@oparetör adlı üyeden alıntı:
Zaman sensizliğe akarken,gecenin koynunda yetimleri oynuyorum.
Ekmeği,suyu sen olmuş bir bedenin ağır aksak atan kalbinde sevda kırıntılarıyla oyalanıyorum.
Ruhum kayıp,bedenim ise ölüme beş kala sana koşuyor delicesine.
Uzaksın sevgili,çok uzaksın bana,aramızda sanki dağlar var,
Karlı,başı dumanlı dağlar.
Ve sana ulaşmak için attığım her adımda aramızdaki mesafe uzuyor
Yoruldum artık,kalbim bıraksa da seni düşsem senli düşlerden.
Güneşi giyin sevgili,Güneşi giyin üzerine
Gülüşlerin Ay olsun,gece yıldız yıldız parlasın saçlarında
Gölgen düşsün gözlerime,can gelsin yorgun bedenime.
Kaç zamandır mesken tuttum geceleri kendime
Geçmeyen zamanın hesabını yaptım her saniye
Su olup aktım sana da,sel olup çağlayamadım mutluluğa
Güneş canımı çok acıttı umuda her doğduğunda
Eyy dağların maralı,sen ne zaman avcı oldun da
Vurdun beni bakışlarınla!
Söylesene sevgili;silah gibi kullanmayı ne zaman öğrendin o ceylan gözlerini?
Kır çiçeklerini giyin üzerine
Menekşe,Lale,sümbül güzelliğinde güller kok,hasret yerine
Baharım ol güz mevsimime
Dalından düşen yaprak gibi sana savrulayım son nefesimde
Hadi,yeterki bana öl de,
Öleyim uğruna.
M.K.(OPARETÖR)
Orijinali Göster...