Yil otuz sekiz on kasim Persembe
Hatirlardan çikmayacak bir sonbahar
Sarsiliyor Istanbul yedi tepe
Yaman esmis Dolmabahçede rüzgar
Gerçek olamaz olsa olsa bir düs
Dokuzu bes geçe Atatürk ölmüs
Böyle toptan bir yas nerde görülmüs
Beraber agliyoruz kurtlar kuslar
Bu memlekete en çok hizmet eden
Bu ask ile daglara gücü yeten
On sekiz milyonun omzunda giden
Atam Ankara sirtlarinda yatar
Senden evvel ve senden ileri :
ilk müjdeyi,ilk haberi
senden almisti cihan ;
Ta o zamandan
Anliyamadigina yansin.
Sen dünyanin dönüp dolasip gelecegi,
Ugrunda milyonlarin seve seve ölecegi
En büyük maksat icin
Dünyaya ilk karsi koyansin.
Nasil icimizdeysen bütün varinla
iste öylece dünya davalarindasin,
o isik saclarin,o alev sözlerinle
o gök gözlerinle sen,
Ey issiz geceler icinden,
Bize essiz sabahi getiren!
Ey asirlardir dul bayragin esi,
Ey geceyarilarimizin günesi,
Ey isik saclar,
Ey yele kaslar,
Ey cekilmis hancer bakislar,
Ey kalem parmaklar,
Ey ay-yildiz el,
Ey en güzel
Ey en büyük
Ey Atatürk !
Getir dudaklarini,bir bir anlimiza koy.
Daglansin atesinle bu soy...
Oy Atatürk oyy...
irkilmez ata cocugu irkilmez,
Zaptedilmez Atam zaptedilmez
Biz varken senin hisarinin burclari:
Bakislarimiz kilic uclari,
Bekliyoruz devrimini biz.
Cökmeyecegiz diz...
Isterse hayat zehrolsun,
Isterse refah kahrolsun,
Isterse kursun düssün yanimiza belimize,
Isterse gecinmek icin bir dilim
Kuru ekmek gecmesin elimize,
Halel gelmez bizim atesimize
Dünya düsse pesimize,
Yer sarsilsa yerinden
Ne senden geceriz ne senin eserinden.