yeni yollar seçmeli

Son güncelleme: 27.09.2004 16:59
  • Yeni Yollar Seçmeli...


    Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde,
    yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını, dağlara dönmeli yüzünü insan.
    Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini ferahlatacak;
    yeni insanlarla tanışmalı, yeni keşifler yapacak...
    Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa, gerçekleştirmeyi denemeli!
    Her geçen gece, ölüme bir gün daha yaklaştığını;
    zamanın bir nehir, kendisinin bir sal olup da, o dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı.
    Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günler, her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa, değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri.
    Küçük şeylerle başlamalı belki; örneğin, bir kaç durak önce inip servisten, otobüsten; yürümeli eve kadar, yüreğine takmalı güneş gözlüklerini; gördüğünü hissedebilmeli!
    Sağlığını kaybedip, ölümle yüz yüze gelmeden önce, değerli olabilmeli hayat!
    İlla büyük acılar çekmemeli, küçük mutlulukları fark etmek için!
    Başkasının yerine koyabilmeli kendini; ağlayan birine "gül", inleyen birine "sus" dememeli! Ağlayana omuz, inleyene çare olabilmeli!
    Şu adaletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı; sevgisiz, soysuz kalarak!
    Dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden, derin bir soluk alıp,
    hapsetmeli kokusunu içine...
    Güneşin doğuşunu seyretmeli arada bir, seher yeli okşamalı saçlarını...
    Karda, yağmurda; sevincine, coşkusuna; fırtınada boranda; öfkesine,
    isyanına ortak olabilmeli doğanın!
    Bir çocuğun ilk adımlarında umudu; bir gencin düşlerinde geleceği;
    bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli!
    Çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi, mutlu etmeden mutlu olmayı beklememeli!
    Ama küçük, ama büyük; her hayal kırıklığı,
    her acı bir fırsat yaşamdan yeni bir şeyler öğrenebilmek için; kaçırmamalı!
    Çünkü; hiç düşmemişsen, el vermezsin kimseye kalkması için,
    hiç çaresiz kalmamışsan, dermanı olamazsın dertlerin; ağlamayı bilmiyorsan,
    neşesizdir kahkahaların; merhaba dememişsen, anlamsızdır elvedaların...
    Ne herkesi düşünmekten kendini, ne kendini düşünmekten herkesi unutmamalı!
    Bilmeli, çok kısa olduğunu hayatın; hep vermek ya da hep almak için...
    Sadece, anlatacak bir şeyleri olduğunda değil,
    söyleyecek bir şey bulamadığında da dinleyebilmeli! Aklı ve kalbiyle katılabilmeli sohbetlere...
    Hafızası olmalı insanin; hiç değilse, aynı hataları, aynı bahanelerle tekrarlamaması için!
    Soruları olmalı, yanıtları bulmak için bir ömür harcayacak!
    Dostları olmalı, ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak!
    Herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi; ama, kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin ki,
    hakkını verebilsin sevdiklerinin; zaman bulabilsin; bir teşekkür, bir elveda için...
    Yaşam dedikleri bir sınavsa eğer, asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten;
    ama, herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de fark edebilmeli insan!
    Tıpkı, her şeye sahip olamayacağı gibi...
    Zamanın ninnisiyle, uykuda geçirmemeli hayatı!

    Can DÜNDAR
#25.09.2004 23:42 0 0 0
  • haluk abimiz ne dio dağlarmı yollarmı denislermi engel neden neden gelmes oldun....
#26.09.2004 22:58 0 0 0
  • ellerin dert gormesin arkadas1m cok gusel bir yaz1
#26.09.2004 23:00 0 0 0
  • ellerine saglik yüregin dert görmesin
#27.09.2004 15:32 0 0 0
  • ne çok ihtiyacımız var yaşamı şöyle görebilmeye...ellerine sağlık dostum.

    noimage
#27.09.2004 15:39 0 0 0
  • simon cok güzel ellerine saglik
#27.09.2004 16:59 0 0 0