alp-perss

alp-perss

Üye
24.05.2009
Çavuş
2.035
Hakkında

#12.09.2010 20:55 0 0 0
  • bu anayasa fındık proplemini çözüyor mu?-giresun,ordu:63;

    bu anayasa tütün proplemini çözüyor mu?-adıyaman:80

    bu anayasa leblebi proplemini çözüyor mu?-çorum:67

    bu anayasa çay proplemini çözüyor mu?-rize:76

    bu anayasa kaysı proplemini çözüyor mu?-malatya:75

    bu anayasa baklava proplemini çözüyor mu?-g.antep:70

    bu anayasa dondurma proplemini çözüyor mu?-k.maraş:80

    bu anayasa etli ekmek proplemini çözüyor mu?-konya:79

    bu anayasa pastırma proplemini çözüyor mu?-kayseri:73

#12.09.2010 20:28 0 0 0
  • En kanlı darbe hiç unutulmayacak
    Türkiye'nin siyasî tarihinde derin yaralar açan darbenin üzerinden 30 yıl geçti. Yaşanan zulümleri hatırlamak ister misiniz?
    Yazı Boyutu 10 12 14 16
    Anarşi, sağ-sol kavgası gibi gerekçeler üretilse de12 Eylüldarbesi bir zulümdü. 12 Eylül işkence demekti. Mamak, Diyarbakır, Buca başta olmak üzere hapishaneler işkencelerle kirletildi. Kardeşi kardeşe kırdıran darbe sürecinin kendisiydi. Merhum siyasetçi Muhsin Yazıcıoğlu'nun tabiriyle sokaklara sığamayan Anadolu gençleri, iki buçuk metrekarelik hücrelerde yaşamanın yolunu öğrenmişti... İşkenceyle, zulümle, dipçikle, darbeyle...

    Türkiye'nin siyasî tarihinde derin yaralar açan darbenin üzerinden 30 yıl geçti.27 Mayıs1960 ihtilali ve 12 Mart 1971 muhtırası ve aradaki 20 yıllık herc-ü merc yıllarının sonunda yine tanklar sokaklardaydı. Darbe sonrasında yaşananlar, kağıt üstünde anlatıldığı, hatıratlarda yazıldığı gibi durmuyordu. İdamlar, işkenceler, zulümler, kardeş kavgası, toplumsal çatışma, silahla dayatılan vesayet demokrasisi...GenelkurmayBaşkanı Kenan Evren başkanlığındaki komuta kademesindeki cuntacı askerler bir yıl önceden hazırlanan 'Bayrak Harekat Planı'nı uygulamaya alarak 12 Eylül 1980'de devlet yönetimine el koydu. Saatler sabah 05.30'u gösterirken başkent Ankara'da üç ayrı adresin önüne park eden araçlar Başbakan Süleyman Demirel, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Bülent Ecevit ve Milli Selamet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ı zorunlu ikametlerine götürmek üzere hazır bekliyordu. Alparslan Türkeş evinde bulunamadığı için MGK, 13 Eylül'de bir bildiri ile teslim olmaması halinde suçlu duruma düşeceğini belirtti. Bir gün sonra Türkeş,AnkaraMerkez Komutanlığı'na teslim oldu.



    Radyolardan darbecilerin ilk bildirisi okunuyordu. Ordu ülke yönetimine el koymuştu. Üç sene boyunca sıkıyönetim altında geçen günler, katliamlar, suikastlar, türetilmiş sağ-sol, Alevi-Sünni çatışmaları ile beslenmiş sokak olayları sihirli bir el dokunmuşçasına o gün bitivermişti. Sıkıyönetim ilan edilmesine karşın durdurulamayan çatışmalardı bunlar. Ya polisin zafiyeti ya da askerin vurdumduymazlığı ile adeta 'darbenin şartlarının olgunlaşması' beklenmişti. Milli Güvenlik Konseyi'nin devlet yönetimine el koymasıyla sokak olayları bitmiş ama bu kez acı ve haksızlıkla dolu ikinci perde aralanmıştı. Zulüm tüm Türkiye'yi esir aldı. Cezaevine atılan yüz binler ile yepyeni mağdurlar oluşturuldu. Darbeden sonra 650 bin kişi gözaltına alındı, 90 güne varan gözaltı sürelerinde ağır işkenceler yapıldı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 210 bin davada 230 bin kişi sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı, 7 bin kişi için idam cezası istendi. 517 kişiye idam cezası verildi, bunlardan ülkücü, devrimci ayırmadan sağ ve sol görüşlü 50 kişi asıldı. 299 kişi cezaevlerinde öldü. Bunlardan 171'inin işkenceyle öldüğü belgelendi. 937 sinema filmi yasaklı ilan edildi, 30 binden fazla insan 'siyasî mülteci' olarak yurtdışına kaçmak zorunda kaldı, 388 bin kişiye ise pasaport dahi verilmedi.



    ASKER, DARBE KARARINI 1978'DE VERDİ

    12 Eylül 1980'e uzanan son iki yılda, toplumsal olay ve provokasyonlar, suikastlar ve çatışmalar adeta körüklendi. Maraş, Çorum ve Sivas'taki olaylarda 147 kişi öldü, 1000'den fazla kişi yaralandı. 7 Mart 1978'de Kenan Evren, Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna otururken, sıkıyönetim ilanı için iç güvenlik ihlallerinin ardı ardına yaşandığı tartışmalı bir süreç başladı. Olaylar patlak verdiğindeCHPiktidar, Bülent Ecevit ise başbakandı. Ecevit, olayların kendisini uzun süredir direndiği sıkıyönetim talebine zorlamak için kontrgerilla tarafından çıkarıldığını dile getiriyordu. İstikrarsızlık ve çatışmaların önünün alınmaması, tankların ve cuntacıların yolunu açıyordu. Ülke tam bir iç savaş arenası haline getirildi. 28 Ağustos 1978'de Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesindeki bir cenaze töreni 'Kürt ayaklanması' diye adlandırılmış ve asker sıkıyönetim ilan edilmesini istemişti. Ancak Ecevit direndi. Bunun üzerine ordu, Ecevit'i ikna yerine Genelkurmay İkinci Başkanı Haydar Saltık'a darbe planı hazırlama görevini verdi. Saltık'ın başkanlığındaki üç kişilik komisyon darbe için çalışmaya başladı. Bu sırada yaşanan Maraş olayları Ecevit'in direncini kırdı ve sıkıyönetim ilan edildi.




    Günde 25-30 kişinin öldüğü siyasal ve toplumsal şiddet olayları bütün hızıyla sürdü. Genelkurmay Başkanı Evren, Milli Güvenlik Kurulu Başkanı sıfatıyla Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e bir uyarı mektubu gönderdi. Korutürk'ün 2 Ocak 1980'de kamuoyuna duyurduğu uyarı mektubunda şöyle deniliyordu: "TSK ülkemizin bugünkü hayati sorunları karşısında siyasi partilerimizden bir an önce, milli menfaatlerimizi ön plana alarak, anayasamızın ilkeleri doğrultusunda ve Atatürkçü bir görüşle bir araya gelerek anarşi, terör ve bölücülük gibi devleti çökertmeye yönelik her türlü hareketlere karşı bütün önlemleri müştereken almalarını ve diğer anayasal kuruluşların da bu yönde yardımcı olmalarını ısrarla istemektedir." Siyaset, bu mektuba önem vermedi. Saltık Paşa ise kendine verilen görevi tamamlamış, tek çarenin tam teşekküllü bir darbe olduğuna ilişkin raporunu Mart 1980'de Evren'e sunmuştu.




    6 Nisan 1980'de Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün görev süresinin dolması mevcut bunalımlara bir yenisini ekledi. Siyasi partiler bir isim üzerinde uzlaşmaya varamayınca yeni cumhurbaşkanı seçilemedi. Cumhuriyet Senatosu Başkanı İhsan Sabri Çağlayangil aylarca vekaleten bu görevi yürüttü. Evren Paşa, 5 Mayıs 1980 günü Başbakan Demirel ile görüşmesinden sonra Brüksel'deki NATO tatbikatına gidiş yolunda Saltık'a darbenin talimatını verdi: "Dönünceye kadar bütün hazırlıklar tamamlansın. Radyo ve televizyona verilecek tebliğler, demeçler hazırlansın. Brüksel'den dönüşte bu işi halledelim." 16 Haziran 1980 günü Genelkurmay Karargâhı'nda Evren, kuvvet komutanları ve sıkıyönetim komutanlarıyla bir araya geldi. Toplantının resmî adı: Genişletilmiş Sıkıyönetim Koordinasyon Kurulu toplantısıydı. Masada 11 Temmuz 1980'de uygulanması kararlaştırılan darbe planı vardı. Ancak yeni kurulan Demirel hükümetinin sürpriz şekilde güvenoyu alması darbe tarihinin değişmesine sebep oldu. 1980 sonbaharına gelindiğinde kriz bütün hızıyla sürüyordu ve birçok ilde sıkıyönetim ilan edilmesine rağmen şiddet olayları tırmanıyordu. Ve ordu 12 Eylül günü iktidara el koydu. Yönetim, 6 Kasım 1983'te Turgut Özal'ın sivil hükümetle işbaşına gelmesine kadar Milli Güvenlik Konseyi'ne geçti.


    http://www.samanyoluhaber.com/h_450903_12-eylulun-uzerinden-30-yil-gecti.html


    ZAMAN

    ************
    ilave
    ***


    Türkiye'nin 30 yıllık kara lekesi 12 Eylül

    Türkiye'nin anayasa değişikliği için sandık başına gittiği bugün aynı zamanda acı dolu bir tarihin de yıldönümü. 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 30 yıl geçti. Ekonomi'den medyaya, sivilden akademik hayata kadar, toplum postal darbesiyle yaralandı

    Türkiye'yi tamamen değiştiren müdahale sonrasında 650 bin kişi gözaltına alındı, 1,683 bin kişi fişlendi, 50 kişi idam edildi, 171 kişinin 'işkenceden öldüğü' belgelendi... İşte darbenin bilançosu...

    650 BİN KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

    • TBMM kapatıldı,Anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu.

    • 650 bin kişi gözaltına alındı.

    • 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.

    230 BİN KİŞİ YARGILANDI 50 KİŞİ İDAM EDİLDİ

    • Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.

    • 71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.

    • 98 bin 404 kişi "örgüt üyesi olmak" suçundan yargılandı.

    • 7 bin kişi için idam cezası istendi.

    • 517 kişiye idam cezası verildi.

    • Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı).

    • İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.

    CEZAEVLERİNDE 1011 KİŞİ ÖDÜRÜLDÜ

    • Cezaevlerinde 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

    • 171 kişinin "işkenceden öldüğü" belgelendi.

    • Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.

    • 14 kişi açlık grevinde öldü.

    • 16 kişi "kaçarken" vuruldu.

    • 95 kişi "çatışmada" öldü.

    • 73 kişiye "doğal ölüm raporu" verildi.

    • Gözaltında ve cezaelerinde 43 kişinin "intihar ettiği" bildirildi.

    14 BİN KİŞİ VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILDI 30 BİN KİŞİ TÜRKİYE'DEN KAÇTI

    • 388 bin kişiye pasaport verilmedi.

    • 30 bin kişi "sakıncalı" olduğu için işten atıldı.

    • 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.

    • 30 bin kişi "siyasi mülteci" olarak yurtdışına gitti.

    SIKIYÖNETİM EN SON 1987'DE DİYARBAKIR, MARDİN VE SİİRT'E KALDIRILDI

    • 19 Mart 1984 Bilecik, Bitlis, Burdur, Çanakkale, Çankırı, Gümüşhane, Isparta, Kastamonu, Kırklareli, Kırşehir, Kütahya, İzmir, Sinop

    • 19 Temmuz 1984 Afyon, Amasya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Çorum, Muğla, Nevşehir, Niğde, Rize, Sakarya, Tekirdağ, Yozgat

    • 19 Kasım 1984 Denizli, Giresun, Kayseri, Konya, Manisa, Uşak

    • 18 Mart 1985 Antalya, Bursa, Eskişehir, Hakkari, İçel, Kocaeli, Malatya, Kahramanmaraş, Samsun, Sivas, Tokat, Zonguldak

    • 19 Temmuz 1985 Ankara, Artvin, Edirne, Erzincan, İzmir, Ordu

    • 19 Eylül 1985 Trabzon

    • 19 Kasım 1985 Adana, Adıyaman, Ağrı, Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul, Kars

    • 19 Mart 1986 Bingöl, Elazığ, Tunceli, Şanlıurfa

    • 19 Mart 1987 Van

    • 19 Temmuz 1987 Diyarbakır, Mardin, Siirt

    937 FİLM YASAKLANDI 4 BİN ÖĞRETMEN ATILDI

    • 937 film "sakıncalı" bulunduğu için yasaklandı.

    • 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.

    • 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.

    GAZETELER 300 GÜN KAPATILDI

    • 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.

    • Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

    • 31 gazeteci cezaevine girdi.

    • 300 gazeteci saldırıya uğradı.

    • 3 gazeteci silahla öldürüldü.

    • Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.

    • 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.

    • 39 ton gazete ve dergi imha edildi.

    http://www.stargazete.com/politika/turkiye-nin-30-yillik-kara-lekesi-12-eylul-haber-293253.htm
#12.09.2010 09:09 0 0 0
  • evet...bugün kadir gecesi değil...

    bu gün kadir günü...

    bu gün kader günü.önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak büyük bir gün...
    demokrasiye geçmeye karar verme günü.zapdedilmiş (bazılarının dediği gibi)kalelerinin düşme günü...

    TÜRKİYEMİN özgürleşme günü.demokrasi aşıklarının günü.ilerleme ve kalkınmanın başlangıç tarihi....

    ÖNEMLİ GÜN,BÜYÜK GÜN...

    darbelerin ve darbe severlerin bitip bitmeyeceğine karar verileceği BÜYÜK GÜN...

    ACILARDAN,KANDAN KAOSTAN,KARGAŞADAN,FİTNEDEN GEÇİNENLERİN,fırsatlarının ellerinden alınıp alınmamasının kararlaştırılacağı BÜYÜK GÜN...

    halka bidon kafalı diyerek onları hor görenlerin,göbeğini kaşıyan adamlar diyerek onları akılları yetmez görenlerin ,kendi acizliklerini itirafla benden daha iyi asker yönetir diyenlerin ,bu arada alınan kara ihalelerin,yaltakçılığın,düşünme özürlülüğün son bulmasının oylanacağı bir gün...

    yapılan iyi şeylerin sırf başkaları yaptı diye büyük hasitlik gösterdikleri,bu yüzden karşı çıktıkları yıkılamaz sansalatlarının yerle bir olmasının oylanacağı büyük gün...

    25 milyar dolar iken danıştayla milletin aleyhine verilen kararların son bulacağı,22 milyar dolarla orman yasasının iptal edildiği ve ülkeme nereden baksan 8 yılda 150 MİLYAR DOLAR zarara uğratan milletini düşünmeyenlerin yaptıklarının sorgulanacağı büyük gün...

    sabahleyin sağcı akşam solcu öldüren silahın yönetmenlerinin bir bir meydana çıkacağı,karanlık yapılanmanın zincir zincir deşifre olacağı,kardeş kavgalarından,kaostan faydalananların fitil fitil sorgulanacağı büyük gün...



#12.09.2010 08:37 0 0 0
  • işte bu gün...
    KADİR GÜNÜ...
    TEMİZ 12 EYLÜL...
    BEMBEYAZ EYLÜL...
    HALKIN ADAM YERİNE KONDUĞU GÜN...
#12.09.2010 08:18 0 0 0
  • evet herkes kabul edemese de karşıdakinin fikirlerine saygı duymalı.kendisinden olmayanlar linç edilmemeli,karşılıklı tahammül göstermeli.sanatçının sanatı senden olursa ne olursa olsun iyi,senden değilse 50 yıllık sanatçılığı beş para etmez mantığı doğru yaklaşım değil....ne yani...ya tamam bu kadar yazmam yeterli...
#12.09.2010 08:15 0 0 0
  • olay göründüğü ve anlatıldığı kadar masum değil.olayın derinlemesine araştırılmasında çok daha değişik bağlantılar çıkacağına inanıyorum.
    ahmet türke yapılan saldırı sonrasında da ülke genelinde neler olmuştu.bir de en neticede inegöl ve ÖZELLİKLE DE DÖRTYOL olaylarını düşünecek olursak...illaki derin bir araştırma yapılmalı.
    ahmet türke yapılan saldırıyı lanetlediğimiz gibi ben bunu da lanetliyorum.ve diyorum ki:KONUŞACAKK FİKİRLERİ OLMAYAN,ÇÖZÜM ÜRETEMEYEN ACİZLERİN BU ACİZLİKLERİNİ BASTIRMAK İÇİN BAŞVURDUKLARI BİR YÖNTEMDİR ŞİDDET.hani eskiden ÖKÜZLERİ son hadde kadar kesmezlerdi.ÖKÜZÜN KABA KUVVETİNDEN FAYDALANMAK İÇİN.ancak böyle yazmakla da şiddet yanlısı terör taraftarı bir partiyi-bdp yi-de asla onayladığım anlamı çıkmaz.aynı şey onlar için de geçerli.
#12.09.2010 07:48 0 0 0
  • byHaktan,teşekkür ederim.daha evel denemelerime rağmen sürekli kilitli halde kalıyordu.hiç tepki vermiyordu.ama şimdi oldu.
    teşekkür ederim.birde yeri gelmişken(belki başlık açılmıştır ama)bir haber sitesinden zararlı olmayan haberler yollanıyor.ben bu yolla mesaj-haber gelmesini de istemiyorum.bunu engellemenin bir yolu mutlaka vardır.yardımcı olursan sevinirim.kolay gelsin.
#12.09.2010 07:36 0 0 0
#12.09.2010 07:27 0 0 0
  • bilen varsa cevaplayacağını umuyorum.
    msn de gelen postalar arasında iki tane beklemediğim yerden mesaj geldi.açmak istemiyorum.zararlı olduğunu tahmin etmekteyim.silmeye çalıştım silinmiyo.tik işareti öylece duruyor.sil yok,taşı yok,engelle yok,okundu say yok...yok yok...olmuyor.
    nasıl silebilirim acaba?
#11.09.2010 17:08 0 0 0
  • valla kardeş inanki google chorme kullanmadığımdan bilemiyorum.büyük ihtimal işe yaramaya bilir.çünkü bu eklenti sadece firefox tarayıcı için geliştirilmiş bir şey.çünkü internet explorer de işe yaramıyo.
    başka alternatif bir şey de real player indirip kullanmak olacak ama bu proğram biraz büyük olacak ve baya riskli.kullanımıda karışık gibi.
    kolay gelsin.
#11.09.2010 17:01 0 0 0
  • yıllarca ülkemin her bir biriminde ve özellikle köşe taşı olan birimlerinde kadrolaşmış olanlar bu kuşatmanın artık kalkacaklarını bildiklerinden olsa gerek ki bundan dolayı yorum yazamıyor olsa gerek.

    işin garib ve acayip tarafı ne biliyor musunuz?aynı kadrolaşan kesimlerin yıllarca dışlandıklarını ve adam yerine konmadıklarını ifade etmeleri...mazlum rolune bürünmeleri ve buna da herkesin inanmasını beklemelerini.ve bu isteklerin de hakları olduğunu ifade etmeleri...
    YA AKLIMA BU HABERLERİ OKUYUNCA HEP YAHUDİLERİN ALMANYA TARAFINDAN KAZANLARA ATILIP YAKILDIĞI İDDİALARI GELİR.ve bu iddia neticesinde ve (o ülkenin vatandaşları,yahudi taraftarlarınca) bunu kabul ettirip TÖHMET ALTINDA TÜM DÜNYAYI BIRAKARAK ŞİMDİ BÜTÜN TERÖR YÖNTEMLERİNİ UYGULASALAR BİLE seslerinin çıkmamasını sağladılr.soykırım yalanlarına inanmayan tüm ülkeleri ellerindeki TİCARİ GÜÇLE tehdit ettiler.başardılarda.işte bu kabullenmeler şimdiki israilin yaptıklarına ses çıkaramamalarına neden olmaktadır.aslında yahudi soy kırımı olmamıştır.ve bu koca bir yalandır.
#11.09.2010 16:54 0 0 0
  • MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve parti yönetimini yazdığı 'Değişen Kim' isimli şiiriyle yerden yere vuran ülkücü sanatçı Ozan Arif'in, şiirini okurken çekilen görüntüsü internette izlenme rekoruna koşuyor.
    Videoda şiir öncesinde vatandaşlara hitap eden Ozan Arif, kendisinin değiştiğini ve eskisi gibi ülkücü olmadığını söyleyen Bahçeli'ye, yazdığı şiirle yükleniyor. 12 dizelik şiirinin son dizesinde ise sanatçı tepkisini şu sözlerle dile getiriyor; "Ozan Arif yeter, kafidir bunlar, anladıysa eğer erbaş olanlar, başçavuş da eşek değil ya anlar, değişen ben miyim, yoksa onlar mı?"

    Bir süre önce Kayseri Turan Kültür Derneği tarafından düzenlenen etkinliğe katılan ülkücü camiadan Ozan Arif olarak tanınan Arif Şirin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisi için 'eski ülkücü ve değişti' şeklindeki sözlerine yazdığı şiirle cevap veriyor.

    Şiirini okumadan önce etkinlikte kısa bir konuşma yapan sevilen sanatçı, parti yönetimine adeta sitem ediyor. Konuşmasının başında Şirin, "Bu şartlar altında fazla konuşamayacağımı biliyorsunuz değil mi. Bunu, hiç olmazsa bir şiirle manzume ile bağlayarak sonuçlandıralım. O beni şey yaptığı için yani onlar bizden değil, onlar değişti. Bana söylenen şeyler bunlar. Ozan Arif değişti, Ozan Arif eskisi gibi ülkücü değil, Ozan Arif bilmem ne. Bunları hep dinledik. Şimdi Ozan Arif'ten iş çıktı, şimdi buraya çıkanlar için de aynı şablon yapıştırılıyor." diyerek parti yönetimini eleştiriyor.

    MHP yönetimini eleştiren Şirin, "Bizler büyüklerimizi taklit ederiz. Başımızdakiler kağıttan okuyunca ben de bir parça kağıttan okuyacağım." diyerek söze başlarken, bir vatandaşın 'Arada da kekele ozanım tam benzesin" sözleriyle gülüyor. Şirin, "Şimdi sorduğum suale hep bir ağızdan cevap verecekseniz. Ben kendi adıma söylüyorum ama her birinizi bir Ozan Arif kabul ediyorum. Ben Ozan Arif desem de Ozan Arif için de varlığınız olduğunu unutmayın. Sizi de en büyük mahkeme, en büyük hakem kabul ediyorum. Sizden de çok dikkatli ve sessiz şu feveranımı takip etmenizi istirham ediyorum. Allah'ını seven dost doğru desin." sözlerinin ardından şiirini okuyor.
    İnternetteki, 4 dakika 55 saniyelik bu kısa video görüntüsü izlenme rekoruna koşuyor. Ülkücü camiaya ait bazı internet siteleri başta olmak üzere yüzlerce sitede yer alan görüntü, facebook ve youtube'da da bulunuyor. Yüksek izlenme oranına sahip videoya yapılan yorumlar ise ilginç. Samsunlu sanatçı, anayasa değişiklik referandumu konusunda sanatçı kişiliği olması sebebiyle kanaatini açıklamamıştı. Ozan Arif'in, MHP Genel Başkanı Bahçeli'yi yerden yere vurduğu şiir şöyle:

    DEĞİŞEN KİM?

    Allah'ını seven dosdoğru desin,
    Değişen ben miyim yoksa onlar mı?
    Şeriat siz olun parmağı kesin
    Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?

    Bize katil diye ağır hakaret
    Edenlerle ben mi kurdum hükumet
    Beni de yargıla ama insaf et
    Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?

    Ben mi ihraç edip vekil susturdum,
    Veya bakan dövüp, terör estirdim,
    Bir sürü gönülü ben mi küstürdüm,
    Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?

    Dikkat et burada her işin başı,
    Ne ülkü doydular ne ülküdaşı,
    Ben mi size dedim yol arkadaşı,
    Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?

    Doğrudur, konuştum, asla susmadım,
    Çünkü ben yanlışa imza basmadım,
    Apo denen iti ben mi asmadım,
    Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?

    Ben asmamış olsam, o ipi atmam
    Atarsam Meclis'te piç eli tutmam
    Nezaket, mezaket ben bunu yutmam
    Değişen ben miyim, yoksa olar mı?

    Eşarplı bacımı ya vekil seçmem,
    Yahut da seçersem başını açmam,
    Kavga ise kavga, kavgadan kaçmam
    Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?

    Nerde o beraber yapılan toylar,
    O güzel geceler, o kurultaylar,
    Kurultay da olsa, gelmiyor baylar,
    Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?

    Sen geldin mi sanki derseniz şimdi
    Derim ki gelip de kovulan kimdi
    Ben geldim, kurultay benim işimdi
    Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?

    Değişmek başkadır, gelişmek başka
    Ben hala bağlıyım o eski aşka
    Başbuğum söylerdi, sağ olsa keşke
    Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?

    Ülkücülük ölçüm, tartım da aynı
    Kuralım da aynı, şartım da aynı
    Ve onlara rağmen, partim de aynı
    Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?

    Ozan Arif yeter, kafidir bunlar
    Anladıysa eğer erbaş olanlar
    Başçavuş da eşek değil ya anlar,
    Değişen ben miyim, yoksa onlar mı?

    OZAN ARİF


    CİHAN


    http://www.samanyoluhaber.com/s_450668_bahceli%E2%80%99yi-elestiren-siir-rekora-kosuyor.html

    ***
#11.09.2010 02:22 0 0 0
  • "Evet" Diyeceklere Ağır Hakaret

    Sanatçı Arif Sağ'ın gelini Pınar Sağ, referandumunda 'evet' oyu kullanacak olanları koyun sürüsüne benzetti. Aile bununla da yetinmedi...

    Mersin'in Gözne İlçesinde her yıl geleneksel hale getirilen Gözne 30 Ağustos şenliklerinde konser veren sanatçı Arif Sağ'ın gelini Pınar Sağ, referandumunda 'evet' oyu kullanacak olanları koyun sürüsüne benzetti. Arif Sağ'ın oğlu Tolga Sağ ise 'namuslu' insanların referandumda 'hayır' oyu vereceğini söyledi.

    Gözne 30 Ağustos Şenliğine sanatçılardan Gülay, Tolga Sağ, Pınar Sağ, Gurup Karacaoğlan ve Gülşah-Ali Yıldırım katılarak birer konser verdi. Sahneye çıkan Arif Sağ'ın gelini Pınar Sağ, konser sonundareferandumile ilgili sarf ettiği sözler, vatandaşlar tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Pınar Sağ, daha konsere başlamadan 12 Eylülde yapılacak olananayasa değişikliğihalk oylaması ile ilgili yaptığı konuşmada, referandumda 'evet' yönünde oy kullanacak vatandaşları koyun sürüsüne benzeterek; "Evet sürüye katılmamak için, bizi sürüye saymamaları için, yani kimliğimizi korumak, insan olduğumuzu bir kere daha hatırlatmak için inadına bir kere daha hayır" dedi.

    Pınar Sağ'ın ardından sahne alan Tolga Sağ da konsere başlamadan yaptığı konuşmada namuslu insanların referandumda 'hayır' oyu vereceklerini ifade edip, "Hangi tarafta durmak gerektiğine inanmamız, bence namusluların yanında durmak lazım. Çünkü bu ülke bu güne namussuzların yüzünden geldi. Ben Türkiye'de bu referandumda 'hayır' çıkartacak kadar namuslu insan olduğuna inanıyorum. Öyle umut ediyorum. İnşallah gelecek senelerde daha aydınlık bir Türkiye'de kültürümüzü, müziğimizi, kimliğimizi daha güzel paylaşmak adına bunu umut ederek sizleri tekrar selamlıyorum." diye konuştu.

    http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=324016
#11.09.2010 01:34 0 0 0
  • Şimşek'ten Şok mezhepsel kadrolaşma İtirafı!!


    Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul İl Başkanı yaptığı Berhan Şimşek, hükümetin Alevi açılımı ve kamuda Alevilerin dışlandığı iddia ederken farkında olmadan çok ilginç bir etnik kimlik açıklaması yaptı.





    Başsavcı İlhan Cihaner'in Erzincan'da yürüttüğü AK Parti ve Gülen Cemaatine yönelik operasyondaki isimlerin Alevi etnik kökene ait isimlerden seçildiği kulaktan kulağa fısıltı şeklinde dolaşıyordu.

    Ancak bunu ima yoluyla bile söyleyenlerin üzerine "ırkçılık" suçlamasıyla sert biçimde gidiliyordu. Fakat CHP İstanbul İl Başkanı, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner ve aynı davada bir numaralı sanık olan Org. Saldıray Berk'in Alevi olduğunu bizzat açıkladı.

    Üstelik de İstanbul'daki 36 Alevi dernek ve vakıf temsilcisiyle bir araya geldiği toplantıda.

    CHP İstanbul İl Başkanı Şimşek şöyle konuştu: "AKP iktidarı etnik kimliklerinden ötürü Alevileri dışlıyor. Saldıray Berk, İlhan Cihaner, Ali Tatar'ın kimliğinden yola çıkıldığında; askerin, yargının içinde bir 'Alevisizleştirme politikası' uyguladığını görüyoruz. Bir taraftan Alevi toplumuna gelenekleriyle beraber Alevi açılımı adı altıda bir uyutmaca yaparken bir taraftan da askeri personel veya kamu personeli olan Alevileri ayıklamaya başladılar"

    KİMSENİN SÖYLEMEDİĞİNİ BERHAN ŞİMŞEK SÖYLEMİŞ OLDU

    Böylece kulislerde konuşulanı bizzat Berhan Şimşek açıklamış oldu ve Erzincan'daki Ergenekon Davası'nın iki kilit ismi Org. Saldıray Berk ve Başsavcı İlhan Cihaner'in Alevi olduğunu açıkladı. Yine başka bir Ergenekon sanığı Albay Ali Tatar'ın da Alevi olduğunu açıklamış oldu.


    http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=321833

    HSYK'da 5'i bir arada!
    http://habervaktim.com/yazar/27240/hsykda_5i_bir_arada.html
#11.09.2010 01:31 0 0 0
#11.09.2010 01:22 0 0 0
  • ben de bir yol yazayım biraz uzun olabilir belki ama sadece 3 aşama:
    firefox kullanıyorsan videodownloadhelper eklenticini indir.
    https://addons.mozilla.org/en-US/firefox/addon/3006/

    onayla.kur.firefoxu aç.kapa.sonra adres çubuğunda 3 yop 3 renkli simge olacak.eğer bir videoya tıkladığında inecekse bu dönmeye başlar.koyu renkli olan yazıya tıklayıp indir,kaydet de .bu video dur.

    şimdide,googlede bulabileceğin ücretsiz format factory diye bir proğramı indir.kur.
    sonra daha evvel eindirdiğin videoyu(bu müzik içeriyorsa müziğini almak için)proğramın seçenekler kısmından videoyu göster-mp3 e çevir e tıkla.
    ve sonuç:genellikle müzik klibi olarak indirilen videodaki müziği GENELDE mp3 e çevirir.

    kolay gelsin.
#10.09.2010 14:33 0 0 0
  • daha fazla uzatmak gibi bir maksadım yok.
    ancak bu kabullenmek anlamına da gelemez...duruma göre , bu SON olarak da anlaşılmamalı...
    hakaretleri yapanların kendi ŞECERELERİNİ DİLLENDİKLERİNİ VAR SAYIYORUM.

    ve daha evvel yazdığım geçmişi ve bu günleri ifade eden bir iki mısra eklemek isyitorum.(bu arada içinde İT gibi kelimelerin geçtiği mısraları yazmayacağım.bakmadım ama bunların şiir yada hobi köşesinde olması gerekir.eğer silmedi isem...neyse...)

    yüreksizler oldukça bu zulmün devamı haktır.
    kabuğundan çıkmazsan bu daha çok olacaktır.

    vijdanlar hapiste,duygularım firarda
    her günüm allah için zararda.

    kim dediyse sana laik olmak zorundasın
    onlara karşı yek vücut,tek yürek olacaksın.

    zindana sorsan der ki ben masumum,suçsuzum,
    bu yolu kapatmayan kafalardan umutsuzum.

    geldiyse öfke gözlere, yumruklar niye çuvalda ?
    çıkmazsa yerinden, bundan kime ne fayda?

    ağla,sızla,ne fayda,hergün feryad figan içindesin
    ya kalkacaksın yerinden,ya da boyun eğeceksin.

    ....

    biraz azim,biraz karar,birazda tek bir ses
    çıksa topraktan hep bir ağızdan ,rahatlasa herkes

    sorun kalmaz,huzur olur, yürekler hep birden atarsa
    sağcı da vardır ülkemde ,üç-beş azgın solcusu varsa

    madeni cehalet olan,aydın kölelik medeniyyetse
    zincire aksesuar,tasmaya kolye dersin öyleyse


    ver dünyaya ümidi, yarına kimse yetişmez ya
    derler ki:çok giden oldu da, geri gelen var mı ya?

    .......

    hakkı bilmeyen tapamaz hakka,istiklal milletimindir
    satılamaz .bu vatan, ALLAHA secde edenlerindir

    laikliği din, yüzsüzlüğü iman ,cehaleti bilim olan
    insan olmasada, olmaz mı hayvan?
    darbeden,zorbadan,yobazlardan çok çekti
    çekmez artık bu vatan

    ....

    İNSAN DOĞMAK, İNSANA İLÂHİ BİR İHSANDIR.
    İNSAN DOĞAN KAÇ KİŞİ, ÖLÜRKEN DE İNSANDIR ?
    CENGİZ NUMANOĞLU
#10.09.2010 14:15 0 0 0
  • şehitlerin geldiği gün eğlenceyi erteleyemeyenler şerefli ise varsın ben olmayayım
    onların kanlarından beslenenler şerefli ise varsın ben olmayayım.
    dinin sadece şehit kelimesini alıp kendileri şaman olanlar şerefli ise varsın ben olmayayım.
    ...
    not:ayışığı,
    o hakaretleri ben kopyalayıp yapıştırmadım.ancak silinme işlemi hususunda gereğini yapacağına inanıyorum.

    saygılar
#09.09.2010 01:44 0 0 0