ozlemank77

ozlemank77

Üye
10.09.2006
Çavuş
1.180
Hakkında

  • Kavgadan sonra somurtuyor musunuz? Partneriniz sizi deli ettiğinde onu sessizliğinizle mi cezalandırıyorsunuz? Sinir savaşı mı yapıyorsunuz? Biriyle birlikte olduğunuzda bile ıslah olmaz bir flörtçü müsünüz? Sizce "ilişkiniz açısından en kötü alışkanlığınız" nedir?


    Kadın ya da erkek bazen rahatsız eden birşey olduğunda, karşı tarafla bu konuda yüzleşmekten kaçınır. Daha kötüsü olacağı korkusu ya da gereksiz alınganlık nedeniyle, rahatsız olduğu konuyu gündeme getirmek yerine oturup somurtur ve mesela bütün bir akşamı mahvetmeyi tercih eder.

    *Bazen rahatsız eden şeyler yüzünden değil, rahatsız etmesi gerektiği düşünülen şeyler yüzünden kadın ya da erkek sinirli davranır.


    *Çift ya da eşlerden birisi konuşurken bazen bir konuya takılıp kalır ve o konuyu temcit pilavı gibi devamlı ileriye sürer. Oysa bu ilişkide bıkkınlığa yol açar. Her iki taraf için de..


    *Kadın ya da erkek bazen eşine çok iyi yaptığı ya da kolaylıkla başa çıkabileceği işleri nasıl yapması gerektiğini anlatır. Ona çocuk gibi davranır. Oysa bu ilişkiyi zehirleyen olaylardan birisidir. Karşı tarafın ya sinirlenmesini ya da gerçekten tüm sorumlulukları üstünden atmasını sağlar.


    *Özellikle ilişkinin ya da evliliği ileri safhalarında, bazen bir taraf dış görünüşüne özen göstermeyi bırakır. Ama ilişki böyle bir şeydir. Sürmesi ve güzelleşmesi için sürekli özene ihtiyacı vardır.


    *"Özür dilememek" de bir ilişkide en çok rastlanan kötü alışkanlıklar arasında. Bazen bir taraf, bazen de ikisi birden özür dilemekten hoşlanmayabilir. Ama haksız olduğunda insanların özür dilemesi gerekir. İlişkinin sağlığı açısından önemlidir.


    *Karşısındakini kızdırmak ya da kırmak istememek için "sürekli onaylamak" da başka bir kötü alışkanlıktır. İlişkinin heyecanını yok eder.


    *Kin tutmak. Alın işte başka bir kötü alışkanlık. Zaman içinde ilişkiyi törpüleyerek yok eden bir eğe gibidir.Karşısındakini dinlememek. Sözlerine değer vermemek. Hep kendi sözünü geçirmeye çalışmak ya da haklı olduğunu tekrarlamak. Bu saygısızlık ve karşısındakini aşağılamak anlamına gelir. Böyle bir ilişki sizce ne kadar sürer?


    *Bağımsız takılmak. Çiftin bir ferdi, kendi zevklerini ve kendi başına gerçekleştireceği aktiviteleri, beraberliklerinin önüne alıyorsa, zaten o ilişki için söyleyecek fazla bir söz kalmamış demektir. Henüz sürüyorsa, muhtemelen dışarıya karşı bir gösteridir.



    Özetle, eğer ilişkinizde bu kötü alışkanlıklar sizin yada karşı tarafın yaptığı hareketlerse, farkına varın ve değişin..
#21.07.2007 13:56 0 0 0
#21.07.2007 01:11 0 0 0
  • Yazın sandalet, önü açık ayakkabılar ve diğer modeler büyük ilgi görür. Ayaklarınızı ortaya çıkaran şık ve seksi modeller rahat olsa da sizi yanıltabilir. İşte ayak sağlığı uzmanlarının gözüyle, seçtiğiniz ayakkabının ayak sağlığına etkileri ve ayakkabı seçiminde dikkat etmeniz gerekenler..


    Parmak arası terlikler..

    Bunun için en mükemmel örnek kauçuk ve şeritli parmak arası diye bildiğimiz sahil terlikleri.. Son dönemlerde oldukça sahillerde moda olan terlikler, şehir merkezlerinde de giyilmeye başlandı. Kum üzerinde rahat dolaşılması amacıyla tasarlanan parmak arası terliklerle caddede dolaşmak rahatsız edici olabilir. Parmak arası terliklerinizle bir saatten
    fazla yürüdükten sonra, kaldırım terliğinizi yıpratmaya başlar. Ayak kemiğinizi destekleyen bir yapısı olmadığı için zamanla ayağınızın yayılmasına ve genişlemesine neden olabilir. Ayrıca, ayaklarınız su toplayabilir ve her yeni çiftle parmak aranız yara olabilir.

    noimage


    Babetler..

    Eskiden beri ayak problemleri hatta sırt ağrıları için yüksek topuklu ayakkabılar suçlanır. Bu nedenle ayak sağlığı uzmanlarının babetler yani düz tabanlı ayakkabılar moda olduğu için çok mutlu olması gerekir. Değişim rüzgarından etkilenerek bulutlara erişebilecek kadar yüksek topuklu ayakkabılar giyerken birden düz tabanlı babet giymenizi uzmanlar doğru bulmuyor. Klasik babet terlikler ayak yapınızı desteklemez ve çürük ince tabanlıysa yürüme konusundaki sıkıntılarınızı gidermez. Geçmişte ayak sağlığı konusunda problemleriniz yoksa bunları giymeniz yararlıdır ancak yine de dikkat etmelisiniz. Ancak saatlerce yürüyecekseniz hafif yükseklikte, sert ve sağlam tabanlı bir ayakkabı seçmelisiniz.

    noimage


    Sportif sandalet..

    Biraz bez ayakkabı, biraz parmak arası terlik arası modellerden oluşan sportif sandaletler ayaklarınızı vurmaz. Bazı sportif sandaletlerin şeritleri daha ince çekici olabiliyor. Bu tür ayakkabıların yaz için mükemmel bir seçim olmasını etkileyen birkaç faktör var. Normal bir taban ve derinlik yüksekliğine sahip, beşik şeklindeki bu modeller, oldukça güvenli ve sıkılığa sahip.. Ayak yapısına parmak arası terliklerden daha çok uygun bu modeller, terlemeyi emme özelliğine de sahip..

    noimage


    Orta topuklu sandaletler..

    Yüksek veya çok düz tabanlı ayakkabıları sevmeyenler, daha uzun görünmek isteyenler için orta topuklu sandaletler mükemmel görünebilir.. Orta yükseklikte hafif topuklu ve yumuşak materyalden yapılan ayakkbıları tercih edin. Ancak topuk boyunun 5 cm'i geçmemesine ve topuğun yürürken vücudunuzun öne doğru eğik göstermemesine dikkat edin..
    Ayrıca, ayakkabı üzerinde zor duruyorsanız tercih etmeyin. Topuğun cazibesine karşı koyamıyorsanız, rahatınız için ayakkabıya ekstra astar koydurun.

    noimage


    Crocs

    Plastik takunya şeklindeki crocs ayakkabılar tüm yaş grupları için tasarlanmış. Crocs'lar suda giymek için oldukça ucuz ve rahat olarak niteleniyor. Ancak bazı ayak sağlığı uzmanları crocsların rahatlığı konusuna katılmıyor. Uzmanlara göre crocs'lar orantısız bir şekilde yumuşak ve düz.. Kumsalda veya havuz çevresinde giyilen crocs'ların şehirde giyilmesi istenmiyor. Uzmanlar, tendonit veya topuk dikeni rahatsızlıkları bulunanlara da önermiyor. Bu tür hastaların sorunlarına uygun ortopedik terlik ve ayakkabıları tercih etmeleri tavsiye ediliyor.

    noimage


    Şeritli sandalet ve ayakkabılar..

    Şeritli ayakkabılar ayaklarınızın güzelliğini sergileyebileceğiniz favori seçimlerden biridir.. Şeritler ayaklarınızı sıkabilir, kesebilir ve ayaklarınızın bazı bölgelerini tahriş edebilir. İnce şeritler, düzgün olmayan bir şekilde ve yolda yürüdüğünüzde ayaklarınızda estetik olmayan kesiklere neden olabilir. Bu sebeple eğer şeritli ayakkabı giyiyorsanız ekstra dikkatli olmalısınız. Bu sebeple yumuşak ve esnek materyalden yapılan ayakkabıları tercih edin..


    noimage


    Sivri burunlu ayakkabılar..

    Sivri burunlu ayakkabılarda arkadan şeritli veya ayaktan çıkmayı önleyen modelleri tercih edin.. Ayakkabının ayağınızın doğal biçimine uygun olması da önemli.. Ayağınız ile ayakkabınızın yapısı uyumlu değilse, giydikten bir saat sonra ayaklarınızı rahatsız hissedebilirsiniz. Normal zamanda giydiniz ayakkabının yarısı kadar daha yüksek, şık, giyilebilir modelleri tercih edebilirsiniz. Sivri burunlu ayakkabılarınızın ayağınızın üst ve arka kısmı tahriş etmemesine özen gösterin. Yumuşak bir ayakkabı astarı işinize yarayabilir.

    noimage


    Platform sandaletler

    Esnek olmayan bu popüler stil en büyük problem.. Yürürken ayaklarımız bükülür. Eğer yürürken ayağınınız normal oranda esneyemezse yürüyemezsiniz ve bu tüm vücudunuzu etkiler. Tabi ki platform ayakkabıların en önemli özelliği yükseklik.. Tercihinizde şık mantar veya ağaç tabanlı platformlar etkili olabilir. Ancak ayak burkulmalarına, bilek dönmelerine ve incinmelerine karşı dikkatli olmalı ve tercihinizi buna göre yapmalısınız.

    noimage

    Birkenstocks terlik..

    Hippilerin favorisi birkenstock'lar yani içi çukur terlik ve sandalatler, yeniden tasarlanarak vitrinlerde yerini aldı. Yeni bohem hayatın temsilcisi Birkenstocks'lar estetik olarak tartışmalı olsa da, rahatlık açısından oldukça fazla tercih ediliyor. Bu rahat ve yumuşak tasarım için minnettar kalanlarınız olsa da uzmanlar bir uyarıda bulunuyor; Eğer düz tabansanız, bu ayakkabı sizi zorlayabilir ve çok da rahat olmayabilir.

    noimage

    Masaj teknolojili ayakkabılar

    Teknoloji harikası bu ayakkabılar, görünüş oılarak kaba olsalar da, rahat yürümelerini, zayıflamalarını ve ağırlığın sadece bacaklarda toplanmasını sağlar. Ayakkabının açısı bacaktaki tüm kasların çalışmasını ve güçlenmesini sağlar. Bu ayakkabıları Pilates yapmak ile aynı etkiyi gösterir. Uzmanlara göre bu ayakkabılar ayağın normal fonksiyonlarını gerçekleştirmesini önleyebilir. Yapısıyla ayağın normal hareketini önler ve bacak kaslarınbın sertleşmesine neden olabilir. Zamanla bacaklarınız ayakkabıya alıştığı için normal şekilde yürümekte zorlanabilirsiniz.

    noimage



    Ayakkabı alırken bunlara dikkat!

    *Ne tür bir ayakkabı arıyorsanız arayın, işin uzmanından birkaç tavsiye alın..

    *Ayakkabı almaya her zaman geç gidin.. Ayaklarınız günün ilerleyen saatlerinde şişebilir. Sabahtan aldığınız ayakkabı öğleden sonra ayağınızı sıkabilir.

    *Ayakkabı denerken aldıktan sonra uzun çorap, yünlü çorap veya ince çorapla mı giyeceğinize dikkat edin. Şeritli ayakkabılar ince çorapla rahat olabilir ancak çorapsız giydiğinizde ayağınızı kesebilir.

    *Ayakkabıyı halı üzerinde değil sert zeminde deneyin.

    *Ayakkabıya sadece ayakta durarak ve aynaya bakarak almayın. Yürürken rahat olup olmadığına bakın. Hala emin değil misiniz? Birçok ayakkabı mağazası dışarıda giyilmeyen ayakkabıları geri alıyor. Birkaç saat için evde giyin..
#21.07.2007 00:48 0 0 0
  • TÜrk Toplumunda Kadin Ve ErkeĞİn Asil GÖrevlerİ (karŞilaŞtirma)

    1. Her Kadinin Bİrİncİ Ve En Temel Vazİfesİ YaŞi KaÇ Olursa Olsun Namusunu Korumaktir. ÇÜnkÜ Babasi, Erkek KardeŞİ, OĞlu, BÜtÜn Erkek Akrabalari, Kocasi, KomŞusu, Ev Sahİbİ, Mahalle Bakkali, ÖĞretmenİ, İŞverenİ, İŞ ArkadaŞi, Taksİ ŞofÖrÜ, Mİnİbus Muavİnİ, Yan Masadakİ Erkekler, Vb. Tarafindan Her Daİm GÖzlenmektedİr. Her An Tacİze Maruz Kalabİlecek Bİr Varliktir.

    Her ErkeĞİn Bİrİncİ Ve En Temel Vazİfesİ, YaŞi KaÇ Olursa Olsun Annesİnİn, Kizinin, Ablasi Ve Kiz KardeŞİnİn Yada Bu HÜkÜmdekİ Aİleve Hatta SÜlale İÇİndekİ Her Kadinin, Kiz ArkadaŞinin, Sevgİlİsİnİn, KomŞu Kizinin Namusunu Korumaktir. ÇÜnkÜ ErkeĞİn Kendİne Has Bİr Namusu Yoktur.

    2. Her Kadin Kendİnden KÜÇÜk KardeŞlerİnİn Ve Çocuklarinin Annesİdİr Ve Her Daİm Onlara Annelİk Yapmak Zorundadir.

    Her Erkek Baba OlduĞunda Babadir, GÖrevİ Sadece AkŞam OlduĞunda Eve Gelmek, Erkek Çocuklari Dayak YedİĞİnde, Kiz Çocuklari Tacİz EdİldİĞİnde Bunu Yapani Bulup AĞzini Burnunu Kirmak Ya Da Evİnİn Kapisina Dayanmaktir.

    3. Her Kadin Aİlesİnİn Doktoru Ve HemŞİresİdİr. Aİlesİnde Hastalanan Herkesİn Bakimi Ona Mahsustur.

    ErkeĞİn Doktor Olma GÖrevİ Yoktur. Sadece Acİl Durumlarda Aİlesİnden Herhangİ Bİrİnİ Doktora GÖtÜrmek GÖrevlerİ Arasindadir.

    4. Her Kadin (ÇaliŞan Ya Da Ev Hanimi) Çocuklarinin Ana Sinifinda, Okulda, Dersanede Ve Kurstakİ Velİsİdİr. Çocuklarinin EĞİtİmİnden Sorumlu KİŞİdİr. Ev Ödevlerİ Anneler Yapsin Dİye Verİlİr. Okul Toplantilarina Ve Mİllİ Bayram TÖrenlerİne Katilmak Kadinlarin DoĞal GÖrevİdİr.

    Her Erkek Bu GÖrevden Muaftir. ÇÜnkÜ İŞ Hayatinin AĞir Şartlari Buna İmkan Vermemektedİr.

    5. Her Kadin Her İŞİ Bİlmek Zorundadir. Yemek Yapmak, (makİnede De Olsa) BulaŞik, ÇamaŞir Yikamak, Evİ DÜzenlemek Ve Temİzlemek, ÜtÜ Yapmak, EŞİ Ve Çocukalrinin Kiyafetlerİnİ Hazirlamak Ve Toplamak, DİkİŞ Dİkmek, Mİsafİr AĞirlamak, BÜtÜn Özel GÜnlerİ Hatirlamak Ve Organİzasyonlar Yapmak (aİle- ArkadaŞ Toplantilari, DoĞum GÜnlerİ, Bayramlar, DoĞum, Cenaze Vb.) Araba Kullanmak, MesleĞİnde BaŞarili Olmak, İktİsatli AliŞverİŞ Yapmak, Dert Dİnlemek, ÇÖzÜm Üretmek, Faturalari Hatirlamak Ve Ödeme Yapmak, Kendİsİnİn Ve EŞİnİn Aİlesİnİ Bellİ Zaman Dİlİmlerİnde Arayip Hal-hatir Sormak...

    HİÇbİr ErkeĞİn Bunlari Bİlmesİnİn LÜzumu Yoktur. ÇÜnkÜ Muhakkak Evİnde Bunlari Bİlen Bİr Kadin Vardir.

    6. Her Kadin Bakimli Ya Da Bakimsiz, Esmer,kizil, Yada SariŞin Olsun BulunduĞu Her Ortamda Zekasini Kanitlamak Zorundadir. ÇÜnkÜ Kadinin EĞİtİm Sevyesİ Ve İŞtekİ YeterlİĞİ, Deneyİmİ Erkeklerİnkİ Kadar Önemlİ DeĞİldİr.

    HİÇbİr Erkek Zekasini Kanitlamak Zorunda DeĞİldİr. ÇÜnkÜ Toplumda Erkeklere Daİr Elİnİn Hamuru, Gİbİ Önyargili BakiŞ AÇilari Bulunmamaktadir.

    7. Her Kadin Her RolÜ Benİmsemelİdİr. Zor Durumlarda Erkek Gİbİ Davranmali, EŞ Yada Sevgİlİ OlduĞunda Femİnen (kadinsi) Takilmali, GerektİĞİnde Nazİk, GerektİĞİnde Dobra Olmali, KİŞİlİk ÇatiŞmasi YaŞasa Bİle Her Ortamda Kendİnİ Kabul Ettİrebİlmek İÇİn Erkeksİ Muhabbetlerİ Tercİh Etmelİdİr.

    HİÇbİr Erkek Buna Zorunlu DeĞİldİr. Evİn DiŞindakİ Hayat Erkeklerİn KontrolÜ Altindadir Ve İstedİĞİ Gİbİ Her Ortami YÖnetebİlİr.

    8. Her Kadin Kiyafetİnİ Her Ortama Uygun Olarak Belİrlemek Zorundadir. ÖĞrenİm GÖrmek Ve ÇaliŞmak İÇİn ÖrtÜsÜnÜ AÇmak, EteĞİnİn Boyunu, Pantolonunun Bedenİnİ Makyajinin Sevyesİnİ, SaÇinin Renk Tonunu Patron Ya Da Kurum Amİrİne GÖre Ayarlamak Zorundadir. ÇÜnkÜ Her Kurumdakİ Kilik Kiyafet YÖnetmelİĞİ Sadece Kadinlari BaĞlamaktadir.

    Erkekler İÇİn Bu YÖnetmelİk Zorlayici Olarak GeÇerlİ DeĞİldİr. ÇÜnkÜ Bu YÖnetmelİk Zaten Erkekler Tarafindan HazirlanmiŞ, Kabul EdİlmİŞ, YÜrÜrlÜĞe KonulmuŞtur..

    9. Her Kadin Muhatap OlduĞu Her Erkekle, Muhatap OlduĞu Her Durumda Aradakİ Sevyeyİ Belİrlemek Zorundadir.

    ErkeĞİn GÖrevİ Kadinin Hangİ Sevyede OlduĞunu Tesbİt Etmektİr?!..
#20.07.2007 18:26 0 0 0
  • Hepimizin geçmişi açılmamış bir sandık gibi değil mi?
    Yeni bir insan girince hayatımıza bilemiyor ne ile karşılaşacağını
    'Ya içinden hazine çıkarsa?' umudu besliyor bize karşı


    Oysa bilmiyor geçmişimizde ki yıkılmışlıkları...
    Ve göremiyor kalbimizde ki eski aşk harabelerini...


    Özellikle kızlar hassastır bu konuda...
    Tamir etmeleri zordur geçmişi...
    Bir türlü kendini toparlayamaz içlerindeki yıkık binalar...


    Çok iyi bir müteahhit olmanız gerek,
    Bir kızın kalbinde ki geçmiş depremin izlerini tamamen silebilmeniz için...


    Bir erkek güçlüdür kıza nazaran... Var gücü ile çalışır...
    Kızın içinde ki binayı tamir eden müteahhit olur,
    Taş taşıyan işçi olur, işçiye kum taşıyan kamyon şoförü olur...


    Bu tipteki erkekler her türlü zorluğu üstlenebilirler... Dediğim gibi güçlüdürler..
    Ancak bir yükü kaldıramazlar... O yük ki geceleri beynini kemirir...
    Kendinden şüpheye düşürür kalbini kırdığı kadar...


    Bu türde ki erkeklere söylenecek son söz '' Sende onlar gibisin! '' dir...
    Oysa daha yeni doğmuş bir çocuk gibidir hayatınızda...
    Hem size şefkat vermektir tüm derdi,
    Hem de sizden bir bebek gibi şefkat almak...


    ''Benden önce ki hayatını unut... Artık ben varım'' diyebiliyorsa bir de,
    Sakın bu sözü ona sarf etmeyin...


    —Seni seviyorum...
    —Korkuyorum... Sende onlar gibisin...


    —Seni çok seviyorum... İncitmek istemiyorum...
    —Çok korkuyorum... Sende onlar gibiysen.


    Korku,
    Bu kör olası duygu içinde bile olsa sarf etmeyin bir erkeğe bu sözü...



    Zaman tam bir işkenceye dönüşür erkek için,


    Ve ölüm şeklinde gösterir aşk suretini geceleri...
    Hep aynı soru, hep aynı kuşku, hep aynı çıldırtıcı duygu...
    —Acaba bende mi onlar gibiyim?
    Onlar gibi miyim?
    Onlar
    Gibi
    ...
    ..
    .
    Sahi onlar kim? Onlar geçmiş... Oysa ben gelecek bile değilim...
    Ben onun bugünüyüm... Dününden mesul değilim,
    Yarın içinse yargılanamam... Çünkü bu adil değil...
    Ne kadar güçlü olursa olsun yıkılır binalar...
    Hiç bir kuvvet bir arada tutmaya yetmez içinde ki aşk kırıntılarını...
    Küçük bir tahtakurusu gibidir bu hain soru!
    Eninde sonunda yer ve bitirir koca binayı,
    Onlarca yıl sürse bile...





    Önce müteahhit vazgeçer...
    '' Madem yaptığım evi beğenmeyecek, neden yapayım? ''


    Sonra inşaatta çalışan işçi...
    '' Bir ömür beni evi yıkanlar gibi görecek, neden yapayım?''


    En son ise kamyon şoförü vazgeçer...
    '' Daha malzemeleri getirirken bile beni evi yıkanlar gibi görmeye başladı,
    Neden getireyim?''


    Günümüz kızlarının hastalığı 'Sende onlar gibisin' paranoyası
    Söyler misiniz? Onlar gibi olmayan kaç erkeği onlar gibi yaptınız?
    Ben kaç defa ''onlar gibi'' yapıldım sayısını bile hatırlamıyorum...


    Eğer bir erkek size, sizi sevdiğini söylerse:


    Sigarasını yakın ve bekleyin En azından bir sigara içimlik
    O kadar mı önemli sizin için bu soru!?
    '' Sende onlar gibiysen? '' diye sormak yerine,
    Bir kere ''seni seviyorum'' demeyi denediniz mi?


    Dedim ya!


    Dediğimi yapın Sigara bitimi hala karşınızdaysa,
    ' O da onlar gibi değildir '


    Sigara bitene kadar kırk defa bu sihirli soruyu sorarsanız,
    Meşhur atasözünde ki gibi,
    ''Sigara bittiğinde karşınızdakini ''onlar gibi'' bulacaksınız''...


    İşte o yüzden,
    Sigara sonuna kadar kırk defa ''sende onlar gibisin'' diyeceğinize,
    ''seni seviyorum'' demeyi deneyin...


    ''Onlar gibiyse zaten gidecektir,
    Ama ya onlar gibi değilse ve sırf bu iç bayıcı soru yüzünden yine giderse,


    O zaman siz 'onlar gibi' olursunuz...''
#20.07.2007 18:18 0 0 0


  • İskoçya'nın Aberdeen Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre erkeği kadınların gözünde çekici kılan, kolunda bir başka kadın olması ya da diğer kadınlar tarafından beğenilmesiymiş.
    Peki bu tez doğru mu?
    Doğru.
    Öyleyse şunu diyebilir miyiz?
    Erkeği değerli kılan kadındır! Belki kiminiz bu cevaba "evet", kiminiz ise "hayır" diyordur.
    "Hayır" diyenleri anlıyorum.
    Onlar, erkeği değerli kılan şeyin "para" olduğuna inanırlar.
    Ben de böyle düşünenlere kısmen hak verdiğim gibi, aynı zamanda da hak vermiyorum.
    Aslında erkeği değerli kılan şey, yanındaki kadının ona kattığı değerdir.
    Değer dediysem, öyle kadının erkeğe desteğinden bahsetmiyorum.
    O kadının, erkeğin yanındaki duruşundan bahsediyorum.
    Çünkü erkekler sadece sahip oldukları paranın gücüne inanırlar.
    Oysa gücün adı; kadındır.
    Erkek paranın kölesi olur; bir zaman sonra ise kadın, erkeğin efendisi olur.
    Bu durumun karmaşıklığını biz erkekler hiçbir zaman anlayamayız.
    Bu karmaşık düzenin şifre çözücüleri yine yanımızdaki kadındır.
    Onlar, erkeğin parasına yön vermezler.
    Onlar, paraya sahip olan erkeğe yön verirler.
    O nedenle kadın, kadını iyi tanır.
    Kadın, erkeğin tek başına bir şey olmadığını bilir.
    Kadın, erkekle kendisini mukayese etmez.
    Çünkü doğa buna izin vermez.
    Bu olay eşyanın tabiatına aykırıdır.
    Kadın, o erkeğin yanındaki kadınla kendisini mukayese eder.
    Çünkü bu doğanın bir kuralıdır.
    Denk güçlerin savaşıdır.
    O nedenle kadınlar arasında ki ilişkilerin samimi olmadığına inanırım. Her zaman gizliden gizliye bir çekişme vardır.
    Hatta geçen gün böyle bir olaya şahit oldum.
    Yeni yetmelerin deyimiyle "kanki" olan iki bayan arkadaşın çekişmesini gördüm.
    Bu kadınlar aynı zamanda iş ortağıydılar.
    Dünyanın adil bir yer olmadığı gibi, iki arkadaşın güzellikleri de adil olarak dağıtılmamıştı.
    Birisi çok güzel.
    Diğeri ise ona göre çirkindi.
    Çirkin olanı, yakışıklı ve ünlü bir adamla çıkmaya başladı.
    Bu haber güzel olanın kulağına gitti.
    Güzel olan kadının eşe dosta söylediği sözü size aktarıyorum:
    "Benim gibi güzel bir kadın dururken, bu çirkin kadında ne buldu bu adam?" Sonra ne mi oldu?
    Bırakın kanki olmayı, şimdilerde ortaklıkları bitmek üzere.
    İki kadın arasındaki bu mücadele kime yaradı dersiniz?
    Tabii ki o hödük adama!
    Adam, o saatten sonra kendisini bir şey sandı.
    Bu da erkeğin egosu işte.
    Kadınlar tarafından beğenilmenin karşı koyulmaz cazibesi!
    O nedenle İskoçlu bilim adamlarına katılıyorum.
    Bir erkek tek başına hiçtir?
    Ama bir kadına sahip olan erkek, diğer bazı kadınların efendisi olur.
    Çünkü o bazı kadınlar böyle istemiştir!

    Yazar : Sinan Akyüz

#20.07.2007 18:10 0 0 0
  • Konu: Sen ve Son
    Unutmak ne dipsiz bir şeydir ki, unutanlara unuttuklarını bile unutturur.
    Unutulmak ne acı şeydir ki, unutulanın unutuluşuna ağlayışını kimse hatırlamaz.
    'Nisyan'dan unutuluştan çıkarıldık her birimiz.
    Yüzümüz gün yüzüne değeli, tenimiz güneşe erişeli beri unutulmaktan alındık, unutmaktan sakındık.
    Hatırı sayılır olduk.
    Ne var ki, unutmak yaşamak kadar elimizin altında ve unutulmak ölüm kadar yanı başımızda.
    Ölüm bizi geldiğimiz yere, 'nisyan'a götürüyor tekrar.
    Ölüm unutuşlara gömüyor yüzümüzü; tenimizi tanıdıklarımıza yabancı kılıyor.
    Yaşarken ölümü anmıyoruz o yüzden.
    Yaşarken ölümle aramıza sahte uzaklıklar koyuyoruz.
    Unutulmak korkusu bu
    Galiba en çok unutulacağımızı unutuyoruz.
    Ve herkesin unuttuğu anlarda, "hatırlanmaya değer olmadığımız zamanlarda hatırımızı tek sayanın Yaratıcımız olduğunu unutuyoruz.
    Sen ki hiç unutmadın ve hiç unutmazsın bizi, bize senin zikrini unutturma Rabbim.
    Hatırla ki toprak ayağının altından çekiliyor.Ellerin son defa dokunuyor güle ve güne.
    Gözlerinin karası son kareyi alıyor ışıktan ve karanlığa hazırlanıyorsun.
    Göz kapaklarının kapanışı seni bir dağın ardına götürecek.
    Unutmaya ve unutulmaya hazırlanıyorsun.
    Varlığın incecik dudaklarda kuru bir söze dönüşecek.
    O dudaklardan insan sıcağını tadamayacaksın mesela.
    Hatıran bir taştan ve bir hüzün renkli topraktan ibaret kalacak.
    Kahkahalar seni yalnız bırakacak.
    Mutluluklar seni hesaba katmadan tamam olacak.
    Sana arkalarını dönecekler.
    Dönüp yüzüne bakmayacaklar.
    Senin kokun uzakları kokusu olacak.
    Tenin toprağın soğuğunu tadacak.
    Ve gelecek ÖLÜM;
    Gözleri gözlerin olacak.
    Hatırla ki yarınki gün seni taze bir toprak yığınının altında bulacak.
    Bir gün saatinin akrebi senin uzanamadığın zamanlara doğru dönecek.
    Sen olmayacaksın
    Kolunda ki saat sensiz zamanları tırmanıyor olacak.
    Sulamayı unuttuğun çiçeğin bile senden sonra solacak.
    Yüzüne gün ışığı vurmayacak.
    Hayatının ebedi rengini dar ve sessiz bir boşlukta bulacaksın.
    Ya küle dönecek ya GÜLE DÖNÜŞECEKSİN.
    Yarınsız ve sonsuz bir günün yanağında incecik bir gamze olup kristalleşeceksin.
    Yüzün solacak
    Ellerin hiçbir yere varmayacak
    Parmakların hiçbir şeyi göstermeyecek
    Ve ayaklarının altında hep boşluk kalacak
    Unutma ki şimdi toprak ayağının altından çekiliyor.
    Yürüdükçe ince bir hesap çizgisine çekiliyorsun.
    Unutma ki elinle ölüme dokunuyorsun
    Elinle ölümü dokuyorsun
    Hatırla ki gözlerin ölüme bakıyor
    Gözlerin bir cesedi alacakaranlığa taşıyor
    Hatırla o zamanı ki sen boz topraklar altında derin unutuşlarda eriyorsun
    En son kaleminin karanlık izi kalıyor soğuk sayfalarda
    Ve sözlerin kırık dökük hatıralara dönüşüyor
    Solgun bir gül gibi elden ele dudaktan dudağa taşınıyor
    Hatırla
    Hatırla ki sen sözleri genç kalpleri taze aşklara taşıyan ölü bir şairsin.
    Hatırla ki sen masum ve sonsuz bakışlı gözlerin kapı aralarında beklediği bir babasın.
    "Baba!" çığlıklarını yetiştiremiyor sana oğlun.
    Elinin sıcağı özlenen sevgilisin sen.
    Hatırla
    Hatırla ki bir mezar taşında iki rakam arasında çizilmiş eğreti bir çizgiye indirgenmişsin.
    Mezar taşın unutuldu ve hatta mezar taşın bile seni unuttu diyelim
    Ve hep başkaları var dışarıda
    Hep yabancılar geziyor yıkık mezar taşları arasında
    Kimsenin tanıdığı değilsin artık
    Kimsenin özlediği değilsin
    Kimsenin beklediği değilsin
    Kimsenin ardı sıra gözyaşı döktüğü değilsin
    Kimsenin ölüsü de değilsin
    Tıpkı şimdi olduğu gibi
    Oysa sen ve sonun ne kadar da uzak görünüyordunuz birbirinize
    Ey Rabbim senden bir teşehhüt miktarı ömür
    Bir LA İLAHA İLLALAH miktarı ölüm istiyorum senden.
    LA İLAHA İLLALLAH


    SENAİ DEMİRCİ
#20.07.2007 12:51 0 0 0
  • Edie
    Factory Girl: Edie


    noimage

    Yönetmen
    George Hickenlooper

    Senaryo
    Aaron Richard Golub
    Captain Mauzner

    Oyuncular
    Sienna Miller
    Guy Pearce
    Hayden Christensen
    Jimmy Fallon
    Jack Huston
    Armin Amiri
    Tara Summers
    Mena Suvari
    Shawn Hatosy

    Tür
    Biyografi - Dram

    Görüntü Yönetmeni
    Michael Grady

    Müzik
    Ed Shearmur

    Gösterim Tarihi
    20 Temmuz 2007 Cuma

    Ülke
    ABD



    Konusu:

    Zengin bir ailenin güzel, yetenekli ve karizmatik kızı olarak dünyaya gelen ve hayatına renk katmak için 60'lı yılların ortasında New York'a taşınan Edie'nin, zamanın aykırı sanatçısı Andy Warhol ile tanışmasıyla tüm hayatı değişir. Warhol'ın bohem ve yaratıcı cenneti olarak bilinen ve önceden bir şapka imalathanesi olarak kullanılan 'Fabrika'sına heyecanlı bir giriş yapan Edie, burada isimleri sonradan tüm dünyada birer marka olmuş müzisyenler, şairler, sanatçılar ve oyuncularla bir araya gelme fırsatını yakalar.

    Gündüz 'underground filmler'de rol alırken, gece tüm New York'lu sanatçıların katıldığı çılgın partilere katılır. O sıralar efsane müzisyen Billy Quinn - Bob Dylan - (Hayden Christensen) ile tanışır ve onunla tutku dolu bir aşk yaşamaya başlar. Ancak hızla içine sürüklendiği uyuşturucu batağı hem hayatındaki en önemli arkadaşı Warhol'ın, hem de sevgilisi Quinn'in bir anda kendisini dışlamasına sebep olur.

    Girdiği bunalım ve ne kadar çabalasa da kurtulamadığı bağımlılıkları bu kırılgan küçük kızı ve bir zamanların güzel prensesini önlenemez bir sona götürecektir.
#20.07.2007 00:59 0 0 0
  • Ölüm Tohumları
    Pars Vite et Reviens Tard

    noimage

    Yönetmen
    Regis Wargnier

    Senaryo
    Fred Vargas (Roman)
    Regis Wargnier

    Oyuncular
    Jose Garcia
    Marie Gillain
    Lucas Belvaux
    Olivier Gourmet

    Tür
    Dram

    Görüntü Yönetmeni
    Laurent Dailland

    Müzik
    Patrick Doyle

    Gösterim Tarihi
    20 Temmuz 2007 Cuma

    Ülke
    Fransa


    Konusu


    İçgüdülerinin kuvveti ile bilinen Komiser Adamsberg'in hayatı pek de iyiye gitmemektedir. Kız arkadaşı kendisini terk etmiştir, yeni bir birime transfer olmuştur ve iş arkadaşlarının ismini öğrenmek konusunda zorluk çekmektedir.

    Ancak komiserin hayatındaki zorluklar bunlarla sınırlı kalmaz. Paris'in merkezinde performans sergileyen bir modern zaman tellallının eline tuhaf tehdit mesajları geçmektedir. Tüm halkın korkunç bir salgına kurban gideceğini iddia eden bu mesajları takiben şehrin çeşitli yerlerindeki apartmanların kapılarında gizemli işaretler belirmeye başlar. Adamsberg ve ekibi başta olanları çok önemsemezler. Ancak kısa süre sonra, kapılarında işaret olan apartmanlarda cinayetler işlenmeye başlanır. Katilin bıraktığı ipuçları, kurbanların veba virüsü nedeniyle öldüğünü düşündürmektedir.

    Adamsberg ve ekibinin veba salgını tüm şehri sarmadan, katili yakalamaları gerekmektedir.
#20.07.2007 00:53 0 0 0

  • Hayalet Dalgalar(Invisible Waves)

    noimage


    Yönetmen
    Pen-ek Ratanaruang

    Senaryo
    Prabda Yoon

    Oyuncular
    Asano Tadanobu
    Gang Hye Jung
    Mitsuishi Ken
    Eric Tsang
    Maria Cordero
    Toon Hiranyasup
    Hideki Jitsuyama
    Tomono Kuga
    Sano Hiro

    Tür
    Dram

    Görüntü Yönetmeni
    Christopher Doyle

    Müzik
    Hualampong Riddim

    Gösterim Tarihi
    20 Temmuz 2007 Cuma


    Ülke
    Hollanda, Tayland, Hong Kong, Güney Kore



    Konusu:


    Seiko, Kyoji'nin patronu, Wiwat'ın karısıdır ve Wiwat, Kyoji'nin karısını öldürmeye kadar varan saplantılı duyguların farkına varır.

    Saklanmak için denize açılan ve Tayland'a giden Kyoji, burada güzel ve gizemli bir kadın olan Noi ile tanışır. Kısa zamanda Noi'nin büyüsüne kapılan Kyoji, hiç düşünmediği bir hayatın parçası olacaktır.
#20.07.2007 00:47 0 0 0
#19.07.2007 06:51 0 0 0
  • Konu: özlem
    sindy parça için teşekkürler canım....seni zevkle dinlerken elektrikler gitti ya, çok üzüldüm inşallah başka sefere...ama diğer arkadaşlarıda tebrik ediyorum,hepsi çok iyi
#18.07.2007 12:47 0 0 0
  • Konu: özlem
    @Nerqish adlı üyeden alıntı:
    hilos bise yapamaz dayin yakisiklimi kiz
    kizlar biri esmer biri sarisin biri armator birininde fabrikalar zinciri var ama ben dedim kendileri gorusmek istemiyorlar dedim
    Orijinali Göster...


    nergis neden böyle yapıyorsun bizim duygularımızla oynuyorsun yaptın bizi zengin koca avcısı ya

    sindy diyormki herkes şu zamana kadar neler yaptı...hayatta istediği yerdemi onu anlatsın ne dersin...yani kızlar kısacası mutlumusun...
#18.07.2007 10:03 0 0 0
  • Konu: özlem
    @Sindy adlı üyeden alıntı:
    Ozlem gerimi aciyoruz simdi yani konuyu

    evet hayirlisi olsun kizlar ,
    Orijinali Göster...


    hayır canım nergis bizi kandırıyor sen konu seç biz devam ederiz


    peşindeyiz yar...buyur meydan senin
#18.07.2007 09:52 0 0 0
  • Konu: özlem
    @Sindy adlı üyeden alıntı:
    Hilos Hosgeldin nasilsin

    Ozlem evet yetti bu erkekler kapatalim bu konuyu

    asliverisden bahsedelim mesela
    Orijinali Göster...


    durrrrr...işadamı varmış


    iyiyim özlemcim iş güç derken bende ewde kalıcam galibaaa
    Allah gönlüne göre versin..bizde öyle iş güç derken evde kaldık...hayırlı hakkında canım
#18.07.2007 09:44 0 0 0
  • Konu: özlem
    @Nerqish adlı üyeden alıntı:
    hilos dayini yedege aldim kiz
    ozlem ve sindy daha garismiyom 2 tane isadami vardi iptal ettim randevulari
    Orijinali Göster...


    nergissssssss sen ne dedin canımmmmmmmmm
#18.07.2007 09:42 0 0 0
  • Konu: özlem
    ikinci nergis geldi hoşgeldin nasılsın hiloş ...
#18.07.2007 09:37 0 0 0
  • Konu: özlem
    @Sindy adlı üyeden alıntı:
    Nergis allasen yeter kiz tamam vazgectik istemiyoruz

    Ozlem dunku sarki ne guzeldi kiz. Bu senede bekar gezelim
    Orijinali Göster...


    aldınmı mesajı bana desen grup laçin kim bilmem öyle aklıma geldi

    of ya şimdi ağlıcam neyse sindy biz erkekler konusunu kapatalım ya ,ilgi alanımızı değiştirelim,varlıkları dert yoklukları ayrı dert
#18.07.2007 09:35 0 0 0
  • Konu: özlem
    @Sindy adlı üyeden alıntı:
    Gunaydin Kizlar

    Nergis baska hangi meselk turleri mevut elinde
    Orijinali Göster...


    sindycim ben diyorum nergis artıkın kendini yorma,halen ugraşıyoruz bu ya...biri nergise dur desin..yoksa biz gümbürtüye gidicez
#18.07.2007 09:26 0 0 0