Değerli kardeşim sbela hani sizin imzanızda yazan söz varya;mutluluk satır aralarında gizlidir
Bazen gerçekten mutluluğu satırlarda yada yazılan bir cümlede arıyoruz!Bazen hata yapıyoruz bazen çok oluyoruz ama bir gerçek varki o da günden güne azalıyoruz...Ama başka bir gerçek daha varki her kelimede acı çekiyoruz!!!Bu elimizde yada dilimizde değil,gerçek hükmü kalp veriyor ve acı da oraya doluyor bir zaman sonrada nasırlaşıyor!Kazımakla geçmeyecek bu nasır her yokluğun değişinde biraz daha yalnızlığa itiyor insanı!Tabii insanlıktan yana birşeyler kaldıysa!Neyse lafı uzatmaya gerek yok...
Değerli yorumun ve beğenin için teşekkür ederim.Varlığına sağlık...
Korkar bazen insan sevmeye
Gitmek ister elini bulaştırmadan sevdaya
Ve sonra farkederki
Kalp bulaşmıştır bu işe çoktan
Bu defada gitmeye korkar insan
Ah bu korkular
Hayattan bizi soğutan korkular...
Evet Birsum çok doğru bir laf ama bazen doğrularda laf-ı güzaf oluveriyor!Çünkü hayaller hayata tutunma nedeni olabiliyor ve bırak insanı yalnızlığa itmesini bildiği herşeyi silbaştan yaşamaya gönüllü kılabiliyor...Mesele yalnızlık değil asıl mesele seninmi yalnızlığı yoksa yalnızlığınmı seni yönettiğidir!!!
Hoşgelmişsiniz sayfama değerli kardeşim N.N
Bu güzel kartlar için teşekkür ederim.İnşallah bir iki kelime bir şeylerde yazarsınız ki o zengin gönül güzelliğinizden hifid bir esintiyi görme olanağına kavuşuruz...
''Beni ne kadar seviyorsun?'' dedi adam kadına
Kadın anlatamadı
Sustu...
''Sen beni ne kadar seviyorsun?'' dedi kadın adama
''Sustuklarını duyacak kadar'' dedi adam kadına...
Kadın başını öne eğdi ve gözünden aktı
Sevdasını anlatan bir damla...
İnsanın gönül kapısını sonuna kadar açıp içeri buyur ettiği deli bir yangındır hasret!Önce insanın gözlerini yakar sonra bedenini bunlar yetmez kalbini yakmaya başlar!Zamanla o da yetmez ve ruhunu yakmaya başlar!!!Geceni sarar gözlerin kararır,gündüzünü sarar umutların körelir...
Ne deli bir yangındır hasret
Sevdanın gönüllü askeridir...
Sayfanız hayırlı,misafirleriniz bol olur inşallah sbela.
Kusura bakmayın sayfanıza,sayfanıza verdiğiniz konu ismiyle birşeyler yazmaya çalıştım!Her ne sürç-ü lisan ettikse affola...
Yüreğinize sağlık sbela...Bir-iki yıl önce sitedeki arkadaşlarla çok defa bu şekilde yazardık ve ortaya güzel sözlerdeki değerli duygular çıkardı.Ve şimdi güzel sözler sadece duyguların içinde gizli kaldı...
Virgül ile nokta arasına sıkışmış anlamsız bir cümle gibiyim
Virgülden öncesi sen,noktadan önce ben.
Deli bir hasrettir sevda
Seninle başlayıp bende biten...
Hani diyorumki
Gecenin bir saatinde anlamsız bir şekilde uyanmalı
Sonra anlamsız şeyler yazmalı
Kendisinin dahi anlamayacağı!
Anlamsız şekilde düşünmeli
Anlamsın yere susmalı
Belki biraz anlamsız ağlamalı yada gülmeli...
Evet,bunları yapabilirsinde
Anlamsız sevebilirmisin?
Daha da kötüsü
Severken anlamsız yere gidebilir misin?
Arkanda bıraktığın hayatın anlamına hiç bakmadan!!!
Her insanın bir kışı vardır içinde
Hasret yağmaya başladımı
Üşür ruhu...
Ve işte o zamanlarda
Çaresiz,çırılçıplak,savunmasız
Kalır ortalarda!!!
Ama yinede
Uslanmaz
Utanmaz
Arlanmaz
Yürek
Eritir buzdan özlemleri
Benimsin diyerek...
Gözlerin yorgun düştüğü saatlerde özler en çok insan
Belki yolunu şaşırırda düşer düşlerime diye kapatır gözlerini
Hani bir umut ya
Umuttan başka ne kaldıki elimizde
Daha önemlisi içimizde!!!
Evet Birsum,evet.En uzak yer ardında bıraktığındır!İleriki mesafeler katedilebilir ama katedilmiş mesafelerdeki bulgular kaybedilmiş olgulardır ve onlara bir daha ulaşılamaz,ulaşılsada eski tadı olmaz!Ama bir gerçek varki eskilerin yaşanmışlığıyla yaşanılamayan yanıyla başka bir değeri oluyor insanda!!!Bu nasıl bir tezattır ki geleceği sürprizlerle dolu geçmişin mahkumu bir hayattan vazgeçemiyoruz...