MiSS-FENER

MiSS-FENER

Üye
18.05.2006
Genel Kurmay Başkanı
461.942
Hakkında

#04.03.2009 15:43 0 0 0
  • Model Uçak Aksesuarları

    Menteşeler (Hinges): Kontrol yüzeylerini uçağa bağlayan parçalardır. Çok çeşitleri vardır.

    Rotlar (Push Rotlar): Servodan aldığı hareketi kontrol hornlarına (Boynuzlarına) ileten parçalardır. Plastik veya tahtadan olabilirler. Plastik olanları esnek olup, daha kullanışlıdır.

    Flex Cables: Bisikletlerin fren telleri gibi olan ,ve gaz koluna servo hareketini ileten parçadır.

    Yakıt Tankı (Fuel Tank): Uçağın yakıtını içinde bulundurur. Yuvarlak veya kare kesitli olabilir.

    Yakıt Hortumu (Fuel Tubing): Genelde silikon esaslı olup metil alkolün eritici özelliğine karşı dayanıklıdır. Yakıtın depodan alınıp motora gönderilmesinde ve eksoz gazı tazyiğini yakıt deposuna göndermekte kullanılır.

    Tekerlekler (Wheels): Bir çok çeşit tekerlek vardır. Uçağın büyüklüğüne göre ebatları değişir.

    Motor Bağlantı Yatağı (Engine Mount): Motor bağlantı yatağı firewall denen uçağın burnundaki panele takılır. Motor bu yatağın üzerine bağlanır. Çok çeşitli ölçü ve tiptedirler. Genellikle naylon (Glass-filed nylon) motor yatakları kullanılır. Bunun sebebi uçak düştüğünde ilk önce kırılarak motorun ciddi hasarlanmasına engel olur.

    Civata ve Somunlar (Bolts and Nuts): Bağlantı elamanları olarak kullanılırlar.

    Lastik Bantlar (Rubber Bands): Kanadı gövdeye tutturmaya yarar. Bunun sebebi kaza anında koparak kanadın fazla zarar görmesini engellemektir.Ancak zamanla motordan çıkan yağlardan etkilendiğinden özelliğini yitirir.Bu yüzden peryodik olarak değiştirilmelidir.

    Kaplama malzemesi(Covering): Uçağın dış gövdesinin kaplandığı malzemedir.(Monokot, ekonokot).Isı ile yapıştırılırlar.Ancak köpük kanatlı modellerde kaplama malzemesi olarak düşük ısıda yapışanlar kullanılmalıdır.

    Spinner: Uçağın önünde bulunan koni şeklindeki parçadır.Pervane ile kombine olarak takılır.Elektrikli çalıştırıcı kullanıldığında motorun kolay çalıştırılmasını sağlamasının yanında uçağın görünüşünü ve aerodinamiğinide etkiler.Değişik ölçü ve renklerde mevcuttur.

    Collars: Tekerleklerin iniş takımı üzerinde sağa sola gezinmesini engelleyen parçalardır.Her tekerlek için iki tane kullanılmasında büyük fayda vardır.

    Özel sünger(Foam Rubber): Uçağın yakıt tankını ve elektronik parçalarının etrafına sarılır.Kaza anında bunların zarar görmesini engeller.Ayrıca uçaktan gelen titreşimlere karşı bu teçhizatı korur.

    Clevises: Pushrodların en az bir ucunda kullanılan ayar yapmaya yarıyan pushrodla kontrol hornunu hareketli olarak birleştiren parçadır.Naylon yada metal olabilir.Değişik şekildede olabilir.



    Trim Ayarları

    YAPILACAK AYARLAR

    1. Uçuş kontrollerinin sıfırlanması (nötr durumu) Modeli düz ve aynı yükseklikte uçurun. Verici üzerindeki trimlerden düz ve aynı yükseklikte uçması için ayar yapın Trimleri nötr yapın ve pushrodların boyunu ayarlayın

    2. Kontrol yüzeylerinin hareket alanını ayarlamak Uçağı uçurun ve her dönüş için tam kontrol verin. Uçağın verdiği tepkiyi kontrol edin
    Aileron: Yüksek ayar, 3 roll 3 - 4saniyede Düşük ayar, 3 roll 6saniyede Elevator: Yüksek ayar,düzgün 90 derece dönüş yapacak şekilde Düşük ayar yaklaşık 40 metre çapında bir loop yapacak kadar, Rudder: Yüksek ayar yaklaşık 30-35 derece, stall dönüşü için, Düşük ayar,knife edge uçuş yapacak kadar 3.Ağırlık merkezi (Metod 1) Modeli 45 derece kadar sağa yada sola yatırın.( banked turn) A. Burun düşüyor B. Kuyruk düşüyor A. Kuyruğa ağırlık ekle B. Buruna ağırlık ekle Ağırlık merkezi (Metod 2) Uçağı ters uçur A. Burun aşağı veriyor B. Model tırmanıyor. A. Kuyruğa ağırlık ekle B. Buruna ağırlık ekle
    4. Kanat ekseninin uçağın gövde eksenine olan açı ayarı ( incidence) Sağ yada soldan rüzgar alırken gaz kolu nötr durumda aşağı doğru dalış yap.Uçak dik durumda iken kumandaları nötr duruma al. (Elevatör mutlaka nötr olmalı) A. Model düzgün dalışa devam ediyor. B. Model Model burnunu yukarı veriyor. C. Model burnunu daha da aşağı veriyor A. Ayar gerekmiyor B. Kanat açısını (incidence) azalt. C. Kanat açısını ( incidence) arttır. 5.Kanat denge ayarı (Tip Weight) (kaba ayar) Modeli düz ve sabit yükseklikte uçur.Trimlerden kanadı yere paralel olacak şekilde ayarla.Daha sonra modeli ters uçuşa geçir.Yere paralel olunca aileron kumandasını nötr duruma al. A. Modelin kanatlarının herhangi birisi aşağı düşmüyor. B. Sol kanat düşüyor. C. sağ kanat düşüyor. A. ayara gerek yok. B. Sağ kanat ucuna ağırlık ekle. C. sol kanat ucuna ağırlık ekle

    6. Elevator ayarı (iki parçadan oluşan elevatorlar için) Modeli sizden uzaklaşırken rüzgara karşı uçurun.Loop atacak şekilde yada dikey yükselişe geçecek şekilde kumanda verin.Uçağı ters uçuşa geçirin ve bu durumda ters loop atacak yada yükselecek şekilde kumanda verin. A. Yükseliş kumandası verildiğinde sağa veye sola yatış eğilimi yok B. Her iki testte model aynı yöne yatış eğilimi veriyor C. Her iki testte model ters yöne yatış eğilimi veriyor A. Elevatorlerin ayarı düzgün B. sağ ve sol elevatorunun ayarı farklı.biri aşağıya yada yukarıya doğru ayarlı.yüksek yada alçak olanı ayarla. C. Elevatorun biri diğerine göre fazla hareket ediyor.(model bir yöne elevetorun biri fazla kumanda verdiği için yatış eğilimi veriyor.)fazla kumanda vereni azalt yada az kumanda vereni arttır. 1. Kanat denge ayarı ( Tip Weight) (Final adjustment) Modeli size doğru yada ters esen rüzgarda yüksekten uçurun.Modeli yavaşça dikey dalışa geçirin.Bu durumda keskin bir yükseliş kumandası verin ve hangi kanadın aşağı düştüğüne dikkat edin. A. Model düz uçuşa devem ediyor. B. Yükseliş verince sağ kanat düşüyor. C. Yükseliş verince sol kanat düşüyor. A. Ayara gerek yok B. Sol kanat ucuna ağırlık ekle C. Sağ kanat ucuna ağırlık ekle

    2. Dihedral Modeli düzgün olarak sabit yükseklikte rüzgara karşı uçur.Yön dümenine (Rudder) kumanda vererek dönüş yaparken uçağın roll yapma eğilimine dikkat et. A. Her iki yönde test et B. Bir defada 1/8 " den fazla dihedral artışı yapmayın. C. Uçağın burnunun aşağı veya yukarı vermesinden dolayı endişelenmeyin. A. Model roll yapmıyor. B. Yön dümeninin hareket ettiği yönde roll yapıyor. (Proverse roll) C. Yön dümeninin hareket ettiği yönün tersine roll yapıyor (Adverse roll) A. Ayar gerektirmiyor. B. Dihedrali azalt. C. Dihedrali arttır.

    3. Motorun çekiş ekseninin uçağın gövde eksenine göre sağ yada sola ayarlanması. (Side Thrust)Test sırasında rudderin trimini düz bir tırmanış elde edinceye kadar ayarlayın.Daha sonra motora rudderın trim ayarının yarısı değerinde rudderın trimini nötr yapacak yönde açı verin.rudderı nötr duruma alın.Testi tekrar yapın Rüzgara karşı modeli sizden uzaklaşacak şekilde uçurun.Uçağa yavaşça yükseliş kumandası vererek uçuş yüksekliğine kadar tırmanın.Modelin hızı yavaşlarken sağa yada sola dönme eğilimine dikkat edin. A. Model düzgün yükseliyor. B. Model sola yöneliyor. C. Model sağa yöneliyor. A. Ayar gerektirmiyor. B. Motora sağa doğru açı ver. C. Motorun sağa doğru olan açısını azalt. 4. Motorun çekiş ekseninin uçağın gövde eksenine göre aşağı yada yukarı ayarlanması. (Up/Down Thrust)
    Yan rüzgarda modeli sizden 100 metre kadar uzakta uçurun(Elevator trimi test no 3'e göre nötr olmalı)Yükseliş kumandası verin ve elevatoru nötr duruma alın.( Uçağın hızı azalırken yükselme yada alçalma eğilimine dikkat edin) A. Model düz uçuyor. B. Model burnunu kaldırıyor. C. model burnunu alçaltıyor. A. Ayar gerektirmiyor. B. Motorun açısını aşağı doğru ayarlayın C. Motorun ı aşağı doğru olan açısını azaltın. 5. Aileron Differential Aileronların başlangıç ayarını yukarı 12 derece aşağı 11-12 derece olacak şekilde başlayın Modeli rüzgara doğru sizden uzaklaşırken düzgün olarak uçurun.45 derecelik yükseliş açısı verin ve sağa doğru roll yapın.(ayar yaptıktan sonra her iki yöndede deneyin) A. Model yanlara doğru yön değiştirmiyor. B. Model sağa doğru dönüş eğilimi veriyor. C. Model sola doğru dönüş eğilimi veriyor. A. Ayar gerektirmiyor. B. Differentiali arttır, Her iki aileronun yukarı doğru olan hareket mesafesini arttır. C. Her iki aileronun aşağı doğru olan hareket mesafesini arttır. 6. Knife -Edge uçuş ayarı Pitching in knife-edge flight (Method 1)
    Modeli normal olarak uçurun ve knife-edge uçuşa geçin.Düz uçuşu sağlamak için rudderdan ayar yapın.( bu testi hem sağ hem de sol knife-edge uçuş için yapın.) A. Burun aşağı düşmüyor yada yukarı kalkmıyor. B. Burun yukarı kalkıp model yükseliyor. C. burun aşağı düşüp model dalışa geçiyor.
    A. Ayar gerektirmiyor. B .Alternatif çözümler 1. Ağırlık merkezini geriye kaydır( aft cg) 2. Kanadın açısını(incidence) arttır.Increase wing incidence 3. Aileronlara trimlerini aşağı trim ekle. Add down trim to ailerons C. Yukarıdakilerin tersini yap. 6a. Knife-edge ayarı (Method 2) Modeli normal olarak uçurun ve knife-edge uçuşa geçin.Düz uçuşu sağlamak için rudderdan ayar yapın.( bu testi hem sağ hem de sol knife-edge uçuş için yapın.) A. Model düz uçuyor. B. Her iki yönde knife-edge uçuşta kanopi üzerine doğru yatış eğilimi var. C. Her iki yönde knife-edge uçuşta uçağın alt kısmına doğru yatış eğilimi var. D. Model her iki yöndeki knife-edge uçuşun tersine doğru eğilim veriyor. A. Ayar gerektirmiyor. B. Her iki aileron kolunun ayarını yaklaşık iki diş azaltın. C.Her iki aileron kolunun ayarını yaklaşık iki diş arttırın. D. Rudder-Aileron mixi (Karıştırması)yaparak problemi çözün. 7. Rolanti uçuş ayarı. Power off Tracking (Test no1) Modeli rüzgara karşı düz uçurun.Gaz kolunu nötr duruma alın ve uçağın sağa yada sola roll yapıp yapmadığına dikkat edin. A. Düz uçuyor. B. Sola roll yapıyor. C. Sağa roll yapıyor.
    A. Ayar gerektirmiyor. B. Sağ aileronla rolanti ayarını %2-%3 mix yapın.(roll yapmasını engelleyecek kadar) C. Sol aileronla rolanti ayarını %2-%3 mix yapın.(roll yapmasını engelleyecek kadar) Test no2 Modeli yüksekten ve kendinizden 100 metre kadar uzakta rüzgara karşı yada ters yönde size paralel olacak şekilde uçurun.Daha sonra dikey dalışa geçin ve uçağın sağa yada sola roll yapıp yapmadığını gözleyin. A. Model düz uçuyor. B. Model sola roll yapıyor. C. Model sağa roll yapıyor.
    A. Ayar gerektirmiyor. B. Sağ aileronla rolanti mixi yapın.(Rollu nötr yapacak kadar) C. Solaileronla rolanti mixi yapın.(Rollu nötr yapacak kadar) Test no 3
    Modeli yüksekten ve kendinizden 100 metre kadar uzakta rüzgara karşı size paralel olacak şekilde uçurun.Daha sonra dikey dalışa geçin ve uçağın dalış sırasında alçalma yada yükselme eğilimi gösterip göstermediğini kontrol edin. gözleyin. A. Model düz uçuyor. B. Model burnunu kaldırıyor. C. Model burnunu aşağı veriyor. A. Ayar gerektirmiyor. B. Rolanti ve elevator aşağı durumda olacak şekilde %2-%3 mix yapın. C. Rolanti ve elevator yukarı durumda olacak şekilde %2-%3 mix yapın. 1.Trim ayarları sakin havada yapılmalıdır. 2. Bazı kısaltmalar ve model uçak terimleri kullanılmıştır. 3. Ayar yapmadan önce aynı testi birkaç kere yapın. 4. Eğer bir değişiklik yapılırsa önceki adımlara gidin ve ayarları kontrol edin yada tekrar ayar yapın. 5. En iyi uçuşa başlama ayarları 0 derece kanat açısı (incidence), 0 derece yükseliş dümeni açısı, 1,5 derece aşağı ve 1,5 sağa motor açısı (thrust) olacak şekildedir. 6. Model inşa aşamasında çok dengeli inşaa edilmelidir. 7. Model uçmadan önce statik balansı kontrol edilmelidir. 8. Ağırlık merkezinin başlangıç için kanat genişliğinin %34 ila %38'i arasında olması uygun olacaktır. 9. Tüm dikey dalışlar gaz kolu nötr durumda iken olacaktır. 10. Başlangıç için aileronların hareket açısının yukarı 12 derece, aşağı 11-12 derece arası olması uygun olacaktır. (Zamanınızı kullanın ,acele etmeyin. - Modelinizi ayarlamak tüm hayatı boyunca olacak bir işlemdir.Eğer bir ayar bozuluyorsa tüm uçağın gövdesini ve kontrol elemanlarını dikkatlice inceleyerek bu değişikliğe neyin sebep olduğunu bulun.)
#04.03.2009 15:42 0 0 0
#04.03.2009 15:42 0 0 0
#04.03.2009 15:40 0 0 0
#04.03.2009 15:37 0 0 0
  • Konu: Gece
    Emeğine Sağlık Çok Güzel Görüntüler..
#04.03.2009 15:28 0 0 0
#04.03.2009 15:24 0 0 0
  • Konu: Aşk Mevsimi
    Bir rivayete göre derlerki "Deniz köpüğünden yaratılan Afrodit, bir gün sevgilisine vermek için beyaz gül toplarken parmağına diken batmış ve akan kan beyaz gülü kırmızıya dönüştürmüş" Bu yüzden kırmızı gülün aşk anlamına geldiği söyleniyor..

    Bir zamanlar herkes beyaz sevdalar yaşarken kan gülü renginde.. Mühürlü sevdaların rengârenk gül desenleri çizilirdi yüreklere.. Tutar her bahar bir kan gülü ve bir nergis çiçeği gönlünü sunardı kırlara dağlı çocuk gülücüğünde. Bir tutam serinlik vururdu bahçelere, yüreklere buğulanan sıcaklık vururdu!.. Esen seher yeli saçlarını okşardı usul usul nazlı bir kızın, şevkatli bir elin parmakları gibi..

    Bir öpücük çiçeğiyle beraber kuşların sevinci bahar konarken saçlara, ışıl ışıl olurdu gözler.. Tutam tutam sevgi ışığı dolardı dörtbir tarafa, tutam tutam sevinç çığlığı olurdu kuş ötüşleri.. Kan gülü olurdu bütün sevdalar, kanı yüreklere akardı sımsıcak.. Ve hayaller renklenirdi nergis renginde hayata savrulan.. Yürekler özlemin en deli kısrağı olurdu.. Zaman dururdu, sadece gözler ve gönüller konuşurdu..

    Ne zaman kırlara bahar gelse sevinci yaşardı kelebekler, çiçekten çiçeğe sevişirdi arılar.. Dağlı çocuklar umudu kucaklardı bir yanda, bir yanda gelin gelin gelincikler öpüşürdü rüzgarda. Aydınlık dolardı her tarafa, gürül gürül sevdalara akardı dereler.. Bir dağ pınarı gibi hayat kaynardı kanında yeni yetme sevdalıların.. Tomurcuk tomurcuk fışkırırdı aşk Yüreklerinde.. Alıp götürürdü duyguları serin serin esen seher yelleri uzak dağlar ötesine..

    Ne zaman bahar gelse bir demet aşkçiçeği, bir demet süsen (sosın) kokusu yayılırdı sabahın yamaçlarına kıpkızıl.. Gönüller bir tutam sümbül, bir kızıl gül olur yanardı incecik bir sevdanın doruğunda.. Yağmurdan sonra ki, mis gibi kokan toprağın kokusu olurdu aşk, havanın tertemiz buğusu olurdu Munzur'un yeşil yaylalarında..

    Aşk mevsimi geldiğinde sevgi rüzgârlarıyla dolardı yüreklerin yelkenleri, ırmaklara her baktığımızda bilinmedik huzur dolu denizlere açılırdı sandallar sevgi rüzgarlarıyla.. Kalplerin ve ruhun en derinlerine ulaşılırdı aşkın varlığıyla.. Tertemiz saf sevgilerden alarak gücünü ve kaynağını..

    Herkesin herkese verecek bir şeyi bulunurdu mutlak her mevsim, ama aşk mevsimi geldiğinde herkes en değerlisi kalbini verirdi sevdiğine..

    Her sabah uyandığımızda bir nergis öpücüklerini sunardı aşkın doruklarına, gökyüzüne sarı saçları savrulurdu dalga dalga.. Umudun bahar gözlerinde çözülürdü yaşamın gizi, büyürdü damla damla pınarlarla.. Ardında binlerce bahar çiçeği gözlerini açardı aydınlığa, sonsuza sevinirdi kırlar.. En çok da aşk çiçeği Nergiz sevinirdi, (Narcissus) Aşk mevsimi geldiğinde..

    Aşkçiçeği Nergis

    Derlerki, (Nergis) "Narcissus, öyle heybetli ve güzelmiş ki, bakmaya dayanazmış kendine.. Gün boyu ayna arşısına geçip kara gözlerini, incecik burnunu, dar kalçalarını, kıvırcık saçlarını seyreder dururmuş hayran hayran..

    Bir gün ırmak kenarında gezinirken, sudaki yansımasına ilişmiş gözü.. Uzanıp, iyice bakmak istemiş.. Tam gördüğünde kendisini, dengesini kaybedip düşüvermiş ırmağa, kapılıp gitmiş suya..

    Yeryüzünün en güzel insanının öldüğünü duyan Tanrı, unutulmaması için O'nu her bahar açan güzel kokulu bir çiçeğe dönüştürmüş, Narcissus, Aşkçiçeği nergis olmuş."


    Nuri Can
#04.03.2009 15:21 0 0 0
  • Hikayeler - Ölmeyen Sevgi Hikayesin Dinle


    Genç adam ellerinde bir buket çiçek, sahile koşarak geldi... Gözleri şöyle bir sahilde gezindi, aradığını göremeyince ilk gördüğü banka oturup sevdiğini beklemeye başladı. Ellerinde her zamanki çiçeklerden vardı. Sevgilisinin en sevdiği çiçekler bunlardı. Kırmızı, kıpkırmızı, kan kırmızısı güller... Sanki dalından yeni koparılmış gibi tazeydiler, buram buram kokuyorlardı, sevgi kokuyor, aşk kokuyor en önemlisi de özlem ve hasret kokuyordu güller... Hepsinin üzerinde damlalar vardı. Sanki ağlıyor gibiydiler. Genç adam güllere baktı, sanki onlarla konuşuyormuş gibi, "Neden ağlıyorsunuz, bakın ben ne kadar mutluyum" dedi. Az sonra sevdiğini göreceği için kalbi yine deli gibi atmaya başlamıştı. Ne zaman onu düşünse, onunla buluşacağını hayal etse kalbi aynı böyle yerinden çıkacakmış gibi oluyordu. Senelerdir birbirlerini sevmelerine rağmen ikiside sevgisinden hiç bir şey kaybetmemişti... Onları hiç bir şey ayıramazdı... Ne hasret, ne ayrılık, ne de ölüm...

    Genç adam telaşla saatine baktı. Sevdiği yine geç kalmıştı, 1 dakika gece kalmıştı. Üstelik o, sevdiğini bekletmemek için dakikalarca önce koşarak geliyor, onu beklemeyi bile seviyordu. Ama sevdiği her zaman bunu yapıyordu. Devamlı kendisini bekletiyordu. Herkesin bir kusuru olurmuş diye düşündü...
    Ve gözlerini önündeki uçsuz bucaksız denizlere dikti.. Denizin sonu yok gibiydi, tıpkı sevdiği kıza karşı olan aşkı gibi denizinde sonu yoktu. Sonsuzluğa uzanıyordu. Aslında bugün onlar için çok özel bir gündü. Kendi aralarında sözleneceklerdi. Delikanlı önce bunu sevdiğine açmış, sonrada gidip iki yüzük almıştı. Bu kadar önemli bir günde bari onu bekletmemeliydi.. Ama alışmıştı artık beklemeye, zararı yok biraz daha beklerim diye düşündü. Güllerin yaprakları nedense hala yaşlı idi. Bir türlü anlamıyordu onları. Her şey bu kadar güzelken neden ağlıyorlardı ki?

    İşte az sonra sevdiği gelecek, ona sarılacak, kucaklaşacaklardı...
    Sonra söz yüzüklerini takıp, evliliğe ilk adımlarını atacaklardı.
    Genç adam öyle heyecanlıydı ki sevdiğine kavuşmak için can atıyordu... Martılara baktı, birbirleriyle oynaşıp, uçuşan martılara... Ne kadar güzel dansediyorlardı havada. Tekrar saatine baktı genç adam. Endişelenmeye başlamıştı. Sevgilisi yine geç kalmıştı, hem de çok... Bu kadar geç kalmaması gerekiyordu. İşte her gün burada buluşmak için sözleşmiyorlar mıydı? Her gün sahilde, martılara bakarak, denizin onlara anlattığı masalları dinleyerek birbirlerine sarılıp hasret gidereceklerine söz vermiyorlar mıydı? O zaman neden gelmemişti yine? Aklına kötü düşünceler gelmeye başladı. Hayır.. hayır.. olamazdı. Sevdiğine bir şey olamazdı. Onsuz hayat yaşanmazdı ki... O ölse bile devamlı benimle yaşar diye düşündü genç adam. Bunun düşüncesi bile hoş değildi. Gözlerini yere indirdi. Gözyaşlarını kimsenin görmesini istemiyordu. Zaten nedense etrafındaki insanlar ona sanki kaçık gibi bakıyorlardı. Rahatsız olmaya başladı bakışlardan.
    Artık bıkmıştı... Yine sevgilisi geldi aklına.. Neden gelmedi acaba diye düşünmeye başladı. Gözlerini kapattı.

    7 sene oldu dedi. 7 senedir her gün bu sahildeydi, sevdiğini bekliyordu. Daha fazla dayanamadı. Kalbi parçalanacak gibi oluyordu. Gözlerinden 1 damla daha yaş güllerin üzerine damladı... Yine gelmeyecek galiba, en iyisi ben onun evine gideyim diye mırıldandı... Hiç olmazsa gülleri her zamanki gibi yanına koyar, ona vermiş olurdu... Genç adam ayağa kalktı. Sevdiğiyle buluşmak üzere, yeşil tepenin ardındaki kabristana doğru yürümeye başladı...

    Ona olan Aşkı ve Sevgisi onunla beraber ölmemişti.

    Alıntı..
#04.03.2009 15:14 0 0 0
  • Veda bile etmeden gidişin geliyor aklıma, sadece susuyorum....

    Çok Güzel Olmuş Canım..Ellerine Sağlık..
#04.03.2009 15:01 0 0 0
  • Unutma baharda çiçek olan
    Meyvedir yaza....
    Bu erik tanesi bu şakacı bahar çiçeği
    Her dem taze kalsa...

    Konuya Girmeden Önce Bu Şiiri Dinliyordum
    Müzikli Şiirlere Girince Konuyu Gördüm..Ben Kendi Müziğini Dinleyerek Okudum..

    Emeğinize Sağlık Yılmaz Erdoğan Şiirleri Başka Güzel..
#04.03.2009 14:59 0 0 0
  • İşte gidiyorum...
    Karşılıksız bir aşka kurban ettim ömrümü!
    İşte gidiyorum,
    Toprak alsın benim de bu hazin öykümü...

    noimage

    İşte gidiyorum... gurbet yorgunu gövdemi,
    Çukura kim indirecek?
    İşte gidiyorum,
    Bu menfur cinayeti, şimdi çıkıp kim üstlenecek?

    Çürüdü gözlerim,
    Çürüdü yüreğim, bu yağmurlu şehirde.
    İşte gidiyorum,
    Beni kaldırın, hicranım kalsın teneşirde.

    Size, yüzyallardır sesini kaybetmiş
    Bir türküyü söyleyecektim;
    Ve bir yayla rüzgarı şefkatiyle
    Kirpiğinizin ucundan öpecektim...

    Bir masum türküydü sadece
    Yüz binlerce mağdurun gönlünde;
    Belki söyleriz hep birlikte
    Belki... mahşerin birinci gününde.

    Nasıl sevmiştim hepinizi,
    Nasıl böyle oldu akıbetim?
    Ve nasıl çöle döndü,
    O benim gül-gülistan memleketim?

    İşte gidiyorum,
    Hiçbiriniz, hiçbir dilde beni anlamadınız.
    Ben başımı verdim, sizinse
    İnsafsız bir linç oldu karşılığınız.

    İşte gidiyorum,
    Penceresiz bir dünyanın bilinmez labirentine...
    İşte gidiyorum,
    ''Saçlarındaki yıldızları artık koparabilirsin anne! ''

    Sonunda kaptırdım gönlümü
    Ölüm denen o kaypak türküye.
    Ve işte kurtuldun benden
    Şen olasın ey sevgilim; Türkiye!

    Elbet benim de vardı,
    Kendime ve yurduma dair umutlarım.
    Belki bıraktığım yerden sürdürür;
    Dostlarım, karım ve çocuklarım...

    Çatladı yüreğim, çatladı sazım.
    Demek ki böyleymiş yazım.
    Sizlere armağan olsun
    Sizlerden ödünç aldığım bu yürek sızım.

    Bu nasıl hapis Tanrım
    Sabah-sabah bu ne hikmet, bu ne sis?
    Kalbime son mermiyi sıkmak
    Sana mı düştü, ey güzel Paris?

    İşte gidiyorum,
    Kalmadı söyleyecek son bir sözüm.
    Dediğiniz gibi olsun be!
    Dediğiniz gibi olsun gözüm!

    İşte gidiyorum,
    Tükenmişti inancım, bu nankör hayata dair.
    Belki benim için birkaç mısra döktürür
    Hayaloğlu diye bir şair! ..



    Yusuf Hayaloğlu
#04.03.2009 14:45 0 0 0
  • Biz üç kişiydik;
    Bedirhan, Nazlıcan ve ben
    Üç ağız, üç yürek, üç yeminli fişek...
    Adımız bela diye yazılmıştı dağlara taşlara,
    Boynumuzda ağır vebal, koynumuzda çapraz tüfek...

    noimage

    El tetikte kulak kirişte
    Ve sırtımız toprağa emanet...
    Baldıran acısıyla ovarak üşüyen ellerimizi,
    Yıldız yorgan altında birbirimize sarılırdık.
    Deniz çok uzaktaydı
    Ve dokunuyordu yalnızlık.
    Gece uçurum boylarında,
    Uzak çakal sesleri
    Yüzümüze, ekmeğimize,
    Türkümüze çarpar geçerdi.

    Göğsüne kekik süredi Nazlıcan,
    Tüterdi buram buram.
    Gizlice ona bakardık,
    Yüreğimiz göçerdi...

    Belki bir çoban kavalında yitirdik Nazlıcan'ı,
    Ateşböcekleriyle bir oldu kırpışarak tükendi.
    Bir narin kelebek ölüsü bırakıp tam ortamıza,
    Kurşun gibi, mayın gibi tutuşarak tükendi...

    Oy Nazlıcan vahşi bayırların maralı,
    Nazlıcan saçları fırtınayla taralı,
    Sen de gider miydin böyle yıldızlar ülkesine,
    Oy Nazlıcan oy can evinden yaralı...

    Nazlıcan serin yayla çiçeği
    Nazlıcan deli dolu heyecan
    Göğsümde bir sevda kelebeği
    Nazlıcan ah Nazlıcan...

    Artık yenilmiş ordular kadar
    Eziktik, sahipsizdik
    Geçip gittik, parka ve yürek paramparça,
    Gerisi ölüm duygusu, gerisi sağır sessizlik,
    Geçip gittik, Nazlıcan boşluğu aramızda...

    Bedirhan'ı bir geçitte sırtından vurdular...
    Yarıp çıkmışken nice büyük ablukaları,
    Omuzdan kayan bir tüfek gibi usulca,
    Titredi ve iki yana düştü kolları....
    Ölüm bir ısırgan otu gibi sarmıştı her yanını
    Devrilmiş bir ağaçtı ayışığında gölgesi
    Uzanıp bir damla yaş ile dokundum kirpiklerine
    Göğsümü çatlatırken nabzımın tükenmiş sesi...

    Sanki bir şakaydı bu, birazdan uyanacaktı,
    Birazdan ateşi karıştırıp bir sigara saracaktı
    Oysa ölüm sadık kalmıştı randevusuna ah
    O da Nazlıcan gibi bir daha olmayacaktı...

    Ey Bedirhan; Katran gecelerin heyulası,
    Ey Bedirhan; Kancık pusuların belası
    Sen de böyle düşecek adam mıydın konuşsana,
    Ey Bedirhan ey mezarı kartal yuvası...

    Bedirhan mor dağların kaçağı
    Bedirhan mavi gözleri şahan
    Zulamda suskun gece bıçağı
    Bedirhan ah Bedirhan...

    Biz üç kişiydik
    Üç intihar çiçeği
    Bedirhan, Nazlıcan ve ben
    Suphi...

    Yusuf Hayaloğlu
#04.03.2009 14:38 0 0 0
#04.03.2009 14:27 0 0 0
  • sen gideli bu sehirden yagmur eksik olmuyor
    agliyorum yar anliyormusun yerin dolmuyor

    Yüreğine Sağlık Ezgi'cim..
#04.03.2009 14:20 0 0 0
  • Konu: Gidiyorum
    susmasan,
    son bir söz söylesen
    gitme
    gitme...desen gitmesem...

    Kalmayı Gerektiricek Bir Şey Kalmadıysa Gitmeyi Tercih Ederim..

    Emeğine Sağlık Canım Çok Güzeldi..
#04.03.2009 14:18 0 0 0
#04.03.2009 14:16 0 0 0
  • Varlığın Bir Güneşle Gelmişti,
    Yokluğun Yağmurla..

    Sen
    Bu Yabancı Şehirde
    Bana Bıraktığın Bir Hasret
    noimageBENSE..noimage
    Aynı Şehrin Sefiliyim Şimdi

    noimage

    Kır Çiçeğin Boyun Büktü..
    Küstü Tomurcuğun Toprağa
    Ölüyor O
    Kanadı Kırık Güvercin,
    Uğramaz Oldu, Beslediğimiz Serçeler..


    Gücüm, Nedenim..
    Varlığımdın Sen
    Küçülüyorum Gün Ve Gün
    Bu Yabancı Büyüyen Şehirde
    Korkuyorum Hiçlikten..
    Her Doğan Güneşle
    Yeni Belkiler Yeşeriyor Yüreğimde
    Bir Umut Filize Duruyor
    Yaşam Bırakmıyor Peşimi
    Elimde Değil
    Çaresiz
    Yaşıyorum
    Ve İlk Yağmurla
    Geri Geliyor Yokluğun
    Sığmıyor Yüreğime Hasretin..

    Gecelere Kaçıyorum..
    Boş Sokaklara
    Sarhoş Sokaklara Gizliyorum Kendimi
    Yokluğun Taşıyor Gözlerimden
    Gözlerim Ele Veriyor Beni
    Tükeniyorum..

    noimage

    Ben Bu Şehrin Sefili
    Ben Bu Şehrin Hiçi Oldum

    noimageSENSE..noimage
    Bu Yabancı Şehrin
    Güneşinde Umudum
    Yağmurunda Hasretimsin Artık


    Levent Ümit Temiz

    [main-arkaplan-muzik]237[/main-arkaplan-muzik]
#04.03.2009 01:50 0 0 0
  • noimage


    Eskişehir Fatih Fen Lisesi, 1989 yılında, Eskişehir'de Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'na ait geçici bir binada Eskişehir Fen Lisesi adıyla eğitim ve öğretime başlamış olan bir fen lisesidir.

    11 Eylül 1989 tarih ve 20965 sayılı onayla, adı Eskişehir Fatih Fen Lisesi olarak değiştirilmiştir. 1995-1996 eğitim öğretim yılına kadar geçici binasında hizmet veren okul, 21 Temmuz 1996 tarihinde Yenikent Mahallesi'nde yapımı tamamlanan kalıcı binasına taşınmıştır.

    Her yıl 96 öğrenci kabul eden Eskişehir Fatih Fen Lisesi, kurulduğu günden bu yana 1000 kadar mezun vermiştir. Mezunları genel olarak mühendislik ve tıp alanlarını tercih etmekle birlikte işletme, ekonomi, eczacılık ve temel bilimler gibi farklı meslek grupları da seçilmektedir.
    Eskişehir Fatih Fen Lisesi 2004 ve 2005 Öğrenci Seçme Sınavında Türkiye 6.sı olmuştur.

    2006 Öğrenci Seçme Sınavında Türkiye genelinde, ilk yüzde, beş puan türünde, toplam 14 derece bulunmaktadır. İlk bin derecede ise 26 öğrenci ve bu öğrencilere ait toplam 67 derece bulunmaktadır.
#04.03.2009 01:36 0 0 0