanlar hariç.
    - Çay yerine ıhlamur, bitki çayları için.
    - Her sabah aç karnına bir bardak ılık suyun ardından bir avuç ceviz yiyin.

    Başucunuzda iki halter olsun

    - Yediğiniz yemeklerin taze ve doğal olmasına dikkat edin.
    - Oksidasyon, yaşlanma ve hastalığa yol açar. Tıpkı demirin paslanması, elmanın kesildikten sonra kararması gibi. Besinleri kızartmak oksidasyonu hızlandırır ve diyetten çıkarılmalıdır.
    - Şekerli gıdalar ve içeceklerden vazgeçin. Her gün şekerli içecekler yerine 8 bardak su için. Bu, sizi şişmanlatan ve doğal hormon sistemlerinizi bozan gereksiz şekerlerin vücudunuza girmesini önlediği gibi kabızlığı da engeller.
    - Rafine edilmiş, unlu besinlerden uzak durun.
    - İdeal kilonuzun altına düşün. Şişmanlık sigara kadar tehlikeli. İdeal rejimler haftada 1 kilo verdirenlerdir. Eğer haftada 1 kilodan çok kaybediliyorsa, vücuttan giden sadece sudur.
    - Kolalı içecekler yerine limonlu maden suyunu tercih edin. Kolalı içecekler içinde ki kafein, yüksek tansiyon ve ritim bozukluklarına yol açar.
    - Her gün alınan bir Aspirin kanın pıhtılaşmasını önlediği gibi vücuttaki birçok doku tahribatını da onarıyor.
    - Yatağınızın başucunda iki orta ağırlıkta küçük halter bulundurun. Uyumadan önce ve uyandıktan sonra birkaç kez kaldırın.
    - Televizyon karşısına egzersiz bisikleti koyun ve sadece pedalları çevirirken izleyin.
    - Basit yoga hareketleri gibi, her gün gerilme hareketleri yapın.
    - Hergün şükredecek bir şeyler bulun.
    - Sabah ve akşam 10 kez derin nefes alın.
    - Göz göze geldiğiniz kişilere gülümseyin. Sizi ve karşınızdakini daha iyi hissettirecektir.
    - Negatif düşüncelerden uzak durun


    Enfarktüse karşı her gün spor

    Prof. Dr. Mehmet Öz'e göre, damar tıkanıklığının geçmişi, çoğu kez genç yaşlara dayanıyor. Prof. Dr. Öz, bu nedenle önlem almaya genç yaşlarda başlamak gerektiğini söylüyor. Kore Savaşı'nda ölen genç askerlerde dahi damar sertliğinin başlangıcının saptandığını anlatan Prof. Dr. Öz, kalp hastalıkları ve enfarktüs riskini önlemek için yapılması gerekenleri şöyle anlattı...

    Son yıllarda enfarktüs yaşı düşüyor mu?
    - Damarın tıkanması 20 - 30 yıl süren bir şey. 15 - 20 yaşından itibaren başlıyor damar tıkanmaya ancak 20 sene sonra belli oluyor. Damar tıkanmışsa kalp krizi 5 dakika içinde ortaya çıkabiliyor. Kalp krizinde kişinin kendine karşı büyük bir sorumluluğu var. Sabah kiminle kavga ettiğine, öğlen ne yediğine bağlı olarak, akşam kalp krizi oranı değişiyor. Bu günübirlik bir şey olabilir.

    Ne tür yaşam tarzı değişiklikleri benimsenmeli?- Örneğin televizyon önüne kondisyon bisikleti koyun, bir yere giderken 15 dakika yürüyüp sonra yine yürüyerek dönün. Asansör kullanmayın, merdivenleri tercih edin. Gün içinde 10 bin adım atmak şart. Adım sayan küçük bir cihaz var. Onun yardımıyla ofisteki yürümelerinizi, ev içindeki yürümelerinizi sayabilirsiniz. Kolay değil ama yapılabilir. Amerika'nın köylerinde günde ortalama 20 bin adım atıyorlar. Bu, yaşlılarda da, çocuklarda da böyle. Sonuçta bu köylülerde kalp hastalıkları görülme oranı çok çok az. Erkeklerde şişmanlık oranı sıfır, kadınlarda yüzde 9 saptanmış. Üstelik daha geç yaşta ölüyorlar.

    Kalp krizini önleyecek en önemli reçete sizce ne?
    - Spor. Uzun vadede hayata en çok katkısı olan şey spor. Eğer her gün 15 dakikadan fazla yürüyebilirseniz, ani ölüm riskiniz azalır. Önlemek için su da çok önemli. Günde 8 bardak su, riski düşürür.

    'Ne yediğinizi bilin'

    Diyette nelere dikkat edilmeli? Neleri yasaklıyorsunuz?
    - Şeker, tuz, pasta, beyaz pirinç, beyaz makarna gibi beyaz renkli yiyecekleri. Kabuklu pirincin zararı yok, kepekli makarna da tüketilebilir. Aslında önemli olan yediğiniz şeyleri tanımak. Çoğu kişi yemeklerini televizyon önünde yiyor. Ne yediğinin farkına varmıyor bu yüzden. Yediğin yemeği düşünmediğin zaman, o yemeği yeme. Sadece televizyon önünde değil. Örneğin ofiste bir yandan telefon geliyor. O sırada yemeyi bırakın, su için. Senin istediğin şey ağzında bir şey olması. Şeker yesen, su içsen fark etmez o an. Meşrubatların çoğu şekerli yani kalorili. Onların yerine su, maden suyu için. Kola içecekseniz düşünerek, tadını alarak yavaş yavaş için. Susuzluğu gidermek için bir litreyi bir kerede içmeyin. Kolalı içecekler hem şeker hem kafein içeriyor. Kafein ritm bozukluğuna yol açıyor.

    Efor testi güvenilir mi?

    Akşam 19.00'dan sonra bir şey yemeyin diyorsunuz...
    - İnce insanların huylarına dikkat ederseniz; birincisi, bir şey gerekiyorsa kalkıp kendileri alıyorlar. Şişman insanlar ise ayağına bekliyor. İkincisi, yemekleri ancak aç oldukları zaman yiyorlar. Bazı insanlar için yemek sosyal bir şey, herkes masaya oturunca yiyorlar. Bu kötü bir şey değil, kendini yemek yemeye mecbur hissediyorsan o kötü. Üçüncüsü zayıf insanlar çok geç yemiyor. Geç yediğiniz zaman hazmetmek biraz daha zor ve metabolizma değişiyor. Çok geç yemek yediğiniz zaman insülin salgısı artıyor. Üzerine bir de yatıyorsunuz, bu da enerji gerekmiyor demek. Vücut bütün yeneni yağ olarak saklıyor.

    Cihazlara ne kadar güvenelim? Örneğin efor testi?
    - Eforlu test size o günkü riski anlatıyor, yarını göstermiyor. Damarın sertleşmiş kısmı yüzde 50'nin üzerindeyse gösteriyor. Bazen yüzde 50'nin altında olan arterler de yırtıldığı için o plaklar üzerine kan pıhtılaşıyor ve tromboz oluyor. Bu da ani ölümlere neden oluyor. O nedenle eforlu testi bir yıl önce, 6 ay önce hatta 2 ay önce yaptırmanız fark etmez. Bu efor testi yaptırmayın anlamına gelmiyor, çünkü bazen damar yüzde 90 oranında tıkanmış olabiliyor. Ama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina gibi herhalde yüzde 40 oranında bir tıkanma vardı ve eforlu testte bir şey görülmemiş. İşte yüzde 40 - 50 oranında olan bu damar tıkanıklığı, kalp krizine neden oluyor. Ama damar aniden mi kapandı? Boğaziçi Köprüsü'nün yollarını teker teker kapatsanız 10 gün sonra trafik işlemez. Herkes artık anlar ki köprü tıkanmak üzere. Başka yol bulur. Ama köprüyü aniden kapatırsanız o kötü.

    Sigara = Felaket
    Sigaranın rolü nedir?
    - Herkes arterleri boru olarak kabul ediyor ya sigara arterlerin yılan gibi sıkışmasını hızlandırıyor. Arter sıkışır, spazm olursa arter tıkanıyor. Kadınlarda kalp krizinin çoğunda bu durum etkili.

    Kadınların damarlarının daha hassas olmasından mı?
    - Evet. Özellikle depresyon olursa kadınlarda daha büyük etkisi oluyor. Kadınlar daha hassas ve sessizler. Bazen erkeklerin hissetmedikleri şeyleri duyumsuyorlar, altıncı hisleri kuvvetli.

    Sigara bu riski ne kadar artırıyor?
    - En büyük risk kalıtım. Irsi risk yüzde 50'den fazla. Sizde bu risk varsa ve bunun üzerine sigara içiyorsanız bu risk felaket artıyor. Kalıtım özelliğini değiştiremezsiniz ama sigara içmeyi bırakabilirsiniz.

    Derin üzüntü, yeni yaşanan stres ne derece etkili?
    - Sırf stres değil de öfkeler, başkalarından nefret etme, kin gütme gibi duygular da çok olumsuz etkiliyor. Bazı stresler var ki kendinizi zayıf, çaresiz, amaçsız hissedersiniz. Örneğin eşini kaybetmiş kişi bir bakıyorsunuz ardından kendisi de kısa bir süre sonra ölüyor.

    Peki depresyonu, üzüntüleri, stresleri azaltmak, kalp krizini önlemenin bir yolu olabilir mi?
    - Henüz onu bilmiyoruz. Kalp krizinden sonra, depresyon varsa ölüm oranı acayip artıyor. Depresyon, ikinci bir kriz geçirme ve ölüm oranını 4 - 5 kat artırıyor.

    Depresyon kalp krizi öncesi varsa?
    - Depresyonu tedavi ederek kalp krizi oranını düşürebilir miyiz? Bunu araştırıyoruz.

    'Aspirin' mucizesi
    Yorgunluğun olumsuz etkisi olduğu doğru mu? Günde kaç saat çalışmalı?
    - Bence çalışmamak çok çalışmaktan daha kötü. Ameliyat ettiğim hastalarda hep aynı sıkıntıya giriyorum. Kadın diyor ki 'Eşim artık işi bıraksın paraya ihtiyacımız yok nasılsa' diyor. Ameliyat ettiğim hasta ise 'Ben çalışmadan ne yaparım' diyor. Genellikle erkeğin tarafını tutuyorum. Çünkü dediği doğru. Yaşamak için bir amacın yoksa yaşamazsın o zaman. Bunu çok görüyoruz. Adam tedavi görüyor, ardından yine kalp krizi geçiriyor ya da kadının eşi ölüyor, o da ardından ölüyor. Bu nedenle hayatta amaç olması şart.

    Kalp krizi sırasında yaşam şansını artıracak en önemli etken nedir sizce?
    - En iyisi aspirin. Etkisi o kadar büyük ki hastaneye gelen yoğun bakıma aldığımız her hastaya veriyoruz.
#04.08.2004 16:19 1 0 0
  • ÇooooooooooooooK Te$ekkürLer ßilqLerin İçin aßa ..
    aspirin demek öyle..
#04.08.2004 16:30 0 0 0
  • Bilgi icin tesekkürler
#05.08.2004 20:43 0 0 0
  • ßiLgi İçin Te$ekkürler.............
#06.12.2004 16:54 0 0 0
  • EMEKLERİNE SAĞLIK PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜRLER
    HERKESE SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİM
    :cubuk:
#28.12.2005 00:15 0 0 0
  • Paylaşım için Teşekkürler Ellerine Emeğine Sağlık
#07.11.2022 12:43 0 0 0