byHaktan

byHaktan

Üye
17.12.2007
Binbaşı
39.051
Hakkında

  • Buse'nin Gözyaşları 5 - Derin Duygular - Ayhan Sarıkaya - Duygu Seli - Yaşam Hikayeleri - Öykü

    Buse'nin babası Cemal,aylardır,yıllardır içinde beslediği kirli emellerinin gerçekleşmesinin zamanının geldiğine seviniyordu.Bilinç altına yerleştirmiş olduğu düşünceleriyle kendi kendini teselli ediyor,kendi haklılığını yine kendisi teyit ediyordu.Kendi doğruları,her zaman doğru ve yanlış olamazdı.Yine kendi yaşam felsefesi, kısır döngü içerisinde belleğinde çağlamaya başlamıştı:

    "...Kız kısmının okumasından ne olur,ne hayır gelir.Yarın okulu bitirdiğinde bilmediğin bir şehirde göreve başlayacak;işin yoksa peşinden gidecek,ne oldu ne olmadı diye takip edeceksin.Yaban ellerde de hırlıya mı gidecek,hırsıza mı,yoksa sarhoşa mı düşecek,kim bilir?Bir de bu yaştan sonra böyle apuk sapuk işlerle mi uğraşacağım.Tam da beklediğim fırsat doğdu.Karısı ölen Işıklı köyünün en zengini Ahmet efendiymiş söz konusu olan.Adamın namını,şanını duymuştum.Buse, bu iş için tam da biçilmiş kaftan.Adamın başlık parası olarak vereceği miktar da yabana atılır cinsten değil hani.Hem Buse çocukluktan çıkalı yıllar oldu.Yolda yürürken göğüsleri kımbıl kımbıl ediyor.Namusuma herhangi bir leke getirmeden şu karısı ölmüş Ahmet efendiye kızı satayım da bu dert de başımdan çıksın gitsin.Zaten bir kızın ilk talihlisi,davulcu,zurnacı,hamal,çoban her neyse hiç fark etmez hemen vermek lazım.Yoksa gözü açılırsa sana isyan eder,seçici olur.Kadın kısmı böyledir işte.Bunlar kuş beyinlidirler,sırtından dayağı,karnından sıpayı hiçbir zaman eksik etmeyeceksin.Hele şu Şakir denen adam karısıyla eve gelsinler bakayım.İş bittikten sonra ben alacağım parayı bilirim.Benden günah gitti.Karım olacak kancık erkek çocuk doğursaydı, böyle şeyler düşünmezdim.Bu işte herhangi bir suçum falan yok,gönlüm her yönden rahat..."

    Buse ve kardeşleri,babaları Cemal'in düşüncelerinden habersiz hep birlikte yer sofrasına oturup tarhana çorbasına ve makarnaya kaşık salladılar.

    Cemal'in kalın kaşlarının altından ok gibi ileriye doğru fırlayan bakışları,birkaç kez kızı Buse'nin üzerinde anlamsızca dolaştı.Sofrada en ufak bir çıt yoktu.Cemal'in baskıcı otoritesi,ev halkının bütün fertlerini sevgiden,şefkatten babaya bağımlılıktan uzaklaştırıyor adeta baba evlat arasında kalın buzların oluşmasına yol açıyordu.

    Karısı Raziye de kocasına karşı ne kadar içten içe öfkelense,homurdansa da tepkisini kocası Cemal'e karşı açıkça belirtemiyordu.Evlendiği ilk gerdek gecesinden bu tarafa zaten kanı kaynamamış,gönlü bir türlü ısınmamıştı.Görücü usulüyle hiç görmeden koynuna girmişti,kocasının.Daha ilk geceden duymuş olduğu "ben,ormandan kaçmış kıllı ayı ile evlenmişim.." düşüncesini kafasına yer etmişti.Bu düşüncesinin beş çocuk doğurmasına rağmen hala geçerliliğini koruduğuna inanıyor,bu saplantıdan kendisini bir türlü kurtaramıyordu...Zaman zaman da "bütün erkekler mi böyle yoksa benim ayı Cemal mı böyle.Bu benim değişmeyen yazgım ve kör talihim diye " sızlanıp duruyordu.

    Cemal,ev halkı sofradan kalkmadan,

    "-Yarın akşama doğru yakın bir köyden misafirimiz gelecek.Haberiniz olsun.é

    Raziye, meraklı bakışlarla kocasına baktı.

    "-Hayır ola.Kim bu misafir?."
    Cemal,

    "Işıklı köyünden asker arkadaşım. Dün tesadüfen kahvede rastladım.Gelmişten geçmişten konuştuk.Böyle ayaküstü kısa sohbetle olmaz.Yarın akşam yengeyi de al gel.Birbirimize soğuk durmayalım dedim"

    Raziye,kocasının yalan konuştuğunu,gizli tezgahlar çevirdiğini tahmin edemediği gibi böyle bir ihtimali aklının köşesine bile getirmedi.Bu zamana kadar kocasının kafasından kaç tilki geçtiğini,bu tilkilerin ne dalavereler çevirdiğini hiçbir zaman bilememişti ki şimdiki senaryoyu bilebilsin...

    Raziye,Anadolu kadını saflığıyla,

    "-Tanrı misafiri,her zaman başımızın üstünde yeri var.Allah ne verdiyse ikramımız olur..."Buse'ye dönerek,

    "-Buse kızım,sen de hazırlıklı ol.Evin içerisine biraz çeki düzen ver.Mahalle bakkalından bir paket bisküvi al ki çay ile ikramda bulunalım.."

    Buse,evet dercesine başını hafiften sallayarak annesinin söylediklerini onayladı.

    O gece Buse'nin yüreğine karabasanlar saplanmış,kendisini didik didik ediyorlardı sanki.Bir kaç kez kan terler içerisinde uykusundan uyanıp yatağından fırlamıştı.Her uyanışında,

    "-İnşallah hayırdır.İçim bir tuhaf oluyor.Sanki bilinmeyen bir çıkmaza yuvarlanıyor,karanlık dehlizlerde kayboluyorum,Allah'ım.." diye yaradanına dualarda bulunuyordu.Sabaha karşı kabuslardan kurtulup tekrar uykunun kollarına kendisini bıraktığında bu sefer de Tugay giriverdi rüyasına.Şimdi, Tugayla birlikteydi.İçine o kadar huzur ve sevinç yerleşmişti ki mutluluktan adeta bulutların üzerinde birlikte uçuyorlardı.Ele ele kırlarda koşuyorlar,kırlardan topladıkları papatya çiçeklerinden birbirlerine "seviyor sevmiyor" diye fallar bakıyorlardı.Çoğunlukla da seviyor çıkıyor böylece tekrar birbirlerine aşkla sarılıp "hiç ayrılmayacağız" yeminiyle söz veriyorlardı.

    Bu tatlı uykusuyla sabah oldu...Uyanıp da yatağında bir süre öylece kalakalmıştı.Geceki kabuslu rüyanın yorumunu yapmaya çalıştı ama bir türlü anlam verememişti.Sonra bütün yakışıklılığıyla Tugay geldi gözlerinin önüne.İşte o zaman yüreğinin atışlarının hızlandığını hissetti.Bu çocuğa aşk olduğuna inanmıştı.Duyguları çok farklı çağlıyordu.İlk aşk ve ilk gönül yarası olacaktı Tugayla birliktelikleri.

    "-İnşallah,ilk ve son aşkım olur Tugay.O'nunla evlenir mutlu bir yuvam olur.Kız erkek fark etmez nur topu gibi çocuklarımı doğururum" diye Tugay'a karşı duymuş olduğu hisleriyle gizli bir sevinç içerisinde yataktan doğruldu.Kardeşlerinin ikisi dışında diğerleri hala uyuyorlardı.Uyandırmaya kıyamadı.Önce mutfağa girip sabah kahvaltısını hazırlamalı sonra da güne başlamalıydı.Öğleden sonra saat üçte de papatya pastanesinde Tugay'la buluşacak olmalarının sevinci ve heyecanı uyandı içerisinde."Bismillah" deyip yataktan fırladı...



    Ayhan Sarıkaya
#05.09.2009 15:20 0 0 0
  • Buse'nin Gözyaşları 4 - Derin Duygular - Ayhan Sarıkaya - Duygu Seli - Yaşam Hikayeleri - Öykü

    Okulların yarı yıl tatiline girmesiyle diğer öğrenciler gibi Buse de küçük valizini almış,Amasya' ya baba ocağına dönmüştü.Buse'nin eve gelişiyle kardeşler arasındaki beklenen eksiklik tamamlanmış oldu.Beş kız kardeş,yine eski günlerine dönmüşler,gülüp oynuyor,şakalaşıyorlardı.Kardeşleri , ablaları Buse'yi kendilerine ekol olarak seçmişler adeta onu takibe almışlardı.

    En küçükleri Songül,ablasının yaptıklarını gizliden gizliye taklit ediyor,bebeklikten çıkmış olmasına rağmen Buse'nin kucağından inmiyor her fırsatta ona nazlanıyordu.Songül'ün bir büyüğü Gül ise Songül'ün kendisini sevdirmek için yapmış olduğu kurları kıskanıyor,içten içe kendini kemiriyordu adeta.Fırsat buldukça ön plana çıkıp ablası Buse'ye

    "Beni de sevmeyi unutma,benimle de gerektiği şekilde ilgilenmen lazım.." dercesine mesaj vermemeye çalışıyordu.

    Buse,kardeşleri arasında ayrım yapmaz hepsini koruyup kollardı.Kardeşleri;Emine-Şengül-Gül-Songül hepsi de aynıydı onun için.

    Buse,annesinin ev işleri,geçim derdi falan derken yorgun düştüğünü kabulleniyor annesinin artık dinlenmesi gerektiği düşüncesiyle;çamaşırdan tut da evin temizlik ve mutfak işlerine kadar bütün işleri kendisi yapmaya çalışıyordu.Bunları yaparken de kardeşleri arasında da iş taksimi yapmayı ihmal etmiyordu.

    Evde yapılan haftalık çamaşır yıkama günü gelip çatmış,ev halkının bütün kirli çamaşırları,merdaneli çamaşır makinesinin önünde yığılmıştı.Otomatik çamaşır makinesi alamadıkları gibi bunu da annesinin üç günde bir ev temizliğine gittiği ailenin yeni makine almasıyla hediye edilmişti.Buse,çamaşırları makineye koymaya hazırlanırken Şengül'ün kilotundaki küçük kan lekelerini görünce işin püf noktasını hemen sezinlemişti.Bu lekeler,bir zamanlar kendisinin korkmasına yol açan derdini kimselere yanamadığı ve sebebini öğrenemediği cinsel bir muammanın ilk habercisiydi.Bu konuda sağlıklı bir bilgiyi hiç kimseden öğrenememişti.Annesine de "Bu neyin nesi ?"diye soracak olmasına rağmen cesaretlenip de bir türlü soramamıştı.Taa ki Sağlık Koleji okuluna gelene kadar bu "adet görme" olayı,kendisinde gizemli kalmış,Sağlık kolejinde cinsellikle ilgili derslerin verilmesiyle her şeyi öğrenmiş,kafasındaki soru işaretleri bir bir silinmişti.

    Şimdi ise geçmişte kendisinin yaşamış olduğu bu korkuyu kardeşlerinin başına gelmesine gönlü razı olmuyor,onları bu konuda aydınlatmayı düşünüyordu.

    Çamaşır makinesinin önündeki çamaşırları makineye doldurmadan önce Emine ve Şengül'ü yanına seslenerek çağırdı.Ablaları yanına gelen Emine ve Şengül,merak dolu bakışlarla,

    "-Buyur ablacığım,bize seslendin yapılacak bir şey varsa hemen yapalım." Kardeşleri saygıda kusur etmedikleri gibi Buse'nin ağzından çıkan her sözün gereğini yerine getirmekten gocunmazlardı.Buse,eline aldığı kirli çamaşırı, hiçbir şey söylemeden yukarı kaldırdı.Kardeşleri ,lekeyi görmüşlerdi.

    Şengül'ün yüzü, birden kıpkırmızı olmuş;ablasına nasıl tepki vereceğini bilemediği için şaşırmıştı.Buse'nin hiçbir şey söylemeden sadece vücut diliyle konuşmasının altında en ufak bir kızgınlık emaresi yoktu zaten.

    Çamaşırları bulunduğu yerde üst üste yığılmış şekilde öylece bırakıp kardeşlerini , hep birlikte yattıkları odaya çekti.Beş kız kardeş aynı odayı paylaşıyordu zaten.

    Yerden itibaren duvara yaslanmış şekilde yukarı doğru uzanan kendi kitaplarının arasından parmağıyla inceleyerek cinsellikle ilgili küçük bir kitap çıkardı.Kitabın sayfalarını karıştırıp bir yerde durdu ve arasına küçük bir kağıt parçası sıkıştırdı.Sonra da yerdeki eski halının üzerine hep birlikte bağdaş kurarak Emine ve Şengül' ile konuşmaya başladı:

    "-Benim sizi yanıma niye çağırdığımı,kan lekesi olan çamaşırı gördükten sonra sanırım anlamışsınızdır."

    Kardeşleri, "hıı,evet.anladık." dercesine mahcup bir şekilde belirli belirsiz gülümsediler.
    Buse,bir abla edasıyla değil öğretmen edasıyla konuyu açıklamaya çalışıyordu.

    "Şimdi beni iyi dinleyin,bacılarım.Hepimizin başındaki bir gerçek.Bundan hiçbir kız kaçamaz.Bu,biz belirli bir yaşa gelene kadar devam edecektir. Adet görme yani tıbbi olarak "regl" olayı.Benim de başımdan geçmişti ama gel gör ki derdimi kimselere açıklayamamıştım,utancımdan.Şimdi aynı olayı sizler de yaşamaktasınız.Benim gönlüm razı gelmiyor bu cinsellik konusunun gizli kapaklı kalmasına.Sağlık kolejinde olmam en azından benim için iyi oldu.Okulda çoğu şeyleri öğrenmiş olduk.Ben de size bunlar aktarmak ve içinizde en ufak bir şüphe kalmasını istemiyorum."

    Elindeki kitabın kağıtla ayırdığı kısmı açıp yavaş yavaş okumaya başladı:

    "-Rahim içi yüzeyinde her ay döllenmiş yumurtanın(gebeliğin) gelip yapışmasına ve buradan beslenmesi için damarlanmasını sağlayacak bir tabaka oluşur ve eğer döllenme yoksa bu duvar görevini tamamlayıp yerini alttan gelen yeni dokuya bırakarak dökülür,rahimden dolasıyla vücuttan dışarıya atılır.Her ay bu işlem aynı şekilde tekrarlanır.Bu sürece "adet düzeni",işlevini yitirerek yerini yeni oluşan yapıya bırakıp dışarıya atılan bu dokuya da "adet kanı",tıbbi dilde "mentürasyon" kanaması denir.İdeal süre 28 ile 35 gün arasında değişir.Kanama süresi ise en az iki gün,en fazla da 8 gün sürer..."

    Burada okumayı kesip kardeşlerine dönmüş,okuduklarını tekrar tekrar anlayabilecekleri şekilde izah etmişti.Ablalarının bu yaklaşımı karşısında sevinip onu bağırlarına basarcasına sınırsız sevgiyle tekrar bağlanmışlardı...

    Buse evin içerisinde bir abla,bir sırdaş bir ana ve koruyucu melek gibi kendini hissettiriyordu.

    Yarı yıl tatilinin bitmesine birkaç gün kalmış,Buse,okuldan verilen ödevleri yetiştirmeye çalışıyordu.

    Ödevlerinin bir kısmının fotokopisini çektirmek için sokağa çıkmış,Amasya'nın uzun caddelerinde yürüyordu.Merkez camisini de geçtikten sonra az ilerdeki kitapçıya girmeye hazırlanıyordu.Tam girecekken dışarıya çıkmaya hazırlanan ortaokul son sınıftaki arkadaşı Tugay ile burun buruna geldiler.Kısa bir hoş sohbetten sonra bir gün sonra "papağan pastanesinde "buluşmak üzere ayrıldılar.Bir yıl öncesi aralarındaki aşk gizliden gizliye devam ediyordu.Birbirlerine henüz ilanı aşkta bulunmamışlardı ama ikisi de biliyordu ki yürekten yüreğe kıvılcımın ateşi gidip gelmişti.Buse,yüreği kıpır etmişti okul arkadaşı Tugay'ı görmekle.Yakışıklı,aynı zamanda da akıllı bir çocuktu.Bir seksen boyunda fidan gibiydi.Kendisi Sağlık Kolejini kazandığı sene Tugay da Sivas Öğretmen okulunu kazanmış birbirlerinden böylece ayrılmışlardı.Ayrı düştüklerinden bu tarafa ilk kez karşılaşıyorlardı.Birbirlerine mektup da yollayamamışlardı.Ne de olsa gelen mektuplar okul idaresi tarafından ilk önce elden geçiyor sakıncalı mektup sahiplerine gerekli cezalar hemen uygulanıyordu.Bunu her ikisi de bildiğinden bu riske girmediler.Tugay ile Buse göz göze geldiklerinde dünyalar ikisinin olmuştu.Buse'nin zeytin siyahı gözlerinde Tugay'ın bakışları adeta kilitlenmişti.Aksilik ikisinin de ivedi işleri vardı.Ertesi günü öğleden sonra saat üçte "papatya pastanesinde" buluşmaya karar verdiler...

    Buse'nin babası, o gün Ahmet efendinin "yirmilik hatun" arayışının tuzağına adamlarından Şakir tarafından kahvede düşürüldü.Birlikte gizlice tekrar tekrar konuşmuşlar,yapılan pazarlığın kaporasını Şakir'den almış, bir gün sonra da evine oturmaya gelen misafir numarasıyla Buse'yi görmelerini sağlayıp, paranın geri kalan kısmını cebe cukka yapmayı düşünmüştü...

    Bir gün sonra Şakir karısıyla gelip bir iki saat evde oturacaklar,Buse'nin aranan kriterlere uyup uymadığına karar verilecekti..



    Ayhan Sarıkaya
#05.09.2009 15:19 0 0 0
#05.09.2009 15:14 0 0 0
#05.09.2009 15:09 0 0 0
#05.09.2009 14:29 0 0 0
#04.09.2009 19:52 0 0 0
#04.09.2009 19:21 0 0 0
  • Microsoft Word - Teknoloji Habaerleri - DOCX - i4i - Microsoft - Windows Office
    noimage

    Microsoft Word ve Office satışına devam...

    Microsoft'a DOCX'te patent ihlali için açılan davadan en son gelişmeler ve sert sözler!

    Microsoft DOCX formatı davasında geçici bir zafer kazandı. Windows Office satışları sürecek.

    Özetle Microsoft Word'e gelen satış yasağı haberinin ve patent sahibi Kanadalı firmanın açıklamasının ardından Microsoft Word yasağına karşı yeni bir adım atmıştı.

    Mahkemenin aldığı en son karara göre temyiz süreci bitene kadar Microsoft Word satmaya devam edebilecek. Microsoft sözcüsü Kevin Kutz "Sonuçtan mutluyuz ve esas meseleler üzerine itirazlarımızı 23 Eylül'de sunmak için sabırsızlanıyoruz."

    Davayı açan i4i'den Louden Owen ise şu açıklamayı yaptı: "Microsoft'un bu konunun sonuçları hakkındaki korkutma taktikleri onu davanın Federal Temyiz Mahkemesi'ndeki incelemeden koruyamayacak. İ4i en son kararın kendi lehine olacağına emindir."

    Kaknak:Veteknoloji
#04.09.2009 19:19 0 0 0
  • Teknoloji Haberleri - Toshiba 2,5 inç Sabit Disk - HDTV - MK6465GSX - 5400 rpm - 3 GBit - Sabit Diskte Son Nokta - Dual-Platter
    noimage

    Toshiba: 2,5 inçlik dev sabit diskler.

    Toshiba'nın iki plaka üzerine yerleştirdiği depolama alanı sizi de şaşırtacak.

    Toshiba dahili sabit disk biçimde kullanılmak üzere 2,5 inçlik 640 GB depolama alanı sunan bir disk tanıttı. MK6465GSX, Dual-Platter teknolojisine sahip ve seçime bağlı olarak serbest düşüş algılayıcısıyla beraber sunuluyor.

    Toshiba'ya göre sürücü hem kurumsal hem de son kullanıcı notebook'ların yanında hepsi-bir-arada masaüstü PC'ler için de geliştirildi. Disk aynı zamanda HDTV cihazlar, settop kutuları veya oyun konsolları için de kullanılabiliyor.

    Diskin dönüş hızı 5400 rpm ve saniyede 3 GBit veri aktarım hızına ulaşabiliyor. Ayrıca disk aynı kapasitedeki 3,5 inçlik sürücülerle karşılaştırıldığında yüzde 80 daha az ısı üretiyor ve aynı oranda daha az enerji tüketiyor.

    Depolama birimi 2009'un dördüncü çeyreğinden itibaren temin edilebilecek. Toshiba henüz fiyat açıklamadı.

    Kaknak:Veteknoloji
#04.09.2009 19:15 0 0 0
  • Symantec - Skype - VoIP - Güvenlik Açıkları - Konuşmaları Kaydeden Virüs - En Son Çıkan Virüs - İnternet - Bilgisayar
    noimage

    Virüs, konuşmalara kulak misafiri oluyor!

    Kişisel bilgileri çalan virüslerin yanına artık konuşmaları dinleyen virüs de eklendi!

    Symantec yetkilileri düzeli olarak tespit ettikleri virüsleri ve özelliklerini kamuoyu ile paylaşıyorlar.

    Firmanın sık sık güncellenen güvenlik blog sayfasında bu kez sıra dışı bir virüs bilgisi yayınlandı. Bu virüs PC'lerdeki bilgileri çalmaya çalışan kuzenlerinden bir konuda ayrılıyor; bu kez hedefi yazılı bilgiler değil sesli olanlar.

    Symantec'in duyurduğu bu yeni virüs PC'lere bulaşarak Skype hizmeti kullanan ve VoIP üzerinden sesli konuşma yapan kullanıcıların ilettikleri ses dosyalarını kaydediyor ve kaydedilmiş bu dosyayı çalıyor.

    Symantec, virüsün Skype'ın yapısını veya Skype kaynaklı bir güvenlik açığını kullanmadığını fakat çok geniş bir kullanıcı kitlesi tarafından tercih edildiği için Skype'ı hedef aldığını açıkladı. Uzmanlar bu ve benzeri virüslere karşı sağlıklı bir koruma sağlayabilmek için anti virüs programlarının sürekli güncel tutulmasını tavsiye ediyorlar.

    Kaknak:Veteknoloji
#04.09.2009 19:05 0 0 0
  • Windows XP - Windows Vista - Windows 7 - Mac OS X - Teknoloji Haberleri
    noimage

    Windows XP'den ayrılanlar nereye göçüyor?

    Kullanıcılar nereye göç ediyor? Windows XP, Windows Vista, Windows 7'de kullanım oranları nedir.

    2008 sonundan beri Windows XP'de yaşanan en büyük düşüş, Windows 7 ile oldu.

    Windows XP'yi bırakmam diyen geniş kitlelerle karşın Net Applications'un araştırması Windows XP'nin piyasa payının düştüğünü gösteriyor. Bu düşün yüzde 1.1 ile çok düşük görünse de yüzde 1 bir barajdı ve bu baraj aşıldı. Elbette düşüşte yüzde 1'lik bir rakamın baraj haline gelmesi kullanıcıların Windows XP'ye sadakatinden ve Windows Vista'daki hayal kırıklığından kaynaklanmıştı.

    Net Applications'un araştırması 160 milyon tekil kullanıcıya dayanıyor. Bu araştırmaya göre Ağustos ayında Windows XP kullanımı yüzde 1.1 düştü ve bu da 2008 Kasım'ından beri en büyük düşüş oldu.

    Elbette bu düşüş işletim sisteminin sonu anlamına gelmiyor. Net Applications'un ölçümlerinde göre Windows XP'nin kullanım oranı yüzde 71.8!

    Bu rekor düşüşün karşısında ise dengeleyici olarak Windows 7'nin ve şaşırtıcı bir şekilde Windows Vista'nın yükselişi yer aldı. Vista'nın payı geçtiğimiz ay yüzde 0.9 artarak yüzde 18.8'e ulaştı. Bu da Vista'nın kullanımının yüzde 1 arttığı 2008 Ağustos'undan beri bir ayda yaşadığı en büyük yükseliş oldu.

    Windows 7 piyasaya çıkmadı ki?

    Windows 7 ise piyasaya çıkmamış bir işletim sistemi için bir rekor kırarak yüzde 1'i geçti. Yüzde 0.3'lük artışla payını yüzde 1.2'ye yükseltti. Mayıs ayından beri kullanımını iki katına katlayan Windows 7 bunu Windows 7 RC sürümüne borçlu. RC'nin ardından bilgisayar üreticileri için toplu lisans sözleşmeleri yapıldı ve RTM sürümü dağıtıldı. RTM, Release to Manufacturing, yani üretime açık sürüm anlamına geliyor. Profesyonel kullanıcılar Microsoft Technet ve MSDN hizmetleriyle bu sürüme ulaştılar.

    Bu arada yeni Windows 7'nin 22 Ekim'de piyasada olacağını hatırlatalım.

    Sonuçta Windows sürümleri arasındaki geçiş hızlanarak sürüyor. Toplamda Windows kullanım artışı önemsiz bir 0.02 olarak ölçülürken, araştırmadaki bilgisayarlarda yüzde 93 Windows kuruluydu.

    Mac OS X'i ne vurdu?

    Piyasa payının yüzde 4.9'una ise Apple'ın Mac OS X işletim sistemi sahip oldu.

    Bu arada Amerika ağırlıklı ölçümlerde Mac OS X'in yüzde 10'a varan bir piyasa payına sahip olduğunu, ancak Net Applications'un değişen hesaplama yönteminin bu hesap düşününe sebep olduğunu da belirtelim. Bu yeni metot Çin ve Hindistan gibi ülkelerin daha iyi temsil edilmesini sağlayarak, Net Applications'a göre daha doğru sonuçlar sunuyor.

    Ülkelerin internet kullanan nüfusunun bu hesaplama sisteminde yeni bir ağırlığı var. Bu metot sadece Mac OS X'in değil, Vista'nın kullanım oranlarının da daha düşük yansımasına sebep oldu. Brezilya, Çin ve Hindistan gibi ülkelerde yaygın işletim sistemi Windows XP. En yaygın internet tarayıcı ise XP ile birlikte gelen Internet Explorer 6. IE 6 yüzde Ağustos'ta 2.4 düşüş yaşadı.


    Kaknak:Veteknoloji
#04.09.2009 18:44 0 0 0
  • UUİ - Discovery - Uluslararası Uzay İstasyonu - Nasa - ESA
    noimage


    Discovery astronotları 2. uzay yürüyüşünü tamamladı

    Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) kenetli Discovery uzay mekiğinin, biri İsveçli iki astronotu, yörüngedeki 9 günlük seyahatte yapılacak 3 uzay yürüyüşünden ikincisini başarıyla tamamladı.

    NASA'dan yapılan açıklamada, Amerikalı Danny Olivas ve Avrupa Uzay Ajansı ESA'dan İsveçli Christer Fuglesang'ın, 6 saat 39 dakika süren bu çıkış sırasında soğutmaya yarayan devasa amonyak tankını başarıyla yerine yerleştirdikleri belirtildi.

    İki astronot bu zorlu görev sırasında, Discovery'nin yük bölümünde duran 800 kilo ağırlığındaki, amonyak dolu yeni tankı, bağlantı noktalarını ayırdıktan sonra istasyonun robot koluyla montajın yapılacağı yere kadar taşıdı.

    Astronotlar, daha sonra salı günkü ilk yürüyüş sırasında istasyonun kirişinden sökülen yaklaşık 600 kilo ağırlığındaki boş amonyak tankını Dünya'ya geri götürmek üzere uzay mekiğinin kargo bölümüne yerleştirdi.

    UUİ, Çin'in 350 km üzerindeyken yapılan uzay yürüyüşü, astronotlardan birinin iletişim sisteminde meydana gelen küçük bir arıza yüzünden 53 dakika gecikirken, görev sonunda başarıyla yerine getirildi.

    3. ve son uzay yürüyüşünün cumartesi TSİ 23.49'da yapılması öngörülüyor.

    Pazartesi UUİ ile kenetlenen Discovery'nin 7 astronotu ile istasyonun 6 kişilik mürettebatı, bu son günlerde Discovery'nin getirdiği 8 ton ağırlığındaki kargo içinde bulunan ve İtalyan Uzay Ajansı tarafından gönderilen Leonardo isimli konteynırı, istasyon için yeni bir yatak odasını, bir koşu bandını, bilimsel deneylerin saklanması için bir soğutucuyu, iki yeni deney ve yiyecek dolabını yerleştirdiler.

    Discovery'nin UUİ'den salı günü ayrılması ve dönüşe geçmesi öngörülüyor.

    Bu seyahatin ardından, uzay mekiği filosunun Eylül 2010 veya bu tarihten kısa süre sonra hizmet dışı kalmalarından önce NASA'nın uzaya yapacağı sefer sayısı sadece altı. UUİ'ye bir sonraki uçuş kasımda yapılacak.

    Bu arada, 2006'da fırlatılan bir Avrupa Ariane roketine ait, yörüngede başıboş dolaşan bir parçanın, bugün UUİ'nin 3 km uzağından geçmesi bekleniyor. NASA, dün bu parçanın tehlike yaratmayacağına karar vererek, UUİ ve ona kenetli mekiğin irtifasını değiştirmemişti.



    Kaknak:Veteknoloji
#04.09.2009 18:40 0 0 0
  • İFA - Teknoloji Haberleri - Uluslararası Radyo ve Televizyon Fuarı
    noimage

    Ekonomik durgunluğa rağmen dijital kameradan mobil cihazlara dünyanın en büyük elektronik fuarı bu yıl da büyük ilgi topluyor. Yüzlerce firma, Berlin'de yeni ve geliştirilmiş ürünlerini ilk kez gün ışığına çıkıyor.

    Sanayi ve ticaret sektörlerindeki bir çok branş şu günlerde Berlin'e gıptayla bakıyor olmalı. Fuarda kimse kriz ortamı, satışların düşmesi ya da ciro kaybı gibi kelimeleri ağzına almıyor. Uluslararası Radyo ve Televizyon fuarı İFA'yı düzenleyen ev ve telekomünikasyon elektroniği birliği ile Berlin fuarcılık işletmesi iyimserlik içinde. Fuar müdürü Christian Göke iyimserliğin nedenlerini şöyle açıklıyor:

    "2008, fuar açısından önem arz eden bütün rakamlarda tarihi bir yıl olmuştu. Bu yıl rekor düzeyini koruyacağımızı düşünüyorum.

    Global ekonomik gelişme ve Almanya ile bütün Avrupa'daki diğer sanayi fuarları ile kıyaslandığında İFA'nın mutlak istisna teşkil ettiğini söyleyebiliriz."

    Çinli üreticiler fuarda

    Uluslararası elektronik ve komünikasyon fuarının ABD ve Hannover'deki rakipleri bu yılı çok kötü geçirdi. İFA ise son derece memnun. Teşhir alanı küçülmedi, iştirakçi sayısındaki düşüş de oldukça cüzi. Bazı Tayvan ve Hong Kong şirketleri bu yıl Berlin'e gelmedi. Göke buna karşılık yeni Çin şirketlerini ağırladıklarını, yıllar önce fuardan çekilen dünyanın en büyük elektronik üreticilerinin de fuara döndüklerini söylüyor.

    Berlin'deki dünyanın en büyük elektronik fuarı 2008 düzeyini korumasını öncelikle Almanya'daki tüketiciye borçlu. ABD ile Avrupa'nın diğer büyük ülkelerinin aksine Almanya'daki tüketici, oturma odasını ya da mutfağını yenilerken oldukça cömert davranıyor. Ev ve telekomünikasyon birliğinin başkanı Rainer Hecker yeni ve modern ürünlerin Almanya'da her zaman alıcı bulduğunu söylüyor:

    "Kimse, televizyon ya da buzdolabının ruhunu teslim etmesini beklemiyor. Daha ekonomik, daha büyük ve daha iyi ürün alıcısız kalmıyor."

    Tahminlere göre Almanya'da bu yıl 7 200 000 yüksek çözünürlüklü televizyon satılacak. Böylece 19 milyon hane high definition çağına hazırlanmış olacak. Almanya'da daha 50 milyon tüplü televizyon var. Bu da, modern televizyonda piyasa potansiyelinin ne büyük olduğunu göstermeye yeter.

    Beyaz eşya üreticileri umutlu

    Diğer ülkelerde satışları düşen beyaz eşya ve elektronik ev aletleri üreticileri de Berlin'e umutlu geldi. İFA'da ikinci kez teşhir edilen beyaz eşyanın teşhir alanı iki katına çıkarıldı. Beyaz eşya imalatçıları bu yıl üç milyar Euro'luk satış yapmayı umuyor. En büyük yenilik sarfiyatın azaltılmasında elde edilmiş. Asgari elektrik tüketen buzdolaplarının oranı %1,5'u ancak buluyor. Elektronik ev aletleri üreticileri birliğinden Reinhard Zinkann, tutumluluk kadar yeni hayat tarzı arayışının da müşteriyi cezp ettiğini söylüyor:

    "Bir diğer faktör de günümüzün mutfağının oturma odasına entegre edilmiş olması. Oturma ve yemek yeme, büyük ve ortak bir mekanda oluyor. Bu da, tasarımın değişen alışkanlıklara ayak uydurmasını gerektiriyor."

    Sanayiciler gibi bu ürünleri satanlar ve fuar yönetimi de beyaz ve kahverengi eşyanın fuarda birlikte teşhir edilmesinin, herkesi kazançlı çıkaran önemli bir hamle olduğunu söylüyor. Fuar müdürü Göke, İFA'yı her yıl düzenleme kararının da yerinde olduğu görüşünde:

    "Bu iki karardan birini almasaydık, piyasadaki yerimiz şimdiki gibi sağlam olmazdı."


    Kaknak:Veteknoloji
#04.09.2009 18:37 0 0 0
#04.09.2009 18:17 0 0 0
  • Emeğine sağlık tebrik ediyorum.
    İleri ihtisas odası üyeliğin hayırlı olsun....
#04.09.2009 16:49 0 0 0
  • Emeğine sağlık harika bir çalışmaya imza atmışsınız tebrik ediyorum...
#04.09.2009 16:22 0 0 0
#04.09.2009 15:33 0 0 0
  • Web Şifreniz diyor ?

    Nehir Adlı Üyeden Alıntı >>

    Web Mesaj Butonuna tıklayıp, Telefon numaranızı, şifresini ve güvenlik kodunu yazmanız yeterli.Şifrenizi bilmiyorsanız "2222" şifre yazarak talep edebilirsiniz.

    Yukarda açıklanmış.Yazılanları düzgün takip edin....
#04.09.2009 14:59 0 0 0