serhatbey_066

serhatbey_066

Üye
22.11.2005
Uzman Onbaşı
4.189
Hakkında

  • Derbiye 3 bin 600 polis

    Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında 26 Nisan Perşembe günü Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanacak Fortis Türkiye Kupası yarı final rövanş maçı öncesi İl Spor Güvenlik Kurulu Toplantısı yapıldı.


    İstanbul Valiliği'nde gerçekleştirilen toplantıya Vali Yardımcısı Ergun Güngör, Futbol Federasyonu Genel Sekreter Vekili Metin Kazancıoğlu, Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Murat Özaydınlı, Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Deriş ile diğer yetkililer katıldı. Toplantının ardından derbiyle ilgili alınan kararlara ilişkin açıklamalarda bulunan Vali Yardımcısı Ergun Güngör, maç bileti olmayanların stat çevresinde oluşturulan dış arama noktasından içeri alınmayacağını belirterek, stat dışında da karaborsa bilet satışına izin verilmeyeceğini ve gerekli önlemin alınacağını söyledi. "Kulüpler, kendi seyircilerine toplu bilet veremeyecek" diyen Güngör, ayrıca toplu seyirci organizasyonu da yapılmayacağını söyledi.


    Seyircilerin toplu olarak güvenlik güçleri eşliğinde stada getirilmeyeceğini anlatan Güngör, şöyle konuştu: "Münferit olarak stada gelen rakip takım seyircilerine, UEFA kriterleri uyarınca güvenliği tam olarak sağlanmış, stat kapasitesinin yüzde 5'i oranında yer ayrılmıştır. Derbiyle ilgili tüm tedbirler saat 14:00'ten itibaren alınacak ve stat kapıları saat 15:00'ten itibaren açılacaktır."


    Beşiktaş seyircisine ait biletlerin bugün saat 17:00'den itibaren Biletix gişelerinden satışa sunulacağını anlatan Güngör, şöyle konuştu: "Beşiktaş seyircisine 50 bin 509 kapasitesi olan Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 2 bin 527 kapasiteli Migros tribünündeki bölüm ayrıldı. Beşiktaş seyircisine ait biletler bugün saat 17:00'den itibaren Biletix gişelerinden, bir kişiye en fazla 2 bilet vermek ve kimlik fotokopisini ibraz etmek kaydıyla satışa sunulacaktır."


    Ergun Güngör, derbide 3 bin 600 emniyet görevlisinin yanı sıra Fenerbahçe Kulübü'nün de 350 özel güvenlik elemanının görev alacağını, ayrıca 95 kameradan da tespit yapılacağını ifade ederken; iskelelerde de gerekli önlemlerin alınacağını, Beşiktaş taraftarlarının kara yoluyla stada gelmesini ve saat 18:30'a kadar da statta olmalarını tavsiye ettiklerini söyledi.


    Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında centilmence bir müsabaka olması dileğinde de bulunan Güngör, "Her iki güzide kulübümüze de başarılar diliyorum" dedi.


    Ergun Güngör ayrıca, İl Spor Güvenlik Kurulu'nun bugün 22 kişiye 5149 sayılı yasaya muhalefetten 25 bin 337 YTL ceza verildiğini kaydederek, "Bugüne kadar toplam 707 kişiye 761 bin 565 YTL ceza verilmiştir" ifadesini kullandı.
#25.04.2007 09:44 0 0 0
  • Son söz Rooney'den

    Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde yarı final ilk maçında dün akşam Manchester United, AC Milan'ı 3-2 yendi.


    İngiltere'de Manchester United'ın sahası Old Trafford'da oynanan karşılaşmada ev sahibi takımın gollerini 5. dakikada Ronaldo, 59. ve 90. dakikalarda Rooney atarken, AC Milan'ın iki golünü de 22 ve 37. dakikalarda Brezilyalı oyuncu Kaka kaydetti.


    Bu maçın rövanşı 2 Mayıs Çarşamba günü İtalya'da oynanacak ve Atina'ya gidecek 2 takımdan biri belli olacak.
#25.04.2007 09:36 0 0 0
#25.04.2007 09:29 0 0 0
#24.04.2007 10:25 0 0 0
  • Devler sahne alıyor

    Şampiyonlar Ligi'nde heyecan fırtınası yarı final maçlarıyla yeniden start alıyor. Bu sezon Devler Ligi arenasında rakip tanımayan İngiliz temsilcilerinden Manchester United, final vizesi öncesi ilk randevuda İtalyan ekibi Milan'ı ağırlayacak.


    Old Trafford Stadı'nda 21.45'te başlayacak karşılaşmayı Star TV naklen yayınlayacak. Kırmızı şeytanlarda sakatlığı süren Vidic, Silvestre, Park Ji-Sung, Saha ve Ferdinand yok. Neville ve Richardson'un durumu maç saatinde belli olacak.


    Son gülen Milan
    Milan'daki tek eksik ise statü gereği Şampiyonlar Ligi'nde forma giyemeyen Ronaldo. İki takım bugüne kadar 6 kez karşılaşıp hiç berabere kalmazken, Milan sahadan 4 kez galip ayrıldı. İtalyan ekibi Ada'daki son galibiyetini 1-0'lık skorla Manchester United'a karşı aldı. Yarı finalin diğer maçında Chelsea ile Liverpool yarın kozlarını paylaşacak.
#24.04.2007 08:43 0 0 0
  • Bebekler ağlarken ne demek istiyor?

    Araştırmalar, bebeklerin sıkıntı ve ihtiyaçlarına göre değişik şekillerde günde ortalama 1-4 saat ağladıklarını gösteriyor.

    Araştırmalara göre, ağlamanın da bir dili bulunuyor. Bebekler ihtiyaçlarına veya sıkıntılarına göre ağlayarak annelerine mesaj veriyor. "Ağlamanın Dili" adlı incelemede, bebeklerde ağlama aşırı olmadığı sürece bebeğin özellikle akciğerleri için yararlı bulunuyor. Ancak ağlamanın aşırı olması halinde bebeğin kan basıncı artıyor ve kalp atışları hızlanıyor. Böylece bebeğin kanındaki oksijen azalıyor. Araştırmalar bebeklerin günde ortalama 1-4 saat ağladıklarını ortaya koyuyor. Doğuştan sorunlu olan
    çocuklar daha fazla ağlıyor. Öte yandan uzmanlara göre, eğer bebek oldukça sessiz bir yapıya sahipse bu durum onda bir rahatsızlığın olabileceğini gösteriyor. Ağlama şekillerinin belli gruplara ayrıldığına dikkat çeken uzmanlara göre bebekler acıktığında başka türlü, yorulduğunda başka türlü ağlıyor. Bebeklerin bu şifreli ağlama türlerinin bilinmesi anneliği de kolaylaştırıyor. Ağlama türleri şöyle sıralanıyor:

    "Acı çektiğinde: Keskin bir feryat, nefes almadan devam eden kısa periyod bir çığlık, içe doğru çekilerek ağlama.

    Acıktığında: Düşen ve yükselen ses tonuyla kısa ağlama. Bebekler parmaklarını emer, yanaklarına vurur, annesi tarafından kucağa alınıncaya kadar bu ağlamasını kesmez.

    Yorulduğunda: Uykusu geldiği zaman yumuşak şekilde, tıpkı şarkı söyler gibi ritmik bir şekilde ağlar.

    Sıkıldığında: Yankı yapan bir ses tonu. Bu durumda ağlamasını kucağa alınıncaya kadar kesmez.

    Rahatsız olduğunda: Huysuz ve aksi bir ses tonu. Bu ağlama türünde bebeğin altını ıslattığı, üşüdüğü, terlediği mesajları alınabilir."

    İHA
#24.04.2007 08:39 0 0 0
  • Kirli çoraplar tırnak mantarına yol açıyor

    Değiştirilmeyen kirli çoraplar ile ortak kullanılan duş ve banyoların tırnak mantarına yol açtığı bildirildi. Uzmanlar, tırnak mantarına yakalanmamak için el ve ayakların sürekli temiz tutulması konusunda vatandaşları uyardı.

    İHA muhabirinin bu konuda derlediği bilgilere göre, 'Onikomikoz' olarak adlandırılan tırnak mantarı enfeksiyonu 'Dermatofit' adı verilen organizmalar tarafından oluşturuluyor. Tedavisi mümkün bulaşıcı bir hastalık olan tırnak mantarının mutlaka doktor gözetiminde tedavi edilmesini öneren uzmanlar, "Bu yalnızca bir kozmetik sorun değil, tırnak yatağı ve plağını tutan bir enfeksiyondur. Tırnak mantarı tüm tırnak hastalıklarının yaklaşık yüzde 50'sini oluşturur" uyarısında bulundu.

    Tırnakta mantar enfeksiyonu varsa bunun görülebildiğini, kokusunun veya ağrının hissedilebildiğini vurgulayan uzmanlar, hastalığın, tırnaklarda sarı, yeşil veya kahverengi renklenme, tırnaklarda pul pul kalkma, tırnak altında kir birikmesi, ayaklarda kötü koku ve ayak tırnaklarında acı ile ortaya çıktığını kaydetti. Yavaş ve kronik seyreden tırnak mantarının en sık rastlanılan tırnak hastalığı olduğunu belirten uzmanlar, tüm dünyada tırnak mantarının görülme sıklığının değiştiğini ifade ettiler. Mantarın genellikle tırnağın altına girerek burada etkili olmaya başladığını ifade eden uzmanlar şu bilgileri verdi:

    "Tırnağa hasar veren her şey mantarın içeri girmesini kolaylaştırabilir. Zedelenme, el ve ayak tırnağına sert bir cisimle vurulması, ayak tırnağına basılması, tırnakların çok dipten kesilmesi, ayak parmaklarını sıkıştıran küçük ucu sivri ayakkabılar tırnak mantarına yol açabilir. Tırnak mantarı bulaşıcıdır. Enfeksiyona neden olan mantarlar ortak kullanıma açık, ılık ve nemli yerlerde bulunurlar. Soyunma odaları, yüzme havuzu, ortak kullanılan duş ve banyolar, bahçe, manikür veya pedikür aletleri tırnak mantarı bulaştırabilirler. Tırnak mantar enfeksiyonu kendiliğinden iyileşmez. Doktor tarafından önerilen ilaç tedavisi ve önerilere uymak gerekir. Mantar enfeksiyonunda doktorunuz tarafından önerilen ilaç, hastalığa neden olan mantarın yaşadığı ve geliştiği yere tırnak yatağına yaklaşır ve enfeksiyonu ortadan kaldırır. Bu şekilde oktorunuz tarafından önerilen doz ve sürede kullanacağınız ilaç ile tedaviniz gerçekleşir. Doktorunuz, mantar enfeksiyonunuz için ağızdan alabileceğiniz ilaç yazabilir.
    Ayak tırnak mantarında tedavi yaklaşık 3 ay sürer. El tırnak mantarında tedavi yaklaşık 2 ay sürer. Hangi tedavinin sizin için uygun olduğunu öğrenmek için lütfen doktorunuza başvurunuz."

    Uzmanlar, tırnak mantarından korunmak için şu önerilerde bulunuyor:

    "- Ayaklarınızı olabildiğince temiz ve kuru tutun.
    - Halka açık yüzme havuzu ve duş alanlarında terlik kullanın.
    - Ayak tırnaklarınızı, parmağın ucunu geçmeyecek şekilde düz olarak kesin.
    - Manikür ve pedikür için sterilize aletler veya en iyisi kendi aletlerinizi kullandırın.
    - Ayağınıza uyan, sivri burunlu olmayan rahat ayakkabılar giyin.
    - Ev içinde kullanılan havluların kişiye özel olmasına dikkat edin.
    - Ayaklarınız çok fazla terliyor veya nemli kalıyor ise gün içinde çoraplarınızı değiştirin."

    Tırnak mantarına yakalanma riski yüksek olanlar ise şöyle sıralanıyor:

    "- Diyabeti olanlar
    - Dolaşım sorunları olanlar
    - Bağışıklık yetersizliği olanlar (AIDS/HIV enfeksiyonu)
    - 65 yaş ve üzeri olanlar
    - Ayak derisinde mantar enfeksiyonu olanlar
    - Ayakları çok terleyen veya sürekli nemli kalanlar
    - Atletler, koşucular ve dansçılar gibi ayaklarına fazla yüklenenler."
#24.04.2007 08:39 0 0 0
#22.04.2007 22:45 0 0 0
  • Bakan Şahin'den Ulusoy'a yanıt

    Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in basın müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, ''Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Haluk Ulusoy'a atfen, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şahin'i hedef alan 'çirkin ve maksatlı' ifadelerin kullanıldığı medya organlarına yansımıştır'' denildi.


    Açıklamada, FIFA'nın küresel futbol yapılanmasının en üst örgütü olarak son 2 yıldır üye ülke federasyonlarının mevzuatlarını incelemeye aldığı belirtilerek, ''Birilerinin ısrarla ve sürekli olarak göstermeye çalıştığı gibi bu durum yalnızca Türkiye'ye özgü, yalnızca ülkemiz için yapılan bir uygulama değildir.


    Üstelik FIFA'nın 3813 sayılı kanunda değişiklik istemesi de ilk kez olmamaktadır'' ifadeleri kullanıldı.


    2004-2005 yıllarında başkan ve başkan vekilleri ile ilgili 7. madde ile Merkez Hakem Kurulu'nun belirlenmesi ile ilgili 15. maddelerde de FIFA'nın isteği üzerine değişikliğe gidildiği vurgulanan açıklamada, ''Dikkat çekici olan FIFA'nın o dönemdeki incelemesinde 7. ve 15. maddelerde değişiklik gereğini vurgulamasına rağmen, 31. maddeyle ilgili hiçbir yorumda bulunmaması ve bunun özerklik ve bağımsızlık ilkesini zedeleyeceğine dair bir değerlendirmenin gündeme gelmemiş olmasıdır'' denildi.


    TFF'nin mevcut yönetimini olağanüstü toplantıya davet edenlerin, kanunun tanıdığı bir hakkı özgür iradeleri ile kullanan kendi delegeleri olduğu vurgulanan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:


    ''Unutmamak gerekir ki, spordan sorumlu bakanlıklar, o ülkelerin futbol ailelerinin vazgeçilmez unsurlarıdır ve başta FIFA olmak üzere üst organlarca da futbolun doğrudan tarafı sayılmaktadırlar.


    Ancak şu da bir gerçektir ki, sporda özerklik, sporun gelişimi ile sporcunun başarısı ve daha iyiye ulaşması içindir. Birilerinin makam ve mevkilerini koruyabilmeleri için değil. Özerkliğin şartı kamusal denetime açık olunması, spor federasyonlarının her türlü karar ve eylemlerinin yürürlükteki mevzuata uygun ve şeffaf biçimde gerçekleşmesidir.


    Öte yandan, bir ülkede futbolun en üst kurumsal yapılanmasının başındaki bir kişinin, o ülkede futbolun ''kaos'' içinde olduğunu ifade etmesi, ancak büyük bir talihsizlik olarak değerlendirilebilir. Seçilmiş kişilere düşen mazeret değil iş üretmek, eğer ortada dedikleri gibi bir kaos varsa hatayı önce kendilerinde aramalarıdır. Bunun için geriye dönüp gazete arşivlerinin taranması iyi bir başlangıç olacaktır.''
#22.04.2007 08:36 0 0 0
#10.04.2006 14:48 0 0 0
#04.04.2006 11:37 0 0 0
  • Muhammedi çok özledim
    Ciğerlerim pare, pare
    Şol canımdan çok istedim
    Yollar, götür beni yâre

    Günüm gecem selâvattır
    Ne huzurdur, ne rahattır
    İstediğim şefâattır.
    Yâr Muhammed, cana çare.

    Irmak olsam, yâre aksam
    Ravzasına, nasıl baksam
    Şol gönlümü, bile yaksam
    Kapanmıyor, canda yare.

    Ümmetinim, şerefim çok
    Gelmelere dermanım yok
    Bir hasret ki, saplandı ok
    Sırat üzre, düştüm nare.

    Derdim elbet, Kabe ve Hac
    Muhammede aşkım ilaç
    Hasretinden düştüm bîlaç
    Çöllerdeyim, hem avare.

    Hak aşkına ömür versem
    Muhammedi bir kez görsem
    Eşiğinde bile ölsem,
    Yalvar, yakar, ben bîçare.

    Aşk var ise, Sen sebebi
    Habibullah, en son nebi
    Selindeyim, coştu debi
    Şefâat kıl, sitemkâre.
#04.04.2006 11:13 0 0 0
  • Efendime gidiyorum



    Aldım elime başımı

    Efendime gidiyorum

    Akıtarak gözyaşımı

    Efendime gidiyorum



    Ağlıyorum coşa coşa

    Dere tepe aşa aşa

    Hiç durmadan koşa koşa

    Efendime gidiyorum



    Hasretlik yaktı bağrımı

    İlaç dindirmez ağrımı

    Ele duyurup çağrımı

    Efendime gidiyorum



    İtikat etmem fallara

    Tahammülüm yok yıllara

    Göz yaşı döküp yollara

    Efendime gidiyorum



    Yollar uzun, günler kısa

    Çekmiyorum hiçbir tasa

    Sıcak kuma basa basa

    Efendime gidiyorum



    Dışım soğuk, içim volkan

    Görüşmeye var mı imkan

    Belalara olur kalkan

    Efendime gidiyorum



    Sular gelmiyor kurnama

    Hasretlik tüttü burnuma

    Taşlar bağlayıp karnıma

    Efendime gidiyorum



    Benlik putunu yıkmadan

    Basamak bile çıkmadan

    Rezil halime bakmadan

    Efendime gidiyorum.
#04.04.2006 11:11 0 0 0
  • MUHAMMED'İN YAKARMASI

    Gerçi saklandığı yere, pek yüce olan
    girince, o bir bakışta tanınan melek
    dimdik, görkemli ve parıltılar salan;
    yalvardı, bütün iddialardan vazgeçerek,

    İzin verilsin diye gezgin kalmasına
    eskisi gibi, dalgın tacir olarak yani;
    okumuşluğu yoktu, -fazla gelirdi ona,
    bilginlere de, görmek sözün böylesini.
#04.04.2006 11:02 0 0 0
  • GONUL DOSTUM YA MUHAMMED

    GONUL SEN YABAN ELLERE VARMA
    ICIN DARALTIP CANA KIRILMA
    CAHIL ILE MUHABBET BULBULU OLMA
    SEN RAHAT OL GONUL DOSTUM YA MUHAMMED


    AN GELIR DUZEN TUTMAZ TELIMIZ
    CAN YANAR BILINMEZ ASK GONUL HALIMIZ
    UCAN TURNAYA HABER SALIP DELME BAGRIMIZ
    SEN RAHAT OL GONUL DOSTUM YA MUHAMMED


    GUN DOGAR ONLAR DA ANLARLAR
    YUCE DIVANDA HESABINI DA SORARLAR
    SUKUT ALTINDIR BILIRSIN ERENLER SOYLERLER
    SEN RAHAT OL GONUL DOSTUM YA MUHAMMED
#04.04.2006 02:03 0 0 0
  • SEN DE KUCAKLA İMANI

    Bir akşam daha
    Üstü başı açık geceler
    Hepimizin küçümsediği o kadın yine yollarda
    Etini pazarlıyor
    Hiç bilmeden şeytanı kucaklıyor
    Gözlerinde yaşlar
    Mazinin derinliklerinde sürünüyor yine

    Neden
    Küçümseyelim
    Günahlar tövbelerle buluşunca
    Affetmez mi yüce sultanımız
    Sende gel kardeşim
    Bırak hataları bir yana
    Her şeyi bir yana atıp
    Hayata devam etmeyi bırak
    İçinden dualar sal yeryüzüne
    Vazgeç gitsin bu zifiri karanlık geceler
    Menzile giden yol gözlerinde olsun
    Bir tövbe
    Sonra seni affeden yüce yaradan
    Sende kucakla imanı
    Onun yolu doğru yoldur
    Korkma
    Allahın rızk sözü var hepimize
    Bir çizgi kadar yakın ölüm bedenimize
    Son anda olsa
    Pişmanlıklarla diz çöküp yalvar kerimine
    O ne güzel bağışlayıcıdır
    Kardeşim
    Mümin müminden sorumludur
    Gel dostum
    Unut geçeni
    Secdelerle nurumuzun şefkati yeter hepimize
    Onun gücü her şeye kâfidir
    Sen bir adım at
    Şüpemiz yok
    O hepimizi düşünür
    sen yeter ki
    Ölesiye Allah aşkı için yaşa
#04.04.2006 02:02 0 0 0
#31.03.2006 15:41 0 0 0
  • evet bencede haklı arkadasımız kesin cözüm bu olabailir sanki
#31.03.2006 15:31 0 0 0
#30.03.2006 11:13 0 0 0