Aykıri - Uzaklarda Bir Adam

Son güncelleme: 22.08.2015 21:34
  • Mektup

    Merhaba birtanem!

    Bu yazışım kaçıncı
    Bu ayrılık hep bize mi ne?
    kalemim döndü sanki
    Şairin kalemine


    Biliyor musun duman tütmüyor bacadan
    Kurarken cümleleri hayatın ünlemine
    Yine karıştı dertlerim ayrılık matemine
    Sabahlar akşama kavuşamaz geceden
    Salmış vuslatını mahşer dönemine

    Dön gel yeter beklediğim
    Günü güne eklediğim
    Yeter hasret akşamları
    Türkülerde sakladığım
    Ömrümün son demine


    Vurgunum bilmez misin
    Gözlerinin o yemyeşil bademine
    Bir çırpıda gelmez misin
    Kavuşsun bu yar didemine
    Başka yar mı olur söyle
    Havvanın Ademine

    Sanma ki yürek sana dargın
    Bir bilsen gönül nasıl yorgun
    Nasıl da durgun
    Gidiyor ölümüne
    Yine de yer vermedim
    Düşüncenin kemine

    Yaklaşırken mektubumun hatemine
    Sakın ha kırılma sözümün sitemine
    Herkese selam söyle
    Cümlesine cemine

    Sadece aşkımı değil
    Adını da kattım sözümün dizemine
    Nakış-nakış işledim uyaklar gizemine
    Gerek var mı yemine
    Ne olursun hadi dön
    Dön diyorum evine
    Ne olursun Emine

    ............................Aykıri-Cahit Telkök 12-01-2012
#17.12.2012 00:41 0 0 0
  • Bir gün bir tanem bir gün
    Çıkıp da geleceğim kapına
    Elimde hiç solmayan bir demet sevgi
    Koynumda bitmeyen bir şefkat
    Sırtımda ise
    Bir ömür yükü sadakat ile
    Geleceğim
    Ve
    Çıkarıp göğsümden bu ipek yüreğimi
    Sileceğim gözlerin nemini

    Bir gün bir tanem bir gün
    Galipte vuracağım kapını
    Bavulumda hiç tükenmeyen gülücükler
    Bakışımdan süzülüp gelen öpücükler
    Dilimde ise
    Hiç duymadığın sözcüklerle
    Vuracağım
    Ve
    Döktürüp gözünden sevinç incilerini
    Dindireceğim yürek sancılarını


    Bir gün bir tanem bir gün
    Durup da belireceğim kapına
    Arkamda ihanet ettiğim bitmiş gurbetim
    Kavuşmaya ant ettiğim hasletim
    Kollarım da ise
    Hep sakladığım hasretim ile
    Belireceğim
    Ve
    Sona erdirip o isyan günahlarını
    Sevince boğacağım üzgün sabahlarını ............Aykıri-Cahit Telkök
#17.12.2012 00:43 0 0 0
  • Böyle ayrı kaldık gülüm
    İnan senin suçun değil
    Bu hasretlik sanki ölüm
    İnan senin suçun değil

    Devir dönmüş curcunaya
    Yol ararız aydan aya
    Gelemezsem bu cumaya
    İnan benim suçum değil

    Göz yasıyla nasıl aran
    Tütüyorsun buram buram
    Beklemekten tek ağaran
    İnan senin saçın değil

    Aykırİ-Cahit Telkök
#17.12.2012 00:45 0 0 0
  • çok güzel bir şiir ...yayınladığın için teşekkür ederim
#17.12.2012 07:44 0 0 0
  • Uzaklarda bir adam



    Gecenin bir yerinde oturmuş
    Kafasında bir duman
    Yüreğini okyanusta batırmış
    Uzaklarda bir adam

    Yalnızlığı kafestir
    Sevdalansa abestir
    Bile bile ladestir
    Tuzaklarda bir adam

    Oturmuş gecenin bir yarısı
    İki dudak arası
    Kimisinin duası
    Kiminin bedduası
    Ne yapsın sözünde durası
    Yazıklarda bir adam....


    Aşağı tükürse sakal
    Yukarı tükürse bıyık
    Zehirlemiş şakayık
    Delinmiş batar kayık
    Kazıklarda bir adam...

    Oturmuş bir yerin gecesinde
    Bir gamın yücesinde
    Kan damlar goncasında
    Yanarsın ancasında
    Bozuklarda bir adam..
    Çook.. çok.. uzaklarda bir adam


    Oturmuş gecenin bir yerinde
    Bir sis kaplamış ferinde
    Verdiği sözün kaderinde
    Pisliğin kokmuş kederinde
    Tezeklerde bir adam
    Çoook Çok uzaklarda bir adam

    Oturmuş gecenin içinde bir başına
    Güveler dalmış kumaşına
    Kimse bakmaz göz yaşına
    Takılmış hüzün bakışına
    Salmış hayatı akışına
    Kızaklarda bir adam
    Çoook ..çok ..uzaklarada bir adam


    Aykırİ-Cahit Telkök
#17.12.2012 10:29 0 0 0
  • Gülistan bul

    Hadi bakalım
    Adını anmam demiştim
    Ben sözümü tutarım
    Anmasam da adını yapacağımı yaparım
    Sanma ki çamura yatarım
    Bak nasıl anlatırım
    Bu senin zulmün anlamazdan gelme
    Yani demem o ki
    İyi bak bak da
    Ne dediğimi şu yeisten bul
    Onca ettiğin beisten bul
    Hani yedin ya ömürleri tüketip
    Sonunda oldun ya has-tombul
    Büyümeye etmediğin paydostan bul
    Bülbülleri ağlattın
    Gülleri dağlattın
    Yaktın kavurdun ya gönülleri
    Geride kalan külden-isten bul
    Küllerin islerin dili yok
    Sana söylenecek çok
    Sessizden sus-pustan bul

    Sözüm ona mutluluk verdiğin
    Oradan buradan derdiğin
    İnsanların kalbine verdiğin
    O dinmeyen hırstan bul
    Ali'den Veli'den İlyas'tan bul
    Ahmet Mehmet Kinyas' tan bul

    Hadi bakalım
    Yârine mesken olduğun bacılardan
    Türkülere kattığın acılardan
    Ayşe'den Fatma'dan Belkıs'tan bul

    Bunca yıl Anadolu'dan Trakya'dan yuttukların
    Umut vaat edip tuttukların
    Beş paraya sattıklarından
    Kars'tan Sivas'tan bul
    Bitlis'ten bul
    Hatta-hatta
    Kıbrıs'tan bul

    Kaldırımlarını yıllar yılı
    Islatan yastan bul
    Çehren mi kaldı çevren mi?
    Bu tersine dönmez devran mı?
    Belanı Beykoz'dan bul
    Kilyos'tan bul
    Aydos'tan bul
    Sen doğduğum şehir çocukluk macerası
    Astım krizleri sarmış gecelerin karası
    Gençlikte yaşadığın koştuğun hızdan bul
    Şimdi büründüğün
    Fabrika bacası üretimi sisten bul
    Gönülleri kaplayan pustan bul
    Seni seven herkesten
    Olmadı kirden pastan bul
    Hiç utanmadığın o boydan-postan bul
    Hadi bakalım bul

    İçinde sakladığın Sessiz mazlumun ahı tutacak
    Karanlık sokaklarının
    İffetsizliklere tuttuğu çanak
    Daha kaç kişinin canı yanacak
    Yerlere döktüğün yüzden bul
    O aşağılık
    O şerefsiz
    İffet taciri pisten bul
    Deyyustan bul

    Bula bula beni mi buldun deme
    Belaya pisliğe soktuğun canlardan
    İlk günden soldurduğun heyecanlardan
    Açmadan solan nice gonca
    Hücrelerde hiç biter mi yonca
    İçinde tıktığın onca
    Mahpustan bul
    Metristen bul

    Nicelerin hakkını nasıl da yedin
    Benden başka yoktur inciyim dedin
    Tiflis'ten bul
    Fas'tan bul
    Paris'ten
    Tripolis'ten bul


    Delikanlıydın mağrurdu başın
    Masmavi gözlerin kubbelerdi kaşın
    Hadi şimdi otur düşün taşın
    Köçeklere döndü işin
    Şimdi Kendine bir fistan bul
    De-hadi bul

    Balıkçı pazarlarında yitirdiklerin ayrı
    İthal balık ekmeğin olur mu hayrı
    Poyrazdan lodostan bul
    Palamuttan kolyozdan bul
    Özenti Amerikan istilası kültürden
    İngilizce mubah dönen küfürden
    Hamburgerden
    Sosisten bul

    Sende sana gıybet yapan
    Jambonlu omlet yiyip nefsine tapan
    Hamlet Romeo-Juliet satan
    Kulisten bul

    Ecnebi mahlaslara gürültü makamının seslerinden
    Üstatların kesilen nefeslerinden
    Sana okunan bestelerinden
    Kaybolan o derin histen bul
    Dede efendiden Tatyos'tan bul

    İstersen eskisi gibi olur musun bilmem
    Kendine yeniden eskimeyen dosttan bul
    Mesela
    Azerbaycan Türkistan bul
    Kazakistan Özbekistan bul
    Seni güzel ahlakla örten can
    Senden olan insan bul
    Türkmenistan Kırgızistan bul
    Afganistan Tacikistan bul
    Yanı başından
    Hemen şuradan
    Bulgaristan Yunanistan bul
    Ama istersen önce
    Ayetten hadisten bul
    Ya da
    Ankara'dan Meclis'ten bul
    Yok, olmaz dersen eğer
    Sana sözüm
    İblis' ten bul
    Seni gömmek için yerde yok
    Ben bunu çook düşündüm çook ama çok
    En iyisi
    Ölmeden önce seni alacak
    Bir kabristan bul
    Son kez hata yapma
    Bari.. bir.. gülistan bul.....Cahit Telkök 16-12-2011
#17.12.2012 10:32 0 0 0
  • emeğine sağlık. güzeldi. teşekkürler..
#17.12.2012 10:33 0 0 0
  • Ihlamur çayı


    Ben ıhlamur kokan bir akşamda seni kaybettim
    Düşlerimde kaldı bahar
    Hep ona kahrettim
    Sabahlara kadar
    Sinmiş kokusu her yere
    Yatak yorgan sokaklar
    Hep ıhlamur kokar
    Ah benim ıhlamur kokusuna karışan
    Hüzünlü isyanım
    La mur la mur diye yankıyan
    Fransız şarkısı bir yandan
    Lanet olası kapı komşum kaçık
    Balkon kapısı da
    Radyosunun sesi de sonuna kadar açık
    Açık saçık sapık la mur la mur türküsü
    Canımı aşındırırken ömür törpüsü
    Ihlamurlu ahlarım
    Ihlamurlu vahlarım
    Ve eyvahlarım
    Kafamdaki iri kıyım soru işareti
    Neydi ki günahlarım
    Suskunluğum
    İki damala göz yaşım
    En büyük silahlarım
    Ben hasretten yanmışım
    Donmuşum hayretten
    Aklım fikrim dolaşık
    Ben böyleyim işte bir hoş
    Şu demli ıhlamuru
    İçtikçe aşık
    Sevdikçe sarhoş........Aykıri-Cahit Telkök 01-01-2012


    (la mur=Fransızca aşk Fransız aşk şarkıları çok açık saçıktır)
#17.12.2012 10:33 0 0 0
#17.12.2012 13:31 0 0 0
  • Teşekkürler )
#17.12.2012 13:47 0 0 0
  • yüreğinize sağlık yalın bir anlatım tarzınız var kalemiz dam olsun
#17.12.2012 23:04 0 0 0
  • Biz köylerde büyüdük bak anlatayım
    Bölük-pörçük anılar çocuktuk işte
    Neler-neler yaşadık dur dinleteyim
    Çoluk-çocuk hallerim küçüktük işte

    Malak peşinde koşar kuzu güderdik
    Kelek kavunlar yolup öğün yapardık
    Çelik-çomak oynarken kavga ederdik
    Salak falan değildik çocuktuk işte

    Kılık kıyafet desen çuldan batardı
    Yelek giyen olunca hava yeterdi
    Cılık çıktı analık sopa atardı
    Belek görmedik ama çocuktuk işte

    Yalak içine girer banyo yapardık
    Balık yoktu derede sülük tutardık
    Kulak çekilir akşam üzgün yatardık
    Dilek dua ağlardık çocuktuk işte

    Bulak başına bir kız gelirdi bazen
    Melek gibi yüzlüydü gömleği pazen
    Belik-belik saçları omzunda gezen
    Çalık gibi bakardık çocuktuk işte

    Hâlik neler neleri başa getirdi
    Yoluk saçlı analık huyu katırdı
    Dolak gördü abimi damda yatırdı
    Malik bilir masumdu çocuktuk işte

    Folluk altında bekler civciv okşardık
    Pulluk peşinden bazen zevkle koşardık
    Bolluk yoktu yine de mutlu yaşardık
    Küllük bizden soruldu çocuktuk işte

    Külek eser geçerdi soğuktu kışın
    Delik idi duvarlar bak iyi düşün
    Dalak bile yemezdik para yok peşin
    Soluk benizle gezer çocuktuk işte

    Yolluk yoktu okula yiyip çıkardık
    Dulluk misali sanki yalnız çökerdik
    Kulluk böyle başladı şükür çekerdik
    Kıllık yapmaz usluyduk çocuktuk işte

    Helak ederdi korku karanlık yollar
    Salık verirdi komşu tatlıydı diller
    Felak okuyun derdi bu sizi kollar
    Fellik-fellik koşardık çocuktuk işte

    Yıllık mevsimlik değil lastikten çarık
    Silik rengi hep solmuş elbise çürük
    Alık-alık bakardık bir de öksürük
    Allık süren öğretmen çocuktuk işte

    Haluk diye anılan bir deli vardı
    Çolak kollu bıçakla yoluma durdu
    Bilek güçlü abim de ona bir vurdu
    Oluk gibi kan aktı çocuktuk işte

    Elek ile kum eler briket yapardık
    Ilık yağmur altında suya yatardık
    Melik bilir her zaman göze batardık
    Solak babam döverdi çocuktuk işte

    Kalık bir gelin gibi anılar durur
    Silik gibi dursa da derinden vurur
    Talak ile boşasan ardından varır
    Çilek gibi narindik çocuktuk işte

    Ekincik-18-12-2012

    Yalak hayvan sulanan yer
    Belek=Çocuk bezleme ve bakımı
    Bulak=kaynak pınar
    Malak=Manda yavrusu
    Belik=Saç örgüsü
    Halik=Halk eden
    Dolak=Bela
    Çalık=çarpılmış, cinlenmiş
    Malik=yerin göğün sahibi
    Folluk=yumurta ve kuluçka yeri
    Cılık=bozuk yumurta
    Külek=rüzgar, yel
    Kalık=evde kalmış kız
    Salık=tavsiye
    Talak=boşanma talebi süreci
#18.12.2012 01:58 0 0 0
#18.12.2012 08:47 0 0 0
#18.12.2012 16:30 0 0 0
  • evet arakadaşım. daha önce şiir paylaştığın bölümde günde 2 konu açma sınırı avrdı.
    kendine ait şiirleri hep bu sayfaya devam ederek ekleyebilirsin.
    hepimizin böyle şiir sayfası var.
    iyi yazmalar...
#18.12.2012 16:34 0 0 0
  • @ıssızada adlı üyeden alıntı:
    evet arakadaşım. daha önce şiir paylaştığın bölümde günde 2 konu açma sınırı avrdı.
    kendine ait şiirleri hep bu sayfaya devam ederek ekleyebilirsin.
    hepimizin böyle şiir sayfası var.
    iyi yazmalar...
    Orijinali Göster...

    Çok değişik bir uygulama ama kuralları siz koymuşsanız vardır bir sebebi:) teşekkürler :)
#18.12.2012 16:39 0 0 0
  • konuya cevapla diyerek devam edebilirsiniz :)
#18.12.2012 16:46 0 0 0
  • Anlayanasivrisinek inek


    -İlkve en birinci bölüm-


    Anlayana sivrisinek inek
    Anlamayana olmuş kavun kelek


    -İkincive en ikincil bölüm-


    Yine depreşti bir yerlerim
    Mevsimlerin değişmesini beklerim
    Vay benim emeklerim
    Önüme çıkan kışı
    Kış-kışlayamadığım gibi
    Önümeher çıkan şeyi de piş-pişleyemem
    Öksüzde büyümüş olsam
    Anasütü deyip ememem



    -Üçüncü bölümün kendisi-



    AnlayanaSivrisinek inek
    Anlamayana ne diyek



    Yine almışım başıma kale'mi
    Yine dalmışım aklımda bin bir kelime
    En acayip cümleleri kurarken
    Kale'mden dökülüyor inciden taşlar
    Yıkılıyorum



    -Dördüncü ve Dürtücü bölüm



    Anlayana sivrisinek kelebek
    Anlamayana söz söyle öbek-öbek



    Dökülüyorum
    Kompleksliyim ama
    Şükrediyorum buz gibi birama
    Vurulmuşum
    Sıkılıyorum
    Donuma sızan kıpkızıl bir yama
    Ve de yağmurlar vurur cama
    Ve önümdeki ped'e dökülen
    Kanlı mısralarım



    Tabi anlayana sivrisinek



    Beşinci ve Deşici bölüm



    Aynalarda küsmüş bana
    Şimdi siz karar verin
    Yüzümde açan muhteşem Sivil-cemi
    Nasıl anlatırım
    Domuz-ca yazdığım şiirimtraklar
    Ve bana yazılan yorumlar matraklar olmasa
    Nasıl avuturum yüreğimi
    Hadi söyleyin nasıl
    (Ayparantezi unutuyordum)
    Kasıl babam kasıl
    Kamçıyı yiyince yere yasıl


    Burası anlamayana


    Acıklı şiirlerim oldu
    Cacıklı şiirler
    Gocuklu
    Çocuklu şiirler
    Ben ayakyoluna gidişimdeki şırıltı
    Ve gözlerindeki pırıltı kadar
    Hınzırım
    Hırıldarsam şair
    Mırıldarsam şiir
    Zırıldarsam ve sair
    Dökerim ne varsa komplekse dair
    Hatta cadılara benzerim
    K/asmalarım k/esmelerim/ de olur benim
    Ne demekse
    Gemi azıya alırım gemilere dümenim
    Ayrıca alkollüyüm
    Anlaşılmaz ekollüyüm



    Sonuncubölüm-the end de olur



    Anlamazdan gelene
    Edebiyatırmışsan
    E de bi yat uyu
    Edebi-satır olunca
    Edepsiz-katırlar
    Kendisini hatırlar



    Anlayanasivri



    Şiircağızımın anafikirceğizi
    Eşşekler her şeye A-iyi derler
    Hatta katırlara bile



    13-12-2012-Ekincik/Muğla
#18.12.2012 16:59 0 0 0

  • Bu şiiri lütfen dikkatlice okuyun zira bu şiir türk edebiyatında bir ilktr
    alt alta gelen tüm kelimeler kafiyeli olup
    nakartta da üç ayak takip edilmiştir ve sadece ozan kelimesinin redif gereği tekrarı vardır



    Ozanca Marş


    Ozanca Marş

    Zulümü savandır hakkı övendir
    Şekeri kıymetten ezendir ozan
    İlime düvendir halkı sevendir
    Fikiri hikmetten sezendir ozan

    Fermanı görümlü özel atandır
    Dermanı verimli tözel satandır
    Kirmanı yorumlu güzel batandır
    Hakiri tıynetten kozandır ozan

    Canlara vurup da kaş diz mi yarmış
    Cinlere sorup da boş giz mi dermiş
    Zanları sürüp de baş göz mü yermiş
    Tekeri gıybetten bozandır ozan

    Boşuna laf salmaz, dinle sırayı
    Başını Kaf bilmez, anla soruyu
    Peşine saf almaz önler guruyu
    Fakire ibretten özendir ozan

    Tacında utku yok böyle işimiz
    Kaçında etki yok hayli yaşımız
    İçinde katkı yok köylü aşımız
    Okura hasletten yazandır ozan

    Yiğitler başarın yollar bizedir
    Çiğitler yeşerin seller sizedir
    Öğütler beşerin diller mezedir
    Bakire gurbetten ezandır ozan

    Halimi yoklarım huyumu yerip
    Talimi eklerim, boyumu serip
    Ölümü beklerim, payımı görüp
    Şükür'e gafletten bezendir ozan

    Aykırİ Sözen'in varsa ağrısı
    Aykırı düzenin hırsa çağrısı
    Uygar'ı üzenin dursun eğrisi
    Zikiri firkatten süzendir ozan
    Aykırİ


#18.12.2012 17:04 0 0 0