Aykıri - Uzaklarda Bir Adam

Son güncelleme: 22.08.2015 21:34
  • İnsan sevgisi
    *****
    Eş ile dost iletatlı muhabbet
    Yüreği dil ile kullanan insan
    Acıya boğulup arada sohbet
    Ağlayan çınlayan,tellenen insan
    *****
    İlk nefesi alır düşer denize
    Ağlayınca acısı dolar genize
    Sütü de helalse candır benize
    Beslenen, uyuyan, kollanan insan
    ****
    El bebek gül bebek tatlı mı tatlı
    Kucaktan kucağa uçar kanatlı
    Anaya babaya öyle kenetli
    Öpülen okşanan ballanan insan
    ****
    Sokakta oynarken kapar huyunu
    Mızıkçılık eder kopar oyunu
    Umut ile büyür atar boyunu
    Ekilen dökülen dallanan insan
    ****
    Okulun çağları başlar sırada
    Öğretmen nedense haşlar arada
    Sınıfta kalınca yaşlar derede
    Okuyan öğrenen dillenen insan
    ******
    Gençliği kanında delice akar
    Birine yanar da birini yakar
    İlk göz ağrısına böylece bakar
    Özünden, yürekten güllenen insan
    ******
    Takar da bir yoldaş çeker koluna
    Ekmeğin kavgası çıkar yoluna
    Deli gibi koşar sağı-soluna
    Çalışan çırpınan hâllenen insan
    ******
    Gurbete düşerse işler çelişir
    Hasretlik içinde durmaz yılışır
    Yılda bir olsa da yarle buluşur
    Gözleyen bekleyen yollanan insan
    *******
    Arada namerdemuhtaç düşer de
    Bu hali onu çok yakar içerde
    Hayat fırınında öyle pişer de
    Kızaran, kavrulan çillenen insan
    *******
    Sırası geldikçe her şeyi sezer
    Gün gelir uslanır gün gelir azar
    Acıyla evlada bir mezar kazar
    Övünen yırtınan sellenen insan
    *****
    Bazen bir felaket evler göçürür
    Duramaz yerinde yardım uçurur
    Yürekten yüreğe sevgi taşırır
    Üleşen paylaşan bollanan insan
    ****
    Doğası gereği günaha biner
    Kim demiş yaptığı içine siner
    Zamanla tövbe der yanlıştan iner
    Yalvaran yakaran allanan insan
    ******
    Sonunda mutlakabeli bükülür
    Geçmişi anar dayaşı dökülür
    Hayata ibretle böyle bakılır
    Koşuşan yarışan sallanan insan
    ******
    Kavuşur elbette toprak altına
    Ezelde yazılan budur bahtına
    Duam odur sonu Cennet tahtına
    Sunulur kurulur küllenen insan

    Aykıri-CahitTelkök27-10-2011





#27.12.2012 01:04 0 0 0
  • YağmurluAkşamlar

    Çisil-çisil yağarken damlaların sesiyle
    Seni nasıl anarım yağmurlu akşamlarda
    Kalbimin çırpınışı göğüsümün nefesiyle
    Bilsen nasıl yanarım yağmurlu akşamlarda

    *****

    Yollardan akıp giden suyun şırıltısıyla
    Yalnız seni dinlerim yağmurlu akşamlarda
    Yapraklarda titreyen suyun pırıltısıyla
    Yalnız sana inlerim yağmurlu akşamlarda

    *****

    Şimşekler çakar bazen aydınlanır bir anlık
    Heyhat seni ararım yağmurlu akşamlarda
    Neden bitmez içimde bu kasvetli karanlık
    İlle sana yorarım yağmurlu akşamlarda

    *****

    Aykıri-Cahit Telkök 27-12-2012-Ekincik
#27.12.2012 03:03 0 0 0

  • KadınınFendi

    Bumesele aslında tarihte eskidendi

    Kadınfendi neslinde bir cini bile yendi


    Buöykü gerçek midir orasını bilemem

    Birhuysuz kadın varmış kimselere dilemem

    Başınagelen olsa ağlarım dagülemem

    Bumesele aslında tarihte eskidendi



    Sabahakşam dırdırda kocasınıdidikler

    Söyleyeceksöz yoksa tavuk gibi gıdaklar

    Makinalıtüfekmiş silah gibi dudaklar

    Kadınfendi neslinde bir cini bile yendi


    Adamdağlarda Çoban

    Çobangarip sessizmiş

    Sessizmiş çıkmaz sesi

    Sesizürafa gibi; duyulmazmış nefesi

    Nefeside kesilmiş gelince eve gelin

    Gelingörün kadını anlatmağa örnekyok

    Yoktan-vardananlamaz açgözlüymüş üstelik

    Üstelikbir de şirret acı sözlüymüş dilden

    Dilden-dileyayılmış adamınvaziyeti

    Vaziyetianlatmış el açıp daRabbine

    Rabbinesunmuş derdi çektiği eziyeti


    AzizRabbim görensin

    Kaderleriörensin

    Yakurtar bu garibi

    Ya dagüç ver dirensin





    Dua-duaüstüne

    Yıllargeçmiş aradan

    Devametmiş kastına

    İllet etmiş karıdan


    Zavallıhali naçar Çoban koyun güderken

    Başka bir yayla seçer burda ot azdır derken

    Çokda uzak bir yermiş gitmezmiş kimsecikler

    Varıncakilim sermiş dinlenmiş yemek yerken



    Demiş ki suyum yetmez bir sıkıntı takınmış

    Yorgunlukbiter bitmez etrafına bakınmış

    Birde görmüşyamaçta bir kuyu onu bekler

    Subulmak var amaçta zaten çok da yakınmış



    Birkoşuda varmış kuyuya:



    Üstükapalı kuyu yassı bir taş kapakla

    Ataklaçekmiş taşı alayım demiş suyu

    Kuyudibi parıldar örtüyü kaldırınca

    Dolduruncakapamış terbiyelidir huyu


    Çobaneve dönünce hadiseyi anlatmış

    Çınlatmış ortalığı karısı aç gözüyle

    Sözüylede kuyuda hazine vardır demiş

    Yemiş-yemiş çobanınbaşını dara komuş



    Karısınınaklına kuyu etmiş çıbanı

    Çobanıkatmış öne düşmüşlerdağa-yola

    Yola-yola adamınaklını almış baştan

    Baştan söylemiştim ya bu kadın gelmez yola



    Derken

    Varmışlar kuyunun başına:



    Kuyuyaindirirken beline ip bağlamış

    Kadınaşağı inmişhem de en dibe kadar

    Çobantutmuş ucundan Eşe yardım sağlamış

    İp birden kaçmış elden işte bu olmuş kader



    Çoban etmiş illallah karısını paylayıp

    Yetersenden çektiğim kal da geber inşallah

    Örterkapağı birden işte böyle söyleyip

    Dönüpde gelir eve ağzı sıkı maşallah



    Günleriböyle geçer huzurluymuş sofrası

    Kurtulmuş ya köylüler Cadı zaten hakirmiş

    Komşular da sormamış kimsenin çıkmaz sesi

    Uzun lafınkısası İçten-içe şükürmüş...



    Aradan çokuzunca bir süre geçti derken

    Yinede meraktadır aklı kuyuda bazen

    Yerkeniçini şüphe kurtulsa da karıdan

    Yazankader olunca bir kurt düşmüş beyine



    Uyanmışuykusundan gecenin bir yarısı

    Yamanbir düşüncede gitmeğe karar vermiş

    Karısı ne durumda üzerinigiyinmiş

    Durmuş yolakoyulmuş geçirmedenhiç zaman



    Sabahgün ışırken varmış kuyuya

    Kuyununüzerindeki taşı hafifçe

    Yanaiterek içeriye bakmağa çalışırken



    Kuyudan bircin çıkar Allah şükür diyerek

    Taşı iter süratlekuyuyu hemen kapar

    Eğerekbaşcağzını selam verir koyudan

    Öperçobanı sarıp akıtıp sevinç yaşı



    Öylesinekalır çoban çıkaramaz bir mana

    Şaşkınca bir bakışla süzercinin halini

    Sanane yaptım da sevindin söylesene

    Seliniakıtırsın gözlerinden taşkınca


    Diyerekbir sual edince

    Cin:

    Yıllaryılı burada saklanmıştım günahtan

    Ermekiçin murada bahşedilen felahtan

    Geldibir cadı kadın altı ay kadar önce

    Dedimçare nerede beter çıktı her ahtan




    Tövbemituttum yine sabır ile sakındım

    Dertile yandı sine çaresizce bakındım

    Yeminettim kim gelip bu kapağı açınca

    Nedese kendisine bahşetmeği çok andım



    İşte durum bu senin için yapmamı istediğinbir şey varsa emrin olur

    Dilebenden ne dilersen demiş



    Benbir garip çobanım baharım geçti gitti

    Sürerimbu dönemde şu ömrümün yazını



    Bizimmemlekette varlı bir sultan yaşar

    Gelinalmak isterim işte onun kızını

    Baharımnaçar geçti nasıl oldu hiç sorma

    Mutlusürmek isterim hayatımın güzünü



    Sakınha soru sorma bu da sana bir şartım

    Umarımmert birisin ve tutarsın sözünü




    Cindemiş ki kolaydır alırızprensesi

    Birince oyun yapar kırarız her nazını




    Benonu hasta eder cinletirim dellenir

    Sengelip sağ edersin olur nikâh izini



    Bir şey anlamaz garip

    Çok şaşırır bu lafa

    Suallecevap verip

    Derki anlat bu safa


    Avcıavını kollar

    Olmasınsakın tuzak

    Zatenharam bu yollar

    Cincilikbana uzak




    Gülümsemiş Cin ona demiş bak anlasana

    Benkızı delirtirim kolaydır bu iş bana



    Kimselerderman olmaz Allah'ın izni ile

    Babasıçare desin kızına yana yana



    Hekimlertürlü yolu denesinler nafile

    Birazsabır ederek sıranı sakla sona


    Sultanaşart söylersinnikâhı ödül ile

    Dersinsağlıkbulunca ben talibim kızına




    Senigelmiş görünce giderim ben rızayla

    Yeterdiye fısılda ikiletmem hiç sana


    Mademkidostuz dedik bana şu sözü söyle

    Kızıaldıktan sonra herkes kendi yoluna



    Biryerlerde duyarsan bir cin olayı böyle

    Sakınha gelmeyesin bil sebep benim buna



    Çobansöz verir candan

    Derki dürüst herifim

    Duysamgelmem arkandan

    Ahdesadık şerifim



    Oyunuuygulamaya koyarlar

    Prensescinlenmiştir

    Ülkenindört bir yanından

    Cincilersihirbazlar hekimler

    Gelirfakat kızı kimseler

    Sağlığınakavuşturamaz...

    Ensonunda çoban saraya gelir

    Padişaha şartını ileri sürer

    Padişah böyle bir derde dermen olacak olan

    Kişiye kızımı seve seve veririm der

    Anlaşma yaptıkları gibi

    ÇobanCin'e fısıldar



    İşte geldim ey dostum

    Hadibırak git kızı

    Sanaolmaz bir kastım

    Tutarımverdim sözü



    Yollarınaçık olsun

    Çokçarazıyım senden

    Ömrünneşeyle dolsun

    Birarzun var mı benden



    Cincevap verir




    Dostluğun baki bende

    Arzumdürüst kalasın

    Güvenimvardır sende

    Bunuböyle bilesin




    Prensesiyileşir

    O şaşalı düğünlerden biri yapılır

    Çobanartık Prens olmuştur sarayda

    Mesutbahtiyar yaşamaktadır

    Sonderece iyi huylu olan bu çobandan olma prensten herkes memnundur

    Bumesele dört bir yanda duyulmuştur

    Buarada

    Komşu ülkeden elçi gelir

    Komşu ülkenin Prensesi de cinlenmiştir

    Kimseleronu iyileştirememiş

    DahasıO ülkenin padişahı

    Prens'ikızını tedavi için davet etmektedir

    Padişah komşu ülkeninsultanı ile çokiyi dosttur

    Prens'ebu işi halletmesi için ricada bulunur

    AncakÇoban-Prens olmaz yapamam diye tutturunca

    Karısıbunu sebebini sorar

    Çobanönce anlatmak istemez

    Kadınbu ya o meşhur tabir ile

    Kocasınınaltından girer üstünden çıkar

    Ve demeseleyi anlattırır

    Prensher ne anlatırsa anlatsın kendisini boşamayacağına

    Ve buanlattıklarını kimseye anlatmayacağına sözalarak

    Olanlarıanlatır



    Sözümünasıl yerim

    GitsemCin'e ne derim

    İşte böylevaziyet

    Budurbenim kederim



    Karısıbiraz düşünür

    Derki sen merak etme Cin'e varınca

    Böylesöyle diyerek bir akıl verir



    Bumesele aslında tarihte eskidendi

    Kadınfendi neslinde bir cini bile yendi




    Prensvarır Ülkeye Cin içerler dostuna

    Namertmi çıktın yoksa varamadım kastına

    Böyledeyip prense bir azarlar üstüne

    Bumesele aslında tarihte eskidendi




    Prensdemiş sakin ol bir haberim var sana

    Kurtulmuş kuyudaki o felaket curcuna

    Haberalmış yerini gelmektedir bu yana

    Bumesele aslında tarihte eskidendi




    Cinbunları duyunca terk etmiş o diyarı

    Yinebaşka bir kadın vermiş ona ayarı

    Hanımdeyip geçmeyin bu da olsun uyarı

    Kadınfendi neslinde bir cini bile yendi


    Aykıri-Cahit Telkök 21-04-2012












#30.12.2012 01:03 0 0 0
  • Tek kelimeyle muhteşem.. ne yorum yapsam az kalır..
#30.12.2012 01:14 0 0 0
  • @AĞRAZ adlı üyeden alıntı:
    Tek kelimeyle muhteşem.. ne yorum yapsam az kalır..
    Orijinali Göster...


    Teşekkürler hoş geldiniz sefalar getirdiniz
    Saygılar :)
#30.12.2012 01:23 0 0 0
  • :)
    çok naziksiniz..

    hoşgördük..
#30.12.2012 01:27 0 0 0
  • Nasrettin hocanın en uzun fıkrası



    Hoca bir zamanlar evin önünde
    Dalları budarmış ağaç üstünde
    Bindiği dalı kesermiş
    Dalgın ya kafa
    Oradan geçerken
    Komşu Mustafa
    Kolay gelsin hoca bak ne eğlersin
    Aman ha dikkat et şimdi düşersin
    Deyip
    Geçmiş oradan
    Hoca cevap vermeden bakmış işine
    Sarılmış bıçkıya takmış dişine
    İki dakika geçmemiş ki aradan
    Hoca patadanak düşmüş oradan



    Hayrettir demiş bu ne keramet ola
    Bu herif müneccim baksın bir fala



    Yetişmiş peşinden bir koşu hemen
    Düşeceğimi bildin ya nasıl önceden
    De bakalım bilirsin ecelim neden
    Demiş..
    Yetmemiş:
    Yakasından tutmuş yapışmış
    Adam biçare kalmış apışmış
    Bakmış ki hocadan çıkmıyor aman
    Tutmuş da uydurmuş bir kuru yalan



    Eşşegi alıp da oduna gittikte
    Hayvanın üç defa yellendikte
    Birincide bir miktar
    İkide orta karar
    Üçüncüde tam ayar
    Öleceksin deyince
    Hoca düşmüş sevince
    Mustafaya borçluymuş geçen seneden
    Bir oyun düşünmüş muzip inceden



    Gel-zamangit-zaman
    Oduna gitmiş hoca karakaçanla
    Yüklemiş eşşeği oheyecanla
    Merkebin yükü de olunca fazla
    Yellenmiş hayvancık kokulu gazla



    Aaaah demiş Hoca ahan da tamam
    Ecelim geliyor yaklaştı zaman



    Korkudan hiç bakmadan sağı soluna
    Tutmuş yuları düşmüş evin yoluna



    Eşşegin yüklüyken artınca hızı
    Zart diye koyvermiş ikinci gazı
    Hoca demiş alnımda bu muymuş yazı
    Bir osurukluk canım kaldı nideyim
    Tatlı canım çıkmadan eve gideyim



    Kelime-i şahadeti tekrar ederek
    Bir yandan kulağı sese dikerek
    Olurmu acaba gerçek diyerek



    Yürürken



    Eve yakın biryerde üçlemiş eşşek
    Hocanın canını güçlemiş eşşek
    Hoca atmış kendini yerlere hemen
    Uzanmış oraya biriki seksen



    Bir müddet beklemiş gelen olmamış
    Hocada durmaya sabır kalmamış
    Demiş en iyisieve gideyim
    Üç-beş adım kaldı orda öleyim
    Eve varır varmaz uzanmış yatmış
    Ben öldüm diyerek bir inat etmiş



    Karısı biliyor inattır huyu
    Demiş ki komşular ısıtın suyu
    Yuğmuş yıkamışlar kefen 7 kat
    Tabuta koymuşlar hep durmuş rahat



    Komşu köyden imam gelmiş namaz kılmışlar
    Adettir cemaatten helallik de almışlar



    İmam demiş bunun işi bu kadar
    Gömün gitsin orada bekliyor mezar



    Cemaat aralarında:
    Öve öve anlatmışlar Hocayı
    Sanki hoca aşkından
    Ateş sarmış bacayı



    Hoca kendi kendine:
    Kel ölür sırmasaçlıydı derler
    Kör ölür badem gözlüydü derler
    Baksana ardımdan ne övgü gelir
    İnsanın gerçekten ölesi gelir
    Demiş



    Mezara giderken tutup dört koldan
    Tartışma başlamış kestirme yoldan
    Kimi demiş sağdan bu yol çok bayır
    Kimi demiş soldan bu yol çok çamur



    Tartışma uzayınca



    Hoca demiş ki kapağı açıp
    Sağken şurdan giderdim köşeyi geçip



    Sen sus demişler mevtasın gayrı
    Ölünün kimseye dokunmaz hayrı



    Uzatmayalım



    Mezarı sığ tutmuşlar tedbirle
    Toprağı da karar atıp tekbirle
    Gömmüşler...
    Gitmişler...



    Rastlantı ya oraya bir kervan gelmiş
    Fincan yüklü katırlar molasın vermiş
    Kervancı bir yandan katır otlatır
    Fatiha okumuş taze ya yatır



    Demiş ki buranın gür çıkmış otu
    Alayım buradan bu bereketi
    Uzanmış oraya sermiş bir pala
    Demiş ki sabaha giderim yola



    Hocanın mezarda tıkırmış keyfi
    Ne üzüntü varmış ne de bir hayfı



    Karanlığı bekleyip
    Şimdi vaktidir deyip



    Nasrettin terketmiş artık yatırı
    Ürkütmüş fincan yüklü onca katırı
    Kervancı köpürmüş hocaya sövmüş
    Üstüne sağlamca bir güzel dövmüş



    Dayak faslı bitince yürümüş hortlak
    Feleği şaşırmış kafa göz patlak



    Kimseler görmeden evine dönmüş
    Uyurmuş bütün köy ışıklar sönmüş






    Ertesi gün:
    Köylüler gelmişler hepsinde merak
    Hadi demiş birisi ahreti sorak



    Nasıldı öbür taraf anlat be hoca
    Etmişler üstüne soruyu boca



    Demiş ki hoca:
    Aslında iyi de ahret hatırı
    Vaktimi hoş geçirdim bir zaman
    Gel gör ürkütünce onca katırı
    Dayak var kaçmağa vermedi aman






    Gülmüşler şen-şakrak geçip gitmişler
    Hocaya her daim hayret etmişler



    Mesele buradakalmıyor böyle
    Sonunu dinleyinbir bakın şöyle



    Mustafa borcunu sormağa gelmiş
    Hocaysa bu işe şaşırıp kalmış



    Musallada bana helallik ettin
    Gücendim ben sanaçok ayıp ettin
    Demiş



    Komşusu demiş ki yalandan öldün
    Yalandan öldün de aklımı çeldin
    Borcunu öde de bitir bu işi
    Başlamış gözünden dökmeğe yaşı



    Hoca:
    Hadi demiş şimdi yapma maraza
    Yalanı sen attın öldüm faraza
    Yalancı koymadım seni ellere
    Dostum düşürmedim seni dillere



    Sonra da
    Sen uydurdun bana onca yalanı
    Benim bir oyunum geri kalanı



    Bu sana ders olsun unutma sakın
    Her zaman dürüstol doğruyu takın
    Yalan söz dolaşır gelir geriye
    Al demiş paranı bu senin hakkın....Cahit Telkök 18-12-2011






#30.12.2012 01:36 0 0 0
  • Nasıl Hep Aşk

    Nasılyandığımı ateş içinde
    Hepuyandığımıkor-düş içinde
    Aşkboyandığımıdüşüş içinde
    Anlıyor musun ?

    Nasılpiştiğimigüneş üstümde
    Hepgeliştiğimitelaş üstümde
    Aşkçalıştığımıbuluş üstünde
    Biliyor musun ?

    Nasılandığımısordumgözlere
    Hepaldandığımıyordumsözlere
    Aşksultanlığımıvurdumyüzlere
    Duyuyor musun ?

    Nasıldediğimi bilince yazdım
    Hepödediğimi kalınca çizdim
    Aşkadadığımı ölünce sezdim
    Gülüyor musun ?

    Nasıldolacaktıriçinebilmem
    Hepyadolacaktır suçuna ölmem
    Aşkşadolacaktırtacına bölmem
    Giyiyor musun ?
    .Aykırİ-Cahit Telkök 16-01-2012
#30.12.2012 01:53 0 0 0
  • Şiirin Hikayesi

    Muğlanın köyceğiz ilçesine bağlı deniz sahilinde şirin bir köy olan Ekincikte yaşanmış olan bu öykü gerçektir Ekincikte inekler yazın akşamdan sabaha kışın ise sabahtan akşama olmak üzere otlağa salınır zira yazın uzun otların arasına saklanan bir çeşit saldırgan sinek ineklere rahat vermemektedir kışın ise bu sinekler ortadan kalkmaktadır işte bu sebepten mevsime göre inekler sabah ya da akşam meraya götürülür olayımız tam da bu mevsim değişikliği günlerinde cereyan etmiştir

    EKİNCİK HİKAYESİ

    Ekincik'in içinde yaşanmış bir olay bu
    Sonu hazin de olsa söylemesi kolay bu

    Sevmişler bir-birini bir oğlanla kızcağız
    Böyle bir aşk duymamış Dalamanla köyceğiz

    Köyde bir de adet var evi yapmalı peşin
    Kimsecikler kız vermez eğer olsa da işin

    Oğlanın evi yokmuş isteyememiş kızı
    Mevsim kışa yetişmiş bitirmişler de yazı

    Oğlanla kız sabırsız kaçmağa kılmış karar
    Demişler evlenirsek Allah da yuva kurar

    Sözleşmişler bir akşam zamanı ve yerini
    İşte bu son konuşma yazmış kaderlerini

    Kız ineği otlağa götürünce gel demiş
    Saati sekiz demiş ama sabah dememiş

    Sabah erken kızcağız ineği katmış öne
    Varıp beklemiş orda bakınmış döne döne

    Sonra kızmış ağlamış kalleş demiş kandırdı
    Yârim beni yalandan bunca zaman yandırdı

    Akşam olunca oğlan varmış otlak başına
    Saatlerce beklemiş kız gelmemiş boşuna

    O da kızmış söylenmiş: yalancı çıktı yârim
    Boşuna yanmışım ben buymuş benim kaderim

    Bir yanlış anlaşılma birbirinden kopmuşlar
    Karşılaştıkça bazen başka yola tepmişler

    Yıllar geçmiş aradan kızı başkası almış
    Köyden uzak bir yerde çoluk çocuğa kalmış

    Oğlana ev dikmişler o da bir gelin bulmuş
    Çoluk çocuk edinmiş iş hayatına dalmış

    Nasıl olmuşsa bir gün görüşmüşler tesadüf
    Kız oğlana çıkışmış oğlan kıza teessüf

    Konuşmuşlar durumu ikisi de yetişkin
    Anlaşılmış mesele bakışmışlar çok şaşkın

    Oğlandan duydum bunu hala gözleri nemli
    Bunu herkes öğrensin sağduyu çok önemli

    Ekincik'in içinde yaşanmış bir olay bu
    Sonu hazin de olsa söylemesi kolay bu

    Aykıri-Cahit Telkök 05-10-2012


#30.12.2012 02:00 0 0 0
  • Gurbet yangınındanalevler



    Mektubum dilimdenözlenen dosta
    Hasret yangınından alevler kattım
    Anlamaz halimden nazlanan posta
    Sabret yangınından alevler attım
    *****
    Sılamın anısıyürek yâdında
    Şu yaban sobası yakar odunda
    Dilimin sedası alaz tadında
    Gurbet yangınından alevler tattım
    ******
    Geçtiğim yollar da ödül sunmadı
    Göçtüğüm illerde gönül kanmadı
    İçtiğim meylerde acım dinmedi
    Kesret yangınından alevler yuttum
    *****
    Hasretle eridi bitik şu canım
    Kıymetim kurudu yitik bu şanım
    Sormayın hiç bana nasıl çobanım
    İbret yangınından alevler güttüm
    *****
    Gecenin yarısı eve girdiler
    Gözleri yarasa ava kördüler
    Göçmene ateşi reva gördüler
    Kibrit yangınından alevler tüttüm
    *****
    ****
    Ağlarım göçtüm de naçar bir yere
    Sanki bir suçtum da biçer bin kere
    Bülbülüm şu nazım geçer bir Yâre
    Kudretyangınından alevler öttüm



    ------------------------------------.Aykıri-CahitTelkök -15-02-2012









#30.12.2012 02:38 0 0 0

  • Bana sorma



    Beni, bana sorma
    Beni, kendine sor



    Akşamları karanlığa kattıklarına
    Boğazında takılan yuttuklarına
    Sayısız nöbetler tuttuklarına
    Güneşle birlikte battıklarına sor



    Tükenmek bilmeyen umutlarına
    Bıkmadan baktığın ufuklarına
    Bir türlü gelmeyen mektuplarına
    Odanda, bir başına yaptıklarına sor



    Zifiri düştüğün gecelerine
    Zehir gibi acının yücelerine
    Çözemediğin bir dilin hecelerine
    Yıllardır tütmeyen bacalarına sor



    Saymadan teptiğin o yıllarına
    Boş kalmaya alışan o ellerine
    Susarak yıldırdığın o dillerine
    Açmadan soldurduğun o güllerine sor



    Bekleme akdinin süresizliğine
    Yalnızlık vaktinin töresizliğine
    Huysuzluk ederken sırasızlığına
    Çıkılmaz ukdenin çaresizliğine sor



    Gördüğün tabirsiz rüyalarına
    Eşsiz benzersiz hülyalarına
    Kurduğun yıkılan dünyalarına
    Hani mutlu olacaktın güyalarına sor



    Çok uzak yerlerden beklediğine
    Çileyi çileye eklediğine
    Tozlu sandıklarda sakladığına
    Kervanlara dertler yüklediğine sor



    Ayrıca bir de
    Yaşları dinmeyen o gözlerine
    Dermandan kesilen o dizlerine
    İçinde kaydırdığın yıldızlarına
    Kimseye demediğin o sözlerine sor



    İstersen- Bir de-Yüreğine sor



    Aykırİ-Cahit Telkök.
#30.12.2012 23:34 0 0 0
  • Kendimizi Tanımlama


    Şiirin Hikayesi

    İnsan olarak bize sunulan kavramları benimsmek ve o kavramların hepsini birden beynimizde hazmedip onunla yaşamak işte yapılması geren bu büyüklerimiz ve bize ışık tutanlar böyle yaptılar

    Türkçeyi doğru dürüst kullanmamak ve kendimizi doğru ifade edememek
    Kavramların bilincinde olmadan kendi kendimizi yanlış bir biçimde tanımalmaya girişmek gibi bir hatalı ifadeler zinciri oluşturmuş durumdayız

    Tabi ki bazı şeylere ilgi duymak bazı konulara ve kişilere değer vermek bazı çok sevmek
    bunlar insanın doğasında olan şeyler Fakat konuya dil bigisi ve felsefi açıdan bakıldığında

    Mesela Allaha inanan müslümandır ama Allahcı denmez Allahlı da denmez
    Peygamberi ve onun ahlakını sevene peygamberci ya da ahlakçı denmez
    Kuran okuyana kurancı denmez

    Bu şekilde ki ifadeler ya bir şeyi imal eden ya da onu satarak onun ticaretini yapan kişilere kullanılır

    kendimizi bu şekilde ifade etmek ben bunu satışa çıkardım bunun üzerinden çıkar güdüyorum demek olur

    Babamızın ve annemizin evlatlarıyız onları severiz
    Ama ne babaist ne anneist be babacı ne da anneci olmayız

    Milletimize bağlıyız
    Vatanımıza da
    bayrağımıza da
    vatancı milletciyim bayrakcıyım denmez

    İnsan zihninde bir Kavramlar manzumesi oluşturmalı
    Kavramları da doğru ifade edebilmelidir


    Buradan bakınca da bu şiir ortaya çıkıyor

    --------------------------------------------------------------------------------
    Kendimizi Tanımlama


    Kendimizi ve çevremizi tanımak için varız
    İyi güzel de
    Kendimizi ne ile tanımlarız
    Kâh ona kâh buna uyarız
    Zannederiz ki uymazsak hıyarız
    Ve de kendimizi boyarız
    Alırız bir kişiliğin yerine kendimizi koyarız
    Filanca hayranı
    Falanca düşmanı
    Olanca patlıcanı severim
    İşte ortaya çıkan kişilik tanımlama tablosu
    Mutlaka bağlı olmalıdır bir yerlere
    Beynimizin kablosu
    Çoğumuz kendisini tanımlıyor bir şeyle
    Kimisi şişeyle kimisi neyle
    Kimi de tanıdığı falanca beyle
    Bana sorarsanız tanımlama değil de Tan'ım
    Çırılçıplak zihnimle soyunup yatanım
    Çırılçıplak kavramları dimağımda tutanım
    Belki de bazılarına göre Şeytanım
    Bana sorarsanız batılın boynuna kaytanım
    Buyurun anlatalım

    İst takısı ile bitenler
    Komünist
    Faşist
    Ateist
    Kemalist
    Sahi ya Atatürk herhangi bir istle kendisini tanımlamış mıydı
    Optimist
    Pesimist
    Marksist
    Bunlar benim beynimde sanki birer kist
    Elde var kist

    Birde li-liler var
    Ama bu lili yar lili yar türküsü değil
    Kulağına fısıldayayım azıcık eğil
    Memleketini söyleyenleri de tenzihle
    Fener bahçeli
    Pardon yanlış oldu Fenerli
    Trabzonlu
    Cim-bomlu
    Vefalı
    Vefa bozasını
    Vefalı yürekleri
    Tenzih etmezsek ayıp olur
    Şimdi soracaksınız ya sen
    Ben sadece Deli'yim
    Elde var bir de Deli

    Ci-lileri de unutmayalım
    Tabi ki meslekleri tenzih ederek
    Sağcı
    Solcu
    Devrimci
    Evrimci
    Atatürkçü
    Sahi ya Atatürk neciydi
    Tasavvufçu
    İlerici
    Fethullahcı
    Mevlanacı
    Sahi ya Peygamber her hangi bir şeyci olmuş muydu
    Adnan Hocacı
    Nurcu
    Quantumcu
    Ben bunları duya duya artık ö-dedim
    Ben de bundan sonra öcüyüm
    Şimdi oldu elde bir de öcü

    Elde ne vardı
    Kist
    Deli
    Öcü
    Bir toplama yapalım
    Ne olur
    Kist-Deli- öcü
    Sadeleştirelim
    Kistdelici'yim
    Şaka -şaka dümdüz bir Müslümanım
    Kabul ederseniz
    Öz değerlerin
    Kavramına varmış insanım

    Aykırİ

    03-01-2013-Ekincik
#06.01.2013 21:28 0 0 0
  • Şiirin Hikayesi

    Edebiyat Defteri benzeri Sayfalarda kol gezen ortalığı şiir enflasyonu ile boğanlara sesleniş

    --------------------------------------------------------------------------------
    Hastalık ve Dermanı


    Sayın Hocam
    Yüksek müsaadenizle
    Bir sorum var size
    Milleti getirdi dize
    Bir hastalık bulaşıcı ortalıkta kol geziyor
    Yürekleri ezim-ezim eziyor
    Aydınlatır mısınız
    Bak anlatayım evlat
    Bu hasatlığın belirtileri ve en belirgin özelliği ishaldir
    Günde beş öğün ayakyoluna misaldir
    Ama bu kalemden kağıda dökülür
    Latince ismi katırius-anıriyus tur
    Kalpten değil de hep dalaktan dökülür
    Türkçesi ise Evdebiyat difterî dir
    Aşısı yapılmayanlar bu hastalıktan yorum- yorum yorulurlar
    Şairim şiir yazarım diye kurum-kurum kurulurlar
    Nöbet çok aniden gelir buna Aygırİ tepmesi derler
    Çifteyi yemiş gibi serim- serim yere serilir durulurlar

    Bu hastalıktan muzdarip olan öğrenciler okula da gidemezler
    Şu uzmanlara başvurmak lazımdır
    Özgün Hece
    Ozan Ayak
    Çetin uyak Yazargil
    Müşvik Şair
    Manzum Kafiyeler
    Heccav Ofluoğlu
    Edebî Taşıroğlu
    Sunduz Aruz
    Zekai Hikmet
    Mirim Taşlıca
    Özgür Talep
    Arşın Halep

    İlaç olarak
    Sinamekiden tömbeki pek işe yaramaz
    Tavsiyem
    Of civarından kelle paça haşlama
    Miri nur denilen bir süzme bal özel işleme
    Çetin-çatan derman çiçeği tohumu
    Bir de Susmak tohumu vardır çok acıdır ama hemen keser
    Nöbet geçer içlerinde de ılık bir meltem eser
    Anladım Hocam
    Bunlara kulak asmazlarsa ne olur
    Aygırİ tepmesi olur nöbet-nöbet üstüne
    Kişinin ruhundan sanki mıhları çıkar
    Çıkan çivileri de bir balyoz yerine çakar

    Peki Hocam anladım da başka ne gibi tavsiyeler olur
    Yücelmek için çaba
    Can yücelmek için küfür etmemelidir
    Yazı türlerine başvurmak lazımdır
    Mesela nesir olur nazım olur hikmet olur
    Nesir nazım her yerde olur da
    Hikmet sadece Kuranda olur
    Hikmetin alametleri de vardır
    Yunus yüzgeci
    Emrah çınarı
    Veysel toprağı
    Necip Fazıl küreği
    Mustafa Kemal yüreği
    Neşet Baba direği
    Hele -hele de
    Peygamber sofrasına oturunca
    Kalemi de mürekkebe batırınca
    Yemesi de tatlı olur
    Hasta dermanını bulur
    Teşekkürler Hocam
    Hürmetler

    Aykırİ-04-01-2013 Ekincik
#06.01.2013 21:33 0 0 0
  • Tenha sözler

    Ayan beyan söylenirse
    Hicap olur yare karşı
    Ulu orta paylanırsa
    Ayıp olur sere karşı

    Ressam sanatını sınar
    Sergisinde zevke kanar
    Fırçasını gül mü sunar
    Ayıp olur mire karşı

    Kalemimden diye diye
    Ne yazarsın ki kafiye
    Konu olursun Nefi'ye
    Gülünç olur yere karşı

    Yazarken adabın takın
    Şiir miir deme sakın
    Şairliği anma yakın
    Acip olur pire karşı

    Aşkım ve sevgilim deyip
    Sanki taş gediğe koyup
    Yanlış bir akıma uyup
    Dil pis olur kire karşı

    Seni seviyorum ile
    Mısraları deme öyle
    Bak bakalım Veysel bile
    Söylememiş bire karşı

    ŞAHİNİM VAR BAZLARIM VAR
    BAHARIM VAR YAZLARIM VAR
    YÂRE TENHA SÖZLERİM VAR
    DİYEMEM AĞ'YARE KARŞ I ..Aşık Veysel

    Her şeyin bir yeri vardır
    Vaktinde söylemek kardır
    Seviyorum demek ardır
    Bu söylenmez nura karşı

    Ukala bir çığır açar
    Bu da böyle bir dem geçer
    Ama bilin sonu naçar
    Yürüyemez nara karşı

    Aykıriyim sözüm ayan
    Seni seviyorum diyen
    Türkü varmı bilen duyan
    Bulan varsa süre karşı


    Aykırİ-10-01-2013-Ekincik





#10.01.2013 21:24 0 0 0
  • Hayırsız Evlat


    Bir gül ektim verdim ona can suyu
    Naçar kaldım soramadım yönünü
    Goncasıyla diken çıktı da huyu
    Kıyamadım kıramadım önünü


    Bir gül ektim yaptım ona çapayı
    Budamadım yanı ile tepeyi
    En sonunda taktı bana küpeyi
    Eğip büküp veremedim yönünü


    Bir gül ektim gölgesini bekledim
    Okşayarak dikenini yokladım
    Sebat dedim uca umut ekledim
    İsyan etti kuramadım dününü


    Bir gül ektim ak beklerken kızılmış
    Goncaları açılmadan bozulmuş
    Kader olmuş şu ömrüme yazılmış
    Şad olup da göremedim gününü


    Bir gül ektim dallarında kuşötmez
    Kötü huya ne yapsan da başetmez
    Üzer canı cananını hoş etmez
    Akıl almaz yoramadımsonunu


    Aykırİ-22-01-2013-Köyceğiz














#24.01.2013 04:42 0 0 0
  • Değerli



    Zulümmüş mazlummuş bana ne tasa
    Benim evimdeki çittir değerli
    Kendime bakarım hayat çok kısa
    Benim başımdaki bittir değerli



    Kendi bacağından asılır koyun
    Bana yeter artar yattığım koyun
    Çayımın yanına üç şeker koyun
    Hayattan alınan tattır değerli



    Ful aksesuarlı arabam dizel
    Transfer haberi milyonlar güzel
    Kadeh dolsun şarap at bir de gazel
    Maçlarda çekilen şuttur değerli



    Diziler maziler dağda geziler
    Arada gururdur şehit gaziler
    Bikinili dolaşan ince kuzular
    Figürü gösteren kottur değerli



    Hayatın tadını çıkarmak lazım
    Hiç sormam bağını yutarım üzüm
    Vitrinlere takılır geçerken gözüm
    Çengelde asılan buttur değerli



    Kavramlar kuramlar bilimsel bakış
    Tarihle konuşur işlenmiş nakış
    Bizim değerlerimiz bence çok rüküş
    Yunanın sattığı mittir değerli



    Ne tatlı öyküdür sapık Samara
    Biraz uçuk ama basar damara
    Üç boyutlu teknik beş yüz kamera
    Amerikan filmi settir değerli



    Aile hayatı eskimiş adet
    Geri kafalılar uykuda medet
    Seviyeli ilişkim benim mutemet
    Ucuza aldığım ettir değerli



    Modada neler var anlatıp sayan
    Zıpırlık yaparak kuyruksallayan
    Dönmesi homosu yada şuh bayan
    Nefsime hoş gelen ittir değerli



    Duygusal romantizm dinimin adı
    Aşk ile değişir hayatın tadı
    Hala unutamam taptığım cadı
    Kendimce koyduğum kuttur değerli



    Yeni fikirlere açık yaşarım
    Nerde hıyargörsem tuzsuz koşarım
    Avrupa'yla örnek çağlar aşarım
    Teknik ile gelen ottur değerli



    Etiket görünüm varlık yarışı
    Kimseye yar etmem cepten kuruşu
    Ne güzel limanda bağlı duruşu
    Her türlü konforlu yattır değerli



    Ucuz bir daire şanıma yetmez
    Kişilik sarsılır zevkime gitmez
    Fazlası olursa rahatlık batmaz
    Manzara sükseli kattır değerli



    Duyarlıyım çokça sanatseverim
    Mitoloji destan heykel överim
    Kültürüm derindir lafla döverim
    Benim yücelttiğim puttur değerli



    Aykıri söylesin işin esası
    Olanca yazdığım kansızın sesi
    İhlastır ahlaktır insan yasası
    Helalinden olan süttür değerli



    Aykırİ-29-01-2013-Köyceğiz























#30.01.2013 02:11 0 0 0
  • Cok guzeldi yuregine kalemine saglik
#01.02.2013 22:27 0 0 0



  • İlahi Aşk



    Nefs denilen kavramı Can'ı tanımak gerek
    Vicdan ortaya çıkar kulkendini yerende
    Heyecan atar orda gövdeninşehri yürek
    Arzunun adıdır aşk doğrugözle görende



    İmana romantizmleduygusallık katmışlar
    Aşkı tertemiz sanıp kalbitemiz satmışlar
    Kavram kargaşasıyla aşkıilah etmişler
    İlahi aşk adında ayet yokturKur'an'da



    Tevekkül denen kavramteslimiyet Rahmana
    Merhametli olmaktır buyazılmış fermana
    Rahmet denilen gerçek kalbikoyar dermana
    Hezeyan huzursuzluk aşkruhuna girende



    Açlık susuzluk gibi gayenesil devamı
    Güçlü olan bu dürtü hepyanıltmış avamı
    Mahşer günü gelinceanlarsınız davamı
    Neden yanık kokuyor aşkdenilen yaranda



    Ölüm anı değildir ne düğünne de visal
    Gelenekte söylenmişböylesine bir masal
    Kur'an'a bir kez bakın oradadoğru misal
    Aşktan hiç konu etmez Azizhesap soranda



    Zulüm eden bir kulu mazur dagöremezsin
    Her canı sevdim deyip günahagiremezsin
    Duygusal romantizmle adilceyoramazsın
    Kararın makul olmaz aşklahüküm verende



    Aşk kurtuluş değil kikalplerde hazır nazır
    Allah diyor zikirle yüreklerbulur huzur
    Esmasını anlayan canınıgörmez mazur
    Makul vicdan ferahtır aşkıkalpten sürende



    Aşk denilen olguyu iman mısanıyorsun
    Öyle değil aslında yanılıpkanıyorsun
    Aslında boş bir kaba ekmeğibanıyorsun
    Öyle sandı yıllarca bunuyüze vuranda



    Ezberden ezber ile mezbelebir felsefe
    Vahye kulak asmayan aslagelmez insafa
    Âşık mı olun demiş güzelresul Mustafa
    İlahi aşk demişler nefis ileyoranda



    Sağduyudur sağduyu illederim sağduyu
    Aşk dediğin içgüdü candaolan bir duyu
    Nefis ister hep isterdoldurulmaz bu kuyu
    Vicdanı azat eyle aşka birazdiren de



    Aşkın içerdiği şeykavuşmaktır bir şeye
    Aşık'ın arzusu sevişmektirher saye
    Asıl olan mesele infaktırhedef gaye
    Nefis dünyada kalır kefenseni saranda



    Falanca şöyle demiş filancadanseziymiş
    Hazreti bilmem kimin kalplegören gözüymüş
    Okudum hak olanı doğru Allahsözüymüş
    Anlarsınız okuyup peşinhükmü kıranda



    Rahmaniyettir esas işimizehiç gelmez
    Canımız aşkla yanar aslayüzü de gülmez
    Arif olan aşk diye kuruhayale dalmaz
    Aşk değil hayrat geçer ohuzura varanda



    Aykıri aykırıdan haykırırkenbu sözü
    Kur'an'dan okumalı Hakkındediği tözü
    Nefsine bir bakış bak aşklakör kalbin gözü
    Aşkını put yaparak hayalindekuranda



    Aykırİ-11-02-2013-Köyceğiz




















#11.02.2013 23:32 0 0 0
  • [video=youtube;pZoFrzGlBI0]http://www.youtube.com/watch?v=pZoFrzGlBI0[/video]
#17.02.2013 19:03 0 0 0