Türkmenistan, resmî adıyla Türkmenistan Cumhuriyeti, 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılışından sonra bağımsızlığını kazanan Orta Asya Türk cumhuriyeti. Resmî para birimi Manat'tır. Yönetim şekli cumhuriyettir. Türkmenistan, BM, İKÖ, BDT gibi uluslararası kuruluşlara üyedir. Devlet Televizyon Kuruluşu vardır. Özel televizyon yayını bulunmaktadır.
İran, Irak, Suriye, Anadolu Türkmen boylarına ait olanlar için "Türkmen" deyimi kullanılır. Türkmenler, Türklerin Oğuz soyundandır.]. Özellikle Safevi Türk hükümdarı Nadir Şah'tan sonra çeşitli kavimlerin saldırılarına uğrayan Türkmenler 1835'ten sonra Merv Bölgesine doğru yayılmaya başlamışlardır. 1860'da da Govşut Han'ın önderliğinde Farsları yenilgiye uğratmış ve bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. 1873'te Ruslar Hive'yi işgal etmişler ise de, daha sonra yenilgiye uğramışlardır. 1916'da başlayan Türkistan ulusal ayaklanması devam etmiş, 1920'de de Türkmenler Hive'yi geri almışlardır. 1924'te Türkmen Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulmuştur. 7 Ocak 1990 tarihinde ise Türkmenistan'da, seçimler yapılmış, resmi dil Türkmence kabul edilmiş, 22 Haziran 1990 tarihinde Türkmenistan egemenliğine, 27 Ekim 1991 tarihinde de bağımsızlığına kavuşmuştur. Bugün gelişen ekonomisi ve genç nüfusu ile Orta Asya'nın en güçlü ülkelerinden biridir. Türkmenistan'ın bağımsızlığını ilk Türkiye tanımıştır. Türkmenistan başkanlık sistemi ile yönetilen, anayasasına göre, demokratik, laik bir hukuk devletidir. Tarafsızlık statüsü Birleşmiş Milletler Teşkilatı tarafından onaylanmıştır. Halk Maslahatı milli iradenin en yüksek temsilcisi niteliğindedir. Ayrıca anayasa değişikliği, referandum, ülkenin ekonomik, sosyal ve politik gelişmesine yön verecek ana konularda tavsiyeleri tartışma ve karar alma yetkisine sahiptir. Ancak Halk Maslahatı yasama organı değildir. Türkmenistan'ın yasama organı Meclis'tir. Halk Maslahatı kararları Meclis tarafından yasalaştırılır. Meclis, anayasanın hazırlanması ve değiştirilmesi, kanunların yasalaştırılması, parlamento ve başkanlık seçimlerinin tarihlerinin belirlenmesi, Başbakan yardımcılarınca yürütülen faaliyetlerin onaylanması, bütçenin onaylanması hususlarında yetkilidir. Türkmenistan'da tek parti bulunmaktadır.
Umman Sultanlığı güneybatı Asya'da, Arap Yarımadası'nın güneydoğusu kıyısında yer alır. Kuzeybatıda Birleşik Arap Emirlikleri, batıda Suudi Arabistan, güneybatıda ise Yemen ile sınır komşusudur. Güneyde ve doğuda Hint Okyanusu, kuzeydoğuda ise Basra Körfezi ile çevrilidir.
Tarih
Bugünkü Umman topraklarında insan yerleşiminin izleri en az 10 bin yıl önceye dayanır.Umman'ın bugünkü kabile sisteminin kökleri Arabistan Yarımadasının güneybatısından MS 2. yüzyılda başlayan göç hareketine kadar uzanır.Kabile çekişmeleri ve İran'dan gelen saldırılar, bölgenin İslam dinini benimsediği 7. yüzyıla değin sürdü.Yarımadanın coğrafi kopukluğunun yarattığı elverişli ortamda kolayca yayılma olanağı bulan Hariciliğe bağlı İbadiye mezhebi, aynı zamanda bölgede siyasi birliğin sağlanmasına zemin hazırladı.Culende bin Mesud'un 751'de imam seçilmesiyle kabileleri bir araya getiren dinsel bir rejim ortaya çıktı.Büyük kabileler ve dinsel önderler arasındaki anlaşmayla belirlenen imamların yönetimi, Benu Nabhan'ın başa geçtiği 1154'ten sonra yerini istikrarsız hanedanlara bıraktı.Deniz ticaretine bağımlılık nedeniyle güçlerini kıyı şeridine kaydıran hanedanlar, imamlık kurumunun 1428'de yeniden ortaya çıkmasıyla iç kesim üzerindeki denetimi büyük ölçüde kaybettiler.Öte yandan 1507'de Maskat'a saldıran Portekizliler kısa sürede bütün kıyı şeridini ele geçirdiler.1624'te imam seçilen ve kabile çatışmalarına son veren Nasr bin Mürşid, Portekizlileri bölgeden çıkardığı gibi İran ve Doğu Afrika'daki Portekiz kolonilerini de Umman'a bağladı.
18. yüzyılda Hinavi ve Gafiri kabileleri arasında başlayan iç savaş, İran hükümdarı Nadir Şah'ın 1737'de Umman'ı ele geçirmesiyle sonuçlandı.İran kuvvetlerini yenilgiye uğratan ve tarafların uzlaşmasıyla imamlığa seçilen Ahmed bin Said, güçlü bir yönetim kuran bin Said hanedanının temellerini attı.Önce Seyyid, daha sonra da sultan olarak anılan hanedan üyeleri, yeni fetihlerle Umman'ın deniz ticaretini güvence altına aldılar.İngilizlerle sıkı bir işbirliğine giden Said bin Sultan (1806-56) Zangibar'ı önemli bir gelir kaynağı durumuna getirdi.Onun ölümünden sonra Umman ve Zangibar hanedanın iki ayrı koluna geçti.
Muscat'taki Al Alam Sarayı MuscatUmman'da İbadiye imamına bağlı kabilelerin saldırılarına karşı koyamayan Teymur bin Faysal (1913-32), İngilizlerin arabuluculuğuyla iç kesimde özerk bir imamlık yönetimi kurulmasını kabul etti.Suudi Arabistan'dan destek gören İbadiye imamının bağımsızlık girişimini gene İngilizlerin yardımıyla boşa çıkaran ve 1959'da bütün ülkede denetimi sağlayan Said bin Teymur'un (1932-70) baskıcı politikaları, 1965'te Dofar bölgesinde sol eğilimli Umman Halk Kurtuluş Cephesi'nin bir gerilla mücadelesine yol açtı.Bir saray darbesiyle babasının yerine geçen Kabus bin Said, 1975'te bu ayaklanmayı bastırdıktan sonra yönetimini sağlamlaştırma yönünde adımlar atarak geniş çaplı bir modernleştirme programına girişti.
Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler'e 1971'de katılan Umman, 1981'de de Körfez İşbirliği Konseyi'nin kurucu üyeleri arasında yer aldı.ABD ile sıkı ilişkilerin yanı sıra ılımlı Arap devletleriyle yakınlaşmaya girerek Umman'ı dış dünyaya açılmasını sağlayan Kabus yönetimi, İran-Irak Savaşı boyunca tarafsızlık politikası izledi.Körfez Savaşı sırasında belirgin bir rol oynamamasına karşın, üslerini batılı güçlere açmayı kabul etti.1992'de Yemen'le imzaladığı anlaşmayala bu ülkeyla yaşadığı 25 yıllık sınır sorununa son verdi.Umman Arap yarımadasının Osmanlı hakimiyetine geçmesiyle birlikte Osmanlı İmparotorluğuna bağlı bir Vilayet halini almış,Birinci Dünya Savaşında İngilterenin Petrol Siyaseti yüzünden Osmanlıdan ayrılmıştır.
Coğrafya
Coğrafi konumu: 21 00 Kuzey enlemi, 57 00 Doğu boylamı
Haritadaki konumu: Orta Doğu
Yüzölçümü: 212,460 km²
Sınırları: toplam: 1,374 km
Sınır komşuları: Suudi Arabistan 676 km, Birleşik Arap Emirlikleri 410 km, Yemen 288 km
Sahil şeridi: 2,092 km
İklimi: Kuru çöl iklimi, kıyıda sıcak ve nemli, iç kısımlarda sıcak ve kuru iklim görülür.
Arazi yapısı: Orta çöl ovası, kuzey ve güneyde engebeli dağlık bölge.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Umman Denizi 0 m
En yüksek noktası: Jabal Shams 2,980 m
Doğal kaynakları: Petrol, Bakır, asbest, mermer, kireçtaşı, krom, alçıtaşı, doğal gaz
Arazi kullanımı: tarıma uygun topraklar: %0 otlaklar: %5 ormanlık arazi: %0 diğer: %20 (1993 verileri) Sulanan arazi: 580 km² (1993 verileri)
UmmanlılarNüfusu: 2 650 001 kişi (2002 tahmini)
Ortalama Ömür: 58 yıl (2002 tahmini)
Okur Yazarlık Oranı: % 60
Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 8 200 $ (2001 tahmini)
Mülteci oranı: 0.48 mülteci/1,000 nüfus (2001 tahmini)
Bebek ölüm oranı: 22.52 ölüm/1,000 doğan bebek (2001 tahmini)
Ortalama çocuk sayısı: 6.04 çocuk/1 kadın (2001 tahmini)
Volkanizma - Yer Yüzündeki Başlıca Volkanik Bölgeler
Mağmanın yerin derinliklerinden hareket ederek yer yüzüne çıkması veya yer yüzüne yakın derinliklere kadar gelerek soğuması olayına volkanizma denir.
Volkanizma denilince daha çok yer yüzünde meydana gelen mağmatik faaliyetler akla gelmektedir. Çünkü volkanik şekiller yer yüzünde oluşmaktadır.
Volkanizma sırasında mağma katı sıvı ve gaz halinde yer yüzüne çıkar. Çıkan sıvı maddelere lav katı maddelere tüf denir. Gazların çoğu ise su buharıdır.
Volkandan çıkan maddeler lav ise volkan bacasından akma şeklinde hareket eder. Tüf veya gaz çıkışı olursa patlama olur.
Volkanizma ile çıkan malzemeler çıktığı yerde birikerek volkan konilerini oluşturur.
Yanardağların yükseltisinin az veya çok olmasında lavların akışkanlığı etkilidir. Lavların akıcılığı fazla ise geniş alanda birikme olur. Yükseltisi az olan yayvan görünüşlü volkan konisi oluşur. Bunlara tabla veya plato volkanlar denir. ör: Karacadağ volkan dağı (G.D Anadolu)
Lavların akıcılığı az ise yükseltisi fazla olan volkan dağları oluşur. Bunlara da kalkan volanları denir. ör: Ağrı dağı
Volkan konilerinin tepesinde bulunan çukurluğa krater denir.
Bazı yanardağlarda ana koni üzerinde oluşmuş yan koniler de olabilir. Bunlara parazit koni denir. Ör: Erciyes dağı
Volkanik patlamalarla bazı volkanların tepe kısmı uçarak çok büyük çanak oluşur. Bu çanaklara kaldera denir. Ör: Nemrut dağı (1441 yılında ikinci kez patlamıştır.)
Yer Yüzündeki Başlıca Volkanik Bölgeler
1)Atlas Okyanusunun orta kesimi
2)Akdeniz ve çevresi
3)Doğu Afrika
4)Büyük Okyanus çevresi (en fazla bu bölgede görülmektedir. Bu sebeple buraya Pasifik Ateş Çemberi denir.)
Türkiye'deki Başlıca Volkanik Dağlar
Doğu Anadolu Bölgesindekiler: Ağrı Tendürek Süphan Nemrut.
İç Anadolu Bölgesi: Erciyes Hasan dağı Melendiz dağı Karadağ Karacadağ.
Narlıkuyu koyunda hemen deniz kıyısında bulunan hamam IV.yy Roma dönemine aittir. İmparatorluk yönetiminde etkin bir kişi olan Poimenios tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Cennet obruğu içindeki yeraltı deresinin denize ulaştığı yerdeki tatlı su kaynağından yararlanılarak burada yaptırılan hamamın yıkanma bölümünün tabanında yarıtanrıça üç kızkardeş tasvir edilmektedir. Baskın renkleri beyaz siyah kahverengi ve sarı olan mozaikte Zeus''n kızları Aglaia Euphrosyne ve Thalia çıplak olarak kumru ve keklikler arasında dans ederken görülmektedir.
Mozaik tablonun üst kenarındaki Grekçe yazının Türkçesi şöyledir:
"Ey konuk dost! Bu mucizeli suyu kimin bulduğunu saklı kaynağını kimin gün ışığına çıkardığını merak ediyorsan bil ki O imparatorların dostu ve Kutsal Adalar'ın dürüst yöneticisi Poimenios'tur".
Yazıttan da anlaşılacağı gibi Poimenios Roma imparatorları Arcadius ve Honorius'un dostu ve bugünkü Büyükada Kınalıada ve Heybeliada'nın o dönemlerdeki yöneticisi imiş.
Narlıkuyu'dan kuzeye doğru giden asfalt yolun 2. Kilometresinde antik şehir kalıntıları ile mağaraların bulunduğu yere ulaşılır. Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı kalıntıları arasında hala ayakta duran üstü hatıllı kapı söğeleri ile taş kemerler sarnıç ve Cennet Obruğu'nun hemen yanında Zeus Tapınağı bulunmaktadır.
İlk ayna
1903' te Emil Bloch* aynayı geliştirdi. Tarih boyunca parlatılmış bir ya da taş ayna olarak kullanılmıştır. Daha sonraları cam yüzeylerin arkasına yapıştırılan koyu renkli kumaşlar da aynı amaçla kullanılmıştır. İlk modern ayna ise Bloch tarafından* düz camın gümüş veya altın folyo ile kaplanmasıyla elde edilmiştir.
İlk bebek arabası
1733' te İngiliz William Kent* ilk bebek arabasını üretti. W. Kent adlı mimar* Devonshire' in III. Dükü' nün çocukları için tarihin ilk bebek arabasını sipariş üzerine yapmak zorunda kalmıştır. Bugün geliştirilmiş benzer tasarımlar parklarda* bahçelerde karşımıza çıkabilmektedir.
İlk trafik ışıkları
1923' te Gervett A. Morgan* elektrikli trafik ışıklarını geliştirdi. Üzerinde "dur" ve "geç" yazan trafik işaret kolları* ilk kez 1868' de kullanılmıştır. Sonraları gaz lambasıyla çalışan renkli trafik ışıkları kamu kullanımına sunuldu. İçindeki gaz lambası vasıtasıyla trafiği düzenleyen bu sistem* o tarihlerde gaz lambalarından birinin patlaması sonucu bir polisin ölmesine neden olunca yeni arayışlara gidildi. Bu soruna çare arayan Morgan* yeşil* sarı ve kırmızı renklerden oluşan elektrikli trafik ışıklarını geliştirdi.
İlk gaz maskesi
1914' de Garet A. Morgan' ın geliştirdiği gaz maskesi* Erie Gölü altındaki patlamada 32 maske kullanıcısın hayatta kalmasından sonra çok tutulmuştur. Patlamadan sonra pek çok firma Morgan' ın gaz maskelerinden sipariş vermiştir. Sonraları Amerikan ordusu gaz maskesine son halini vermiş ve resmen kullanmaya başlamıştır.
İlk yangın söndürücü
YANGIN SÖNDÜRÜCÜ : 1816' da George Manby* yangın söndürmeye yönelik bir sistem geliştirerek ilk yangın söndürücünün temellerini atmış oldu. Alet* su içeren kobal bir silindirden oluşuyordu. İçindeki su* sıkıştırılmış hava yardımıyla dışarıya püskürtülüyordu. (devam)
İlk blender
Stephen Poplawski* termos benzeri cam bir kutunun tabanına ****l* dönen bir bıçak koyarak blender fikrini ilk ortaya atan kişidir. 1932' de bu fikrini tasarım haline dönüştürmeyi başarmıştır. 1935' te Fred Waring ve Frederick Osus adlı iki girişimci dostu* Poplawski' nin fikrini geliştirerek büyük bir ticari başarı kazanmışlardır.
İlk termos
1906' da İskoçyalı J. Dewar* termos adını verdiği ve içine konulan sıvının ısısını koruyan* iç içe geçmiş iki kaptan oluşan bir sistem geliştirdi. Tarihin en popüler icatlarından birisi olan termos sayesinde piknik yapmak* insanoğlu için daha da aaaifli bir hal almaya başladı.
İlk çamaşır makinası
1906' da Ala Fischer* çamaşır makinesini icat etti. Makinenin içine yatay olarak yerleştirilmiş ****l tambura kirli çamaşırlar konuluyordu. Tambur* elektrik yardımıyla döndürülüyor ve hareket sırasında çamaşırlar sürekli suyla temas ederek temizlenmiş oluyordu. İlk kurutuculu çamaşır makinesi ise 1924' te üretildi. Çamaşır makineleri sürekli gelişerek günümüzdeki halini aldı.
İlk bulaşık makinası
1889' da W. A. Cockran adındaki maharetli kadın mucit* tarihin ilk elektrikle çalışan ilk bulaşık makinesini üretti. Sistem çok basitti. Bir fiskiye* boru yardımıyla gelen tazyikli suyu tabakların üzerine eşit dağıtıyor ve bulaşıkları temizliyordu.
İlk elektrikli buzdolabi
İlk elektrikli buzdolabı* Karl Linde tarafından 1877' de geliştirildi. Yiyeceklerin bozulmadan saklanabilmesi için gereken* ortamın soğuk olması koşulu* ilk defa Karl Linde tarafından yapay olarak sağlanmıştı. Linde' nin cihazı* yiyecek kabininin arkasına freon gazı yerine metil ether adlı son derece patlayıcı bir gaz pompalıyordu. Bu yüzden pek yaygınlaşmadı. Freon gazı kullanılan ilk buzdolabını ise Balzer Von Platen ve Carl Munters birlikte tasarlamıştı.
1950' de Eugene Polley ilk uzaktan kumanda cihazını icat etti. Bir mühendis olan Polley* ilk kablosuz kumanda cihazına "flashmatic" adını verdi. Bu cihaz 1955' te piyasaya çıkarıldığında büyük ilgi görmüştü. Fakat bugünkü emsallerine göre bazı sınırları vardı. En önemlisi cihazın fotonlar ile işliyor olmasıydı. Şayet TV* güneşe direkt maruz bırakılırsa kendiliğinde kanallar değişebiliyordu.
1985' TE Willem J. Kolff diyaliz makinesini icat etti. Böbrek hastaları için en büyük icat kuşkusuz diyaliz makinesidir. Bugün bu makine sayesinde böbrek yetmezliği çeken pek çok hasta* hastalıklarının seyrini yavaşlatıyor ve böbrek nakli sıralarını beklerken rahat nefes alabiliyorlar.