Serendipity

Serendipity

Üye
05.05.2005
Üsteğmen
21.915
Hakkında

  • Konu: Güzelce


    noimage

    Bir gece,
    Gecede bir uyku..
    Uykunun içinde ben...
    Uyuyorum,
    Uykudayım,
    Yanımda sen.

    Uykunun içinde bir rüya,
    Rüyamda bir gece,
    Gecede ben...
    Bir yere gidiyorum,
    Delice...
    aklımda sen.

    Ben seni seviyorum,
    Gizlice...
    El-pençe duruyorum,
    Yüzüne bakıyorum,
    Söylemeden,
    Tek hece.

    Seni yitiriyorum
    Çok karanlık bir anda..
    Birden uyanıyorum,
    Bakıyorum aydınlık;
    Uyuyorsun yanımda..
    Güzelce...

    ÖZDEMİR ASAF





    [main-arkaplan-muzik]033[/main-arkaplan-muzik]

#03.05.2008 07:52 0 0 0


  • noimage

    Hayat bu işte..
    Mavili sevişmelerde morlu bir dağ çiçeği
    Sigara dumanında
    Pembe hayaller toplamı
    Özlem olsa gerek sonuçları...

    Sevdanın kendi kendine ihânetinde
    Hayallerinin toplamı ya da
    En umarsız anında
    Aşka düşürmek yüreğini..
    Hasret çekmek
    Herşeye...
    Bir şans vermek ya da
    Senin dediğin gibi...
    Seni çok özlemek
    Ya da gözlerini..

    Belki de ?
    Sorgulamak ya da benim yaptığım gibi
    Umarsız olmak bazen
    Kimi zaman ağlamak
    Kimi zaman yalnızlık toplamı bir denklem
    çıkmaz sokaklarda özlem

    Ya da;
    Bir sigara yakmak denize nazır
    Vapurlardan geçen yalnızlığına bir el sallamak
    Sigara dumanında ismini yazmak havaya
    Suya hayalini çizmek çoğu zaman
    Umutlarla sevişmek bazen gecelerce

    Hayat bu işte,
    demek ya da...

    Ya da...
    Sana geldim işte..

    Veya bir dip not düşmek yüreğine
    ''Öyle bir bak ki gözlerime sana gelmek için başka bahanem olmasın..''

    Neşe Demirağ
#11.03.2008 14:29 0 0 0
  • Zihnimde yol yok;
    Sana çıkmayan...
    Ve senden gelmeyen!

    yollar her zaman sevgiliye sevdaya çıkmıyor ki....
    emeğine sağlık sevgili pedaliza harikasın
#19.02.2008 07:55 0 0 0
  • Konu: Nar Tadı
    Zamanın birinde bir memleketin padişahı, memleketin hâlini, ahvalini görmek, neler olup bittiğini anlamak için vezirlerden ve paşalardan birkaçını yanına alarak şöyle bir gezintiye çıkmıştı. Birkaç saat süren bir gezintiden sonra yolları üzerinde bir nar bahçesine rastladılar. Ve orada bir müddet dinlenmeye karar verdiler. Nar bahçesi gayet bakımlıydı, narları olgunlaşmış, tam yiyecek kıvama gelmişti. Padişah ve adamlarının iştahları kabarmış, canları çekmişti. O esnada bahçede çalışmakta olan yaşlı çiftçi koşarak yanlarına geldi. Onlara "Hoş geldiniz" diyerek, saygı ve hürmet gösterdi. Onları elinden geldiğince ağırlamaya gayret etti. Bahçenin en iri ve en olgun narlarından koparıp, bir tepsiye koyarak ikram etti. Ve dostane bir tavırla konuşmaya başladılar. Padişah yaşlı çiftçiye sordu:
    "Bu nar bahçesi kimin?"
    "Bu nar bahçesi benimdir efendim, babamızdan miras kaldı."
    "Peki, senin oğlun, kızın var mı?"
    "Maalesef efendim, Allah u Teâlâ bize evlât ihsan etmedi. Bir ben varım, bir de eşim, hamdolsun iki yaşlı, geçinip gidiyoruz işte."
    Yaşlı çiftçinin ikram ettiği narları padişah ve adamları iştahla yemişlerdi. Belli ki bu tatlı ve olgun narlara doyamamışlardı. Yaşlı çiftçi hemen yerinden fırladı, tekrar gidip olgun ve iri narlardan topladı, bu sefer de onlara nar şerbeti sıktı. Taslara koyup ikram etti. Nar şerbetini de keyifle içtiler ve ferahladılar. Epeyce de dinlenmişlerdi. Gezintilerine devam etmek üzere veda edip yola koyuldular.
    Bir müddet yol aldıktan sonra, şeytan padişahın gönlüne vesvese verip, onun kafasını karıştırmaya başladı "Demek bu yaşlı karı kocanın çocukları olmamıştı. Onların da birer ayakları çukurda olduğuna göre, hiç mirasçıları yoktu. Onlar ölünce bu güzel nar bahçesi kime kalacaktı?" O hâlde geri dönüp, onların eline birkaç kuruş tutuşturmalı ve bu bahçeyi ellerinden almalıydı. Hemen oracıkta kararını verdi ve adamlarına emredip gersin geriye döndüler.
    Nar bahçesinin yanına geldiklerinde ihtiyar çiftçi işiyle meşguldü. Padişah ihtiyar çiftçiyi yanına çağırıp, biraz önce yaptığı nar şerbetinden tekrar yapmasını istedi. İhtiyar çiftçi, hiçbir şey demeden, ağaçtan iki tane nar koparıp onları sıktı ve taslara koyup ikram etti. Padişah nar şerbetini içti; fakat tadı az öncekine hiç benzemiyordu. Tadını pek beğenmedi, çiftçiye sordu:
    "Bu nar şerbeti daha önce içtiklerimizle aynı nardan değil mi? Bunun tadı değişmiş." Yaşlı çiftçi cevap verdi:
    "Aynı nardan efendim, narda bir değişiklik yok. Fakat değişen sizin kalbiniz. Siz tebaanızın malına göz koyunca, narların da tadı değişti."
#10.12.2007 12:01 0 0 0
  • yorgunum ..
    Anıları taşımaktan
    Bavulum da ki hayellerimi alıp götürmekten
    Acıları elbise gibi giymekten
    Yorgunum çok yorgunum seni sevmekten
    Yokluğunu kendime kabullendirmekten
    Rüzgarın kum tanesini ezmesi gibi
    Gidişini toz duman içinde seyretmekten
    Aklıma her gelişin de ölümüme
    Bir nefes daha gitmekten
    Yorgunum
    Çok yorgunum ..

    teşekkürler canım duygularda yorgun
    güzel yüreğine sağlık
    sevgiyle
#06.12.2007 10:07 0 0 0
  • teşekkür ederim dostlarım değerli yorumlarınızı eksik etmemişsiniz
    sağolun iyiki varsınız
#06.12.2007 09:34 0 0 0
#30.11.2007 17:47 0 0 0
  • Konu: Ben & Sen
    Emeğine sağlık AsPeNDoS güzel bir paylaşım olmuş
#30.11.2007 17:36 0 0 0
  • Konu: manzaralar
    paylaşım için teşekkürler
    çok güzel resimler
#30.11.2007 11:45 0 0 0
  • çok güzel bir paylaşım emeğine sağlık sevgili red-tina
    kuşlar takvime bakıp göçmez
    göç vakti gelince giden gitti...
    kim neden gitti?

    Değişmez Bildiğin Gercekler Giden Gitmiştir
#30.11.2007 11:30 0 0 0
#30.11.2007 11:10 0 0 0
#29.11.2007 16:18 0 0 0
  • Konu: Annee
    eline sağlık çok güzel resim
#29.11.2007 16:17 0 0 0
#29.11.2007 16:15 0 0 0
#29.11.2007 16:15 0 0 0
#29.11.2007 16:13 0 0 0
#29.11.2007 16:12 0 0 0
#25.11.2007 12:10 0 0 0