"Bu gece bir şeyler değişecek, sen gideceksin, ben biteceğim. Ardından isyanlar, isyanlar...
Bu gece bir şeyler bitecek, içimdeki sen, hayalindeki ben gidecek, ve bir daha asla geri gelmeyecek.
Komik! Bir an ne kadar da zayıf kalmışım sana karşı. Nasıl inanmışım sana. Gideceksin ne kadar "kal" desem de. Ardında yalnızlığının hediyesini bırakarak gideceksin. Sen; beni sevdiğini söyleyeceksin , ben de; "sevgin bensizliğin olsun" diyerek cevap vereceğim
sana. Belki de güzel olabilirdi. Belki de çok kötü...
Bir yaşamı daha bitirerek gidiyorsun işte. Söz söylemeye cesaretin yok. Susuyorsun yine, her zaman olduğu gibi. İçin içini yiyor ve sen yine de konuşmak istemiyorsun biliyorsun ki sende haksızsın en az benim kadar. Sen de suçlusun en az benim kadar. Şimdi git,bir daha seni bulamayacağım bir yere, sesini duymayacağım, yüzünü göremeyeceğim uzak bir diyara.Hatırlanmayacak kadar uzaklara git, git, git!
Bir yıl sonra...
Dün seni gördüm. Çok değişmişsin deli kız çok değişmişsin. O gülen kıza ne oldu, söylesene? Zayıflamışsın iyice, yüzünde eskisi kadar canlı değil ne oldu sana? Kim yaptı sana bunu, söylesene kim?
Konuşmadın yine, yine o keçi inadın tuttu. Bilirim seni, dediği dediksindir. Yapacağım dedikten sonra geri dönüş yoktur senin için. Değer miydi sence?
O sevimli kız nerede?Bir gün karşılaşırız diye bekledim.Ama bu şekilde olmamalıydı. Bende ardından üzüldüm. Bende yalnız kaldım, bende küstüm kendime, bende öğrendim gecelerle dost olmayı, bende alıştım soğuk gecelere ve bende...
Şimdi sen karşımdasın, o kadar gururlusun ki yüzüme bile bakamıyorsun, biraz olsun konuşmaya bile cesaretin yok. Suçluluğunu kabulleniyorsun, yine diyecek bir şeyin yok.
Düşündüm hem de çok, defalarca hata kimde diye?
Ne yaptım ki ben sana o kadar değişecek...
Bir rüya gördüm sandım, ama karşımdaydın,en olmadık bir zamanda...
Bir hafta sonra...
Bir telefon çaldı az önce, sevdiğin bir şarkı vardı ya onu dinletti bana arayan....Hemen eski rehberleri karıştırdım. Telefonunu buldum. Evet halen o şarkı çalıyordu o unutulmaz şarkı.
Birkaç gün sonra...
Gazete okuyordum, arkadaşlarımla şakalaşarak.Bir an "neyin var" diye haykırdıklarını hatırlıyorum. Sonrası... Eve getirmişler, bayılmışım
"Olamaz!" diye bağırmışım. Sanki çok korkmuş gibi sapsarı kesilmişim oracıkta. Sevdiklerim, dostlarım eve kadar yanımda gelmişler. Adını sayıklamışım yol boyunca. Telefona sarılıp aradım "Doğru mu?"
diyerek. Korkunçtu, inanılmazdı. Sen yaşamdan vazgeçmiştin, o tatlı kız bir delilik yapmıştı yine.
Neden ben neden? Vazgeçmediğin neden ben? Deli kız ne yaptın bize?"
İnsanın annesini sevmesi
kendisini sevmesi değil midir
aslında
Kendi hayalgücünü ve o korkunç
düşlerini
Saatinin içini aç, annen
sana bakacak
Öp anneni, tanrıyı anımsa
Beslenme çantana koymayı unutma
karakutunu
Kurtlarla ve annenle her sabah
dans et
Kurtlarla ve annenle her akşam
dans et...
Sen oradasın
Yazılmamış bir şiir gibi...
Saf ve masum
Bütün öfkem bu sana
Başeğmem ve sonsuzca
arzulamam.
HASRETINI YOKLUGUNU SENSIZLIGI
BIR ATES YANIGI GIBI OYLE BIR ACIYLA DUYDUMKI
YUREGIMIN ETINDE
GITGIDE COGALARAK GITGIDE DERINDEN ISLEYEREK
OYLE DAYANILMAZ OLDUKI BU S
ENI BOGABILIRIM SENDEN KURTULMAK ICIN
CUNKU SENI O KADAR SEVIYORUM
Sevdalardan yana sular akardı
Nehrin tersine yüzen somonlara inat
Papatyalar koklardı güneşi
Yağmurlar taşırdı hasretimi
Sen yoktun o baharlarda
Gözlerin yoktu, yüreğini taşıyan
Selam gönderdim martılarla, aldın mı?
İçimdeki tuzlu suları tattın mı?
Kızıl bir deniz gözlerim alabildiğine..
Bu hayata yaşamak mı derim Ben!
Sensizliğin gölgesinde
Gel artık...
Çiçeklerim soluyor,
Kapanıyor gözlerim
Gel artık...
....Ben Bir Eylül Sen Haziran
Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
Deli deli esiyordu rüzgar
Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar
Neydi o bir zamanlar
Sevmişliğim, sevilmişliğim
O heyheyler, o delişmenlikler neydi
Ne bu kadere boyun eğmişliğim
Ne bu acıdan korlaşan yürek
Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım
Önümdeki diz boyu karanlıklar da ne
Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım
Beni kötü yakaladın haziran
Gamlı, yıkık eylül sonuma
Bir ilk yaz tazeliği getirdin
Masmavi göğünle
Cana can katan güneşinle
Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime
Çiçekler açtı dokunduğun
Çimler büyüdü yürüdüğün
Ve güller katmer oldu güldüğün yerde
Basımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi
Oldurduğun yemişlerin ağırlığından
Dallarım yere değiyor
Güneşi batmadan saçlarının
Bir dolunay doğuyor bakışlarından
Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma
Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık
Başım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan
Ölebilirim artık
Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Baksana; parmak uçlarım ateş
Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe
Benimle uyu, benimle uyan
Birlikte varalım on üçüncü aylara
..
Gittiğin gün hayat bitti sanmıştım
Gittiğin gün ölümü yaşamıştım
Gittiğin gün zaman durdu sanmıştım
Meğerse ben yanılmışım
İşte hayat yine akıp gidiyor
İşte hayat sensiz de yaşanıyor
İşte hayat böyledir deniyor
Zaman herşeyi siliyor
İşte hayat yine akıp gidiyor
İşte hayat sensiz de yaşanıyor
İşte hayat böyledir deniyor
Zaman herşeyi siliyor
Öyle uzak şimdi bana, yaşadığım hatıralar
Bir bulanık film sanki, senle dolu dakikalar
Bak yinede zaman zaman, düşünürsem gözlerini
Heryanımı anlatılmaz, yemyeşil bir sızı kaplar
Bence artık sen sönmüş bir güneşsin
Bence artık sen yankısız bir sessin
Bence artık soluksuz bir nefessin
Bence artık herkes gibisin
İşte hayat yine akıp gidiyor
İşte hayat sensiz de yaşanıyor
İşte hayat böyledir deniyor
Zaman herşeyi siliyor
İşte hayat yine akıp gidiyor
İşte hayat sensiz de yaşanıyor
İşte hayat böyledir deniyor
Zaman herşeyi siliyor
Öyle uzak şimdi bana, yaşadığım hatıralar
Bir bulanık resim sanki, senle dolu dakikalar
Bak yinede zaman zaman, düşünürsem gözlerini
Heryanımı anlatılmaz, yemyeşil bir sızı kaplar
İşte hayat yine akıp gidiyor
İşte hayat sensiz de yaşanıyor
İşte hayat böyledir deniyor
Zaman herşeyi siliyor
İşte hayat yine akıp gidiyor
İşte hayat sensiz de yaşanıyor
İşte hayat böyledir deniyor
Zaman herşeyi siliyor
Siliyor....Silmiyor....
Siliyor....Silmiyor....
Siliyor....Silmiyor....
.
Hayat bize mutlu olma şansı
vermedi
Biz kendimizden başka
Herkesin üzüntüsünü
Üzüntümüz,
Acısını acımız yaptık.
Çünkü Dünya'nın öbür ucunda,
Hiç tanımadığımız bir insanın
Gözyaşı bile içimizi parçaladı...
Kedilere ağladık
Kuşların yasını tuttuk.
Yüreğimizin yufkalığı
Kimi zaman hayat karşısında
Bizi zayıf yaptı.
Aslında ne güzel şeydir
İnsanın insana yanması
Sevgili...
Ne güzeldir bilmediğin birinin
derdine üzülmek ve çare aramak.
Ben bütün hayatımda hep
Üzüldüm, hep yandım..
Yaşamak ne güzeldir be sevgili
Sevinerek, severek, sevilerek,
Düşünerek...
ve o vazgeçilmez sancılarını
Duyarak hayatın
Yelken açtım hayata
Cebimde bir avuç umutla
Yıkılmadım, yorulmadım;
Senden bıkmadım hayat
İki verdim bir aldım
Yinede umutluyum senden hayat
Çok sevgi verdim
Az ilgi gördüm
Yinede senden yılmadım hayat
Çok ağladım, sızlandım
Yinede senden vazgeçmedim hayat...
SENDEN VAZGEÇMeYECEĞİM HAYAT
Sevmekten korkma beni
Ben gelincik değilim
Korkma dağılmaz yapraklarım
Karışmam rüzgara
Asıl sevmezsen kırılırım.
Hadi korkma
Tut ellerimden
Çocukluğuma götür beni
Eski zor yıllara değil ama.
Güle oynaya parka götürdüğün,
Kapımızın önünde evcilik oynadığım
Anne değil
En küçük
En sevilen çocuk olduğum
Hatta şımartıldığım,
Annemin balkonumuza kurduğu salıncakta
Umarsızca sallandığım çocukluğuma
Göğe değercesine.
Sokakta ağlarken bulduğum o yavru kediyi
Bodrumda
Kapımızın önünde
Ya da banyoda değil
Odamda beslediğim
Onu şefkatle ısıttığım çocukluğuma.
Kaygısızca okul yolunu tuttuğum
Çocukluğuma götür beni hadi
Ve büyük bir sevinçle eve döndüğüm
Eski zor yıllara değil ama.
Eğer öyleyse
Vazgeçtim çocukluğumdan.
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
Ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
Neden akşam oluyorum tren kalkınca
Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
Öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
Az önceki çiçekler nasıl da diken diken
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
O sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti
O elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
Günler devlet alacağı, yıllar bir kadehçik buzlu rakı
Oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
Kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
Nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
..ısıtır bağrını güneş
otların, ağaçların, toprağın
güller yapraklanır birden
ve
gül gibi bir gül açar: kırmızı
uzanıp sana veririm
kokla haydi!
çoğalacağım.
gölgeler neye benzer ki
bir kısa, bir uzun, şekilsiz,
kaybolur akşamları,
işte ben canım!
senin gölgen gibi
ayrılmayacağım.
iki kartal nasıl yarar gökyüzünü
düşer mavi: biraz sana, biraz bana...
gel!
güneşi koyalım ortasına
ısınacağım.
sana verdiğim güle
ne oldu ki bir tanem?
rengi solmuş... olsun!..
aşklar değil midir ki nedeni
şekil ve tenlerde kaybolmuş.
yüreğine beni hiç sokmadın ki
yüreğim seninle dolmuş.
dur biraz!
ağlayacağım...
gideceğim demiştim sana hatırladınmı
gelmeyeceğim demiştim sana dönmeyeceğim
ağlama demiştim sana ağlama demiştim
yalvarma bana dönüşü yok bu gidişin haykırma demiştim
giderken ne dedim sana hatırladınmı
unut beni demiştim unut artık
hata belki de bende avun demiştim sana
avun benle hayallerimle ama sakın ağlama demiştim ardımdan
ne bir mektup yazacağım ne de bir haber gelecek benden sana
unut artık beni at kalbinden bende yaptım attım seni yüreğimden
zor olacak demiştim,atmak seni kalbimden
ama zor olmadı ne de kolaymış oysa...
ne demiştim hatırladınmı giderken arkana bile bakma unut demiştim ....
sakın sakın AĞLAMA AĞLAMA DEMİŞTİM
Ağlama bebek ağlama sen de
Umut sende, yarın sende
Yağmur gibi gözlerinden akan yaş niye
Bu suskunluk, bu durgunluk, kırgınlık niye
Çok uzakta öyle bir yer var
O yerlerde mutluluklar
Paylaşılmaya hazır bir hayat var
Ağlama bebeğim ağlama sen de
Acı sende, hasret sende
Dalıp dalıp derinlere düşünmen niye
Bu küskünlük, bu dargınlık, sıkıntın niye
Çok uzakta öyle bir yer var
O yerlerde mutluluklar
Bölüşülmeye hazır bir hayat var